9 Ekim 1931 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 3

9 Ekim 1931 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Nereye Gidiyor? Tİngülterenin — meşhur. — İktısalçısı h M. Koynesin #on İngiliz buhranı mü- Razebetile yazdığı mühim — makaleyi Baklediyorur. Bu mal a Türkiyede Beşir hakkı munhasıran “Son Posta,ıya nittir. lagiliz Iktısatçımı frank ve dola- n düşmiye olduğunu haber vermektedi İngiliz buranından ve İngi- liz lirasının sukutundan diğer memleketler ne dereceye ka- dar ve ne şekilde müteessir olacaklardır. Bu sualin cevabı memleke- te göre değişir. İngiltereye göre diğer memleketler iki vaziyettedirler: Bir kısını İn- giltereye borçludur, diğer bir kısmına ise İngiltere borçlu- dur, Evvelâ İngiltereye borçlu olan memleketleri alalım. în- giltere bu memleketlere külli- yetli miktarda İngiliz lirası ikraz etmiştir. ve bunlardan faizile birlikte külliyetli ster- lin alacağı vardır: Avustralya, Hindistan ve Arjantin gibi. İngilizin düşüşü bu mem- leketler için hayırlı olmuştur. Çünkü sterlin ile ödemiye mecbar — oldukları borçlarımı daha az para ile tediye imkâ- nına mazhar oldular. HER MEMLEKETİN PARASI DÜŞECEK Alacaklı milletlere ve ken- dilerile rekabete mecbur oldu- ğgumuz sanayici fmemleketlere gelince, vaziyet biraz muğlâ- kıyet kespeder. Dünyanın büyük bir kısmı, paralarının eski altın kıymeti- ni indirmek hususunda İngil- tereyi takibe mecburdur. Bir- çok memleketlerde, daha şim- diden altın nispetini muhafaza için büyük kuvvet sarfedilmediğ; görülüyor. Son günlerde İtalya, Kanada Avustralya da bizim yolumuzdan yürümüşler- dir. Almanyanın da bizi takip etmesi çok gecikmemek lâ- zımdır. — Holanda, — parasının kıymetini düşürmezse, müs- temlekelerindeki lâstik ve şe- ker sanayini mahvedebilir. Hulâsa birçok — memleketler paralarının kıymetlerini düşür- mek hususunda bizim - yolu- muzu takibe mecburdurlar. FRANK VE DOLAR DA DÜŞECEK O halde, vaziyet bu olunca biz ve bizi takip edecek bütün memleketler, eşyanın fiatlerin- de husule gelecek yükseklikten istifade edeceklerdir. Diğer- lerinin zararına bir rekabet kuvveti kazanacaklardır. Re- kabet sahasında zayıf ve geri kalacak — olan memleketler, altın esasında kalmakta israr edenler olacaklardır. Bu mem- leketler, ihraç mallarını altın kiymeti — üzerinden — satmak istiyecekleri için müşteri bu- lamıyacaklardır. Binnetice bu memleketlerin ihracatı gün den güne kuruyacak ve te- diye muvazeneleri kendi aleyh- lerinde bozulacaktır. Bugün bu vaziyette bulu- han iki memleket — vardır: Farnsa ve Amerika. Bu iki memleket, ihracatını ı'Ybelıııiye mahkümdur. Har- sonunda, hâdisatın sev- kile Paranın çoğu bu iki —."l'kl!iıı elinde — toplandı. ve ı aa aa ÜTT Son Postanın Resimütt Makalesi fade ediniz. eanaaaaaaaranca TAHRİKÂT | Japonlar El Altından İş Mi Görüyor ? Pekin, 8 (A. A.) — Çang- Le-Lingin göndermiş olduğu telgrafnameler, Japonla, aley- hindeki vahim tesvilâtı ihtiva etmekte, onları Mongolistanın istiklâlini temin etmek üzere mezkür memlekette tahri'âtta bulunmakla itham eylemek- tedir. Mareşal, mühimmat yüklü olan ve Japon askerleri tara- fiından muhafaza — edilen 5 trenin 2 teşrinievvelde Mon- golistan hududuna vâsıl olmuş olduğunu bildirmektedir. Vaşington, 8 (A.A.) — Hü- kümet, Çin - Japon ihtilâfını mahallinde tetkik ve rapor vermek üzere bir komisyon tayin etmiştir. Hariçten — gelecek — mallara karşı ağır vergiler koydular. Bugüne kadar dünyanın ne- kadar fazla altını varsa, hep- sini kasalarına doldurdular. Hariçte kalan diğer mem- leketlerin kendilerini korumak ve kurtarmak için yapabilecek- leri bir şey kaldı: Bu memleket- lerin eşyasını satın almamak. Altın esası muhafaza edildiği müddetçe-ki eşya fiatlerinin her tarafta ayni seviyede ol- masını istilzam eder - herkes fiatleri düşürerek biribirile re- kabete kalkıştı. Bunun neti- cesi işsizlerin çoğalması ve büyük ziyanların husulü oldu. MESELENİN YEGÂNE HAL YOLU Şimdi altın esasi kaldırılır kaldırılmaz, mesele de — halle- dildi. Amerikan ve Fransız parası, diğer memleketlerin paralarına nispetle pahalı ol- duğü — için, hiç kimse bu memleketlerden mal almaz oldu. Bu iki memleket te, ihracat ticaretlerinin mahvol- masını, fabrikalarının kapan- masını istemiyorlarsa, yapa- cakları şey birdir: Altın esa- sından vazgeçmek, paralarının kıymetini düşürmek. Bu basit, fakat zaruri olan tarzı hareketi kabul etmedik- çe, Fransa ve Amerikanın uçuruma sürüklenmemelerine imkân yoktur. | Onun için pek yakında ] frank ve doların da düştüğü- | öreceğiz. .üNEüce ne olacak: Bütün ) milletleri bir araya ge- | îîl::ı.pınlınnı yeni bir esas koyıaklıfd"’- Bundan başka çıkar yol yoktur. 1 .— Sandet, yolunuzda önünüze çıkarsa kaçırmayınız. Derhal yakalayınız ve İsti- araştırmayınız. Mes'ut için kâfidir. 2 — Saadetin nereden ve nasıl geldiğini musunuz? Bu sizin Tütün Çiftçisi 4_ İzmirde Piyas;nırnf Hararetli Bir Şekil Almasını Sevinçle Karşıladı İzmir, 9 (Hususi)— Evvelki gün Akhisarda ve dün de bu- rada açılan tütün piyasası oldukça hararetli bir şekildedir. Tütün İnhisarımın yalardan — Şark, — Geri, panyaları da fiatlere ve satışa mubayaaya başlaması yaların harekete geçmelerini temin etmiştir. Glen buradaki kumpan- Bu kumpan- Astro. — Alston kum- iştirak etmişlerdir. Akhisarda (2400) denk, Kırkağaç ve Somada (250) bin okka tütün satılmıştır.. Buradaki hararet Ödemiş, Kemalpaşa ve Çeşme piyasa- larına da intikal etmiş ve orada Batışlar da hareket başla- mıştır. Fiatler umumiyet itibarile orta derecededir. İnhisar İdaresi yarın geniş mikyasta Bu vaziyet çiftçiyi sevindirmiştir. Bizim Cemiyet Bir Teessür Ve Bir De Teşekkür Beyanına Karar Verdi İstanbul Matbuat Cemiyeti dün senelik kongresini yap- mışlır. Cemiyetin mühim bir yekün tutan asli, fahri ve diğer namlerla mukayyet aza- sından ancak 25- 30 kadarı bu kongrede hazır bulunmustur. Kongrede bütçe, idare he- yeti raporu kabul edildikten sonra yeni idare heyeti, yine geçen seneki zevattan intihap edilmiş, sonra da mıtğışıl meşelelerinin Millet Meclisin- de münakaşasındaki sözlerin- den dolayı Ahmet İhsan Beye tecssür ve Hakkı Tarık Be- ye de teşekkür beyan olun- masına karar verilmiştir. tütün mubayaası yapacaktır. Adnan Bir Iddia Yedi Aylık Çocuk Niçin Düşmüş? Beyoğlunda Camcı çıkmar zında oturan Şaban Efendi- nin karırısı Fatma H. yedi aylık bir çocuk doğurmuş, çocuk biraz sonra ölmüştür. Bedros isminde biri çocu- ğun karı koca arasındaki bir kavganın tesirile — düştüğünü Euliıe bildirmiş, fakat karı oca bunu inkâr etmişlerdir. Çocuğun cesedi şimdi ta tetkik edilecektir. aN Bir Cinayet . Dün gece saat onda Fa- tı_hle bir cinayet olmuş, yü- zü Kik Kâmil isminde bir sabıkalı Recep — ismindeki arkadaşını dokuz yerinden İster İnan İster, İnanma! Fransaya Balık ve Türkiyeden ihraç — edilen masına, ecnebi kumpan- yaların Meyva konserve kutuaları- | Fransızca defterlerini - bile tutmalarına, nın üzerine “Türkiye,, keli-| sinemalarda filimlere Fran- mesi — yazılırmış. — Fra | Sızca izahat ilâvesine göz hükümeti, başka işi yok-, | yumuyoruz. muş gibi, buna kıımı?»u.re | bu “Türkiye,, kelimesinin | Fransızcası olan “La Tur- gule,, kelimesinin kon- masını istemiş. Ovakite kadar da (Türkiye) keli- mesini havi kutuları kabul etmemiye karar vermiş. Biz ise hâlâ Fransız mekteplerinin burada ço- cuklarımızın ruhlarını boz- hareketimize Fransanın bukadar muta- assıbane hareket etmesi- nin nezaketle telif edile- bileceğine, ve yahut on- ların karşısında bizim hâlâ bu- günkü zihniyet ile hare- ket olduğuna, artık: Bizim bu kadar geniş mukabil bu dar zihniyeti edişimizin doğru İster İnan İster İnanma! | 3 — Türk darbımeselini unutma: l Üzümünü ye de bağınt sorma. BUGÜNÜN TELGRAF HABERLERİ MASONLUK İzmirde —Aleylim Bir Cereyan Başladı İzmir, (Hususi) — Bir ay evvel burada çıkan gazete- lerin birisinde — fermasonluk aleyhinde —neşriyat yapılmış araya hâdiseler bu neşriyata durgunluk - vermişti. Fakat son günlerde, bu de- fa eski Adliye Vekili Mah- mut Esat Beyin kalemile bu neşriyat daha şiddetli bir şe- kilde devam etmektedir. Mahmut Esat Bey gazete- lerden birinde dün şiddetli bir makale yazmıştır. Ezcümle şunları söylemektedir: “ Türk milletini ikiye ayıran bu tehlikenin kökünden sö- külüp — atılacağında — şüphe yoktur. , Bu ifadeler buradaki Ma- sonlar arasında ebemmiyetli bir tesir uyandırmıştır. Türk Heyetinin Ziyareti (Baştarafı 1 inci sayfada) belki de Venediğe ve Ro- maya gidip geleceklerdir. İki Telgraf Atina, 9 (Hususi) — İsmet Paşa ve Tevfik Rüştü Bey Atinadan ayrılırlarken Ege va- purundan M. Venizelosa birer teşekkür telgrafı çekmişlerdir. İsmet Paşanın telgrafı şu cümle ile başlamaktadır : “Gördüğüm, sevdiğim ve hayran kaldığım Yunanistanı terkederken hakkımızda gös- terilen şaşaalı ve fevkalâde muhabbetli kabulden dolayı derin minnettarlığımı — tekrar zatıalinize arzetmekle en hoş bir vazifeyi ifa ediyorum.,, Ağırcezadaki Muhakeme Geçenlerde evinde tertip ettiği bir eğlence âleminde Şükrü Çavuş isminde birini öldürmek ve bir kadını da yaralamakla —maznun Çolak Hayri Ef. ile arkadaşı manav Sabrinin muhakemelerine dün Ağırcezada devam - edilmiş, Hayri Efendinin isticvabından sonra dava başka güne bıra- kılmıştır. Bu davada maznun- ların avukatlığımı eski Ağır- ceza Reisi Sabri Bey deruhde | etmiştir. | Ü Ölüleri Yakma Cemiyeti Doktor Ali Rıza ve Müder- ris Talha Beylerin teşebbüsile bir “Ölüleri Yakma Cemiyeti,, teşkil edilecekmiş. Darülfü- — nundan ilmi bir hareket sadır. olmamasından şikâyet edenlere karşı mükem- mel bir — cevaptır. Yalnız fiziyoloji — değil, patoloji noktai nazarından da bütün hastalıklarımızın sebebi ölü- lerdir. Bütün kabahat bunlar» dadır, Evvelâ, niçin ölüyorlar efendim? — Tababet fennine ölmekten daha büyük haka- ret olur mu? İnsanın vazifesi yaşmaktır. Bu — vazifelerini ifadan —kaçan — ölüleri bir kere daha öldürmek ve bunun için de yakmak lâ- zımdır. Çünki bunlar me- zarda da rahat duramıyorlar ve Doktor Abdullah Cevdet Beyin de tekit ettiği gibi, mezarların içinde birta- kım zehirli gazler neşrederek çeşmeler — vasıtasile — dirileri zehirlemiye çalışıyorlar. Kah- rolsunlar ! toprağın altını bun- lara feda edemeyiz. Bunlar olmasaydı, kimbilir belediye İstanbulda ne tüneller inşa ettirirdi. Fakat ölülerden ra- hat yok ki. Abdullah Cevdet Bey, otuz sene evvel Viyanada yazdığı Fransızca hir şiirde demiş ki: “Dostlarım, ben bu top- rak âlemini terketliğim va- kit cesedimi yakinız. Şairin mezarı ancak ateş olmalı- — dır. Bu Şfena mezbahada — şair en ziyade kaynıyan ve en az inanan mahlüktur., Şairlerin hayatta iken yas mıp tutuşmaları yetişmiyormuş gibi öldükten sonra da yanıp kül olmalarını istemeleri biraz gariptir. Hayattan ağmı ya- nanlar. ölümü üfliye üfliye | kabul etmeli değil midirler ? Hele “İçtihat , sahibi gibi her baziçede yananlar... Nurettin Münşi B. de, ö dükten sonra Vezü yanarda- — ğında yakılmasını istiyormuş. Abdullah Cevdet Bey de: j “ Buna hacet yok. Ateş her yerde vardır ,, diyor. Haklıdır. İstanbul gibi yan- — gin şehrinde ateş aramak, yalnız kış mevsiminde fakirler için tabil bir hareket olabi- — lir. Hatta ölüleri yakmak içim fırın yapmıya da İüzum yoke tur: Terkos - şirketini 4 dibine geçirmek ve — ölüler arasma atmak kâfil Mevlit Bugünkü cuma Ü na- mazdan sonra Kımyuıdı ğ Osman Ağa camiinde rüsu- — mat memurlarından merhum — Şerlok Holmes Salih Münür Beyin ruhuna ithafen mevlit okunacağından arzu eden ze- vatın buyurmaları rica olunur. — L avıxpumnııı KARADENİZ POSTASI Erzurum : aa Çarşambaf! MT.evvel günü —akşamı Sirkeciden hareketle ( Zonguldak, İne- bolu, Samsun, Ordu, Gire- sun, Trabzon, Sürmene ve Rizeye ) gidecektir. Fazla tafsilât için Sirkeci, Yelkenci hanındaki acenta- lığına mürsemat, Tel. 21815 İi b ea L

Bu sayıdan diğer sayfalar: