Belediyeciliği asıl Anlamalıyız? ehir Meclisinde mezbaha ve et uşıuekıi konuşulurken _C:vdel Kerim Bey şu izabatı veriyor: &| ulda kıı.ş:lı:.ı:ir haldedir. Pendikte Alâ dana etinin ('N-ZnS)' k“";" t kendi gözümle gör- aa AYA dana Böyöğlandü (80) kuruşa satılıyor. Koyun Pendikte (30), Balıkpazarında (60), Eyüpte (50) kuruşsa, Beyoğlunda (80-90) kuruşa satılıyor. Bu suretle İs- tanbul vilâyeti dahilinde et piya- sası iki çeşit arzediyor: Vilâyetle şehir hududu. arasındaki farklar ve şehir dahilinde muhtelif semt- ler arasındaki faklar.., Bu izahatı verdikten sonra ilâve ediyor: “Et zaruri ihtiyaçlardandır. Neslin sıhhat, bünye, kuvvet ve hulâsa herşeyi bununla kaimdir. Biz et bulamıyoruz, alamıyoruz. Niçin böyle olsun? Hastalığın zenginliği, fakirliği yoktur.., Cevdet Kerim Beyin bu iza- hatı, bizde Belediyeciliğin anla- şılma ve tatbik edilme şeklini göstermesi itibarile dikkate şa- yandır. Belediyeler, halkın umumi sıhhat ve menfaatine taallük eden işleri fertlerin şahsi ihtikâr vası- tası olmaktan kurtarmakla mü- kelleftir. Bunun için ekmeğe narh koyabilir. Sütleri ve sütçüleri kontrol edebilir. Suların temiz- | liğini temine çalışır. Bazan da ferdi teşebbüslerin başaramıya- cağını veyahut fena yaptığını gördüğü işleri bizzat yapar. Fa- kat bunu yaparken kâr etmeyi, Belediyeye varidat temin etmeyi değil, halkın sıhhat ve menfaatini temin etmeyi düşünür. Süt, su, nakliye vasıtaları, tenvirat, mez- baha gibi işlerin Belediyeler ta- rafından — görülmesinin — hikmetli budur. Belediyeler, halka, mümkünse bedava teminine mecbur olduk- ları zaruri — ihtiyaçları, kendileri İçin bir intifa vasıtası addetme- melidir. Şehir hududunda ( 25 ) kuruşa satılan etin burada , 75 ) kuruşa yenmesi nedendir? Çünkü etten mütese'sil birçok resimler alınır. Bu yüzden fakir halk et yiye- Demekki belediyeler sadece ken- dilerine varidat membaı aramakla mükellef dğ'ir. Belediyeler, Belediyesiz'ik de- ğil, belediyecilik hissi ve kanaati- | ni vermelidirler. Cömert Sabıkalı Çaldığı Paralarla Arka_- daşlarına Ziyafet Çekmiş Beşiktaşta oluran arabacı Sü- eyman isminde bir sabıkalı ge- Çenlerde Ortaköyde Halk gazi- Dosunun semaver Ve ç,-.y_l_ıkııı- ile bir düzüne is<emlesini ça- » Sonra yine o civarda oturan Miralay Osman Beyin Je - (330) ı aşırmışlır. Süleyman bu Böralarla Beycğlunda önüne ge- ıg-'ı ahbaplarına ziyafetler çek- ma, Paralar bitimce tekrar Os- ah Beyin (270) lirasını ve elbi- kiç " soymuşlur. Bunu mütez- —:( fe bir zatin — zevzesinin haj evher'erini Jo'andırm ştir. Ni- İi aa tarm S ltüm e pençesine ; '!rı'lyu—ıilı ağ r ceza mahke resine ı"llnm? ve muühakemzsine baş- —.ü;h" Şiadi Ce tevkilhane- et fiatleri pek | 1 — Ekseriyetle fena yaptığımız şeyler, bütün kuvvetimizle yapma- diğimiz. işlerdir. Çiviye — kuvvetle ':ıııııııuınıı. elbette yarısı dışarıda alır. Kongre Kararları Tetkik Ediliyor Ankara, 14 (Hususi) — Ziraat | ve Ticaret kongrelerinin kararları | ile bu husustaki raporların tetki- kine yakında başlanacaktır. Ra- porlar ve tekliflere göre ziraatçi- ler ziraatin inkişafı ve köylünün tefecilerden kurtulması için zirai kredi kooperatiflerinin arttırılma- | sına ve Ziraat Odalarının yeni baştan tensikile zahire borsaları- vun Ziraat Odalarına raptı fikrin- dedirler. Ticaret ve sanayiciler ise Ticaret ve Sanayi Odalarının 'birleşmesini Oda ve ittihatları tara- fından memlekette kredi inkişa- | finin teminini istemektedir. M. Makdonald Altın Mikyası Meselesinde Söz Söylemiyor Londra, 13 (A.A.)— M. Mak- donald, Avam kamarasında s0- rulan bir suale verdiği cevapta | altın mikyası meselesi hakkında şimdilik beyanatta bulunmıya im- kân görmediğini, ancak hüküme- | takip ettiğine meclisin emin ola- bileceğini söylemiştir. İ Haraç İstemiş Hamit isminde bir amele eski dos'u Robekadan para istemiş, vermeyince jilet ile yüzünden | yaralamışlır. öellna . Döst Kunduracının Taarruzu Beykozda oturan Hüseyin, Haldi, Mustafa ve İhsan isminde bir kadının evine taarruz ettik- lerinden yakalanmışlardır. Gazetelerde, afyon ve uyutucu nkuğzr 'uk. D aai , otın 'Re'simİi Makalesi LİRAAT, TİGARET | mez. Gıdasını alamaz. Zayıf düşer, | tit vaziyeli itina ile tetkik ve | dört kunduracı Şaziye isminde | İSTER İNAN, İSTER Şuhalde kokain, ercin ve saire gibi zehirli afyi maddelerde kaçakçılık - yapıldığını maddelerde kaçakçılık yapılıyorsa, bu madde- mra yine gazete'örde görüyoruz ki, İs- tanbulda morfin, kekain ve afyondan mamul kimyevi maddeler yapan üç fabrika vardır. Bun'ar da biri Japon, ikincisi Eyüp, üçün” cüsü de Boeğaziçindeki fabrikalardır ve butların t 2 — Kitaplar okursunuz, #ize ne I bir heyecan verir, ne yeni birşey öğ- retir. Çünkü müellifi ona bütün ru- hunu vermemiştir. Borç Tecili | Bulgar - Yunan Mukavelesi mza — Edildi Atina, 13 (A. A.) — Hoovr Moratoryomunun — Bulgaristanın tamirat borçlarına da tatbikı ve Kafandaris - Molof itilâfnamesinin icra mevkiine konması hakkında Bulgaristan ile Yunanistan ara: | sında bugün bir itilâğname imza edilmiştir. Yunanistan, 1 Temmuz 1931 tarihinden itibaren 30 Hazi- ran 193 tarihine kadar Bulgaris- tan — tamirat borçlarının — tecil 0':""'""" muvafakat — etmek- tedir. Ağazadenin İflâs Davası Adana, 9 (Hususi muhabiri- mizden) — Ağazade Hulüsi beyin iflâs —davasında Müddeiumumi Nuri beyin bu davadan çekilmesi hakkındaki istidanın reddine dair mahkemece ittihaz edilen karara Hulüsi bey tarafından kanaat Eedrilniyınk itiraz © iş ve ararın düzeltilmesi veya olma- dığı takdirde bu hususta bir ka- rar verilmek üzere talebinin en kın bir ağır ceza mahkemesinde ::îkîkini istemişti. Dava evrakı dün Tarsus ağır ceza mahkeme- sine gönderilmiştir. Yeniden Jüj komiserliğe Mndd.eıııu:;:nı_ 'ı.ıuı- ; vini Basri bey tayin edilmiştir. Hadek illlemeslsleki £ dür | valar sindiklerden Feyzi beyin Eskişehirde — olmasından — dolayı talik edilmişlir. — Bulgar Akalliyetleri Sofya, 13 (A-A) — Zara ga- birliği zetesi — Balkan Bulgar komitesinin Bulgar - akalliyetleri | meselesini — halletmek — üzere yakmda — Yoçüslvya, — Yıma- nistan ve Romanya — gruplarile doğrudan — doğruya l'ü;ıkenyu iri: ararını verdiğini ve ğ;elîmğuk ıur:lle bir îlilıfı:lvınl— | mazsa Bulgar komitesinin müte- akip Balkan koferanslarına işti- raki lüzumsuz addedeceğini yaz- maktadır. ondan yapılmış lerin nerelerde neler yapıp çıkarmakla mükellef. oldukları da | kaçakçı aramakla kaçakçılığın menedilebice- müsbettir. ceğine: İSTER INAN, . İSTER İNANMA! en basit bir. kıyas yolile malüm olabilir, demektir. Bu kadar sarih bir vaziyet karşısında hâlâ bocalayıp durmak ve şurada, burada 3 — Onun içindir ki, dünya ikin- €i derecede ezerlerle doludur. Birinci derece de iş, ancak tam inanan, tam yapan, eserlerine bütün heyecanlarını veren kimselerin işidir. | İSPANYADA 'Tevkifler — Devam Ediyor gün 100 kadar tevkifat yapılmış- tır. Tevkif edilenler arasında bir çok yüksek rütpeli zabit te bu- lunmaktadır. Cordouc'daki zirai amelenin grevi Bujalance mintakasında de- vam etmektedir. Grevciler, polisi müdahaleye ve müteaddit defalar ateş etmeğe mecbur etmişlerdir. Bu mıntakada 40 kadar tevkifat yapılmıştır. Halktan bir ölü ve 9 yaralı vardır. —— Damping Tedbirleri Londra, 14 (Hususi) — Hü- kümet Dampinge karşı tedbirler almıştır. Cenubi Afrika hükümeti de damping dan ayrıca gümrük resmi mn Mısırlılar İslâm Kongresine Bir Şartla İştîr_ık Edecekler Kahire, ( Hususi ) — Kudüste toplanacak olan İslâm Kongresi tertip heyeti reisi Kudüs Müftüsü Hacı Emin Hüseyni Efendi ile heyet azasından Abdülkadir Mua- zaffer Bey buraya gelerek Başve- kil Sıtkı Paşayı ziyaret etmiş ve Başvekilin kongre akkınhdaki fi- kirlerini öğrenmişlerdir. Bunlar- dan sonra kongreye Tunus na- mına iştirak edceek olan Ab- dülâziz Efendi de Başvekil tara- fından kabul olunmuştur. Mısır hükümetinin kongreye, Mısır iş- leri mevzubahs olmamak - şartile iştirak edeceği anlaşılmaktadır. Hint Konferansı Akim Kaldı Londra, 14 (A. A.) — Hintli- lerle Müslümanlar arasında mev- cut noktai nazar ihtilâfının şim- diye kadar halledilmemesi Hint konferansının akim kaldığı söy- leniyor. İNANMA! yapılıp harice çıkarılabileceği | gelerek | “Serbes - Firka.. Madrit, 14. — (A.A. ) — Bu- | özün Kısası Paris- — İstanbul - Vaşington. P, $. Fethi Bey Vaşington Sefiri oluyormuş. Demokrat Fransadan Demokrat Amerikaya gitmek, Demokrat Fethi Beye az çok yaraşan bir seyahattir. İyi | intihap. Fakat Paristen Vaşing- tona doğru yok muydu? Fethi Bey niçin İstanbulda on beş ay raklamayı tercih etti? Mem- lekete uğramasından bize de, kendisine de ne fayda vardı? Keşki İstanbula şöyle bir uğrayıp eşinin, dostunun elini sıktıktan sonra, üç beş gün içinde, “Va- şinglon, — deyip —çekseydi — ve isimli — facialı komedinin dekoruna © — kadar | para gitmeseydi, masum aktörle- ri de işlerinden, — güçlerinden, yerlerinden, yurtlarından olmasa- lardı !.. Fransa ile Amerika arasındaki hattı müstekimi bırakıp ta bir Paris - İstanbul - Vaşington mü- sellesi çizmiye lüzum yoktu. Fethi Beyin Pariste kabul ve imza ettiği borçlar mukavelesin- den aldığımız netice pek parlak olmadı; Fethi Beyin İstanbulda icat ettiği fırkadan aldığımız neti- celer hiç parlak olmadı; ümit edelim ki, Paris - İılınbııl—Vışinı- ton müselesinin üçüncü ve son dıl'ını kapamıya giden Fethi Bey, kendi isminin etrafına üç kara çizgi çekmiş olmasın ve yakın maziyi — unutturacak —bir siyasi dirayet göstersin. Zannederim ki halkı da, hükümeti de gücendiren Fethi Beyden her ikisinin de bek- lediği budur. Saip Beyin Sözleri . . . Tahrif Edilmiş Bize çatmakla kendi - için bir menfaat vehmeden şu sabah gazetesi, hakik! maksadını anlat- mış oldu. Abdülhamit tefrikamı- zi bazı noktalarına hak — ve hakikat, tarih perestlik gayret- keşliği ile itiraz ettiği iddiasında bulunan bu gazete, davasını yü- rütmek için Abdülhamidin Muha- hz Heyeti İdare memurlarından Ali Saip Beye bazı sözler Söy- letti. Evvelki günkü nüshamızda cevap — verdiğimiz bu — sözlerin büyük bir kısmının tahrif edildi- gini yine Ali Saip Beyin intişar eden izahatı gösteriyor. Biz, sadece bu noktayı tesbit etmekle bile esasen haklı oldu- ğgğumuz bu davanın muarız ağzın- dan da tasdik edildiğini gör- mekle memnun oluyorur. Hakikat müdafiliği dediğiniz eğer bu ise, tarafımızdan size söy- lenecek söz sadece bir “Pes,,ten ibarettir. Buğday Fiatleri Niçin Düşüyor? KMT Rb ge eZ ::idıy Wr: Soı_rlla (11) teşrinisanide (43), (12) teş- rinisanide ise (70) vagon buğday