7 Şubat 1932 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 7

L Haftada Birkaç Defa Ve Arasıra Neşrolunur. Dünyanıfı Dört Köşesinde Olan Gari_p_ Vak'alar Hayat, Roman Ve Hayalden Kuvvetlidir. Bu Vak'alar Onu İ_sbat Eder Dünyanın En Bedbaht Adamı Seagar isminde bir İngiliz dünyanın en bedbaht adamı ol- duğunu iddia ediyor ve başından geçen felâketleri anlatıyor. Bu macerayı kısaca siz de okuyunuz. Bakalım —ona hak verecek misiniz? “14 yaşında iken denize çıktım. Babam bir. gemici idi. Arkasından — gitmemi — mennet- mişti. Evde —anncmin yanında oturmamı istiyordu. Fakat onu dinlemedim. Bir gün kü- çük: bir gemi ile Liverpoldan denize — çıktım. — İlk - vardığımız sahilde, ilk rastgeldiğzim adam babam oldu. —Bana güzel bir dayak attı, ve beni tekrar geri gönderdi. * Memlekete — dönünce — bir asansör — memuru oldum. — Salı günü işe başladım. Cuma günü üstkattan inerken, asansöre bir şeyler oldu. Yere düştük. Beni hastahaneye — kaldırmışlar. Beş hafta hasta yattım. “ Harp başlar başlamaz, or- duya girdim.. Süvari yazıldım. Daha ilk talimlerde attan düş- tüm ve boynumu kırdım. Hastabaneden - çıktıktan son- ra bizi Fransaya — sevkettiler. Cephede ilk bombayı atarken, iki parmağım da beraber koptu. Harpten- sonra — tiyatronun birinde perdeci oldum. İşe baş- hadıktan iki hafta sonra tavan üzerime — çöktü, tekrar soluğu hastahanede aldım. Sonra bir otobüse — şoför — olduk. Aradan on gün — geçmedi. otobüsü Gdeverdim. Bir kadının ölümüne sebebiyet verdim. İşim- den kovdular. *İlk oğlum dünyaya geldiği gün otomobil altında kaldım, beni teskere ile gelirdiler. * Sonra küçük bir bakkal dükkâm açtım, üç halta sonra düükân yandı, bütün s#ermayem küloldu. Oğlum ilkmektebe gittiği gün giçek hastalığına tutuldu. “Var mı bana taş çıkartacak babayiğit? Ne dersiniz? . 4 Her Gün Kabri Ziyaret Eden Köpekler Almanyada küçük bir şehir- de köpeğin biri, yağmura kara bakmıyarak, her sabah — ölen sahibinin kabrini ziyarete gidi- yormuş. Köpeğin kabri nasıl bulduğu şaşılacak bir şeydir. Çünki ce- mazenin gömüldüğü gün köpek Avusturalyada güzellik müsabakası. Burada yerlilerden ve şehirlerden yetişen güzel kızlar müzabakaya girmiş- lerdir. Güzeller mayo ile muayene edilmektedirler. Bizde güzeller bu kadar açık giyinmiye mecbur tutulmuyorlar. Kendi Kendine Ameliyat yapan Doktor Amerikalı O'Nel Kane, şim- diye kadar kendi kendine ame- liyat yapan nadir doktorlardan biridir. Doktor O'Nel tıbbi bir iddia üzerine kendisine ilk defa apandisit ameliyesi yapmış ve son derece muvaflak olmuştur. Bir müddet #onra doktor - fıtık hastalığına — tutulmuş, bu defa yine kendi kendisine ameliyat yapmıştır. Fakat ihtiyata riayet ederek yanında asitanjarını da bulundurmur. Taki, ihtiyaç hasıl olursa müdahale etsinler. Doktor, ameliyeyi çok mr vaffakıyetle bitirmişse de biran gelmiş; vaziyetinin rabatsızlığından dolayı eli titremiş, bu sırada bir asistan — müdahele ederek on dakika sonra profesörün ameli- yatını tamamlamıştır. Bir taraftan işsizlikten ve parasızlıktan bahsederler, bir. ta.aftar köpek sergileri tertip ederler. Bu Amerikalı kız da köpeklerini sergiye hazırla- makla meşguldür. Her birlsini ayrı ayrı yıkıyor, kurutmak için çamaşır gibi ipe asıyor. Japonların Sinema Sey- redişleri Gürültülüdür Her Kafadan Bir Ses, Bağırmalar Ayyuka Çıkar Her milletin kendine mahsus ideti olduğu gibi Japonların Adet- leri de bize çok garip gelecek bir şekil ve mahiyettedir. Bu millet, terakki ve inkişaf etmekle beraber her aldığı yeniliği kendi hüviyeti- ne benzetmesini bilmiştir. Meselâ Japonlar n'ındi_y' kafiır sesli filim yapmamışlardır. Sonra onlar, komik filimlerden biç hoşlanmazlar. Bazı insanların başına gelebilecek olan ufak, tefek kazaların insanları gük dürebileceğine akıl erdiremezler, Japon sinemaları da gariptir. İçeri girmek için behemehal ayakkabınızı çıkarmanız İâzımdır. Kadın, erkek, çoluk çocuk karma karışıktır. Herkes konuşur, Eğer görülen manzara halkın hissiyatını tahrik edici mahiyette ise herkes bağırmıya, şu veya bu sözlerle takdir veya nefretini göstermiye başlar. Japon filminin nihayeti, uzaktan, meşhur Füji Yama dağının gölgesini perdeye aksettirmekle biter, Çünki bu dlğ’ ı.llponlu için mukaddestir ve en yüksek Japon şairleri, en dağdan almışlardır. muştur. Akşama kadar böylece ağladıktan sonra, köpeği - zorla eve götürebilmişlerdir: O günden beri köpek hergün kabristana — gelerek — sahibinin kabrini ziyaret etmektedir, * Mes'ut Adam evde bağlı birakılmaş, ve katiyen | 4, yorlar — #okağa çıkmasına müsaade edi- © Tememişti. —| Ertesi sabah köpek zincirin- den çözülür çözülmez doğru mezar- hğa gitmiş ve sahibinin kabri başına giderek ağlar. gibi- ulur " Şimdiye kadar ölürken hayırlı İşlere para bırakılırdı. Ya bir cemiyeti hayriyeye, ya bir fuka- raya yardım lerek — duasını kazanmak arzu edilirdi. Bir Amerikalı milyoner bu rım bu LAŞA kaideyi bozarak- servetinden iki milyon dolar ayırmış ve bu pa- ranın dünyanın en mes'ut ada- mina verilmesini vasiyet etmiştir. Milyoner vasiyetnamesinde diyor ki : “Senelerdenberi insanlar gefa- lete yardım ederler, Şimdi de biraz mes'utlara yardım zamam gelmiştir. Rokfeller olmak- iste- mem. O servetinin mühim bir kısmını sefalete hasretmiştir. Bi- lâkis ben mes'ut adamı arıya- cağım ve saadete mükâfat vere- ceğim. Bunun için iki milyon do- 2 ; vec VOYT'ebai HOOVEE “Bana iş vermezseniz, ben de size vey vermem., Sokakta giden adamın arkazındaki lâvhada bu yan yazılıdır. Bu adam, Amerikada bir işsizdir. — Reisicümhur — IİnÜhabında reyini kullanarak kendisine İş arı- yor demektir. lar bırakıyorum. Bu paranın faizi her sene en mes'ut adama mü- kâfat olarak hediye edilecektir. Herkes müracaat ederek saade- I tini ispat edebilir. Hatta bu mes'- at adam bulup parayı bizzat kendi elimle vermek — isterim. Şüphem yok ki bu mes'ut adam fakirin biridir. Çünki zenginler içinde henüz mes'ut olan kimseye rasgelmedim. ,, Kendinize güveniyorsanız m racaat ediniz. Adres şudur: Mir. Brandon - Colt. Califora M. SA “Bu Sayfada Dünya Matbuatında Çıkan Meraklı Hikâye, Yazı Ve Makaleleri Bulacaksınız. Dünyanın Dört Köşesinde VukubulanGaribe.. Paraşütle Mühimmat Gön« deriyorlar-Dilden Tabiati Anlıyorlar Ve Saire.. Dilinizden Tabiatinızi Anlıyorlar Genç bir Fransız doktoru, dil iİnsanın tabiat ve seciyesini ifade eden — bir uzuv olduğunu iddia etmektedir. Bu genç doktora göre: Uzun dil açık kalpliliğe, ve riyakârlığa delâlet eder. Kendi dilinizi bir muayene edip tecrübe ediniz. Paraşütle Mühimmat Gönderiyorlar Şimdiye — kadar paraşütleri, tehlike anısda — pilotun tayya- reden atlıyarak aşağı inmesi içia kolanıyorlardı. Son zamanlarda yeni — bir tecrübe yamıylar ve bu tecrük bede muvaffak olmuşlardır. Bu tecrübe şudur: Tayyare karargâhından mühim miktarda mühimimat alınıyor. Bu mühimmat, cephedeki ordu Üze- rinden paraşütle yere atılıyor. Bu sayede hattı ricati kesilmiş veya bir mahalde mahsur kalmış kıta- | ata mühimmat göndermek imkâni temin edilmiş bulunuyor. Bu tecrübeyi İngilizler Afrk kada yapmışlar. Kahireden kek kan tayyareler Afrikanın göbe- gine kadar gidip paraşütle mi- bimmat bıraktıktan sonrmm geri dönmektedirler. * Hafızası En Kuvvetli Adam Ruhiyat — Glimleri, — dünyanin hafızası en kuvvetli adamını keşe fetmişlerdir. Bu adam bir İtalyan doktorudur, adı. doktor. Mancb nidir. Birçok âlimler doktor Mane Cinirin evinde toplanmışlar ve bu hayretbahş adamı imtihan et erdir, ddnd.ı- Mancini evvelâ İtab yanın bütün istasyonlarını sayınış ve her istasyondan kalkan ve her istasyona —varan trenlerin hareket ve muvasalat saatlerini söylemiştir. Tarifeye bakılmış ve doktorun hafızası tasdik edilmiş. tir. Sonra doktor bir İtalyan ha- ritası açmış ve en ufak köylere kadar istenilen yerin nüfusunu sormalarını söylemiştir. Her so- rulan suale müsbet cevap vermiş- tir. Sonra, en ciddi imtî:ııı ge çilmiş. Doktorun beş senedetr beri okuduğu 500 muhtelif ki- tabı almışlar. Yapraklarım biri- birine karıştırmışlar, Doktor her sahifeden bir kelime hatırlıyarak bütün bu sahifeleri tasmif etmiş ve yerli yerine koymuştur. Doktorlar bu hafıza barika- n gördükten sonra, Mançiniye jayamın — en kuvvotlü — kafıza sahibi adamı sıfatın: vıınişlıı&-_" N