İktısadi Haberler Şeker Meselesin- de Hal Çaresi Bulunamadı Berlin, (Hususi) — Bir müd- dettenberi Brükselde in'ikat et- mekte olan Beynelmile Şeker Konferansı 18 şubat tarihinde dağılmıştır. Konferanstan hemen kat't hiçbir — netice — istihsal edilmemiş gibidir. İçtimaa bu husustaki — mukveleyi imza- lamış olan bilümum devletler, ezcümle Almanya, Belçika, Cava, Macaristan, Peru ve Polonya Iştirak etmişlerdir. Cava murah- hasları — tarafından — istihsalâtın tahdidi yolunda yapılan teklifi konferans kabul etmemişitir. Po- lonya mümessilinin, mevcut stok- ların kısmen İmhasımna mütedair mütaleatı dahi şayanı kabul gö- Tülmemiştir. Konferans tarafından Ameri- kaya bazi teklifler yapılmışsa da bunlara cevap alınmadan içtimaa nihayet verilmiştir. Konferansta Cavanın 1932-33 istihsalâtinı 1.350.000 tona, Küba- nn İse 2.300.000 tona tenzil ey- lemesi " talep olunmuştur. Buna mukabil Avrupa şeker müstahsil- lerile Perunun ihracatlarını $6 15 nispetinde tahdide amade olduk- ları bildirilmiştir. Mukabil taraf tahdidatın 4 30 n ibiğimi iste- miştir. Almanyada Azami Tarife Almanyada “ Obertarif ,, ter- miye edilen yüksek bir gümrük tarifesi kabul edilmiştir. Almanya ile aralarında ticaret mukavelesi mevcut bulunmıyan memleketler- den gelecek olan emtla bu yük- sek tarifeye tâbi tutulacaktır. Yeni tarife, Alman metamı Üçün- cü bir devlet muvaredatına nis- peten daha gayrimüsait şeraite tâbi tutan memleketlerden yapı- lacak Iİthalâta da tatbik oluna- gaktır. Yüksek — tarifeye — bilhassa Avustralya, Kanada ve Polonya muvaridatının — tâbi — kılınacağı şimdiden malüm ise de diğer hangi memleketler emtiasından Ayni rüsumun istifa olunacağı bilâhare tespit edilecektir. “Obertarif, Alman mehafilin- çe ecnebi emtiası aleyhine çev- rilmiş bir silâh olarak değil, Fa- kat ticaret mukaveleleri aktine ve iktısadi münasebetler - tesisine hizmeti dokunacak bir vasıta diye telâkki edilmektedir. Bu te- lâkkinin sıhhatini ispat yolunda, tarifenin kabulünü müteakıp alâ- kadar devletler tarafından AL manya ile ticari mukavele akti hususunda izhar edilen arzuya işaret olunmaktadır. Filhakika —yüksek — tarifenin tatbikinden en ziyade mütcessir olacak devletlerden Polonya, Al- manya ile ticaret muahedesi akti yolunda müzakeratta bulunmak üzere Berlin sefirini Varşovaya çağırmıştır. Sefir hükümetinden icap eden talimatı alarak ma- halli memuriyetine avdet ede- cek ve Reich hükümetile derhal müzakerata başlıyacaktır. — İstih- barata nazaran iki devlet ara- sında hatta elyevm ibzari bazı temaslarda bulunulmaktadır. LT — YA .Dünyada Olup SON POSTA Bitenler «y » Lindberg;,, Amerika Efkârı Umumiyesini Ayni Derecede İşgal Eden Mühim Bir Cinayet Meselesi.. Milyonerin Ölümünde Bugünlerde Amerika efkâ-' | rmı umumiyesini Uzak Şark mu- bharebelerinden belki binlerce defa daha fazla İşgal eden iki mesele vardır. Birincisi *“Lindberg,, İin çocuğunun ka- çırılmasıdır. İkincisi ise maruf milyonerlerden birinin — esra- rengiz bir şekilde öldürülmüş olmasıdır. Birinci mesele “Lindberg,, bütün dünyaca maruf olduğu için — Amerikanın hududunu aşmıştır, adeta bir cihan meselesi — olmuştur. — Fakat ikinci mesele öldürülen mil- yoner sadece — Amerikada tanındığı için tafsilâtı orada kalmıştır. Amerikanın milyonerleri bir randevu mahalli eddedilen Florid sahillerinde küçük bir plâj vardır. Daytona adıini - taşır, debde- besi, tantanası, şaşaası ila meş- burdur. Yaz mevsiminde Rokfo- ler oraya gider, Fort oraya gi- der, Morgan oraya gider. Lima- nında yüzlerce husus! yat bulu- nur. İşte tafsilâtmı anlatacağımız facla burada, muhteşem bir ya- tın içinde vukua gelmiştir. Bir Gece Faciası Bu yat Kollen isminde bir milyonerindir. ve Pengen adıni taşımaktadır. Mister Kollen kırk sekiz ya- şında bir adamdır, iki sene evvel kendisinden çok genç bir. kız ile evlenmiştir, hayatını yazın bu yatın içinde, kışın da Şikagonun muazzam — bir sarayında ge- çirmektedir. Okyanus — adala- rında — malik olduğu — Hindis- tan cevizi, muz ve kahve çiftlik- leri kendi kendine işledikleri için işi gücü misafir kabul ve eğlence tertip etmekten ibarettir. * Birkaç hafta evvel bir sabah alaca karanlıkta bu yatın yanın- dan geçmekte bulunan bir san- dalın sahibi bir ses işidir. Bakar, yatın süvarisi bağırmaktadır: — Rica ederim polise haber veriniz, mühim bir hâdise oldu. Buraya bir müfettiş göndersin! x Bir saat geçmeden Da Polis Müdürü ile Polis Müfettiş- leri yata gelirler. Milyonerin ka- rısı l);liıîs S(ollını bulurlar. Kadın arı baygın yatmaktadır. Sorar- Lr. Kadın anlatır: — Gece erkenden yatmıştık. Bir aralık gözüme bir ziya çarptı, uyandım. Yüzlerine maske geçir- miş, biri genç, biri daba yaşlı iki adam ellerinde rovelverle karşımızda duruyorlardı. Kocam da uyanmıştı, netle sordu: sükü- | Hâdisesi Yalnız Değildir — Bilmiyorum ! İfade biter. Polis müfettişleri dişarı çıkarlarken Foliks Martini muavini ( Forest ) e —dönerek emreder : — Bu kadının bütün bi- diklerini söylemediğine emi- nim. Akşam üzeri gel, hususl surette konuş, anlamıya çalış! * Bir kaç saat sonra dal- ğgıçlara haber gönderilir, ge- lirler ve denizin dibinden mister (Kollen) nin cesedini çıkarırlar, kafasına İndirilen < bir kürek darbası neticesin- 3 de öldüğü anlaşılır. Tetki- *F kata devam edilir ve ilk ola- Ş rak şu neticeye varılır: — Tek kürek kullanan bir sandalın sahile gidebi- mesi için Iâakal bir saat kadar zamana — İhtiyaç vardır. Eğer ka- dın derhal bağır- saydı muhakkak katiller — tutulur- lardı. * Bu ilk netice- yi müteakip sü- variye sorulur: — Kaçirilan sandalı şimdiye kadar hiç kimseye iare etmiş mi idi- niz? Polls Müfettişi “ Fores,, İn Ifadesi hâkimlerin önünde de ygenl bir ufkan açılmasına sebep olda — Evet lminde bi vermiştim.. İhtimal üzerine bu adamların evinde taharriyat yapılır. Hâdise- — No İstiyorsunuz? — Para! — Arıyabilirsiniz. Burada beş param bile yoktur. — Yalan söyliyorsun. Burada para olmıyabilir, fakat yazıhane- de vardır, düş bakalım önümüzel Zevcim kalktı, iki hayduttan biri ile dışarı cıktı. Giden haydut genci idi, ihtiyarı benim yanımda kalmıştı. — Sesini çıkarma, sonra öbür dünyayı boylarsın diyordu. Beş dakika sonra genç hay- dut yalnız olarak geldi, ihtiyar sordu : tünde bir kürek Besi işttim. Anla- şılan — sandalla gelmişlerdi, gidi- yorlardı. Sesimi işidemiyecek ka- dar uzaklaştıkla- rına — bükmetti- | ğim zaman bağır- dım, imdat isle- dim, Evvelâ hiz- metçi kız, sonra bütün yat müret- tebatı koştular. — Zevcim nerede? diye ba- ğgırdım. Fakat zevcim meydanda geçen sene Riçi baytar ile oğluna den bahis gazeteleri -topladık- ları — görülür. Şüphe başlar. Bu adamlardan birinin genç di- gerinin ihtiyar oluşu şüpbeyi art- tırır. Mahkemeye verilirler. Fakat Misis Kollen mahkemede: — Yüzleri maskeli idi, tanıya- mıyorum, Emin değilim, der. ! Tam bu sırada polist müfettiş- lerinden Mister Forrest mahkeme reisine müracaat ederek şahadet- te bulunmak istediğini söyler ve der kk Müstantikin önü dosyalarla dolmuştu — Hâdise günü amirimden telâkki ettiğim emir Üzerine ak- yoktu. Alıp götürmüşlerdir, zan- | şam Üzeri yata — gittim. Misis nındaydım. Fakat çok geçmeden mürettebattan biri üzerinde kan lekeleri bulunan kırık bir sandal küreği getirdi. Şimdi korkuyorum. Kadının ifadesi bitince tetki- kata başlamış olan meşbur polis bafiyelerinden — Felikr — Martini sorar: — Madam üzerinizde birçok mücevherat görüyorum. Aceba haydutlar bunları neden almadı- | dılar. Kadın mırıldanır. Kollen ile husus! surette görüş- tüm. Bu muhavere neticesinde üzerimde kalan tesire göre Misis Kollen zevcinin ölümünden — mü- teessir değildi. Hatta memnun görünüyordu. Reis: — Bunu istintak esnasında neye söylemediniz. — Mahkemede Misis ( Kok len)in maznunları tanıyıp tanıyas Kari Mektupları Müzede Tarih Hatası Yok... Dün bir karilmiz müzenin dördüncü dairesinde gürdüğü iki kaftanın üzerine mevzu etiketler-: den bu kaftanın Timürlenge ait olduğu şeklinde bir mana çıkar- mış, yanlışlık olduğuna hükmet- miş, bize soruyordu. Aldığımız malümata göre filhakika bu kaf- tanlar Timürlenge ait değildir. 1584 tarihinde Üçüncü Murada hediye — edilmiştir. — Üzerindeki işlemelerden de 161ncı asra ait olduğu — anlaşılmaktadır. Müze idaresi de etiketinde bu manayı kastetmiştir. Zikredilen “Timür, ismi maruf ( Timürlenki) değildir, Üçüncü Muradın bir muasırdır. Tütün Tozu İşe Yarar Mı Yaramaz Mı? Muhterem Son Postanın dün. kü uüshasında (300) bin kile kadar tütün tozunun denize dö- küldüğüne dair bir yazı okuduk, Ayni yazıda bu tozların Anadolu köylüsünün işine yarıyacağı da zikredilmektedir. Faydalı birşeyin imha edilmesindeki #sebebi bir türlü anlıyamadık. Acaba bu tozlar yalnız çiftçiye mi yarar? Başka türlü istifade ciheti yok mudur? Herhalde memleket ser veti namına tetkik edilecek bir mevzudur, Hükümetin bu mesele ile de meşgul olması lâzımdır h Gözdlüylü Ali Hüsnü, Rıta Kertm Kar Makinesi İcat Ettim Kış mevsimi için bir kar ma- kinesi ihtira ettim. Bu ihtiramla bütün tramvay şimendifer yollari ve şoseler için pek faideli neti- celer elde edileceği şüpheslxdir. Bu makine karlı yolları iki met- re genişliğinde ve seksen san« tim derinlikte temizlemektedir. Makinenin uzunluğu dört met- re ve İrtifan 3 metredir. Elek- trikle tahrik edilir. Ardın Demiryolları umuna GALIP MUSTAFA Yine Terkos Derdi Lâleli apartımanlarının ikinci dairesinin dördüncü katında otu- ruyoruz. Terkos günde ancak 3-4 saat akıyor. Haftanın 3- 4 günü hiç akmiyor, bu vaziyetten ne vakit kurtulacağız. Lüâleli apartımanlarında Babasaklli KÜÇÜK AHMET Cevaplarımız «“Beş mektepli kariiniz,, imzalı mektup sahibine : Holivut muhabirimiz bu h- susta yakında tafsilât göndere- cektir. 'ğm mıyacağını görmiye talik etmeyi daha münasip buldum. * Maznunlar serbest bırakılmış- lardır. Vakia polis müfettişinin ifadesi Misis Kollen aleyhinde- dir. Fakat bu, sadece bir mütaleadan, bir histen ibarettir. Bittabi kadın da serbes bırakı- mıştır. Tahkikat devam etmek- tedir. Şimdi bütün Amerika hal- kının düşündüğü şudur: — Acaba katil kim? Ve — Acaba hâdisede zevcenin rolü nedir?