26 Kasım 1931 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 3

26 Kasım 1931 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

BN DN n geei dülken 28 Teşrinisani — | | Sözün Kısası Hergün Dünya Bıî/ı rantı Nasıl İzah Fdilebilir? Memleketimizde şahit İktısadi buhran, dünya iktısadi ranının bir cüz'ünden, bir İn "*;_“"' dan başka bir şey değildir. Bina- enaleyh Türkiye buhranını ibtiyaç vardır. Bu münasebetl: vukuntıni herkesten daha yi takip eden ve bu hususta herkesten ziyade söz ıöyılınııiye salâhiyettar bulunan beynelmilel İtalyan muharrirl ( Guüglielme Ferrero ) nun bir maka- lesini nakletmeyi faydalı buluyoruz. * Birkaç hafta evvel, Avrupanın en maruf gazetelerinden bın: _lıEl- ük Alman şehirlerinden birinin elediye reisi ile yaptığı mul_l- katı neşretmişti. Bu zat, mühim bir şahsiyet, sapıma kadar bur- juva ve mubafazakâr denilen zümre- lere mensuptur. Bu mııhıizııkîr burjuvanın söylediklerini birkaç ke- limede şu suretle hulâsa eı:lulııl;ıı'ıl bi esnasında, ha veı-lâuılıl: yıv'ly.:cııh dağıtınıya memur edilmiştim. Güç bir İş, :nık"__ıı'[d: kâfi derecede erzak yoktu. Faka' bugünkü vazifem daha güçtür. Bu şehirde mağazalar hojnlınıı: kadar kömür, şeker ve ==; ::yı:ı? ile doludur. Fakat alıcı yoktur. Kiracı — bekliyen — bin- lerce boş oda varken, öte tarafta evsiz barksız, soğuk bavalarda ölüme mahküm on binlerce insan mevcut- tur. Bunlara da birşey yapmıya muktedir değilim. Bu kadar tezatlar içinde boğulan bir — memleketten Kayır yoktur. Yerine ne koyacağı» mızı bilmiyorum. Fakat şuna eminim ki, şu yaşadığımız dünyayı, kimse onu harabiden kurtaramıyacaktır. ,, Bu Bedbinane tahmini tesa- düfen görmüştüm. Cenevrede bir kahvehanede oturuyordum. Bu bedbinane beyanatı havi olan | azete masa üzerinde duruyordu. w yazıyı henüz bitirmiştim ki, yanımdaki masaya üç genç gelip oturdular. Konuşmalarından elek- trik amelesi olduklarını anladım. Son aylar zarfında Cenevreyi rahatsız eden meselelerden bahse başladılar. Sonra dünya hâdise- | lerine geçtiler: Brezilyada kah- venin —denize — döküldüğünden, | Kanadada buğdayı lokomotiflerde kömür yerine — yaktıklarından, bütün dünyayı saran sefaletten | bahsettiler. Nihayet içlerinden biri: “Çılgın bir dünyada yaşıyo- ruz. Başka kurtuluş yok, - ihtilâl lâzım,, kararına vardı. Fakat' ihtilâl fikri, bu üç Cenevre amelesini, Alman bur- juvasından daha ziyade rahatsız ediyordu. Diğer ikisi ibhtilâlin tehlikeli olduğunu, nerede başla- dığını bilmek mümkünse de ne- rede biteceğini tahmin mümkün olmadığını söylediler. Bu mevzu üzerinde bir müddet münakaşa ettiler. Nihayet her üçü .de, bugünkü hayatın devam edemiye- ceğinde, dünyanın ya bir ihtilâle yahut esaslı bir değişikliğe ihti- yacı olduğunda ittifak ettiler. — Alman burjuva ile Cenevreli amele aşağı yukarı ayni İisani kullanıyorlardı. Bu beklenmiyen vahdet, beni düşünceye sevketti. Bu hâdise, taammüm .etmekte olan bir haleti ruhiyeyi ifade et- Mmiyor muydu? “Bu vaziyet devam edemez, bir değişikliğe ihtiyaç Var.,, n Ön sene evvel bu sözleri yalmz ihtilâlciler söylerdi. Bugün her tarafta, hatta muhafazakâr muhitlerde bile işitiliyor. Bu haleti ruhiye nereden do- ğuyor? Bir değişiklik beklenme- sinin manası nedir? Dünya hâ- disatı birdenbire süir'at mi kazan- Miştir. Yoksa bizim — gözlerimiz Mi birdenbire açılmıştır? Şikâyet ettiğimiz fenalıklar yeni midir, Yoksa eskidenberi devam edeye- e n . ! l Son Postanın Resimli Makalesı * Tehlike Karşısında * li | K 1 — Tehlike, tipkı azgın bir köpeğe benzer. Üstüne atılırsanız derhal #sizi parçalıyabilir. 1 — Fakat, kaçarsanız da arka- nızdan kovalar ve eteğinize yapışır, sizi bırakmaz, yine parçarlıyabilir. 3 — En eyisi, tehlikenin karşısın- da soğuk kanlılıkla durmak, şaşır- mamak ve en iyi tedbirleri almaktır. Mecliste Mühim Müzakereler Yeni Vergi Kanunu Aybaşından İtibaren Tatbik Edilecek deki cumartesi içtimaile mesai hayatının en mühim girmiş olacaktır. Cumartesi ve müteakip içtimalar hükümetin son aldığı iktı- sadi tetbirlere inhisar edeceği için müzakerelere şimdiden büyük bir alâka ile intizar olunmaktadır, Ücret ve maaşlardan kesilmek suretile almacak devresine olan İktısadi Koruma vergisi çe Encümeni arasında etmiş ve Adliye Encümeninin bu tadilini hüküme- tin arzu etliği varidat noktasından muvafık bul- mamıştır. Buna mukabil Bütçe Encümeni malüllerin ver- giden istisnasma karar vermiştir. Ayrıca hayat gü Gazi Hz. Tetkik Seyahatine Çıkma- ları MuhteEıîI Görülüyor Ankara 25 — Reisicumhur Hazretlerinin gelecek ay - içinde yakın - vilâyetlerden — bazılarında tetkik seyahatine çıkacakları ih- timalinden bahsulunmaktadır. İstifa Şayiasının Sebebi Ankara, 25 (Cumhuriyet ) — Kaçakçılıkla mücadele için tedbir düşünülürken İstiklâl mahkemeleri teşkili hakkında ileri sürülen fikir Adliye Vekili Yusuf Kemal Bey tarahından muhalefet gör- müştür. Geçen günkü — istifa şayiasının bu mubalefetten - ileri geldiğini söyliyenler bile vardı.r JEdirnenin Kurtuluşu lâyihası cumartesi içtimammda müzakere mevzuu olacaktır. Bu vergi münasebetile Adliye ve Maliye Encümenlerile Büt- bir noktai nazar ihtilâfı hasıl olmuştur. Adliye Encümeni vergiden istisna edilecek miktarı (30) liradan (50) liraya çıkarmıştı. Bütçe Encümeni ise lâyihayı dün tetkika devam içtimar olacaktır. yeni tayinle | (1 ) milyon miktarını (60) liraya çıkarmıştır. Bütçe Encümeni, Maliye Encümeninin (600) lira maaş ve ücret alan- lardan yüzde (25) vergi kesilmesi esasını da doğru bulmamış ve bunu da lâyihadaki gibi yüzde (16) olarak ipka etmiştir. Bütçe Encümeni mazbatasını hâzırlamaktadır. Kanun kânunuevvelin birinde me- riyet mevkiüne girecektir. Diğer taraftan Maliye Vekâleti 932 bütçesini hazırlamıya devam ediyor. Bütçede müvazene için tatbiki Tüzumlu görülen tedbirlerle Yalnız tesbit olunan yeni bütçede (8 ) milyon açık, yeni tasarruf tedbirlerile kapanacak ve müvazene mutlaka temin edilecektir. Bu arada münhal memurluklara yapılmaması tasarruf Yeni iktısadi koruma vergisi de (8) milyonluk | bir varidat temin edecektir. maksat hasıl ( 1650 ) milyon Jlira üzerinden ve inhisarlar bütçesinde edilmesi takarrür etmiştir. İthalât Listesi | Akvam Cı;miyert—i_— Bazı Ta;îrlğr Lüzumsuz Şikâyette Bulunuyorlar Ankara 26 (Hususi) — İthalât listesindeki eşyadan bir kısnı ge- çen sene aynı aylardaki — ithal miktarları üzerinden listeye kon- muştur. Meselâ tibbieza da geçen seneki kadardır. Fakat bazı ta- cirler buna dikkat etmiyerek tah- dit edildiğine Zahip olmuşlar, İk- tısat vekâletine müracaatte bulun- muşlardır. Bu gibi maddelerin di- ger aylar listesinden çıkarılmaları düşünülmektedir. Samsunda Gazinin Heykeli Samsun, (Hususi) — Hükü- met caddesindeki parkın ortasına Edirne, 25 (A.A.)—Edirneliler | dikilecek — olan Gazi heykelinin kurtuluşlarının dokuzuncu yıldö- | nümünü coşkun tezahüratla tesit etmişlerdir. kaidesi temamca hazırlandı. M. Krepele — yaptırılan heykel de bugünlerde buraya gelecektir. Harbin Durmasını Çin Ve Japonyaya Bildirdi Paris, 26 (A.A) — Ceniyeti Akvam Meclisi, Nankin ve Tokio- ya bir telgraf çekerek, ihtilâfın halline intizaren herbangi bir hasmane harekette bulunmaktan istinkâf edilmesini talep etmiye karar vermiştir. AvamKamarasında Londra, 26 (A. A.) — Avam Kamarasındaki müzakereler esna- sında Sir Jhon Simon, Japonya- nın matalibatı Çin tarafından ka- bul edilmedikçe Mançuriyi tahli- yeden istinkâf edeceği vaziyetini almış olduğunun doğru olmadığını söylemiştir. ( Beşinel sayfamızda tafsültt vardır ) D İSTER İNAN, İktısat Vekâleti Müsteşarı, ' evvelki gün Ticaret Odasında toptancı tüccarları topladı. | İthalâtın tahdidi kararnamesi hakkında onlar.n fikirlerini aldı. Bu münasebetle söz alun bırı tüccar şu sözleri söylemiştir : | “Bundan bir müddet evvel gümrüğe (110) kilo hariri muşambam gelmişti. Çıkarmak üzere müracaat ettim. Bu ay ancak (7) kilo hariri şeyler midir? © suallerin cevaplarını da yarın 'Uyunuz.| İSTER İNAN, İSTER İSTER İNANMA! muşamba ithaline müsaade verilmiş, ben de (7) kilo çıkardım: Gelecek ay da iki kilo ıilhılina' müsaade ediliyor. Ben de iki kilo çıkaracağım. Bu ancak- benim muşambalarım - çıkacak, başka hiç kimse bu müddet içinde Türkiyeye mu- şamba getirtemiyecektir. İNANMA! süretle bir sene zarfında J| belki, it Yanlış Mı? Tahrif Mi? İftira Mi? P. & Eğlenceli bir safhaya halde, yazık ki sonuna yaklaşan musiki — münakaşası — etrafında, Akşam muharriri dün bana cevap verdi. Biribirinden farklı meselelerin karışmasına meydan vermemek için, ben de, münakaşa maddele- rini sayılarla ayıracağım: | — Akşam muharriri, klâsik musikiden bahsederken, vaktile “Dede Efendiden Bimen Efendiye kadar ,, cümlesini yazmıştı. Ben tenkit ettim. Muharrir, kendini müdafaa için Larousse lügatini açtı ve klâsik kelimesinin birçok manalara geldiğini iddia etti. Unutmuştu ki, musikide “klâsik ,, tabirinin manası bir tektir ve bu bahiste ihtikâra cevaz yaktur. Bunun için, muharririn misalile : “Fuzuliden Necdet Rüştüye kadar,, denebilir; fakat, divan edebiya- tından bahsedilirken değil ! 2 — Muharrir, ötedenberi güfte- lerden şikâyetçidir. Bu çok malüm irdiği İ |v zilleti biraz örtüyor. Fakat yaptığı bir şey. Musikide güftenin rolü bi- rinci derecede olmamakla beraber, heplmiz iyiyi fenaya tercih ederiz. Fakat, akşam — muharriri, son teca- vüzünde yalaız güfteye değil, umu- miyetle musikimize ve şarkılarımıza hücum etmiştir. 20 teşrinisani tarihli Akşam gazetesinde, aynen: “ Musiki ruhun gıdası imiş derlerse de — inanma... Lâfı gürafi ,, “ Musikile sinir hastalarını tedavi ediyorlar. Halbuki bir de şu şarkıyı dinleyin. İnsan bu şar- kıyı dinleyince sinirleri tedavi edilmek şöyle dursun, çıldırır.,, | Gibi mahalle kahvesi edebiyatile tenkitler yapmıştır. Musiki, Müsigue kelimesinin tam Türkçesidir. ve bu kelime yalnız güfte değil, daha ziyade, hatta tamamile besteyi hatıra geti- rir. Burada tertip yanlışı yoktur. Eğer bu muharrir, maksadımı - bize anlatamomışsa telif zâfına düşmüş demektir. ki, fena gülteler kadar, böyle yazıların muharriri olmak ta ayıptır. Umumiyetle musikiden bah- sedince, “forme, veya “ rythme , icabı olan ah ve ofları, muharririn daima yaptığı gibi, her fırsatta kar rikatürleştirmekte mana yoktur. 3 — Dün bir gazetede Muh- lis Sabahattin Beyin izahatıni okuduktan sonra Münir Nurettin Beyin “Ey benim bahtı yarım!,, plâğını dinledim. Hiç bir beytin- de, kelimesinde yanlışlık yoktur. Akşam muharririnin iddia ettiği gibi “Gönlümde tahtı yarım,, , *“tahtı gönlümde yarım,, şeklinde takdim ve tehire uğramadığı gibi “yüz,, yerine de “göz, denme- miştir. Burda muharririn, ya mu- siki meselelerinde kendisitden daima Üümit edilebileceği gibi ılmış, yahut ta, uzak bir ihti- ::I olarak tahrif ve iftira yoluna sapmıştır. 4 — .Hulâsi Bey, açık bir tekzip neşretmiş — olduğu — için, mda i"ı'd'r gibi Münir Nurettinin aley- ünde bulunmamıştır; bilâkis, ona karşı bayranlığını ilân etmiştir. Bu noktada da ya bir yanılma, ya bir tahı a bir iftira vardır. Valâ Beyden beklenen şun- polardır. — Müsiki — bahsindeki tam | vukufsuzluğunu — itiraf. etmesldir kâ çok şükür, burada kusur etmemiştir. İtiraftaki — samimiyet, cehaletindekl yalnışlardan, tahriflerden veya İftira- lardan dolayı özür dilemesi beklenir. Benim, Valiâ Beyden şahsen daima beklediğim bir şey vardır. " Yazı san'ati , namına şu tüyler ürperte- cek kadar soğuk ve amiyane " Be yahu » edebiyatını terketsin; beğen. mediği âdi güfteler seviyesine İnen yazılar yazmasın. Musiki meselesini mütehassıs. larına terkederek bu babis üze- | rinde konuşür ve - anlaşırsak ya l zının — haysiyetini lııııııııu.l.ı., elmiş olacağız,

Bu sayıdan diğer sayfalar: