29 Kasım 1931 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 3

29 Kasım 1931 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Hergün Münderecatımızın " Çök- tir. Fabrikalara Lâzım Olan Maddeler Tahdit Listesine Tâbi Ol- madan Gümrüklerden Sebestçe (ieçirilecek İki gün evvelki ııuılıııuııd.ı Fabrikalara (Muafit listesine dahil olsun olmasın) lâzım olan mılıe—ı melerinGümrüklerdeıılıhdideti'bı olmaksızın geçirileceğini ve_lıfr_ıı_n_ bu şekilde bir emir verildiğini yazmıştık. Dün gelen fları bu haberi teyit ederek iptidai maddelin ithâli tahdit listesindeki miktara tâbi olmadan gümrükler- den serbetçe geçirileceğini bil- dirmektedir. Dahiliye Vekili Urfaya Geldi Urfa, 26 (Hususi) — Dahiliye vekili Şükrü Kaya, Umum Mü- fetiş İbrahim Tali Beylerle Kolor- du Kumandanı Kenan, Umum Jandarma Kumandanı Kâzım Pa- şalar ve meb'us Ahmet Bey va diğer bazı zevat bugün Urfaya geldiler. Dahiliye Vekili bu se- yahati esnasında kaçakcılığa kar- şı alınması lâzımgelen tedbirleri tesbit etmektedir. Mübadil Rumlara Vize Veriliyor ATİNA, 28 (Hususi) — Pire- deki Türk konsoloshanesi, müba- de'e sürelile Yunanistana giden Romlardan Türkiyeye — gelmek isley in pasaportların — vize etme üzere talimat almıştır. Bunlar anca kadar oturabi Türkiyede iki ay cekler ve malları üzerinde hic bir hak iddiaları olmıyacaktır. Kludistanın Müslüman Şairi toma, 28 — Hindistanın en bü Müsüman şairi Moham- medilbal Romaya — gelmiş ve Akademiyi Mangalı Kapınca Başına Fırlatmış Galatada Veli Çavuşun kah- vesinde oturan Baba Hayri ile Mehmet çavuş arasında hiç yok- tan bir kavga çıkmıştır. Fazla sinirli olan Mehmet çavuş kah- venin ortasındaki Mangalı kaptığı gibi Baba Hayrinin başına ge- Çirmiştir. Hayri hem yaralanmış hem de Yanmıştır. Poliş Mehmet çavuşu y'l“lıınışlır. üccar Mal Çıkar- (Baştarafı 1 inci sayfada ) ..qlithec tahdide tâbi malların | e » Üzerinde tesir yapmaktadır. B': 'b'a şi- âyetler yapıldığı için r,'î': Teftiş Heyeti Reisi, Baş- dürl J ükten malümat istemiştir. 'ı'a.." buçuk aylık listede, bazı ,;_l_'" ihtiyaçtan fazla olduğu de ı,:'” bundan, Kânunuevvel- ea Sina ao verenlerin istifade Bİyecekleri anlaşılmaktadır. luğundan dercedilememiş- || Ankara telgrafları | MaktanŞikâyetçidir / İteki sümaresesizliktir. Bittabi || 1 — Bu otomobil kapımnızın Gönüne kaç el kirletmiştir, bilir misiniz? Birçok. gelinciye kadar 2 — Tayyareyi — yapanların, tayyareyi idare edenlerin elleri herhalde temiz sayılamaz. | | GRAF HABERLERİ Istırapların Sebebi Nedir? 3 — Tırnaklarına manikür yap tıran, yakaya tapan züppeler, bu asrın zarwretlerini anlamıyan — zaval- blardır. Şöhret ve servet bugün kirli ellerle temin olunuyor, manikürlü tırnaklarla değil. Ankara, 29 (Hususi) — Millet Meclisi, bir haftadanberi bekle- nen mühim — müzakerelere dün başladı. Meclis dün iki uzun celse aktetti, hükümetin son al- dığı iktisadi tedbirler etrafında guru,nldü. Bu münasebetle Maliye ve İktısat Vekilleri — tarafından verilen izahat dinlenildi. Dünkü ruznamenin ilk madde- si Teşkilâtı esasiye kanununun (95)inci maddesinin tadiline aitti. Bu hususta Hakkı Tarık Beyle (119) arkadaşının verdiği takrir etrafında —münakaşalar — yapıldı. Takrirde bütçenin maliye senesi- bin başlangıcından en az üç ay evvel Meclise verilmesi isteni- yordu.Eskişehir mebusu Yusuf Ziya Bey buna itiraz etti. Hakkı Ta- rık Bey cevap ve izahat verdi. Neticede (95) inci maddesinin “Muvazeni umumiye kanun lâyi- hasile buna bağlı cetveller Mec- lise en az mali yılbaşından 3 ay evvel takdim edilir,, — şeklinde tadili kabul olundu. İktısat Vekilinin Beyanatı Bundan — sanra 'İktısat Vekili Mustafa Şeref Bey kürsüye geldi ve hükümetin son aldığı tedbir- ler hakkında uzun izahat verdi. Mustafa Şeref Bey söze baş- larken bütün dünyanın büyük bir iktısat bubranı içinde bu- lunduğunu, bu buhranın bilhas- sa zamanımızın iktısat sisteminin uygunsuzluğundan ve teknik te- rakkinin bu sistem karşısında daha fazla olmasından ileri ge- diğini, bu arada plânsızlığın da büyük tesiri olduğunu söyledi ve “Son aylarda iktısadi buhranı mali sahaya da geçerek para üzerinde de tesirini göstermiye ve para itibarile en sağlam addolunan memleketleri de sarsıntıya uğratmıştır.,, dedi, Bizi Mustarip Eden Sebep Vekil B. falaz zirai istihsal cağızların — sözleri — gırtlaklarında Silâhların tahdidi işile uğraşmak için Pariste bey- nelmilel bir konferans toplandı. Dünyanın en meşhur devlet adamları bu konferansta hazır bulunoyorlar. İlk içtimada hatipler söze başladı. Fakat adam- Çünkü etraftan kopan şiddetli gürültü fırtınaları arasında söz söylemek ve hele işittirmek mümkün İSTER (İNAMN, neticesi fiatlerin düştüğünü de kaydederek dedi hüş “— İşte iktısadi buhranın bizi muslarip eden birinci ehemmi- yetli tazabürü buradadır. » Mustafa Şeref B. 930 sene- sinde biraz Jlehimizde görünen tediye bilânçomuzun ve L muvazenemizin 931 de bambaşka bir şekil aldığını da işaret ede- rek şunları söyledi: “— 931 senesinin geçen do- kuz aylık ithalât ve ihracat vazi- yetini tetkik ettiğimiz zaman bu bilânçonun aleyhimizde çok endı'şuğik ruu:ıiâı olacak bir şekilde ürümekte ol w gördük. ,, Te L calükle açıkça anlatan İktısat Vekili bu mu- vazenyi tesis edebilmek için devlet müdahalesinin zaruri olduğunu ve Yeni Vergiden Kimler Müstesnadır ? 79 ( Hususi ) — Ücret BÜ SE li şlüek seretila almacak olan yeni vergi kanunu aşağıda bildirdiğim kimseleri ver- giden istisna .tıı-l::'" kanı maaş alan müteksliler, yetimler ve düllerı Devlet çe malülleri, hidematı maaş Calanları V yiçaya kadar el SZNEM B (Ankara / gel ; dem işçiler ve Zirat — işlerde — müstah Tlntberlir bir yere imerbut olmiyarak çalışan — serbest ı n harcirah yevmiyi ken bedellerinin kanun ve İ bir vW Baaaaa beyahut mahkeme — kararile verilen tarminatları ; .W inin irat sahiple- riıııB ;o't’:;:ıı'll için bir takrir hazırlandığı söylenmektedir. a ay başındı ı.ıı?ş'ıî"îı'ı'ıî"' ihi-:l: kln.nuı:u.ı maaşının veri mesi bir. halta ka- dar gecikecektir. len para yataniye İSTER İNAN, İSTER İNANMA! olamıyordu. tıkandı. kaldı. Bu vaziyet karşısında celse tatil edildi. Bu arada polisler de gürüllüyü çıkaran halkı dağıtmıya uğraş- tılar. Fakat halk yine bağırıp çağırıyor, manidar şarkılar söylüyordu. Birinci sayfamızda tafsilâtını werdiğimiz bu haber karşısında artık tahdidi tesli- hat işinden hayırlı bir netice çıkacağına: İSTER İNANMA! İktısat VeMaliye VekilleriDün Mecliste Bu Sebepleri Ve Çarelerini Anlattılar son tahdit kararlarının da bundan ileri geldiğini, esasen her devletin bu ye baş vurduğunu söyledi. undan — sonra bir. kısım mebuslar söz alarak hükümetin bu tedbirleri vaktinde aldığını, yalnız Hasan Fehmi B. (Gümü- şane) tahdit kararnamesinin tat- bikatta bazı müşkilâta sebep olduğunu söyledi. Maliye Vekili Kürsüde Sonra Maliye Vekili Abdül- halik Bey kürsüye gelerek mali vaziyet hakkında söz söyledi ve bilhassa şunları anlatı: “—Son 930bütçesi masraf ve varidat olarak (186) milyon üzerin- den tesbit edilmişti. Son buhran- dan Mali vaziyetimiz de mütcessir olmuştur. Bu tesiri evvelâ vergi- lerimizin tahsilinde gürdük. Varidatta Tenakus Geçen sene tahsilâtımız 186 milyon küsur lira idi. Buna mu- kabil 931 varidatını 184 milyon olarak tahmin etmistik, İlk dört ayda 58 milyon aldık. Halbuki bu miktar 928 de 66 küsur milyon, 928 de 72 küsur mll- yon, 929 da 78 küsur milyon, 930 da 64 küsur milyon lira idi. Bunlara mu- kabil 58 milyonlamamız — bize gös- terdi ki ileride bu miktarı da alamı- yacağız. Filhakika Sinci ayda netice daha fena çıktı. Calbuk biz 931 masrafını 189 mil- yon olarak kabul etmiştik. Bunu yapmak lâzımdı. Binaenaleyh noksan varidatı telâfi için tedbir almak gerekti. Senenin 6 ayı geçti. Tediya- tımizi kredilerle temin ettik. İkinci altı ayda masrafları tamamen tediye imkânını görmektedir.,, Maliye Vekili daha birçok izahat verdikten sonra sözlerin şöyle bitirdi: *—Binaenaleyh gelecek senekl büt- çemizi yaparken mütevazin bir büt- r takdim etmek için hayati olmuyan Üti ün masrafları ı":lı:r.ıkt bılım : batta ı:tıvıılı acağırz. Fıhe:ı 'Iıu..ıenı nihayetine kadar olan — masraflarımını korumak . için atzettiğim tedbir. olmak Özere bir yeni vergi lâyihası takdim ettik.. Sözün Kısası Bir idünakaşanın Esası P. S. Cehalet inatçıdır. Münir Nu- rettinin muarızı Vâlâ Bey de inat ediyor. Bu sütunda son defa ortaya koyduğumuz altı meseleye cevap — vereceği yerde, bahsin esasile çok alâkası olmıyan bir nokta etrafında dolaşıyor ve is- mimin baş harflerini gmıtınrek yaptığı nükteyi tekrarla- maktan l:ğ'l: bir g?'yreti yok. Esas şudur: Bazı ğüftelerimiz fena, bu malüm; bazı iyi güfte- lerimizi de bestekârlarımız deği: tiriyorlar, bu da malüm; fîır bunlardan Münir Nurettin mes'ul değildir. Evvelce de yazdım ki Muhlis Beyin hatasından dolayı Münir Nurettin Bey ceza göre- mez; nitekim biri paltosuz ayaza çıksa, öteki bronşite yakalanmaz. Bu nokta halledilmiştir. Vâ- Nü Beyin Münir Nurettine tarziye vermesinden gayri yapacağı şey yoktur. İkinci — nokta. — Hulüsi Bey ismindeki zat, Münir Nurettin aleyhine bir tek söz söyleme- miştir. ve bu, o Akşam gazetesi tarafından uydurulmuştur. Burada da © gazete muhbarririnin hem Hulüsi Beye, hem Münir Beye tarziye vermesi lâzımdır. Üçüncü nokta, Vâ-Nü Bey vaktile klâsik musikiden bahse- derken Dede Efendi ile Bimeni biribirine karıştırmıştır. Bunu te- vile imkân yoktur. Açık itiraf beklenir. Dördüncü nokta. Umumiyetle “musiki,, ye nişan alarak attığı kurşunların hedefini değiştiremez. “Musiki ve şarkı ,! ayrı, “güfte,, ayrıdır. Yanlış yazdığını - itiraf etmek vaziyetindedir. Beşinci nokta. Musiki gibi me' *vay vay da vay vay,,, “derlerse de inanma,, gibi zurnacı İbo ağzile bahse- dilmez. Çünki mevzu macuncu- Iı_:ııı çaldığı zurna musikisi de- ğildir. Altıncı nokta. Muhlis Beyin plâğı bestenin güfteye uyması itibarile yanlış değil, mükemmel- dir. “ Yüz ,, yerine “ göz ,, de denmemiştir. Mesele güfte ile bestenin tetabuk etmiş olmasıdır. Muganniye ait —nokta budur. Muhlis Sabahaddin Bey Anadolu Türküsünü — değiştirmiş, — kendi bestesine göre bir takdim, tehir pmiş. Ben buna aleyhtarım. İk yazımda da söyledim ki Muhlis Beyin bu gibi tasarruflara hakkı yoktur. Yedinci nokta. Vâlâ Bey, musiki bahislerindeki behresiz- liğini birkaç kere itiraf etti. Bu münakaşa, lı!r'ııııılıırr':ıem haddini &"dwı I,d.n amı 'e g.d. bıııçııvıdı iki lııııııru":'ı itiraf edeceğim: Evvelâ Muhlis Bey eyi tahrif etmiş ve be- nim kulağım da yanılmış. ( Fakat evvelce de söylediğim gibi Muhlis Beyin hatasından Münir Nurettin Bey mes'ul değildir.) İkinci ve en büyük hatam da şudür: Müsikiden — anlama- dığını itiraf eden, fakat, buna rağmen senelerdenberi her vesile ile Türk musikisine sulu bir dil uzatan muharririn yazılarına bir dereceye kadar ehemmiyet ver- miş olmak . Musiki meselesi halledilmiştir. Münir Nurettin Beye haksız yere dil uzatılamaz. Maruf mugannimiz, horoz Şekeri Mndıfd:ı mahalle iklarının una ün . wniı'.kıt_ hılllğâil:celı bir “ yazı ha: » Mmeselesi var. Musiki dı== musiki ehline bua- karak, iki muharrir arasındaki meseleye gelelim. Kaçamak yok, Bu yeni davayı da halledeceğiz.

Bu sayıdan diğer sayfalar: