SON POSTA İktısadi rBu;ı;aı;n Sebebi Buğdaydır (1930) senesindenberi memle- etimizin, geçen senelere nazaran :ühim bir iktısadi buhran içinde ulunduğuna şüphe yoktur. Bu buhramııg“eıı mşmı:im dyelili hükü- Metin (1931 ) senesi bütçesini (220 ) milyondan ( 145 ) milyona indirecek derecede noksan varidat tlde eldeceğini hesap etmesidir. i sene evvele nazaran bu kadar noksan varidat tahminine hükü- Meti sevkeden âmil iktisadi buh- tandan başka bir şey değildir. Acaba bu buhranın sebebi nedir? Dünyadaki iktısadi! bubran mı ? Düya buhranının mühim ol- duğuna şüphe yoktur. Fakat biz u buhrandan İniçin müteessiriz? (1930) senesinde ihracat eşyamız yekün itibarile meselâ ( 1929) Senesinden daba mı az kıymetle tatılmıştır? Hayır. İbracatımıza gelince, bu da azalmıştır. kiyenin buhranlı geçen ( 1930 ) Senesi tarihinde belki ilk defa olarak ihracatın ithalâttan fazla olan mes'ut bir senesiydi. Pa- Tamız İse kıymetini son sene daha iyi —muhafaza' etmiştir. Zahirt! bütün rakamlar, ve neti- teler memleket iktısadi vaziyeti- hin, hiç olmazsa (1929) senesin- den fena olmadığını göstermek- tedir. Buna rağmen varidatın aza- Ması her tarafta işsizlik ve sıkıntının çoğalması, münhasıran yahut en başlıca amil olarak, buğday fiatlerindeki mühim te- nezzülden noşet etmiştir. Türkiye — ziraatinin — esasımi buğday (daha esaslı tabir ile ekmek imaline yarıyan hububat) teşkil eder. Memleketimizin ek- meklik hububat istihsalâtı senevi (©) milyon (700) bin ton tahmin edilmektedir. İstanbul piyasasında buğday- larin vasati satış fiatleri mütare- keden sonra kilosu her sene (13) kuruştan yukarı idi. Halbuki (1930) senesindeki tenezzülden Sonra buğday fiatı (6) kuruştan Aşağı düşmüştür ki, tenezzül nis- peti (6 55) dir. Eğer bu tenez- zül bütün eşya için umuml! ol Baydı memlekette bolluğa doğru gidilmek ve bayat pahalılığıni azaltmak itibarile tesiri müspet olabilirdi. Halbuki bu tenezzül buğday ve nihayet Türk köylü istihsalât eşyasına inhisar etmiştir. Diğer eşya, kiralar, nak- liye ücretleri bu büyük te- nezzül karşısında ya pek cüz'l düşkünlükler — göstermiştir. ve- ya sabit kalmıştır. Fiatlerde bir bozukluğu mucip olan bu Vaziyet, iktısadI nizamı bozmuş, memleketin — ekseriyet — halkını teşkil eden bir sınıfı bakiki bir sıkıntıya, hatta iflâsa sürüklemiş- tir. Fiat tenezzülü bütün çiftçi- lerimizi müteessir etmekle bera- ber, istihsallerinin mühim bir kısmını satmıya mecbur olan ve Mütenevvi ziraat yapmıyan mın- takalarda buhran daha müessir ©lmuştur. (İktunadi Devletçilik » AHMET HAMDİ) Bir Kadının Cinayeti | Karagümrükte oturan Şefika İsminde bir kadın, oğlu aleyhinde Mahkemede şahitlik yapan Zühtü Efendi isminde bir adamın başı- ha bir demir indirmiş, adamcağız tehlikeli surette yaralanmıştır Bir Kaçakçı Yakalandı Mehmet isminde birisi köprü- €en geçerken, sırtındaki çuval aranmış, yarımşar — kiloluk 43 Paket kaçak tütün yakalanmiştır. Son Postanın Resimli Makalesi 1 — Herkea hayatta —muvaffak olmak ister. Gençliğin en büyük mefküresi muvaffakıyattir. ladığımız şey ya servet veya şöl- rettir. Kukandığımız muvaffakıyet- * Muvaffakıyetin Manası * 3 — Halbuki habiki muvaffakıyet bu değildir. Servet ve şöhret muvaf- fakıyetin aldatıcı tarafıdır. Hakiki! ler bunlardır. ı 2 — Fakat muvaffakıyetten an- muvaffakıyet yaşıyabilmektir. e— ——— —— SON TELGRAF HABERLERİ Çin- Japon Sulh Müzakeresi Bir Türlü Başlıyamadı Rusya 100 Bin Asker Tahşit Etti Moskova, 11 (Hususi) — İzvestiya gazetesi, Vladivostof ve o havalide tah- şit olunan Rus askeri miktarının (100) bin? geçtiğini, buna rağmen asker sev- kıyatının hâlâ devam etmekte olduğunu haber vermektedir. Moskova 11 (A.A.)— Şanghaydan bildirildiğine göre Japon taatrruzu 20 milyon İngiliz lirası kıy- metinde emval ve emlâkin mahvolmasına sebep olmuştur. 700 bin Çinli harp mıntakasından kaç- mıya mecbur olmuştur. Bir milyon amele işsizdir. Üç haftadanberi Honkioda cesetler yakılmaktadır. Paris, 11 ( AA ) — Şanghaydan Röyter Ajan- sına bildiriliyor: Çin hükümeti Japon şeraltini havi notaya ver- diği cevapta, Japonya ile müzakerata girişmiye lerin ancak muhasamata kat'! bir nihayet ve- rilmesi ve Japon kuvvetlerinin bilâkaydü şart geri alınması meselelerine münbasır kalmasını şart koşmaktadır. Cenevre, 12 (ALA) — Umuml komisyonuu dün- kü celsesi esnasında Japon murahhası M. Sato Japonyanın, vaziyetin dostane bir tarzda halli için müzakereye amade olduğunu beyan eylemiştir. Mumaileyhin işbu beyanatından sonra umuml komisyon karar projesini reye koymuş ve Çin ile Japonya müstesna olmak Bzere mütefikan kabul etmiştir. Şanghay, 12 (A. A.) — Çin - Japon müzake- relerinin hemen açılması için görünürde hiçbir ix yoktur. Anlaşıldığına göre tenviri icap eden birkaç nokta daha kalmıştır. Japonlar, Japon askerlerinin geri alınması yo- lundaki Cin taleplerinin hakikt manasının ne oldu- Bu soruyorlar. hazır olduğunu bildirmekle beraber bu müzakere- “Ankarada Bir Cinayet Katiller Para İçi; Zeı;gi_n Bir Karı Ve Kocayı Parçalayıp Öldürdüler karışık bir büyük Ankara, 12 ( Hususi )— Dün gece şehrimizde bir cinayet o muştur. Didik mahallesinde otu- ran Fahreddin isminde bir zengin ve karısı, bir kaç şerir tarafın- dan balta darbelerile ve feci bir şekilde parçalanarak öldürülmüş- lerdir. Cinayetin para için ya- pıldiği anlaşılmıştır. Çocuğu haldedir. — Katiller bir — kasa çekmeceyi kıramamışlardır. Ev- — — |ILindbergin Hâlâ Bulunamadı den ne çaldıkları henüz tos- bit edilememiştir. Fakat mühim miktarda mücevher götürdükleri zannedilmektedir. Cinayetten bir müddet sonra ayılan uşak sürüne sürüne — komşulara — gitmiş ve faciayı ihbar etmiştir. Uşağın verdiği malümata göre bu müthiş cinayet, bir müddet evvel evi ile — bir Polis tahkikatına göre şerirler sabaha karşı eve girmişler, ev- velâ alt katta yatan uşağın Üze- rine yürümüşler, zavallıyı adam- akıllı döverek bayıltmışlar, sonra yukarı katta karı ve kocanın yat- tığı odaya çıkmışlar, ikisini de öldürmüşlerdir. Evin içi karma- — Nevyork, 12 (A.A) — Lind- berg'in çocuğu hakkında pekaz malümat vardır. Kat? ve sarih hiçbir. malümat elde edilmemiş olmasına rağmen vaziyetin inki- şafının kuvvei karibeye gelmiş olup olmadığı sorulmaktadır. Herhalde, 11 senelik hapis cezasını çekmekte olan kaçakçı tamir eden marangoz ve sıvacı- lar tarafından İşlenilmiştir. Polis katillerin izleri Gzerindedir. Alcaponenin çocuğun bulunması için yapılan taharriyata iştirak talebile — vermiş olduğııı istida adliye neraretine tevdi edilmiş bulunduğundan merkumun tabli- yesine intizar edilmek lâzımdır. YOT K —e S A T S U ( L l K İ İSTERSİNAN.İS TER İNANMA! Kaçakçılık kanunu çıkmadan ve ihtisan mahkeme- | mühim nokta, hazine hırsızlarının. kanundan - evrvelki leri faaliyete başlamadan evvel yakalanan kaçakçıla- | ve sonraki miktaridır. Şu halde şiddetli bir kanundan rın miktarı çok azdı. Fakat kanun çıktıktan sonra | ziyade şiddetli bir takip ve seri bir muhakeme daha başlanan şiddetli takip hareketi neticesinde hergün | Müsmir neticeler veriyor. birçok kaçakçı meydana çıkarılıyor ve iİhtisas mahke- melerinde sür'atle yapılan muhakeme netice hal mahküm oluyorlar. Burada dikkat «edi n İSTER İNAN, der- İSTER Variyet ve hakikat meydanda olduktan sonra ( ta- kip ) ve ( sür'at ) sayesinde daha birçok müşküllerin halledilebileceğine, İNANMA! Sözün Kısası FHüsmenlerin Üstüne Eğiliniz! P. $ . Perşembe günkü “Son Posta,, da şöyle bir haber okudum: “Keraağaç köyünde olturan Hüsmen isminde bir fakir, dört gündenberi yiyeceksiz ve aç kalmıştır. Bu köyde Hüs- menin — vaziyelinde — bulunan daha bazı kimseler vardır. Be- lediye bu vaziyetteki fakirlerle alâkadar olmalıdır. Tüccardan Kâzim Ef. delâletile aç kalan adama ekmek ve errzak, ikl lira da para verilmiştir. — M. Nuri,, Acaba Türkiyenin her köyün- de böyle birkaç Hüsmen yok mu? Olmamasını temenni edelim, Fakat bizim bu kuru dileğimiz, hakikatte —bir zerrenin yerini değiştirmekten — âcizdir, — hiçbir Hüsmeni doyurmaz. Türkiyeden başka, dünyanın her tarafında milyonlarca işsiz var; fakat bunların arasında kaç tane Hüsmen bulmak mümkün- dür? Her millet açlığa karşı harp açıyor ve eski teşkilâtına yenilerini ilâve ediyor. Açlıkla ölüm arasına girecek ve aç Türk midelerine g:ıc sıcak — çorba indirecek — teşkilât bizde yoks tur. Büyük bir merhametle titri yen parmağımı bu hüsmenlere doğru uzatıyorum ve açlığın bu sapsarı heykelini yalnız hükümete değil, bütün toklara gösteriyorum. Bir tüccar Küâzım Efendinin iki lirası, koca bir memleket mese- lesini halletmek şöyle dursun, bir tek zavallıyı bile doyuramar. Ey muhtekirler, ey kaçakçılar, ey Türk ekmeğine kadar el uza- tanlar, ey senede 45 ipek çorap, 75 Fanila ve daha bilmem ne giymekle öğünen şıklar, pantalom larınının ütüsü bozulmaktan biran çekinmezseniz, lütfen şöyle bir yerde yatan Hüsmenin üstüne eğilir misiniz? Onun iniltilerini ve diş gıcırtılarını duyacaksınız. Bu ses, günün en hakikt musi- kisidir. w Ankarada C. Ş$. Bey veşa BHanımefendiye — Faruk Nafiz Beyin “ Hâkimiyeti Milliye,, de çıkan “Bir Hasta,, serlevhalı ya- zisı, beni değil, Nurullah Ata Beyi kastediyor. Şahsıma karşi vaki olan tecavüzlere karşı his- settiğiniz teessürlere nihayetsiz teşekkür ve buradaki endişenizin de varit olmadığını temin ederim. İcra İşleri Meclis Adliye Encümeni Lâyihayı Tetkik Ediyor Ankaradan bildirildiğine göre İcra ve İflâs Kanunu lâyihası Adliye Encümeni tarafından tet- kik edilmektedir. Yeni lâyihaya göre icra dairesi olmıyan yers lerde bu vazifeyi mahkeme baş- kâtipleri ifa edecektir. Her kaza merkezinde ayrı bir iflâs dairesi olacak, fakat icra iflâs işleri bir dairede birleştirilebilecektir. İcra itirazlarının — temyiz — mercileri, mahkeme reisleri, eğer müstakil icra bâkimleridir. Bazı itirazlar Ticaret Mahke- melerinde temyiz edilecektir. İcra Memurları kusurlarının zararlarını tazmin edecekler, akrabalarının işlerini görmiyeceklerdir. Bir Âmele Yaralandı Şişli tramvay deposunda Mus- tafa isminde bir amele elektrikle bir varil tamir ederken varil patlamış, Mustafa başından teh- likeli surette yaralanmıştır. varsa