P OR Atinadaki Mağlübiyet | Mes'uliyet Doğrudan Doğruya Atletizm Federasyonuna Aittir! Atletlerimizin son; müsabakalardan evvel Atina stadyomunda geçit resmi Atletlerimiz Atlnaya giderken okadar yazdık: Atletizm Fede- rasyonunun, hazırlanmadan spor şerefimizi sıfır dereceye indirmek üzere seyahte başladığını bağır- dik. Fakat dinliyen olmadı, yine gittiler. Aldığımız dereceler, düş- tüğümüz feci mağlübiyet vaziyeti ortadadır. Atina Olempiyadı hak- kında (800) metreci Ömer Besim Beyin şu makalesi de meseleyi teknik cepheden halletmiş oluyor: Atinada yapılan ikinci Bak- kan oyunlarının ilk meş'um haberi geldi.. Atletizm aşina- larının çoktan tahmin ettik- leri bu tabif metice şimdiye kadar alınan acı derslere bir kara yaprak daha ilâve etti. Spor İşlerinde uzun seneler- denberi çekilen şu yüz kızar- tıcı mağlübiyetlerden maalesef hâlâ lâzımgelen dersi alama- dığımıza müteessir olmamak elden gelmiyor. Sırf görmek ve öğrenmek kaygusile iştirak edilen Paris ve Amsterdam olimpiyatlarına, geçen seneki | Balkan Olimpiyadını da - it- hal edersek üç muhteşem olimpiyat görmekle artık bir hayli tecrübe sahibi olduğumuz zannedilir. Bugünün en parlak Olimpiyatlarında bulunan sanki bizler değilmişiz gibi atlelizm noktai nazarından hiçbir kıy- met ifade etmiyen; en iptidal bir hazırlık devresine tâbi tutulmadan ikinci Balkan oyun- larına bütün milletlerden ev- vel koşmamız atletizmin ifade ettiği mâna ve memleket spo- ru Üzerindeki maküs tesirler bertaraf edilerek oraya sade- ce herhangi bir iş için git- mekten başka maksat ve ga- yemiz olmadığı acı bir 'şclıi!do bu defa da tecelli etti. p Yunanlıların memleketleri dahilinde artık kaplarına S- gamıyan çok kuvvetli teşki- lâtları yavaş yavaş Avrupa içlerinde — İsviçrelileri — bile mağlüp vayiyete sokacak bir kuvvet arzettiği bir sırada bizler için eski günleri bile hasretle ararken Balkanlarda muvaffakiyet rüyası sayıkla- maktan daha iyi bir hal ta- savvur edilir. mi? Memleketinde — muntazama yakın tek bir müsabaka ya- pamıyan federasyonun geçen “geneki gibi Balkan müsaba- kalarında duyulan — ıstırabin bu sene ayni şekilde tekrarı endişesini hissetmeden yola çıkması atlelizmin terakkisi yolunda bir gayret değil, bilâ- kis sırf seyahat zevkinin tat- minidir. Atletizmin temsili bir kıymet alacak derecede İnki- şafı seyahat günlerindeki faa- liyetin fevkinde —memleket dahilinde uzun seneler ter | dökmekle mümkündür. Atletizm işlerimizin sayıla- mıyacak kadar iyi tarafları çok derindir. Bütün bunların teker teker tasrihi memleketi umumi inkisara götürmekten başka bir işe yaranıaz. Teşki- lâtı kökünden kuvvetlice sar- sarak ıslahat yapmadıkça bu gidişin parlak zaferlerini bek- lemek için kimsenin ömrü kâfi gelmez. Hulâsa: Bütün bu cümlece malüm keşmekeş içinde uzun bir mevsim müsabaka olmazsa Atinadan güzel haber olur mu? Ömer Besim Ka TÖKVİM S Gün Si - 9 Tş.evel - 9BL Hamır 156 Arabi Rumt 28 Cemazlyelev.350 | 25 - Eylüi gakitermantovasatl Güney 603 Öğle| 619 1202 İkindi| 9,32 |1$.14 İmsak hodı| «4 SON POSTA Hakemlik Ve Ofsayt Kaideleri Lik maçları yakında başlıyor. Futbol —meraklılarını en - fazla alâkadar eden oyun kaldelerinden biri de (Ofaayt) vaziyetleridir. İyi hakemlerimizden Refik Osman Bey bu vaziyetleri krokilerile beraber tesbit etmiştir. Neşre- diyoruz 1 * Bence, iyi bir hakemlik, en ziyade ofsayt görmek ve yakalamak, oyundaki şiddetin önüne sükünetle geçebilmek, oyun ve oyuncusu Üzerinde hâkim olmaktır. Futbolu rahat seyredebil- mek ve olan golleri şüpheli bir şekilde kabul etmemek için bilhassa ofsayt kaidele- rinin bilinmesi Vâzımdır. Çün- kü biz öyle hakemler görü- yoruz ki golle biten bir akını ofsaytla ve tam yerinde ya- pılmış bir golü de ofsaytla halledip işin içinden çıkıyor- lar. Filvaki hakemlerin büyük salâhiyetleri vardır.. Hakem kararları bilâmünakaşa kabul edilir. Oyunda herkes hake- min düdüğüne mutadır. Fakat her eline düdük alan hakem de bir takımın şere- fini boş yere harcetmemelidir. Gerek hakemleri, gerekse futbolecüleri ve en nihayet oturdukları yerden mütemadi- yen “ofsayt, ofsayt,, diye bağı- rarak hakemi iz'aç eden sporcuları bazı ofsaytlar etra- fında tenvir etmeyi Faydalı buldum. İ c i H b t l L muhacimi N, S müdafii arasından şut çektiği zaman gol yapsa D her nekadar ofsayt vaziyetine girmiş ise de oyuna müdahale ettiği görül- mediği için variyeti ofsayt değildir. L nin çektiği şet gol olur. L e L muhacimi arkadaşı D e topu verirse bu vaziyette ofsayttır. ( Devamı Ginci sayfada ) KISMIL Milli Takımlar_Arasmda.. |Avusturya - Macaristan abere Kaldı Avusturya Milli Takımının mevsim başlangıcında oynadığı beynelmilel maçtan bir sahne Haftalardanberi beklenen A- yusturya - Macaristan milli ta- kımları futbol maçı geçen gün Budapeşte de 40,000 seyirci önün- de oynanmıştır. Macarlar memu- lün fevkinde bir oyunla birkaç zamandır. ( Avrupa silindiri ) na- mini alan Avusturya takımile 2-2 berabere kalmışlardır. Oyundan sonra herkes Macar- ların fevkalâde seri sür'ati intikal itibarile çok yüksek bir oyun — gösterdiklerini tasdik et- miştir. Avusturya takımının yegüne seçicisi Hügomayzel beraberlik neticesinden memnun olmamış ve hücum hattının. merkezini tenkit etmiştir. Fakat bu bera- berlik Macarların bu sene yeni- den eski bhallerini bulduklarını ispat etmiştir. Atletik Sporlar İlerl—îyor | Amerikalılar Dünya Birinciliğine Çalışıyor Son seneler- de bütün eihan- da atletik »| ların — gördüğü rağbet ve teg- vikten sık ik bahse t İştik. Her şeyde ol- du; at letizmde Ame- rikalılar Jıım:l ön srayı İşgı ediyorlar. Sür'at koşularında, at lamalar ve at- malarda Ayru« paya — mazaran d kuvvetli ve genç atletlere uııA ıktlılıdr. ; vrapada yeni Müyema 5. b harikulâde at- letlerine — karşı koyacak — atlet nadirdir. Bir iki hafta evvel bir O — Amerikal 2metre |— T İrtifadan geçmiş | — © ve dünya rekoru bi olan 2,03 metrede |- Çitayı düşürmüş- tü. Dünyanın en #eri adamı adde- dilen Tolan 100 metreyi bir defa 10, 3/10 da Iıo’— miya — muüvaf- kul fak olmuştu. Bu — harikulâde dereceler karşısında 1932 Los- Anjelor Olempiyadını ve — orada elde edilecek dereceleri düşün- millet atletlerinde Atletik sporlar gittikçe terakki ediyor. Bu sporlara her aümiyet veriyor. Bu resimde meşhur Yunan dlsk şampiyonu ( ) yı bi reker Idmanında görüyorsunuz. mekten — kendimizi alamıyoruz. Acaba gelecek sene Los- Anjelos- ta mütcaddit dünya rekorlarının kırıldığına şahit olacak mıyız ? Kadın -Ve Kalp İşleri Genç Kızların Dertlerine Ce- » vaplarım Kızıltoprakta Halit Beye: Yalnız güzellik insanı me- sut etmiye kâfi değildir. Sev- : diğiniz, insanı sinirlendirecek kadar aptalsa, onun güzellik ğini göremiyecek hale gele- ceğiniz zaman uzak değildir. Güzellik muvakkat bir cazi« bedir. Yaşıyan, devam eden cazibe zekâdır. * Büyükada Ayten Hanıma: Nişanlınızla gezmiye çıktı- ğınız zaman, kendinizi kay- betmemiye, bilâkis onu imti- han etmiye çalışınız. Nişanlılık devri, imtihan devridir. O da sizi imtihan etmektedir, ona göre hareketlerinizde ihtiyatlı bulununuz. Bir hamlede onun esiri vaziyetine düşmek hak- kınızda iyi hüküm vermeme- sini intaç edebilir. * Cihangirde Fikret Hanıma: Arkadaşınızın sevgilisi, size karşı alâka da gösterse, lâkayt g kalmanız daha doğru olur. Bir erkek ki, sevdiğine, sever W göründüğü anlarda bile hiya- — net etmekten çekinmiyor, ona | itimat edilemez, Sizi de yarı — yolda bırakmıyacağını — kim temin edebilir. a * Akbıyıkta Sevim Hanıma: Size hayran olduğunu söy- lediğiniz erkekle ıvleııııiyıA karar veremeyişiniz — gösteri- yor ki, Jcat'iyyen henüz ona karşi kuvvetli bir alâka duya- | mıyorsunuz, — Bu işte size verebileceğim nasihat şudur kalbinizi dinleyiniz. O ne diyorsa onu yapınız. Hanımteyze ——i - | Bu —münasebetle dünyanın ea yüksek Dlak atıcılarını ve deres celerini takdim ediyoruz: Attığı Mesafe lami SA Yessad Amarlika 1930 da 81,03 Kreng » 1900 4888 Remecs Macar — 1931 4540 Vinter — Fransz 1931 4878 Moeller " -Amerika 1929 4877 Hoffmelster Alman 1928 Gevel — Amerika 1930 Nocl — Fransiz 1981 Madarası Macar 1931 Jener Amerikan 1981 48,51 Rasmus Amerikan1$29 Bu suretle bu İlistede altı Amerlkalı, İki Fransız, iki Macar ve bir Alman mevcuttur. Fakat Finlandiyalılar bize yeni sürprize ler yapmıya namzettir. Şayanı dikkat nokta birkaç sene zarfın- daki terakkidir. 1926 da Houser in 48,20 metre rekoru efsanevi | bir derece ve kıymeti haizdi. | Hiç şüphesiz olimpiyadın en hes yecanlı müsabakası bu olacaktır. 4875 4873 46,59 48452 —— —— TEFRİKA NUMARASI 6 YARIŞ :"'n- Sözü ayağa düşürmek te .iq""lP olmaz. Toraman, ağıını :' epsem olsun. Biz de bu aet başbaşa verip konuşalım. ka,, ” yine burada buluşuruz, #on verlriz, Sraman: Mak :"ı:mlçllılniıl unutmayın, Bar gi*bin uyumayıp çalışmadı. *A fikirdi 1 YAZAN: * * Dedi ve sonra havuzdaki al- Gsterdi: “nlîıYıı bu sari yti Mi İife, amlrane cevap eti li devşirmiye — Hele iş, onları & ıIıgımıı düşüp ıucııfflndnx dalmakta mana yo' .',:Iııodıhı.ı. oraya ç:ıyıkıı.“ı olan dördüncü koğuşa, filoriler, burada kalâın. da kendi yerine gitmek üzere yürüdüler. Ayrılacakları sırada Toraman, Hattat Hasanın kula- gına eğildi; — Efendimizi yaşatmak için tüysüzleri yürütmek lâmm. Bu | hayırlı işi başarırsak Mahi / Firuz | Sultan sana, Közem Sultan da bana, nasıl işine gelir mi ?.. (1) () Bu iki kadın, öldürülmeleri dü- yünülen şohzadelerin anaları olup gü | göllikle meşhur idiler. Mahifirsa, bilâ- | hare tahta çıkan ve yanlçeriler tara- fından — katlolunan — Genç Osmama; Kösem Sultan da — Dördüncü Murat ile oaun emrile Öldürülen Kasımın ve deli torahimin valdesi Idi Hattat ağa, hiddetini güçlükle bazmederek : Soğuk şaka! - Dedi - Birdahi tekrarlarsan gücenirim. Ve kendilerinin ne - fısıldaş- tıklarını merak eden Pirl - Hali- feye izahat verdi: — Boşbuğaz — Toraman, bol kiseden — mahlül tevzi ediyor. Padişah haslarını, kapı uşaklarına veriyorl. * Piri Halife ile Hattat Hasan, | dördüncü koğuşun ağalar köşe- verip konuşuyor- dudaklarını arkada- şının — kulaklarına — yapıştırarak fısıldıyordu : — Zevk ve safa, çenk ve ç- gane çoğaldıkça yürekler kara- riyor. / Cife deryası da — dalga dalga kabarıyor. Artık ne hayâ kaldı, ne âr, Ne ölüm düşünülü- yor, ne mezar. Dünyanın üstü altından hoş, cehennem azabi falan boş görünüyor. Medreseye girip te henüz ( nasara ) diyenin ü Şeyhülislâmlığa dikili! Dün kilise kapısından alınıp bugün sünnet edilen acami neferin di linde bin bir hulya — dizili! Beşiktekiler — kürsüye — çıkmak, eşiktekiler tavana yücelmek İsti- yor. Eğlence çokluğu, iman yok- luğu. İşte kayamet arefesinde Asitanenin hali.. Fakat saray da bozuk. Bu yerde vaktile edep vardı, erkân vardı. Aj yaklığı nı, baş ta başlığını bilirdi. Kimse haddini geçmerdi. Bir fert, nabe- kârlık pınarından katre içmezdi. Şimdi her koğuşa bir sürü namert doldu. Yüz yıl sonra, korkarım ki sarayın nuru kökünden söner, yahut murdar bir yuvaya döner, Hattat Hasan, — arkadaşının #özünü kesti: — Toraman Hasan, seni kara düşüncelere düşürdü. Bir kapı :rgıııııı hırlamasından ne çıkar böyle hayıflanıyorsun. (Arkası avr) —