7 Şubat 1932 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 4

7 Şubat 1932 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Stadyum Ve Plâj Ankarada plij, stadyum ve yarış yeri yapılması hususunda ciddi bir teşebbüse girişilmiştir. Bundan başka göze — çarpan bâdiseler şunlardır: Sun'i Plâj Ankarada Garzi çiftliğinde yapılmakta olan sun"? plâj ilk- baharda ikmal edilecektir. Bu süretle Ankaranın yaz mevsi- minde en mühim ihtiyaçlarından olan yüzme ibtiyacı da tatmin edilmiş olacaktır. Stadyum Ve Yarış Yeri Hükümet merkezinde yapila- cak stadyum ve yarış yeri plân- karını Profesör Egli bazırlamak- tadır. Söylendiğine göre Çekos- lovakyalı büyük bir inşaat grupu stadyum ve yarış yerinin inşası için alâkadar makamlara müra- gaatte bulunmuştur. Ankarada Palto Hırsızı Ankarada son günlerde bir palto hırsizi türemiş, şimdiye kadar muhtelif yerlerden 67 palto çalmıştır. Bir Evlenme Maliye Vekili Mustafa Ab- dülhalik Beyin kızı Nezihe Fazilet Hanımla — Devlet Demiryolları Mühendislerinden İbrahim - Sırrı Bey evlenmişlerdir. Grip Salgını Ankarada grip devam etmek- tedir. Mektepler tatil edilmiştir. Geçen gün yağan kardan sonra bastalığın arkasının alınacağı ümit edilmektedir. Hükümet ve Bele- diye doktorları mütemadiyen ça- hşmaktadırlar, Bentderesi Tiyatrosu Bu Ramazanda Bentderesi ti- yatrosu epeyce rağbet gördü. Halk Ramazan gecelerinde iyi vakit geçirdi. Hava Fabrikası Almanlar Havanın Kuvve- tinden İstifade Yolunu Buldular Berlin 6 — Havayi nesimide- ki kudret ianesile elektrik kuv- veti istihsali meselesi hakkında A:fmıı,n muhterilerinden M. Hon- nef bir proje yapmıştır. ij:yc’ uyırî':ı:ı 400 - 500 metre irtifamdaki kulelerin tepe- sinden havayi nesimi kudreti elde etmek “ve bu kudreti nak- letmek — kabil — görünmektedir. 2,200 kilovatlık böyle bir “hava fabrikası,, inşası için dört milyon marka ihtiyaç vardır. Darülfünun Talebeleri Adana ( Hususi ) — Darülfü- nun — talebelerinden — mürekkep bir kafile bayramın birinci günü şehrimize geleceklerdir. Darülfü- nunlu kızlar, kız muallim mekte- binde, erkekler de İlisede misa- fir edilecektir. 7 Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu Vasfi Raşit Bu kıymettar eserin ikinci cildi çıkmıştır. Bu cilt te birinci cilt gibi yirmi formadan mü- rekkeptir ve fiati daha uçuz- dur. Eser ince kâğıda basıldı- ğgından hacmi de küçülmüştür. Fiati ( 200 ) kuruştur. Belkıs Harabeleri Alâiye Ve Antalya Şehirleri Civa- rındaki Tarihi Harabeler Arasında... Alâiye (Hu- susi) — Alâiye ile Antalya ara- sında ve Antal- yanın kırk kilo- metre kadar şar- kında|Örimedon- Koprü suyu) ke- narında — kadim tarihte | Aspen- düs) mamını ta- şıyan ve — hali hazırda (Belkıs) denilen — muaz- zam bir harabe vardır. Bu tarihi harabenin — en mühim kısmı ti- yatrosudur. Bu şehrin -Moranın Argolik namile maruf kısmında- ki (Argos) aha- lisi tarafından te- sis edildiği muh- temeldir. Bu ta- rihi harabeye ait efsane ve malü- mat şudur: Aspendüslülerin şehirleri ma- bude Minervanın himayesi altında imiş. Bu şehir ahalisi kablelmilât 330 tarihlerinde Büyük İskende- rin asya seferleri esnasında ser- keşlik ettiğinden İskender tara- fından vergiye raptolunmuştur. Selçuk istilâsmda bura aha- lisi kısmen islân olmuş ve bir kısmı da |Side) eski Antalya ahalisi gibi Rados, Girit ve Kıbrıs adalarına hicret etmişler- dir, Selçuk Türkleri zamanında da (Belkıs) mevkünde bir zaman meskün halk bulunduğuna dair İzmirde Halkın Haklı Bir Teklifi İzmir, (Hususi) — Göztepede, SCpekpçık Mektebinin — yanın- daki et Pışı ıolııgı_ berbat bakımsız ve pis bir vazi- yettedir. Bu sokak sakinleri, ya sokağın isminin değiştirilmesini, yahut ta temizlenmesini istemekte, aksi takdirde Ankaraya şikâyette bulunacaklarını söylemektedirler. Bir Kaçakçılık Salihli ( Hususi) — Cemal isminde birisi tütün kaçakçıl ğı kaçırdığı sabit olarak 6 ay hap- se ve 225 İira para cezasına mahküm dilmqür Adanada Cemal Paşa Mahallesi.. Adana, ( Husust ) — Şehir Meclisi şubat içtimar aktetti. De- mirköy maballesine Merhum Ce- mal paşanın namımı yat için “Ce- malpaşa,, ismi verilmesi tekarrür etti. Şehirde sıhhi ve muntazam bir süt satışı vücude getirilmesi hakkındaki teklif sıhhiye encü- menine havale edildi. * ! eserler mevcuttur. | Aspendüs | te başlıca nazarı dikkate çarpan harabe binaları | Tiyatro) ve ( Agura - çarşı ve piyasa mahalli) ile uzak mesafelerden şehre getirilen su kemerleri ve yolları- dır. Buradaki tiyatro en az tah- ribe uğrmış ve eski balini en iyi muhafaza etmiş asarı atika- dandır. Köprü —suyuna nazır cephe duvarı sapsağlam duruyor. Methallerin birisinin — üzerinde kabartma bir kız heykeli vardır ki etrafı nakışlarla süslenmiştir. Bu heykel (Baht) âlihesinin Çankırıda Gençlik Ve Spor Hareketi Çıııl:ın (Hususi ) — Şehrhnıı spor teşkilâtının tensiki için vali Adil Beyin riyasetinde bir kon- gre yapıldı. — Kongreye resmi daireler amirleri ve münevver gençleı iştirak ettiler, Vali Bey kongreyi — açtığı zaman beyanatla bulunarak spor teşebbüslerinin vilâyetin yardımı- na mazhar olacağını, gençliğin tam bir Üümitle çalışması lâzım geldiğini söylemiş ve - alkışlan- mıştır. Neticede on iki kişilik bir idare heyeti intihap olunmuştur. Fakat idare beyeti azası ekseri- yetle — mem an — teşekkül etmiştir. Eski tecrübelerden ders almak Jlâzım geldiği takdirde heyetin, yerli gençlerden teşkil ve 3" >» edilmesi daha muva- H ramın ikinci günü Kırık kalc spor takımile bizim gençler arasında bir futbol müsabakası yapılacaktır. Gençlerimiz ekzersiz oyunlarile me;gul oluyorlar. K.K. Balıkesirde - Fırtına Balıkesir, (Hususi) — Kar ve fırtına devam ediyor. Bir kıtım yollarda seyrüsefer inkıtaa uğra- mış bir vaziyettedir. Belkıs harabelerinden tiyatro ve bir saray bakıyes! ZE timsali — zanne- dilmektedir. Gü- ya bu heykel Sebe — melikesi Belkısa — nisbet edildiğinden bu şehre ( Belkıs ) denmiştir. Tiyatrodaki kitabelerden an- laşıldığına göre bu - tiyatro |Ze- non) namında bir san'atkâr — tara- fından yapılmış- tır. Bu zat As- pendüs şehrinin belediye mühen- disi imiş, Alâiye ile An- talya — arasında bunlara mümasil daha birçok a- sarı atika hara- beleri mevcuttur ki yerli ve ecne- bi birçok seyah- ların takdir. ve hayretle ziyaret- lerini celbetmektedir. Gazi Hz. evvelki sene Antak yayı teşriflerinde bu harabeyi zi- yaret etmişlerdi. Bu eserlerin mu- bafazası için Maarif Vekâletinin emrile Maarif İdaresi tedbirler almışlardır. Harabelerdeki eser- lerin tahribe uğramaması için civardaki. köy ihtiyar heyetlerine emirler verilmiştir. Anadolunun birçok yerlerinde olduğu gibi bu civardaki hara- beler bilhassa kadim Türk Sek çuk ve Hitit tarihlerini tenvire yarıyacak canlı vesikalardır. M. ASIM Adanada Bayramda $ Spor Ta- masları Yapılacak Adana, ( Hususi ) — Konya Idman Yurdu, iki maç yapmak özere bayramda şehrimize gele- cektir. — Konyalılar, - bayramın birinci günü Toros Sporla, üçüncü ü de Seyhan Spor takımile aşacaktır. Birkaç sene evvel Adana sporcuları Konyayı ziyaret ettik- zaman, — vukua gelen bir suitefehhüm yüzünden iki komşu memleket sporcuları ara- sındaki gerginlik bu temaslarla ortadan kalkacaktır. E:ll:ek ak Sporcularımız Kıbrısa bir hafta kadar orada ve maç yapmak üzere teşebbüs- lere girişmişlerdir. Bir Mahküm Ha- pishaneden Kaçtı Adana, (Hususi) — Hırsızlık suçundan mevkuf bulunan Âşık İbrıhlm bir fırsatını bularak ha- pishaneden — kaçmı! muvaffak olmuştur. Vak'a haber alınır'alın- .maz jandarma ve polis şehirde taharriyat yapmış, firarinin sak- lanacağı yereri aramıştr. İbra- kimin — bugünlerde yakalanacağı Ümüit edilmektedir. Söz Aramızda Yaşayışımızda Bir Noksan Var Gibi Geçen gün, bir mecliste oturuyorduk. — Bahsin bavailiği, bizi, yine evlenme ve evlenmek teki müşküller Üzerinde durmıya mecbur etli. Herkes, biribirile yarış edercesine fikrini söylüyor, bu arada, isabetinden emin zannolunan bir takım şayamı hay- ret iddialar ileri sürülüyordu. Bu —münasebetle bir daha 'at larının — ağırlığı, iktısadi ıııhn':.ru kadın veglerkfk rubiyatında hasil olan harp sonu tahavvülleri, — itimatsızlıklar — ve saire mevzubahs oldu. Bir kenara çekilerek bahse karışmıyan bir hanım vardı kı herkes fikir yarışı eder gibi mil- temadi surette söylenip dururken o, susmuştu. Bir. söz faslasından istifade ederek bir iki kişi bu hanımefendiye döndüler ve fikrimi sordular. Şimdi bütün gözler kendisine çevrilmiş olduğu için bir parça kızarır gibi oldu. Hafif bir tereddüt geçirdiğini hissettik. Maamafih bu duruş, pek kısa devam etti. Şayanı dikkıt buldu- ğum için bu hamımefendinin fikir- lerini buraya nakletmeyi münasip buldum. Duygu ve fikirlerine ay- nen tercüman olduğumu zanne- diyorum : Hayatta evlenmek bir ihtiyaç- tır. Birçok kimseler, — bilhassa genç yaşlarında evlenmenin aley- hinde bolunurlar. Fakat bence samimi değildirler. Çünki, on'ların dudakları bu aleyhtarlığa tercü- man 'olüurken kalpleri başka türlü hisseder, Nice evlenmemiş yaşlı kadın veya erkek gördüm ki hayatın kışı başlarna beyaz — örtüsünü gerip te kalplerini soğuttuğu za- man, evlenmemiş olmakla en bü- yük hatayı İşlemiş olduklarını kendilerine anlatmıştır. Aile oca- ğı, üşüyen kalpleri ısıtan mucize nevinden ve kendi kendine bir yaşayış tarm tesis eden, iki ucu bir araya gelmiyecek zan- nolunan pek bütçelerde muvazene temin eden — sırri kendine —mabsus — bir yurttur Bir kelime ile söylemek lâzımca aile ocağı, “ Nikâhta keramet wardır , Sözünün en güzel bir misalidir. Bugün evlenmekten kaçınanlar yanlış düşünüyorlar. Çünki bilk- miyorlar, Erkek kadına, kadın erkeğe biribirile bağlanmak mev- zubahs olunca, müstakbel birer hain gibi bakıyorlar. Çünki biri- birini tanımıyorlar. Halbuki ge- rek kadın, gerek erkek ancak mecburiyet — hissiyetleri zaman, ocaklarına hıyanet etimnelidirler. Sokakta — rastgele — sağına, soluna bakanlardan bahsetmiyo- rum. Çünki esasen bunlar, mev- zuumuzun dahiline alınacak kim- seler değillerdir. Şu balde, aksaklık, muaşeret şeklimizden — doğuyor, seneler- denberi komşumuz olan bir aile ile görüşmüyoruz. Sonra çoluk, cuğumuzu, belki ömrümüzde r veya iki defa karşılaşaca- ğımız kimselerin mecmaı olan balolara — götürüyoruz, biribirini tanımak vesilesini bulmıyan ve ancak böyle umumi yerlerde, elektrik ziyasının göz kamaştırıcı yaldızı altında tanışanların akıbe- tinidir ki umumi bir misul yibi alyoruz. Bence, hata yaşavışı- mızdadır. Bunu — düzi ersek bügünkü bahis ; dele halinde daima K önünde durmiya mahi üü sur. defa

Bu sayıdan diğer sayfalar: