' Siyaset Âlemi Amerika Ve Japonya Ihtilâfta Mı? Nevyork 7 — Harbin, Ameri- ka konsolosuna Mukdende yapı- lan tecavüzün ehemmiyeti hâlâ zail olmamıştır. Japonyanın Va- şington sefiri bir daha Hariciyo mezaretine davet edilmiştir. Vaşington — Hariciye Nazırı M. Stimson tarafından Amerikanın Uzakşark siyaseti hakkında mü- bim beyanatta bulunması Beklen- mektedir. Gelen telgraflar, Japon askerlerinin Şinşovfan daha ileri geçliklerini göstermektedir. Böyle bir ihtimal burada endişe ile te- lâkki edilmektedir. İngilizler De Şikâyetçi Tokyo 7 — Büyük Britanya Sefiri Hariciye Nazırını ziyaret ederek Mukden « Pekin demiryo- hu üzerinde Japon askeri makam- ları tarafındaa İngiliz menafiine Karar iras edildiğinden şikâyet etmiştir, Hariciye N Nezareti Müsteşarı, bu harekâtın muvak- kat olduğunu, Çin askerleri o mıntakadan çekildikleri için İn- gilizlere ait varidatın geri veri- leceğini söylemiştir. ransız ve Amerikan sefirleri de Hariciye Nezaretine gelmiş- lerdir. Fakat ziyaretlerinin sebebi lamamen ayrıdır. * Vaşington T — Harbin Kon- Bolosuna yapılan tecavüz müna- Bebetile Japonya tarafından be- yan edilen teessürün tarziyeye muadil olduğuna, Hariciye Nazı- rının beyan eylediği söyleniyor. Çinliler Halâ Harp İstiyorlar Londra 7 — Pekinden Deyli Ekspres gazetesine bildirildiğine göre Japonlar Hulatoyu işgal etmişlerdir.. Nankin —hükümeti memurlarının menfi haraketlerin- den memnun olmıyan ve Mançu- ri vaziyetini beğenmiyen Şimali Çin askeri reisleri Çin hüküme- tine şiddetli bir telgraf göndere- rek siyasetini tebdil etmesini ve batta bunun için Japonya ile barbi göze almasını istemişlerdir. Mevkuf İngilizler Bırakıldı Hakoda 7 — Memnu bir mıntakada — dolaşırlarken — tevkif edilen Antiloküs adlı İngiliz ge- misinin beş tayfası serbest bıra- kılmıştır. Almanyada Vaziyet Fena Berlin 7 — Prusya bütçesinin açığı (167) milyon marktır. Alman hükümeti bu açığı kapa» mak Üüzere yardım edecek ve yedi vergiler ihdas olunacaktır. 4 Berlin — Dortmut Belediyesi- nin mali vaziyeti, işsizlere yar- dim yüzünden fenalaşmıştır. Bu sebeple memurların kânunsani maaşı altıda bir olarak verilmiştir. Amerika KonsolosunaYapılanTecavüz Tadilâh Var Fransada Maliye Nazırı & Diyor Ki: a Stütgart, 7 — Vurtemberi Demokrat fırkasında bir nutul söyliyen Almanya Maliye Nazırı M. Ditrih 1932 senesinin, bilhassa harici siyaset sahasında büyük kararlar senesi olacağını ve bu sene zarfında hususi Alman borç- larile tamirat meseleleri münase- betile mücadeleler yapılacağını beyan etmiştir. Nazır, komünist ve Sosyaliste ler gibi milliyetperverlerin de şimdiki sistem aleyhinde çalıştık- larını söylemiş ve demiştir ki: “— Alman Hükümeti plân- larını tahakkuk sahasına — isal etmiye muktedirdir ve edecektir. Alman milleti kendi istikbalini temin için girişilen cidalde hisse- sine düşeni — deruhde azmettiği takdirde şimdikl müş- külâta galebe çalacaktır. ,, Riyaseti Cümhur Meselesi Berlia, 7 — Rayhştag Mecli« sinin kânunusani içinde davet edileceği şayiası ısrarla dolaşıyor. Bu münasebetle Meclisin, Reisi- cümhur Hindenbur: vazife ve salâhiyetlerini yedi sene daha uzatan bir kanun kabul edeceği söylenmektedir. Maamafih bu hususta Hindenburgun reyi alı- nacaktır. Amerikan Maliye nazırını İtham Vaşington 7 — Meb'usan Mec'isi azasından ve Demokrat Fırkadan M. Patman Maliye na- zrı M. Mellon aleyinde bir tak- rir vermiştir. Şu cümleleri yaz- maktadır: “Şahsi —mes'uliyetim altında olarak Maliye mazırıni hıyaneti vataniye ile itham ediyorum., akrir sahibi, 1789 - tarihli nizamname ile Maliye Nazırı ti- caret yapmaktan — menedildiği halde bu zatın bu nizam ahkamını ihlâl ettiğini, bu zatın ( 300) şirketin eshamma malik olduğu- nu, bu şirketler sermayesinin (3) milyar dolara baliğ olduğunu bildirmektedir. Bu takrir, kat'i surette hası- raltı edilmek Üzere meclis kava- nin Encümenine havale edilmiştir. Resmi mehafil, bu iddianm aksi kanaatindedir. Zira Maliye Nazırı kendi işlerile meşgul ol- mayıp idaresini bir tröste bırak- mıştır. etmiye | Miss Betty Baxter adını taşıyan hayırperver bir kadın Londranın - fakir maballelerinden biriade fakirlere yardım için küçük biz kulübe açmıştır. Bu kulübenin üzerinde: — “Açlara ve meskensizlere burada yiyecek verilir! , cümlesi okun- maktadır. Kulübenin Öönüne bakınız kaldırım üstünde dolaşarak uykusuz Temiz giyinmiş insanlar, bütün geceyi geçirmiş fakirler, simalarında kötülük izleri taşıyan veya marum görünen bedbahtlar vardır. Fakat Misa Betty için bu slma arklarının ehemmiyeti yoktur. O sabahtan akşama kadar kulü- besine gelen herkese bir günlük yiyecek vermektedir. Hindista% Müsademeler Oluyor Abhmedabat, 7 — Polis sa- bahın ilk saatlerinde kongre li- derlerinden (-0) kişiyi daha tev- kif etmiştir. X Tebari, 7 — Halkın bücumu Üzerine polis silâh kullanmış, 40 kişi ağır, yetmiş kişi hafif surette yaralanmıştır. Birçok polis ve mıntaka hâkimi taşla yaralan- Mmıştır. x Bombay— Dört gündenberi şe- bir tarihin kaydetmediği şekilde matem tutmaktadır. ( Hartal ) hususi işlerbile tehir edilmekte- dir. Kıymetler borsası -bugün açılmıştır. * Bombay, 7 — Bombay eyale- ti valisi bir beyanname neşre- derek kongrenin hükümet karar- larını — baltalıyacak hareketlere karşı — fevkalâde — salâhiyetlerin kullanılacağını bildirmiştir. * Madras 7 — Kongre teşkilâtı *SON POSTA . nın Millt Tefrikası : 74 AH, MİNEL AŞK! MUHARRİRİ: SERVER BEDİ — Evet Narin Hanım, ne ga- riptir ki, bir zevç ve zevce, ikisi de biribirlerinin haberi olmadan Ayni muharrire hayatlarını anlat- mak istiyorlar ve zevç, muharri- rin dostu olduğu için, daha evvel davranıyor. Narin - başile etti. Devam ettim: — Fakat ben nasıl hatırınıza geldim? Sizi hayatın:zın romanını yazdırmıya — sevkeden — ihtiyacı bafifçe tastik ayrıca münakaşa edelim. Benden başka muharrir yok muydu? Fa- kat size bu suali sorarken, beni diğerlerine tercih edişinizin sebep- lerini öğrenerek bir gurur ve sevinç duymak — istemiyorum; sadece hakikati öğrenmek mera- Ben sizin beş altı kitabınızı oku- düm. Bunların iki — tanesinde, mevzuu — size bir erkek, bir de kadın kariiniz — vermişti. Belki de hepsi sizin hayalinizin mahsulüdür de bizi aldatıyorsu- nuz. Olabilir. Fakat ben bunları doğru farzettim ve düşündüm: *“Bu muharrir, insanları dinliye- rek, —hakiki —hayatı — yazmak istiyor. Belki beni de! dinlemek zahmetine katlanır. ,, — İyi tahmin etmişsiniz. Ben yalnız muayyen bir roman yaz- mak için değil, insan kalplerini daha iyi tanımak için bherkesi dikkatle dinlemekten hoşlanırım. Bu, bende küçüktenberi yerleş- miş bir itiyattır. — Ne iyi, şunu da gsöyliye- yim ki sizi tercih edişimin başka bir sebi daha var, — Müsaadenizle onu ben söy- leyeyim. — Buyurunuz. 1Belçikada l Tevkifat Yapıldı Bürüksel, 7T — Adliye me- murları birçok tevkifat yapmış- lardır. Tevkif edilenler arasında Paris, Moskova, Tiryeste, v Türkiyeden kovulmuş on beş kişi de vardır. Emniyeti Umumiyo idaresi de infilâk edici maddeler saklıyan Üç İtalyanı yakalamıştır. Bunların kendi memleketlerin- de bir suikast yapmak için bududu geçmiye hazırlandıkları zannedilmektedir, Bunlardan biri kimyager ol- duğunu — 1930 — teşiinievvelinde İtalyadan ayrılıp Romanyada bir dostunun evinde oturduğunu söy- lemişse de bunun ismini bildir- memiştir. Diğer iki mevkuf bu maddelerin — nakline — yardım etmişlerdir. Kimyager, (30) kilo sıkletinde yaptığı dinamiti hem- şiresi vasıtasile meçbul bir semte gönderdiğini de söylemiştir. kâmilen — feshedilmiştir. Birçok şehirlerde her türlü nümayiş ve içtimaların — menedildiği haber veriliyor. — Halimin arkadaşıyım. — Çok doğru. — Yazacağım romanın kah- ramanlarını yakından tanımam deha iyidir. — Elbette, — Eğer Halim, sizin Londra- da ruhiyata çalışmış olduğunuzu söylemeseydi, ben sizi adeta bir kadın romancı sanacaktım. Maamafih bunlar — biribirine kardeştirler. — Roman yazmayı hiç dü- şünmedim. Beceremiyeceğimi zan- nediyorum. Neden, bilir misiniz? Kadınlardan iyi bir romancıj çık- t öremedim. Avrupada pek ıığııiın:. 'burıdı hiç yok ggbi... Pâı dersiniz? — Burada sizi tastik ederek meslekdaşlarımın aleyhinde bu- Karilerimin Suallerine Cevaplarım Bebekte S. Y. isminde bir genç; dört senedenberi sevdiği bir kızın ufak bir nazma taham- mül edememiş. Kızm hareketi izzetinefsini — kırmış. Kız her hareketile pişman olduğunu gös- termiye çalıştığı halde, delikanlı bunlara inanmak istememiş, fakat sevmekten de — vazgeçememiş. Şimdi soruyor, kıza karşı aldığı vaziyet doğru mudur ve bariş- ması muvafık mıdır? Oğlum, mektubunu bütün te- ferruatile okudum. Neticede seni haksız. ve kabahatli buldum. Aşk hayatında iki taraf ta biribirini gücendirecek çocukluk- lar yapabilirler. Bahusus siz kaç yaşındasınız kil Sonra kızların kendilerine — mahsus kaprisleri vardır. Bu kaprisleri tabii göre- rek ehemmiyet vermemek 1lâ- zımdır. Siz ise, sevgilinizin ufak bir kaprisini, —bir — izzetinefis meselesi yaparak beyhude yere hem kendinizi, bem sevgilinizi üzüyorsunuz. İkinizin de biribiri- nizi çok sevdiği anlaşılıyor. İlk fırsatta barışmanızı tavsiye eder rim * Ankarada H. P. Ali Hanım, bir. ticarethande çalışmaktadır. Ayni mağazada çalışan gençler- den biri onunla alâkadar olmıya başlamıştır.. Fakat hanım kız ciddidir ve iltifatlara yüz yerme- mektedir. Erkek takipte musirdir, Nihayet genç kız da lâkayt ka- lamamıya başlamıştır. Fakat ere keğin samimiyetine emin değildir. Onun için hareketinde mütered- dittir, benden fikir istiyor. Kızım, sana karşı alâka göse teren genci uzaktan uzağa bir iki ufak imtihandan geçirirsin, Bu imtihanlar neticesinde gencin samimiyetine — İnanabilirsen, ko- nuşmakta ve alâkanı izhar et« mekte beis yoktur. O vakte kadar ciddiyetini bozma. Fakat her halde görüşmeden, onun tarafından gösterilecek randevur lara gitme, HANIMTEYZE saarLerarere ea raReR eee -— TAKVİM —— Gün S1 8 - Kâ.sani - 932 Kusum 62 Arabi Ruml 29 - Şaban - 1350 |20-KA, - evvel - 1548 Vakit (Ezant| V. et | Vaktit Exant| V. &t Güneş | 2. 80 7. 26 | Akşamlız. — |16. 56 Öğle | 7. 212 20 | Yatm |. K w ikladi ( 9. Oji4. & | İmsak |i . Zemherir fırtınası lunmak istemem. Olabilir ki hake hısınız? — Peki... Size bu romanımt arzusu biçin geldi? ’“:.şîpiniıî çok enteressan bu- luyorum. Hayatınız da öyle. Fa« kat hayatınızdan ziyade şahsınız beni çekti. — Gayrühtiyari olarak bu sözlerini: bana gurur ç — Hakkınız 'vuıı. eei — Teşekkür ederim. Hayatımı de sevmiyorum. Hayali bir avam romanına benziyor. Fakat ne yaparsınız ki bunların hepsi doğru. Bunları yaşadım ben. Evet, bu da büyük bir kıymettir. — Evvelâ siz romanınızı nasıl tasavvur ediyordunnz? Şöyle bir anlatır mışınız ? ( Arkası var)