Tarihi Fıkra Piyangoda Kazananlar! Tayyare Cemiyetinin yılbaşı piyangosunda kazananlar, günün meşhurları oldular. Bu şöhret, Edirmekapı kulübelerinden Şişli apartımanlarına — ve — Üsküdar kıyılarından Sarıkamiş ormanla- rına kadar yaldızlı. bir seyyale gibi yayıldı ve yüzleri bilinmiyen bahtiyarlar, banknotlardan — ya- ilma tahtirevanlar içinde yüz ginlrrc: rüya dolaştı! Onlar, talilerinin — kendilerine — takdim ettiği büyük servetin neşesini yaşarken, beri tarafta binlerce adam, o servetin hesabını yürü- tüyor ve pir aşkına çene yoruyor. Bu, beşerin zâfıdır. ve iyi yaşa- mak hırsının renk renk tecellile- rinden biridir., İnsanlar, medeni hayata gir- dikleri gündenberi o zâfh gös- terirler ve o hırsı taşırlar. Şuka- dar ki evvelleri, piyango) yoktu. Remil ve cagar yollarile toprak altlarında define aranırdı, simya kuvvetile bakırın altın olmasına çalışılırdı. Bu meyanda gök ka- pisinin açılmasını, Hızırın kapıya gelmesini bekliyenler olduğu gibi, bir kısım para düşkünü yoksul- lar da Ayasofya camündeki top kandil altında kırk gün sabah namazı kılarak bu sayede bazine- ler elde etmek bulyasını güder- lerdi. Tarihte remmallerin, simya- cıların, Hızır arayıcıların çeşit, çeşit maceraları mukayyettir. Top kandil dibinde namaz kılıp ha« zine bekliyenlerin de hayli gü- lünç hikâyeleri vardır. Bunlardan biri, gülünçlügünden değil, fecaatin- den dolayı bilhassa zikre değer: Yüz sene evvel İstanbullu bir ihtiyar, son yıllarında kolayca milyoner olmak hırsına kapılır. Her sabah horozlar ötmeden evinden kalkıp Ayasofyaya git- miye ve top kandil altında namaz kılmıya başlar. Fakat kır- kıncı gün nasılsa geç kalır, der- mansız ayaklarının müsaadesi nispetinde köşmıya girişir. Tam Hekimoğlu civarında Yedikule- den gelmekte olan Siğirdim usta kafilesile karşılaşır. Bu kafile Etmeydanındaki Yeniçeri - kışla- larına et götürüyordu. İhtiyar, eniden kırk gün sabah namazı ilmıya mecbur. kalmamak - için telâştadır, et yüklü hayvanların farkında bile değildir, uluorta yürüyor ve sellemehüselân hay- yanların önünden geçiyor. Halbu- ki Siğirdim ustanın idare ılliî bu hayvanların önünden geçme! * uğursuzluk getireceği itikadile - asaktır. — Binaenaleyh kıyamet ınpuynr. hayvanların — yanında bulunan Yeniçeriler ileri atılıyor, ihtiyarcağızı yakalanıp yere yatı- rilıyor ve kamçı ikramı başlıyor. İhtiyar, artık top kandili unutmuş ve can derdine duşmüş- tür, “Müslüman yok mu?,, Diye barbar bağırmaktadır. Etraftan birkaç kişi koşuyor, Siğirdim us- taya yalvarıyor. Fakat onlarda hasır ovasına yatırılarak kamçı ziyafetinden hissedar — ediliyor. Nihayet iş — büyüyor, büyüyor, bir devlet meselesi halini alıyor. Babali telâşa — düşüyor, saray heycan içinde kalıyor. İhtiyar, zaten öldüğü için hakkında bir muamele yapılamıyor. Lâkin onu kurtarmıya koşan adamlar (Ağa- kapısı civarındati — Taphanede boğdurulup cesetleri) denice at- tırılıyor! İşte piyango, bazan böyle çıkar. Kişi nasibine razı olmak gerekl BAA [înEML EKET SON POSTA HABE İzpıjrde (1055) Mahküm Var Dört Ayda Altı Müdür Tarafından İdare İzmir, (Hususi)- İzmir — şehrinin tam — ortasında, bükümet kona- ğının yüz metre ilerisinde 1055 mahkümun ömür çürüttüklerinden belki de çoğu- muzun — haberi yoktur. Kanunun bürriyetlerini iş- tirdat ettiği bu insan — kafilesi içinde birçok ha- fif cürüm mah- kümları olduğu gibi, — eşkiyalık, dolandırıcılık, hırsızlık, kardeş, ana, baba, çocuk katilleri ve hiyanet mahkümları da vardır. Memleketimizin diğer birçok yerlerinde olduğu gibi İzmirde de umumi hapishanenin şehir içer- sinde ve şehrin göbeğinde oluşu, umumi hayat ile hiç mütenasip olmıyan bir vaziyettir. Hapisha- nenin şehir haricine kaldırılması hakkında şimdiye kadar birçok tekliller yapıldı ve bazı isabetli mütalealar serdedildi. Bir aralık Foçaya veya şebrin nispeten tenha bir yeri olan Talebe çayırı yakinindeki mektep binasına nakli düşünüldü. Hatta hapishanenin bu binaya nakledileceği de söy- lendi. Fakat neticede hiçbir. şey çıkmadı. Muğlada Tütün Çiftçisi Sıkıntı İçinde Muğla, 6 (A.A) — Vilâyet dahilinde ve birkaç mmtakada lütün — satışı betaetle devam ediyor. Piyasanın açıldığı zaman- danberi bu âna kadar 1,044,00 kilo satılmıştır. İstihsalât mikta- rile mukayese edilirse vilâyet dahilinde — daha satılmamış 2,765,000 okka — tütün vardır. Tütün —zürramın İş Bankasına olan borçlarının vadesi gelmiş ve İş Bankası zürraa borçlarının tediyesi için 15 gün mühlet vermiştir. Tütünlerini satamıyan zürra — borçlarının - tecili — için makamatı âliyeye ve İş Bankası Umum Müdürlüğüne müracaatte bulunmuşlardır. Adanada Garip Bir Soygunculuk Adana (Hususi) — Burada garip bir soygunculuk hâdisesi olmuştur. Cumartesi akşamı bir arabaya binen iki yolcu yarı yol- da araba sürücüsü Ragıp Efen- dinin Üzerine hücum etmişler, adamcağızı soyup sovana çevir- mişlerdir. Ansırm — höcuma — uğrıyan Ragıp Efendi muükavemet imkânı bulamamıştır. Soyguncu yolcular bu işi yaptıktan #sonra derhal arabadan yere atlamışlar ve hay- wanların koşumlarını keserek iki- Edilen Bir Hapishane izmmir Hapishanesinin hasta koğuşa (Köşede Haplahanenin yeni Müdürü Feyzi Bey) Bundan bir sene evveline ka- dar hapishane dahilinde her haf- ta bir iki mabkâmun feci bir şe- kilde can verdiği görüldü. Gece yarısı yirmi, otuz mahkümun ha- pishane duvarını delerek kaçtığı işitilirdi. Mahkümlarda her za- man silâh ve esrar bulunurdu. Dört ay içersinde altı Müdür getirildiği balde vaziyet bir türlü değişmemişti. Nihayet İzmirin kıymetli Zabıta amirlerinden Fey- zi Bey namında bir zat hapisha- ne Müdürlüğüne getirildi ve bu tayinden sonradır ki bütün hâdi- seler nihayet buldu. Feyzi Bey bapishane müdür- lüğünü deruhde edince ilk işi mahkümların silâh ve bıçaklarını toplatmış, esrar ve afyon kulla- ıİ'Walıkemeyı Verilen Köy Muhtarları Tosya ( Hususi ) — Son za- manlarda bazı köylerin muhtarla- ı hakkında takibat yapılmıştır, Bunlardan Sapanca köyü muhtarı İsmail ve kâtibi Sadık Efendiler kanuna uymıyan bareketlerinden dolayı - azledilmişler, imzasız se- net tanzimi suçile » Ermenik köyü sabık muhtarı Hüseyin ve kâtibi - Nuri —Efendiler — tevkif olunmuştur. Halılar köyü muhta- ri da bir köylüyü dövmek çür- mile mahkemeye verilmiştir. İdam Kararı Bir Katil Hakkında Ölüm Cezası Verildi Akşehir, (Hususi) — Yalvaçın Kurusarı köyünden Hasan ismin- de bir genci kocaman bir pala ile öldürmek cürmile mahkemeye werilen ayni köyden Kırış oğlu Kara Mehmedin — muhakemesi rüyet edillmiştir. Muhakeme neti- cesinde maznun Kara Mehmedin, bu cinayeti tasavvur ve tasmim neticesi işlediği sabit — olduğu için idam edilmesine karar veri- miş, dosyası Temyiz Mahkesine gönderilmiştir. — — a . M si de birer ata atlamışlar, kaçmış- lardır. Jandarma müfrezesi bu iki şeririn izi üzerindedir. nanları sıkt bir tarassut — altına aldırmıştır. Ayani zamanda hapis- bane dahilinde her — mahküma bir iş temin ede- rek boş gezme usulüne nihayet vermiştir. Diğer taraftan — san'at sahibi olan mah- kümlar - tarafın- dan yapılan eş- ya nm da bariç- ten satışını temin etmiştir. Feyzi Bey hapishanede her zaman hâdise çıkaran <zümreleri de - biribirlerile barıştırmış ve Ödemişliler, Bergamalılar, Boş- naklar ve LaAzların koğuşlarını ayırtmıştır. İşte bu suretledir ki İzmir hapishanesi sakin ve mun- tazam bir vaziyete girmiştir. Fakat şuna da işaret edeyim ki, hapishane müdürüne verilen (60) lira aylık çok azdır. Gardi- yanlar ve odacılar da ayda (22) lira almaktadır. Halbuki bu para gece ve gündüz çalışan ve ÜÖzer- lerinde mühim birer vazife bulu- nan bu memurlar için çok azdır. Hapishanelerin iyi idare edilmesi için maaş ve kadro meselesinin en evvel halli lâzımdır. Adnan Uşakta ç Müsamere Verdi Uşak 6 (A.A) — Birinci dev- re tatili münasebetile Uşak orta- mektebi bir müsamere vermiştir. Mektep salonu kâmilen dolmuş, birçok kimseler oturacak yer bulamamıştır. Yerli malları hak- kındaki — piyesler halkı derin heyecana sevketmiştir. Bu muvaf- fakıyetinden dolayı talebe ve he« yeti terlibiye, milli iktısat ve tasarruf cemiyeti tarafından teb- rik edilmişterdir. Şeker İthalâtı Mersin, ( Hususi ) — Rus bandaralı bir vapur limanımıza uğramış ve ( 400 ) ton şeker çıkarmışlır. Yalvaçta Feci Bir Cinayet Oldu Akşehir (Hususi) — Yalvaç kazası Belediye eczacısı müte- kait binbaşı Remzi B. boğazın- dan ve sair yerlerinden yaralan- mak suretile öldürülmüştür. Tab- kikat nelicesinde cinayeti, Gör- güz köyünden Sabri Bey oğlu Server isminde bir gencin işle- diği anlaşılmış ve suçlu tevkif edilmiştir. Maznun yakında ağır ceza mahkemesinde muhakeme edilecektir. Lise kızı deyince gözümü önüne bir dakika yerinde durâ” mıyan, küş gibi cıvıldıyan, bol kahkaha atan, s.hhatli, can fakat utangaç bir kız gelir. Onutf için yok, yok. Herşey var, her” şey mümkün, herşey kabil. Gen$ kız hayatının en fazla ümit ve hayalle dolu olduğu devir. Hers kesin kendine göre, hatta kendi mizacının muhtelif snlarına görü muhtelif hayalleri vardır. Yalnıl bunlar — fevkalâde — mahremdir. Değil yakın arkadaşlarına, hattâ kendi — kendilerine bile itiraf etmek — istemedikleri — tarafları vardır. Onların rüyalarını, çok samimi münakaşalarını dinlemek bir kabil olsa neler duyacaksınız, neler göreceksiniz? — Ay bir meşhur olsam, Fas kat ekseriya bu şöhrete gidecelk yollar karanlıktır. Buraya hangi yollardan vâsıl olunacağı henüt düşünülmemiştir. Meşhur olmak onu düşünmek kâfi, Artık ne kitaplar yaz lır, ne keşiflerde bur hunulur, ne konferanslar - verilir, ne bürmet celbedilir, neler, neler elde edilmez. — Ah bir sinema yıldızı ok — sam. Greta Garbo gibi bir sine- ma yıldızı. Artık sinemaya gidir — lecek günler hasretle beklenir. Tomar, tomar artist kartları toplanır, yüzlerce, binlerce... Bazısı, ileri bakınca, kendini, saçları ber zaman oöndüleli, tırs nakları her zaman — manikürlü, dudakları her zaman rujlu çay- dan çaya, balodan baloya gezen | bir salon kızı olarak görür. Bü- tün nişanlılar, Rodolf Valantino, Ramon Novaro ilâh.. gibi gü- zel, kusursuz adamlardır. — Nişanlımla şöyle gezecer İ ğgiz, düğünümüz şurada olacak, Talebeler Güzel Bir. evimizi filân yerde — tutacağız. Bunlar okadar teferrüatlı düşü- nülür ki gelinlik ne renk olar cak, evde hangi yemekler pişe- ceği gibi ufak tefek şeyler bile evvelden kararlaştırılır. | — Ben sporcuyum. Türkiye- nin İlk kadın şampiyonu ben olacağım. — Ben vatanıma hizmet ede- ceğim. İcap ederse asker olacar ğım. Hatta Kartaca kadınları gi bi saçlarımı bile vatan uğrunâ feda edeceğim.. İşte lise kızının namütenahi hayallerinden bir ikisi. Hayatta bunlardan kaçını buluyorlar, bik miyorum? Fakat: Zaman olur ki hayali cihan değet ** Erkek Mücadelesi İzmir, ( Hususi ) — Şehri- mizde teşekkül eden Erkekler Birliği meselesi, günün en dedi- kodulu hâdisesi olmuştur. Bir'ik azasından biri demiştir ki: “ Ka rılarından korkan erkeklerle mü- cadele lâzımdır. Kılıbıklığı ortar dan kaldırmalıyız. , Ağrı Maznunları Adana, ( Husust ) — Ağn'! dağı şekaveti maznunlarının mü* hakemesi günü yakınlaşmıştır.