,, —a ! Hergün Dünya Buhranı Nasıl İzah Edilebilir? —İ-— I Guügliemo — Ferreronun — dünya buhranı — hakkındaki — makalesinin *on kısmı )| On sene evvelki itimat ne- kadar yanlış idi ise, bugünkü aksü- lâmel de okadar yınlllhl'-_vitl' dığımız. dünyanm akıbeti fena olduğunu ve yeni bir plâna ihti- Yaç bulunduğunu söylemek ko- laydır. Dünyayı yeniden k için elimizde bir plân bulunmak lâzımdır. Herkes bu fakat bulamıyor. yoktur. İçinde yaşadığımız mücs- seseler, tatbik ettiğimiz, iktısadi ensipler de zaman ile ölüyor. zahip olmak hatadır. îıten ciddi bir şekil kııı:l müşkülâtı, hayalen büyüterek da- ha 'vıhiı: hiz hale yıokmıknı çekinmek lâzımdır. b Dünyanın bi ı_ıtıı'ıbı ütün iktisadi ve siyasi nizamın bozukluğundan ınıd'ı:î' yoksa kıs- men küçük bir parçasının fena- lığından mıdır? İşte asıl mesele budur, Fa- kat bence bu sualin cevabı ba- sittir. — Bütün bu umumi harpten ve onun ortaya çıkardığı — ihtilâllerden doğuyor. Harp ve ihtilâl siyasi ve iktısadI sistemi altüst etti. — Çünkü bu nizam sağlam bir sulhe muhtaçtır. Bizim — medeniyetimiz, medeniyeti, büyük sanayi me- deııiyeü.y.“ıîyıılayvne fikri hürriyet medeniyetidir. — Bu sistemin de, her sistem gibi iyi ve fena ta- rafları vardır. 'akat sulh ve nizam, en esaslı şartlarından bi- ridir. Ancak bu şerait dahilinde bugünkü edıî:&ı fenalık- ları asgari -hıd ve iyilikleri azami dereceye çıkabilir. i —medeniyetler, an'anevi bataet içinde inkişaf eder, mliz- min bir anarşiden bile mütces- sir olmazlardı. Fakat bu, bugün mümkün değildir. Bugün barp, ve ihtilâlin doğurduğu bozgun- hıklar, bizi felce uğratıyor. İki medeniyet — arasındaki farklar mütteadittir. Ben yalnız bir tanesini zikredeceğim: Nü- fuzun çoğalması. Eski medeni- yetler — harplere — ve ihtilâllere mukavemet ediyorlardı. Çünkü onlarda nüfus ya hiç artmıyor, ya pekâz çoğalıyordu. Bu saye- de tasarruf ettikleri paranın bir kısmını ya“harbe, ya müstahsil olmıyan işlere sarfedebilirlerdi. Halbuki sanayi — medeniyeti, nüfus — çoğalmadıkça inkişaf edemez. Fakat nüfusun çoğalma- $1 servet terakümünün de çoğal- Masını iİcap eder, Sermaye ise,an- cak dahilt ve harici sulh i teraküm etmez. Harp ve ihtilâl Serveti öldürür. Bu, okadar vazıh bir hakikat- tir ki, harbin neticelerinden en 'Riyada müteessir olanlar, nüfusu îıl kalabalık olan memleketlerdir: alya, Almanya, İngiltere gibi. Âvrupa ve Amerikada görülen Milyonlarca işsizler, sanayi Siste- Minin ici bir muvazenesizli- Binden değil, harbin ve ihtilâlin Sermiyeyi öldürmesinden — doğ- TMuştur. kü Vadem ki 1914 tenberi bugün- dF dünyanın hayatını hâ- d—d"' harp ve ihti'âld l:'*yıyı değiştirmeden evvel, dev- * "'_'r_e biraz sulh ve mil'etlere bir- ığ':ı"nlâ l;'kin etmek dıhf.n:ı’-' ç midir? Buçün, kısmen Det bir şekil alan distatörlükler Mile, Puntazam devletler ikamesi '“iî:d" devletlerin rakip men- desisi, İlz arasında bir muvazene dünyayı — değiştirmekten plâmı arıyor, | Bu dünyada ezeli hiçbir şey | akat okadar derin kökleri vardır. | ki, bu müesseselerin uışnedild,ğı | kadar kolayca çöküp gideceğine | bozukluklar, | 1 — Edison, Ford, Darülfünundan mezun değildiler. Düşünmeği atel- yelerinde öğrendiler. 2 — Büyük adam olmak için, Darülfünun tahsiline değil, düşünme kabiliyetine ihtiyaç vardır. Bunu da Darülfünun değil, kitaplar temin eder. | * Kitap Ve Adam x Son Postanın Resimli Makalesi 3 — Büyük adamlar, tahsili yük- sek olanlar değil, kendi Darülfünun- larını kendileri yapanlar, düşünmesini öğrenenlerdir. |— | Dün Ankarada Ti ezahüratla .Karşılaıî:ğ Ankara, 28 ( Hususi ) — Baş- | vekil İsmet Pş. dünkü ekspresle İstanbuldan şehrimize döndü. İs- tasyonda Reisicümhur Hazretleri namına Başkâtip ve Seryaver Beyler, Meclis Reisi Kâzım Paşa, Meb'uslar ve askeri erkân ve halk tarafından karşılandı. Halk tarafından Başvekil Pa- şaya geçmiş olsun — tememnileri izhar edildi ve İsmet Paşa bu temennilere teşekkür mukabele- sinde bulundu. Hanedan Mücevherleri Satılıyor Londra, 28 (A.LA) — Witele- bach, kral ailesine ait Bavyera saltanat — tacının — mücevherleri dün buraya getirilmiştir. Bu mücevherler 21 Kânunu evvel 1931 tarihinde satılığa çıkarıla- caktır. Kıbrıs Hakkındaki Karar Londra, 27 (A.A) — Hükü- met Kıbrısı birinci sımf müstah- kem mevki ilân eiîqür. daha kolaydır. Sulh ve nizamı iade edemiyen bir devrin nasıl yeni bir âlem yaratacağını aklım almıyor. İşte bu sebepledir ki, Amerika- nın Çin- Japon muharebesine mü- dahalesini ve Cemiyeti Akvamla beraber çalışmasını memnuniyetle karşılamak lâzımdır. Amerika, ni- hayet, gerek felâket içinde bulunan dünyayı, gerek kendisini kurtar- mak için, harbi menetmek lâzım geldiğini anlamıştır. Sulh devam ederse, birçok yaralari tedavi etmek mümkün olacaktır. Fakat, Uzakşarkta bile olsa, bir harp başlarsa dünyanın felâ- ketine nihayet olmıyacaktır. Gazetelerde okuduk: ve 928 senelerinin tahakkuk rinin ihbarnameleri 931 | | BAŞVEKİL | “Maliye Tahsil Şubesi tarafından 926, 927 senesinde - tebellüğ edilmektedir. Bu vergilerin içinde (1000) lirayı mütecaviz olanlar vardır. Senelerdenberi tal- sil edilmiyen bu paralar mühim bir yekün teskil etmektedir. Mükellefler bulunamadığın- İSTER İNAM, Amerikada | Mühim Bir İdari Rezalet Meydana Çıkarıldı Nevyork, 28 (A.A) — İçlerin- de kanunşinaslar ve bhükümet memurları bulunan 30 kadar şa- hıs, Amerikaya g.yrü;ınuıl bir şekilde yabancıları ithal etmek cürmüne iştirak — töhmetile zan altına alınmışlardır. Vaşington, 28 (A.A) — Dün bir takım işsizler, Cümhur reisi- nin oturduğu Beyaz ev civarında nümayiş yapmışlardır. Nümayiş- çilerden 13 kişi tevkif edilmiş- lerdir. — Sakarya Ve Şehit Asker Panayırları Tasarruf Cemîye;nin Dün- kü İçtimamda Faydalı Kararlar Verildi Ankara, 28 (Hususi) — Dün “Halk Evi,n de Milli İktısat ve Tasarruf -Cemiyeti bütün gençle- rin ve münevverlerin iştirakile bir toplantı tertip etti. İçtimar cemiyet kâtibi umumisi Rahmi Bey açtı ve İffet Halim Hanım Vedat Nedim, Akagündüz, Behçet Ke- mal Beyler söz aldılar. Hatipler son tahdit kararna- mesinin memleketin iktısadi ha- hayırlı tında yapacağı hayırlı ve mü- Kaaa ölilerden bahsederek ihti- kârın, kaçakçılığın ve bu iktısadi kurtuluş hareketinde bozgunculu- ğun hiyaneti vataniye - telâkki edilmesini - istediler. — Yine bu da yapılan bir teklifle her sene Dumlupmarda (Şehit asker) likköprüde de bir (Sakarya) :__P',L_ tesisi, buralarda hep yerli mallar teşhir — edilmesi kabul olundu. İSTER İNAN, İSTER İNANMA! dan bu paraların hiçbiri tahsil edilememekte- dir. Bunlar meyanında iflâs etmiş büyük tüc- carların kazanç vergileri de dahildir. Bu sene iflâs eden büyük bir kumaş ticarethanesine, ettirilen vergile- 927 senesine ait Maliye tahsil sür'ate, arlık; Amerikayı Temin Ediyor Vaşington, 28 (A. A.) — Amerika Müttehit Cümhuriyetleri Hükümeti, Chinchow'a taarruz edilmemesini Japonlardan bilhas- sa talep etmiş olduğundan, Tokio Hükümetinden böyle bir taarru- zun derpiş edilmemiş bulunduğu teminatını almıştır. Vaşington, 28 (A.A) — Tok- yodan bildiriliyor: Harbiye neza- retinin resmi memuru, Mukden- Pekin — demiryolu — üzerindeki Japon — faaliyeti — askeriyesinin liğ edilmektedir. İSYER İNANMA! tatil edilmiş olduğunu söyle- miştir, (Beşinci sayfamizda tafsilât vardır) Bir Çılgınlık Faciası Berlin, 27 (A. A.) — Berlin havalisinde banka — memurların- dan biri birdenbire delirmiş, iki genç kızı bıçakla — yaraladıktan sonra bir ' ormana — kaçınıştır. |Bir Yaralanan kadın — ve vaziyetleri ümitsizdir. Liya dö Putti Öldü Nevyork, 27 (A.A) — Macar sinema yıldızı Lya de Putti, de- vamlı bir kan zehirlenmesinden mütevellit zatürree neticesi olarak vefat etmiştir. M. Grandi Avrupada Nev-York, 28. — (A.A.) — M. Grandi, dün Avrupaya mütevec- cihen hareket etmiştir. Bulgar Komünistleri Sofyadan gelen haberlere göre harpte ölen Bulgar askerlerinin ruhlarını — taziz için Meb'usan Meclisinde ayağa kalkmadıkla- rından komünist meb'uslara üç celseye iştirak edememek şek- linde bir ceza verilmiştir. vergi ihbarnamesi şimdi teb- şubelerinin faaliyetindeki bu Sözün Podra İthalâtı Ve Hanımlar P. $ Havat konuşuluyordu. Birimiz dedik ki: — İthalâtın tahdidinden en ar memnun olanlar, kadınlardır. Sonra ilâve etti: — Maskeleri düşecek. — Niçin? diye sordular. — Tuvalet eşyasının çoğunu biz de yapabiliyoruz; kumaşlarımız revaçtadır; en zarif kadınlarımız bile Türk kozalarından çıkan bir tuvaleti Avrupa ipeklilerine tercih ediyorlar. Bunlar iyi. Fakat riva- yete göre, podra yapmak husu- sunda — birar — beceriksizmişiz. Ciltlerinin selâmeti namına ka- dmlarımız, belki de az podra sürmiye — mecbur — olacaklardır. Veya hiç. Kadının ezeli maskesi olan yüz podrası kalkarsa ortaya çıkacak manzarayı bir tasavvur ediniz: Yolda giderken bildiğimiz bir çok hanımları göreceğiz, fakat tanıyamıyacağız. Kendilerini se- lâmlamakta kusur — edeceğimiz için, her gün bir muaşeret mesele- si ortaya çıkacak. Biribirimize güceneceğiz. Tarziyeler biribirini takip edecek. Hele ban “ Birlik , azası kadınlar, kendilerini erkeklerden ayıran yegâne farkı, yani podrayı kaybedince bizimle tam manasile müsavi olacaklardır. Fakat bunu da hiç istemezler, sanırım. İçimizden biri dedi ki: — O halde, bahsettiğin “ Bir- lik ,, asası Hanımların bir podra fabrikası açmalarını bekliyelim. — Faydası yok. — Niçin? — Yaptıkları podranın hep- sini kendileri kullanırlar, birlikte aza olmıyan Hanımlara bir şey kalmaz! Bulgaristanda Yıl Dönümü Kanlı Müsademelere Sebep Oldu Sofya, 27 — Nöyyi Muahede- sinin on ikinci yıl dönümü mü- nasebetile bu muahedenin Bul- gar hükümetine kabul ettirdiği ağır şartları protesto için Bul- garistanın her tarafında büyük mitingler yapılmıştır, Mitinglerde muahedenin feshi için alınan kararlar sefarethane- lere bildirilmiş, Fransız ve Sırp sefarethaneleri taşlanmıştır. Nüma- yişçiler dağılmadıkları için polisle halk arasında müsademeler ol- muş, birçok kimseler yaralan- mıiştir. , Fırtına Dürdü Karadenizde üç gün evvel başlıyan — fırtına dün dinmiştir. Fırtınanın — tesirile Karadenizin muhtelif Kimanlarında — bulunan birçok kayıklar batmıştır. Gelen haberle göre büyük vapurlar da yollarına devam edemiyerek li- manlara sığını ışlardır. Tevfik Kâmil B. Şehrimizde Sofya Sefiri Tevfik Kâmil Bey Sofyadan şehrimize hareket et- miştir. Bir Polis Yaralandı Sirkdecide Cümhuriyet gazi- nosunda bir şahıs ile kavga eder- ken karakola götürülmek iste- nilen sabıkalı Musa bıçakla polis Şefik Efendiyi yaralamıştır. z - İmtye