Kari Mektuplari Teavün Sandıkları Yapmalıyız Her vilâyette sanayi erbabına ait teavün sandıkları küşat olun- sa memleketimizde işsiz, malül ve hastalarla ölen işçilerin ailele- rine büyük hizmet edilmiş olur. Her san'atkâr bu — sandıklara mecburen kaydedilmelidir. - Bizi her şeye kavuşturan cümhuriyet idaresi bizim bu ihtiyacımızı da tatmin etmelidir. Edirnede makinis SALÂHATTİN İşkanunu Münasehetile İş kanunu memleketimizde işi tanzim ve emekçilerle iş veren- lerin münasebetlerini tayin ede- cek ilk kanundur. Şim kadar işin mubafaza ve tanzimini istih- daf edecek böyle bir kanun bu- lunmaması yüzünden ekserisi ce- nebi sermayedarlarından teşekkül eden iş verenlerin yani patronla- rın elinde Türk işçileri agır şa- râit altında nafakalarını kazana bilmekte idiler işçinin iş saati ücretin asgarisi, hafta tatilleri, ha- yat ve sıhhati muhafazaya yarı- yan tedbirler, sigortalar, yardım sandıkları tayin ve tahdit edil- miştir. Türk memleketinde Türk iş- çisinin alın terile meydana gelen | servet ecnebiler ellerinde topla- | niyor. ve ekseriya memlekette | dahi kalmıyarak yabancı memle- ketlere akıyordu. Reji idaresi, Rıhtım - şirketleri, terkos belâsı, imtiyazlı demiryollar ve maden havzalarının büyük istismarları bu hususta en bariz misallerdir. Memleketimizde iş ve işçi me- selesi yalnız içtimal bir mesele olmayıp içtimal ve milli bir. me- seledir. Milliyetçi ve halkçı olan cüm- huriyet Türkiyesi Türk halkının milli ve içtimat hukuk ve mena- fiini müdafaa gayesile tanzim ey- lediği bu kanunla, bütün işçilerin hayati ihtiyaçlarına cevap vere- ceğine eminim. İş kanunları Avrupa devletle- rinde uzun tetkik ve tecrübeler neticesi olarak tedvin olundu- gundan Meclisin bütün bu tetkik ve tecrübeleri nazarı itibara ala- rah işçileri memnun edeceği gibi iş verenlerin de meşru menafiini siyanet edeceği pek tabiidir. Kanaatımca iş kanunu aşağıda- ki millt içtimat umdelere istinat etmelidir: 1 — İşçi kuvveti milli serve- timiz olduğundan — o kuvvetin israf edilmesi için hükümet teftiş ve murakaba hakkmımı haiz ol- malıdır. 2 — Türk unsurun zaaf ve | tereddisine sebep olan iş şeraiti izale edilmelidir. 2 — İşçinin sıhhi, milli, harsi ihtiyaçları temin olunmalıdır. 4 — İş verenlerin meşru hak- ları muhafaza edilerek sermaye- | nin memlekette tezayüdüne me- vani ihdas edilmemelidir. | Şirket atelyesinde SUNGUR so H, MİNELPARA... KOMEDİ Nihat - Bülent - Feride - Melâhat Birinci Sahne ( Nihat ve Bülent Ada yapuronun tenha güvertesin- de konuşurlar: ) NİHAT Evet! nasıl diyordum; naziktir bu mesele, Her gördüğümüz kadın kolayca geçmez ele! Onların, ilk evvelâ, ruhunu öğrenmeli, Sonra cerbeze ile, zekâ ile yenmeli! Kimi kadın incedir: Sever edebiyatı, Bir hayal dürbününden seyreder hep hayatı! Artık onun yanında sen bu bahsi açarsın: Manzumeler okursun! espriler saçarsın! Kimi kadın acardır: Sporculara tapar, Meselâ: Bir boksörü başının tacı yapar! Bunu çakınca, dersin: “sporla uğraşırım: “Üç yüz okkalık yükü, icabında, taşırım!,, Kimi kadın zübbedir: Eder salonlarda dansı; Hemen önünde yaparsın bir revarans, Dersin: “Bana lüfedin bir (Tango) yabut (Şimi)p *Kollarım arasında göreyim güneşimil.. ' Kimi kadın... (Bülende dönerek:) Aman, bak; geliyor iki kadın, Billâhi yine açık bugün şansı Nihadın! (Kadınlar p karşılarına otururlar) İkinci Sahne Evvelkiler - Melâhat, Feride BÜLENT Âlal.. köprüye kadar, uzaktan seyrederiz! NİHAT Bu ilâhi gözlere öyle dalıp gideriz! : Şimdi bu kadınla konuşacağım derhal, | S&ıi.'mıü yapacağım şu anda behemehal (Ferideye hitap ederek:) Hanımefendi!.. Sizi tanıyorum galiba: Şişlide bir salonda.. konuştuk mu acaba? Nemika Hanımların evinde miydi?.. Neydi?.. Galiba bir çay vardı.. evet; öyle bir şeydil., FERİDE Birine benzettiniz.. bir yanlışlığınız var!.. NİHAT Amanl., Görülmemiştir müşabehet bu kadar: Sizinle ben mutlaka tanışlım, sanıyorum; Fakat, affedersiniz, belki aldanıyorum! BÜLENT Bak; sana yüz vermedi.. sırtımı döndü geri! NİHAT Şimdi tatbik ederim ben öbür usulleri! ( Hızlı sesle: ) Bülent!.. Sen bilirsin ki pek severim sporu, Denizde yüzmüş olsam, geçerim şu vapuru! Bir an ( Nakavt ) olmadan, mükemmel boks yaparım; Bisiklete binerim! Güleşirim! Koşarım! Elhasılı, azizim!. Ben sporla yaşarım! FERİDE ( Melâhatin kulağına: ) Böyle adam görmedim ben yirmi beş senedir, Her sporu yaparmış.. Herif deli mi, nedir? N POSTA Mart 22 —7 * | Dünya Garibeleri 'Milyoner Olan Bir Hizmetçi Paris (Hususi) — Burada bir otel hizmetçisi milyoner olmuştur: 20 senedenberi Amena otelinde hizmetçilik “eden Andriyen bu otelde sabahtan gece yarısına kadar çalışmakta, bütün odaları yalnız başına temizlemekte idi. Bütün bu çalışmağa mukabil cüz'1 bir aylık ve bir miktar da bahşiş almakta idi. Andriyenin hayatında yegâne emeli biraz para biriktirmek ve bu para ile bir ev almaktı, otel hizmetçisi bir güön biriktirdiği paraları bankaya — götürürken önüne bir adam çıkmıştır. Bu adam fevkalâde ihtiyaç içinde olduğunu söylemiş — ve elindeki hisse senedini Andri- yene cüz'i bir para mukabilinde satmıştır. Otel hizmetçisi Lom- drada büyük bir firamanın hisse senedi olan bu senedi bir ban- kaya emanet etmiş ve ondan sonr: bankanın semtine uğramamıştır. Anderiyen bir gün otelde bir müşteriye hizmet ederken satın NİHAT Bülent !.. Sen bilirsin ki: Ben sporcuyum, Bir şür okuyorken, kalbim duramaz sakin: aldığı banka senedinden bahsetmit müşteri elindeki bir defterde ya- zıilı olan numaralara bakmış ve 1 — Sen milyoner olmuşsun da haberin yok ! demiştir. Anderi- yen bu adamım sözüne inanma- Çırpınır, feryat eder zavallı bir kuş gibi, Yuvasından ayrılıp, ökseye konmuş gibi! Okadar hassasım ki, bakamam ben şu ufka; Ah; azizim!.. Bilmezsin, kalbim nekadar yufka! FERİDE İnceldikçe inceldir Nerde ise kapacak, Ufka hiç bakamazmış, hassasmış.. Koca ahmak! BÜLENT Sözün tesir etmiyor bu genç kadına, Nihat; Nafile çene çalma.. Otur yerinde rahat ! NİHAT Pek uzak görmüyorum maksadıma vusulü, Bak; tatbik ediyorum, ben üçüncü usulü; (Hazbi sesler ) Gece poker oynadım kulüpte birkaç siyans, Sonra bir bara gittim, ettim bir parçacık dans! Karşımdaki locada bir genç kadın vardı ki, Pek zarifti, pek şıktı ( Billi Dov ) gibi belki! Sana tarif edemem, ne tuvaletti aman: Giydiği kürk ( vizon ) du, esvabı ( krep birman ) Geçiyorken kokladım, ne baygın kokuydu bu: Beni sarhoş etmişti ( Goti ) nin ( elyotropu ) ! Cazband başladı, çiftler doldurdu hep salonu, Ben raksa davet ettim bir ( tango ) için onu! Ricamı kabul etti, yalnız oturmadansa, Bir peri gibi geldi.. Hemen başladık dansel FERİDE Tuvaleti biliyor, bizim kadar, geçeklen. Nefret ederim böyle, kadın gibi erkekten: Sinirime dokundu bu herifin sözleri! MELÂHAT Gözlerine bakarken, süzülüyor gözleri! FERİDE Yarım saattenberi, söylüyor saçma sapan ! MELÂHAT Mendebur!. Aklısıra, sana kuracak kapan!.. BÜLENT Nihii!._ Yılışıp bakma bu kadar kadınlara, Vallahi yiyeceksin güzelce bir papara! NİHAT Dikkat et: Artık geldi son çarenin sirası. Tesirini gösterir, çok geçmeden arası: (Hızlı — sesle ) Bülent!. Şirkette aldım bütün aksiyonları, Fiati yükselince, satacağım onları ! Biz, çok şükür, gelmedik yine dara: Yüz biner lira düştü tamam üç hissedara! En büyük ocağımdan çıkan bütün kömürü, Zonguldakta alıyor ecnebiler götürül Bundan sonra, evlenip, ben rahat edeceğim, Karımla Avrupada seyahat edeceğim ! (Bu sözler tesirini gösterir. Feride yavaş yavaş dönüp, Nihada gülümser: ) Sizinle tanışmıştık, halırlıyorum, evet: Nemika Hanımlarda o gün vardı bir davet! (Ahbap olurlar. Nihat arkadaşının kulağına eğilir:) NİHAT Hani ben yiyecektim aklın sıra papara, Nasıl muvaffak oldum, gördün... Ah; minelparal... —| HÜCESTE MÜMİN nail olmuş, Paris | FERİDE L makla — beraber, bankaya gi- dip — vaziyeti — sormaktan da kendisini menedememiştir. Bankadaki temas neticesinde 1,440,000 frank kazandığını öğ- renmiş, ayni zamanda bu paranın iki senelik faizini de almıştır. Andriyen bu suretle emeline civarında bir sayfiyede güzel bir bahçe içinde mükemmel bir köşk satın ak mıştır. Papa Devletinin Nüfusu Son istatistiklerde Papa dev- letinin 994 nüfusu olduğu anla- şılmıştır. Bu nüfusun 2830 cene- bidir. Vatikanda muahedenin im- zasından sonra Sşi erkek G s1 kız olmak üÜzere 11 çocuk dün- yaya gelmiştir. Bir Milyon Frank Tazminat Paris — Dava ederek Paris zabıtasından 1 milyon frank taz- minat isteyen Terzi Almasyanın talebi heyeti hâkime tarafından reddedilmiştir. Terzi ayrıca mu- hakeme — masrafını vermiye de mahküm olmuştur. Bu adam, bir cinayet maznunu olarak tutulmuş, sonra tevkifinin usulsüz olduğu anlaşılarak onu — tevkif — ettiren polis amir uledi!ııi'ü. Nevyorkta Bir Haydutluk Nevyork ( Hususi ) — Burada mühim bir firmanın memuru olan Razenblok haydutlar tarafından kaçırılmiştır. Haydutlar, bu ada- min cebindeki 25 bin dolarını almış, gözlerini oymuşlar ve ken- disini meçbul bir semte götür- müşlerdir. Sesli Bir Saat Paris, 21 ( Hususi)— Esklang isminde bir alim sesli bir saat icat etmiştir, Bu (saatta sesli fi- limde olduğu gibi mütemadiyen dönen 3 hordela vardır. Bunlardan biri saati, — diğeri dakikayı, Üçüncüsü de saniyeyi söylemektedir. Bu saat Paris ra- sathanesine vazedilmiştir. Saati öğrenmek istiyenler, rasathaneye telefon etmekte, dakika ve sani- yesine varıncıya kadar saati öğ- | renmektedirler,