4 Sayfa Edebiyat Kâfirin Malı... Nurullah Aia Birçok tetkik yazılarile| Türk okuyucularına bu vadideki salâ- hiyetini tamıtmış olan muharrir * Nurullah Ata » Bey arkadaşımız, bundan böyle “Son Posta, sütuü- larında ve edebiyat başlığı altında yazacaktır. na derin orijinalliği muntaraman — yazılar Fransız lisan ve edebiy vukufu, — fikirlerinin fle temayöz kalemi, bu satırlarla takdim etmiş eden bu kiymetli | ve karilerimize tanıtmış olmuyo- | ruz, sadece, bu sütunlarda yazı- larının veriyor aber müjde- intişar - edeceğini ve karilerimizi iyoruz 1 “Bizde eli kalem tutan, veya elinin kalem tuttuğunu zanneden | herkes, arasıra Darülfünuna hü- | cumu kendine bir vazife bilir. Fakat bu işin an'anesinde, yük- sek ilim müessesemizin yapabil- diklerini görmemek âdeti de wardır. Edilen hücumların hemen hepsinin sudan olması da, kim bilir? belki bihassa bundan geli- yordur. Muhtelif fakültelerin neşret- tikleri mecmuaları görüyor mu- sunuz? Mevzuları ile alâkam ok mıyanları bittabi ben de okumu- yorum; fakat edebiyat ve ilâhi- yat fakültelerinin mecmualarında her sefer üzerinde — durularak okunacak yazılar çıkıyor. Edebiyat Fakültesi Mecmu- asi'nin mart 1932 nüshasında Orhan Sadettin Beyin, Mehmet Emin Beyin Sokra't (1) hak- kında uzun ve birçok meselelere temas eden adettin Beyin, o kitapta de- | e tarihi mual- asil hedefini anlamak istememiş.'Bana öyle geliyor ki, Emin B. bu kitabında, Atinalı filo- zofun fikirlerini bulâsa etmekten ziyade, gösterilen kusurlarla ma- lül olsa dahi, tatlı tatlı okunan ve bilhassa gençlere Sokrat'ı tanımak hevesini verecek yarı tarih, yarı roman bir eser yarz- mak istemiş. Fakat Orhan Sadettin Beyin © makalede temas ettiği bir me- sele var ki, ondan ben de bah- setmek istiyorum. Bu mesele“mü- tercim-müelliflik,,, yani muhtelif eserlerden birer parçayı üstün- körü tercüme edip sonra bunları bir arada kendi eserimiz diye çı- karmak meselesidir. — ÂAcem gairinin dediği gibi “kâfirin malı mümine helâldır,,. Ne yolan söyliyeyim? ben in- tihale, bilhassa intihalin bu tür- Küsöne pek muarız değilim. Buna cesaret eden adam © parçaları, kelimenin lügat manası ile, telif edebilmişse ve bu suretle bize ihtiyacımız olan bir eser veriyor- sa' ne diyebiliriz? 3 Hele ilmin bazı sahalarında bu usüule bir parça olsun baş vurmak şarttır. Meselâ bir tarihçi, kendinden evvel gelenlerin eser- letinden hnasıl müstağni kalır? Her parçası yazanın öz malı olan bir umumi tabii ilimler kitabı da pek tasavvur edilemez. San'at sahasında iş biraz daha mnazikleşir. Bir romancının, bir gairin, başkalarının yazılarından sırçılır almıya ne dereceye ka- lar hakkı vardır? San'atte gü- zellik meselesi parçalarda değil, Böldedir.Bazı kıraat ve lııDnleİfîİ!ıık kitaplarında en güzel romanlar- dan alınan parçaları bir akuyun, ekseriya hiçbirini cazip bulmaz- gınız. Fransız — klasiklerinin — hepsi eserlerini Yunan ve Lâtin şairle- rinden intihal etmişlerdir. Hatta “Racine,, trajedilerinin mukaddi- melerinde: “Falan sahneyi “Evri- bir tenkidi vardı. | “Eskişehirde 1Ot SON POSTA Yol Ve Ağaç Seferberliği Akşehir Kazası Dahilinde Yarim Milyon Kadar Fidan Dikildi Akşehir (Hususi) — Kazamız dahilinde halk ve memleket için çok faydalı bir seferberlik — ilân edilmiştir. Buna ağaç seferber- liği diyebiliriz.. Her nüfus beş ağaç dikmeye mecbur edilmiş ve bu sayede yalnız kasabamız- da 400 binden fazla fidan diki- miş, ayrıca köylerde de koruluk- lar tesis olunmuştur. Bu suretle çıplak arazi fidanlarla bezenmiştir. Ayrıca kazamızda yol faaliyeti de şayanı dikkat bir şekildedir. Buraya mwülhak köyler arasında son beş ay zarfında yol inşası | seferberliğine girişilerek yeniden yüz on iki kilometre uzunluğun- da yol yapılmıştır. Bundan başka muhtelif köyler arasında halkın ve hükümetin müşterek mesaisi Kahve İhtikârı Yapılıyor Eskişehir ( Hususi ) — Son günlerde burada da kahve ihti- | İ | pidis,ten aynen aldım,, diye if- | tihar eder. “Moliğre,de bir inti- hâl yüzünden kendisini ayıplıyan- Tara: “Ben malımı nerede bülür- sam alırım,, dermiş. Fakat “yar- galar nereden alınmış olursa ol (l) Kanaat kitaphanesi, kârı — müşahede — edilmektedir. Küçük dükkânlarda değil, fakat büyük mağazalarda bile kahve bulunamıyor. Bazı açıkgözlerin ihtikâr maksadile kahveleri sak- ladıkları anlaşılıyor. Fakat meselenin mühim nok- tası şuradadır ki buradaki büyük kıraathane ve kahvehanelerde buna rağmen kahve pişirilmekte- dir. Acaba bunlar kahveyi ne- reden tedarik ediyorlar? Öğren- diğime göre alâkadar makam bu ciheti"tetkik etmektedir. İh- tikâr yapanlar mahkemeye veri- lecektir. y — —— sun, “Racine,, de “Moliğre,,de eşsiz. muharrirlerdir, çünkü ya- zılarına hiç kimseninkinde bu- lunmıyan bir “ruh,, vermişlerdir. “Mütercim-müelliflik,,bizim gibi yeni bir medeniyet devresine gir- mek istiyen milletlerde hiç te bir kabahat sayılmamalıdır; biz çıraklık — devresindeyiz. — Ustalar için kurulan ahlâk esasları bizim için cari olamaz. Fakat şunu da bileğlim ki, “ mütercim - müellif ,, olmak ta çok zor bir şey- dir. Mühtelif kitaplardan alm- ma parçaları yanyana getirmek kâfi değildir, bunlara bir vahdet te vermek lâzımdır. Hakiki “Mü- tercim - müellif, bir yamacı de- gil, usta bir örücüdür. “Kâfirin mahı mümine . helâl- dır,,; helâldır kılıcımız kuvvetile elde olmak amma edilmiş 3ile Akşehirde ağaç dikme faaliyeti I ! Köylülerin yel faaliyeti ( X Kaymakam Lütfi Bey) sayesinde on sekiz kârgir ve on iki ahşap köprü vücuda getiril- miştir. Muhtar intihapları Kazamız dahilinde köylerde muhtar inti- habatı - bitirilmişti... Kaymakam Aksaray Lütfi B. bizzat köyleri dolaşarak intihapların hâdisesiz geçmesini temin etmiştir. Köy kanununa tevfikan muhtarlar okur, yazar ve halkın itimadını kazanmış kim- seler arasından seçilmiştir. Spor hareketleri: Bu mektu- bumda son spor maçlarından da bahsedeceğim. 7 nisanda şehri- İZC evam edilen mıntaka lik da — Alay takımı İlgin er Birliğine (2 - 3) galip ge- di. Ertesi günü Alay sahasında birkaç maç daha yapıldı. İlk mü: sabakada Gençler Spor Yurdu San'atkârlar İdman Yurdunu (1-2) maglüp ekti. İlgin ve İdman Yur- du takımları arasındaki müsaba- kayı da (0-1) gibi mühim bir | farkla İdman Yurdu kazandı, Mektubu Vilâyet Meclisi Vali Tarafından Tatil Edildi Aksaray Ortamektep binası Aksaray ( Hususi) — Umumi Vilâyet Meclisinin son içtima gününde Daimi Encümen azası intihap edileceği sırada Vali Bey içtima salonuna gelmiş ve vilâ- yetler idare kanununun 125 inci maddesi mucibince meclisin faa- liyetini bir hafta müddetle tatil ettiğini bildirmiştir. Azadan bir kısmı bu karara itiraz etmek is- temiş, fakat Vali Bey kanuni sa- lâhiyetini - kullandığını — söylemiş ve meclis dağılmıştır ., 4 Vali B. tarafından vuku- bulan talep üzerine Halk Fırkası mutemedi ve Belediye reisi Hadi Beyin muamelâtı teftiş edilmek- tedir. Teftiş Halk Fırkası merkez grupu azasından Kâzım B. tara- fından ” yapılmaktadır. 4 Resmini yöndrdiğim bina buradaki - ortamektep. - binasıdır. Altı sene evvel yapılan - bu bina Hususi Muhasebenin barçlarından dolayı Maarif Vekâletine devre- dilmiştir. Bina vaktile 37 bin liraya mal olmuştu. Fakat - şimdi 30 bin lira borca mukabil dev- redilmiştir. 4 Hususi Muhasebe Müdürü Tevfik Bey Vekâlet emrine alım dı, Sebebi henüz malüm değildir. 4 Bu sene yol parası beş olarak — tespit — edilmiştir. 4000 amelei mükellefe 0. Z. Konyada 23 Nisanda—Fakir Yav- rular Sevindirilecek Konya, 18 (A.A) — Halk Evi içtimal yardım komitesile kadım- ları çalışlırnta birliğinin müşterek meşaisi nelicesinde 101 fakir ve kimsesiz çocuk giydirilmiştir. 23 nisan çocuk haftasında daha 150 çocuk giydirilecektir. lira Ayrıca vardır. Toprağa Bakıyor Vaktile, çektiği bir kemil hastalığı neticesinde kambur kâ lan bir zat vardır. Geçende t& madıklardan birinin yüzüne dikkatl dikkatli baktıktan sonra demiş ki — Sana iyi bir müjde vere ceğim! — Hayır ola... — Çok yaşıyacaksın! — Ya'?. Nereden bildin?. Muhatabının biraz hürmetlict olan kulaklarını göstererek — Uzun kulaklılar, çok yaşaı da ondanl. Uzun kulaklı arkadaş, bu ke' hanete biraz içerlemiş demiş ki: — Öyle ise benim de sanf fena bir haberim var: vakit ge çirmeden vasiyetnameni hazırla« Yakında öleceksin! Kambur, telâşla sormuş: — Nereden bildin? Kamburun, sıkıntı altında ye' re eğilen başıni göstererek cer vap vermiş: — Gözlerin toprağa bakıyof da ondan! İtibar... Biribiri üstüne üç zi Tehlik€ işareti... Tramvay Sahanlıktaki kafakafaya de iyar zınk diye yolcular &... bir tutamıyarak - dizü Burnu, bir de Bu ani şından gidenler, telâşlü nıyordu. akılları ba sordular: — Ne var, ne oldu? Biraz sonra hâdi — Az kalsın bir köpeği çiğ” niyormuşuz!... Burnundan damla damla sızan ihtiyar, tuhaf bir 'd se anlaşıi€ kas erme | şivesile atıldı: — Desene ki.. Şirketin yanın? | da köpek kadar ehtibarimiz yokle Boğaz Ve Hava!.. Kurban bayramını züğürtlük yüzünden sırt sırta istirahat et” mekle geçiren bir arkadaşa: — Yahu, dedim, hiç olmazsi Boğaza kadar gidip şöyle bif bava alsaydın... Dudaklarında zoraki bir te- bessümle : — Evde tamam, sekiz tant boğaz dururken Boğazda ne işim var.. dedi. Hava almıya gelincer Ondan başka kursağımıza 8€ giriyor ki? Amasyada Belediye İşleri Geçenlerde Amasya Belediye* sinin faaliyetine nit bir yazı iB” tişar etmişti. Amasya Belediy? Reisinden aldığımız bir mektuptf belediyenin bütçe ile çizilmif olan program mucibince faaliyet” te bulunduğunu, park meselesin? temağ eden Belediye Reisi par” kın şehir için çok lüzumlu oldu” ğunu, sokakların karanlık olma” dığını, şehrin muhtelif yerlerind 'yadyom lâmbaları yakıldığını bi dirmektedir. Tayyareye Yardım Bitlis, (Hususi) — Halkımızı? Tayyare Cemiyetine verdiği iant miktarı otuz beş bin lirayı b“!' muştur. Bu para ile (Bitlis) ismi” ni taşıyacak bir tayyare alınaca tır. 30 ağustosta isim konmmt merasimi yapılacaktır.