4 Sayfa Dilenciler Operası Majik, Fantezi Bir Film İle Kapılarını Açtı “Majik sineması,,, bu mev- sime, dün akşam göstermiye başladığı “Dilenciler Operası,, ile girmiştir. Büyük Alman sahne vazı (Palest) in eseri olan bu film, sözlüdür. Başlıca mümessilleri Albert Prejan ile Florelle dir. Almanca ve Fransızca ol- mak Üzere iki ayrı lisanda çekilmiş bir fantezidir. Mevzuu, Londrada, ancak polisin — görünmiye ettiği — tehlikeli Cereyan ediyor. Müthiş bir haydut reisi olan Meki, sokakta Dilenciler Kıralının kizi -Florelle- ile tanışır. Ve ayni akşam, onun- la, çete halkı tarafından ça- hman eşya ile tefriş olunan bir antrepoda evlenir. Ceb- ren getirilen bir papaz, ister istemez — nikâblarını — kıyar. Dilenciler — Kıralı - Gaston Modot- kızı için daha müsait bir izdivaç tasavvur etmekte ldi. Gidip Londra polis müdü- rünü bulur ve muhtelif cina- etler faili olan Mekinin tev- dfini İster. Halbuki polis müdürü Mekinin en büyük dostlarındandır. Beraber Hin- distanda harbetmişlerdir. Üs- telik Mekiden para da almak- tadır. Memur - sıfatile Mekiyi tevkifi reddeder. Dilenciler Kıralı bir şantaj yapar. Alay haline koyduğu ve hayatlarını onun yüzünden kazanan 3000 dilenci kıraliçanın resmi te- tevvücünde alayın güzergâ- hında bulunup nümayi e caklardır. n DeD Bu ihtimale mâni olmak için polis müdürü tevkif emrini vermiye karar verir. Meki kaçar. Dilenciler Kıralı da hiddetlerini teskin için çok geç kaldığı adamlarını dur- durmaktan âciz kalır. Bu esnada çetenin idaresini eline alan Mekinin zevcesi, bütün serserilere tahakküme muvaffak olmuş ve o zamana kadar — zevcini — müreffehen idare eden işlerin şeklini teb- dile karar vermiştir. O, kanundan kaçacağı yer- de kanundan istifade etmenin daha muvafık olduğu kanaa- ündedir. Mekinin parasile bir banka satın alır, ve başına geçer. Bundan sonra da soy- makta devam| edecek, fakat tabir muvafıksa kanuna tevfi- kan soyacaktır. Polis müdürü vazifesinden azlolunur. Meki- nin yanma gelir. Oda ona bankada — ehemmiyetli — bir vazife verir. Baba, kız, damat, eski müdür hep beraber bu sefer kanun dairesinde çal- makta devam ederler. GLORYADA: Bir Trende... Akşam olmuştur. Bir tren deniz. kenazından saatte 50 kilometre süratle ilerlemekte- dir. Kondüktörün biri bir kompartımana giriyor. Orada oyumakta olan bir genç te- telAşla cebinden bir cüzdan çıkararak; “tren hareket edi- cesaret mahallerde yordu, bilet alamadım,, diyor | ye asabi bir halde bilet pa- rasını veriyor. Banknot dolu cüzdanı gören | başka bir yolcumun birdenbire | kaşları çatılıyor ve tatlı bir gesle — konuşmiya — başlıyor. Genç adam gece yarisı Ame- IKlara Bov Hatıralarını Anlatıyor Sinema âleminin kaydetmediği müthiş bir rezalet vak'asından sonra muvakkaten bir — sa: yoma çekilerek bozulan tini yerine Klara Bov, getirmiye hatıralarını neşredi- yor. Bu sütunlarda başladığımız Bov, un bu fakir çocukluğunu öğrendik. Bu- gün de mektep hayatile başlıyan İlk adımlarına şahit oluyoruz: * Evet çocukluğum çok ha- hatıralarda, Klara zin geçti. Adeta bir halle ha- yatı. Hatırlardıkça derin bir haz duydüuğum anamın tatlı ve sarışın yüzünü perestiş edercesine severdim. Fakat onun hiçbir zaman gülümse- memesi beni muztarip eder- di. Annemin güldüğü zaman- lar, amcam (Gordon) ua am- lattığı garip hikâyeleri dinle- diği zamanlara Ben © zaman beş yaşın- da idim. Bir gün birlikte oynarken amcam birdenbire yere düştü ve hareketsiz kal- dı. Ben, bu hareketsizliğin manasını anlıyamamıştım. Et- raftan koşuşup kaldırdılar. Birkaç gün sonra görmek için bağırıp çağırdığım zaman babam elimden tutarak beni odaya götürdü. Amcam, bu- rada bir yatağın Üzerine uza- tılmış ve artık yaşamıyordu. Bu, annem için müthiş bir darbe oldu. Sükütiliği, gün geçtikçe birar daha arttı. Adeta mütemadi bir hayal peşinde koşuyordu. Bu sıralarda çocuk muha- inde büyük bir munbasırdı. kemem Ömer Hayyam Amerikalılar, Ömer Hayyam için bir film yaptırıyorlar. Bu filmde — başlıca rolü —alan Anita Padje'dir. Dekor, İran- daş; bör: Şark bahçesi; - Anitayı da bir kanapede — oturur gösteriyor. rikaya gitmek Üzere Lafayet yapuruna bineceğini söylüyor. Garip bir tesadüf olmak üzere öteki yolcu da aynı; vapura binecektir. Vapura binmeden evvel akşamı birlikte geçir- miye karar veriyorlar. İşte yakında Glorya sine- | masında gösterilecek vazı sah- ne A, Genla'nın vücude ge- tirdiği bir trende filmi böyle başlamaktadır. INEMA Ztesir yapan bir hâdise ile kar- şılaştım. Dört yaşlarında ka- dar sevdiğim bir komşu ço- cuğu vardı. Her nasılsa kibrit | kutusu ile elbisesini tutuştur- muştu. İlk feryatlarma koşan ben oldum. Onun ; — Klara, öh Klara yetiş ölüyorum ! diye bağırışı hâlâ kulaklarımda akisler yapar. * İlk terbiye hayatım, bele- diye mektebile başlar. Ev- velce de söylemiştim ki aile- | vi vaziyetimiz müsait değildi. Babam küçük bir lokantada çalışıyor ve bütün kazancını evine getiriyordu. Onun için annemi çalıştırmamak bir hay- siyet meselesi olmuştur. Baba tarafından İngiliz ve Fransız — kanile — karışıklığım vardı. Ana tarafım ise İngiliz İskoçlu idi. Fakat ben, baba- ma çektiğime kailim. Çünkü her ikimizin gözlerimiz siyah, hareketlerimiz sür'atlidir. Ay- ni zamanda her karşımıza ç- kana emniyet etmek gibi saflığımız vardır. Bu, belki temiz kalpliliğe delâlet eder. Fakat herhalde makul bir hareket olmasa gerektir. İşte böylece sıkıntı içinde POSTA yaşayıp giderken ben de çalış- ma çağına gelmiştim. İlk işim babamla konuşmak ve bir yerde bir kâtiplik yapmak istediğimi — söylemek — oldu. Esasen kiyafetim de çok fena idi. Biran evvel bu kılıksız- hktan kurtulmak istiyordum. Fikrimi anlıyan babam dedi ki: . “— Kızım, cebimde ancak üç dolarım var. Al onu da sana vereyim. Fakat şimdiye kadar Nevyork s#okaklarında böyle gsefil dolaşmam senin tahsilini bitirmen içindi. Ben, | seni İyi yetişmiş görmek is- terdim.,, Babamın bu mütaleası Üze- rine teşebbüşümden vazgeç- tim. Ve sinemaya karşı ilk | mukavemetim de o tarihte En Amansız Sinema Sansürü Filmleri sansür etmek hu- susunda Çinliler kadar hassas davranan millet yoktur. De- nilebilir ki filmleri kesmek Çin sansürüne vergidir. Geçen sene Çine 650 filim girmiştir. Bu filimlerin uzun- hağu 1,500,000 metre tutmuş- tur. Bunlardan (18) tanesi tamamen menedilmiştir. Kesilen ve menedilen filmler için gösterilen esbabı mucibe “burası için muvafık değildir,, cümlesile ifade edilmektedir. başladı. Fakat bir tarafa birkaç para koyabildiğim zaman, bu paranın sarf yerini daha ev- velden tayin etmiş bulunu- yordum. Bu para, için ayrılmış olurdu. Annem dindar bir. kadın- dı. Beni, bazı aktrislerin ha- reketlerini ayna karşısında tak- lit eder gördüğü zaman azar- lardı. Fakat daha o vakitten sinema Çindedir. l ! J Fakat muvafık olan nedir? İşte o belli olmuyormuş. Nansi Karolun Tekzibi Paramoutun sevimli yıldızı (Nansi Karol ) Londraya gel- miştir. Bu haberi son gelen İngiliz gazetelerinde okuduk. ( Nansi ) evlidir. ve kocası da muharrirdir. Geçen senelerde kocasına sormuşlardı: — Zevceniz objektif karşı- sında başka erkeklerle oy- Klara Bov Hatıralarını Anlatıyor bir sinema san'atkârı olmayı aklımdan geçirmez değildim. * Bu fırsat, bir gün Broklinde çıkan bir mecmuada, bir mü- | sabaka — yapılacağı haberini okuduğum zaman çıktı. Ba- bamın o gün cebinde altı doları vardı. Fakat ricalarıma dayanamadı. Beni alıp bir fotoğrafçıya götürdü. Adama dedi ki: —"“ Bu benim kızımdır. Bir müsabaka İçin fotoğrafını ç- karmak İstiyoruz. Eğer altı dolara bu işi yapar isen bize iyilik etmiş olursun. Çünkü müsabakayı — kazanacağından eminim.,, Babam, “bu «sözleri beni memnun etmek için söyle- mişti. Hakikatte hiç te öyle düşünmüyordu. Eve döndüğümüz annemden dehşetli işittik. Hatta, — müsabakayı kazansam bile film çevir- meme müsaade etmiyeceğini söylüyordu. Fakat fotoğrafı gönderdik- ten üç gün sonra mecmuadan bir telgraf aldık. Bizi, idare- haneye çağırıyorlardı. Babamla beraber gittik ve gördüm ki etrafımı alan kız ve kadınların hepsi gayet iyi giyinmişler, yüzlerini, gözleri- ni boyamışlar. Bu manzara, cesaretimi kırdı ve sıra gelip te hakemlerin huzuruna ça- ğgırıldığım raman, kalbim, ko- pacak gibi atıyordu. İnsandan Ç;İİ_C;A Kazanan Köpek zaman bir azar Bu köpek, Greta Garbonun- | dur. Kendisile beraber son filminde mühim bir rol almış ve filmin çevrilmesi zamanın- da artistle müsavi derecede para kazanmıştır. marken onu kıskanıyor musunuz? Cevap vermişti: — Hayır. Kiskatçlik 'aklınr dan bile geçmiyor. Fakat son günlerde iki gencin arası açıldığı rivayetleri — çıkmışlı. Nansi Karol Londra gazete- cisile konuşurken bu rivayeti şiddetle tekzip etmiş ve: — Birbirimizi her gün geç- tikçe daha çok seviyoruz, demiştir. Haberler İngiliz Maliyesinin Vaziyeti Londra — İngiliz lirasının vaziyeti hâlâ zayıf görünüyor ve istikbalde alacağı kıymet münakaşalara sebep Birçokları, rd kat daimi bir yükseliş tema- yülü görüyorlar. Esasen İngi- liz Hrasının Britanya sanayi ve maliyesinin — ihtiyaçlarına uygun bir yükselişe elzem görülüyor. Ayın ( 23 ) tnde ibir İngiliz 97 #franga kadar düşmüştür. İspanya matbuatı, bu mü- nasebetle bazı mülâhazalarda bulunuyor, - İogilterenin (47) milyon nüfusunu (8) milyonluk Belçikadan kemiyet itibarile farksız. buluyor - ve İngilizler kendilerini müdafaa etmek için Belçikalılar gibi tasarrufkâra- ne yaşamalıdırlar, diyorlar. İngiliz Bankası Müdürü Londra — İngiliz bankası Müdürü Mister Montagu Nor- man Kanadadan İngiltereye dönmüştür. Amerikanın Fikri Nevyork— Bangerler meha- Ali, İngiliz buhranının Fransız Alman meselelerini -hal harp borçlarının tetkikine yol açacağı fikrindedirler. Cebelüttarık Tüneli Madrit— Cebelüttarık tüne- linin açılması İspanya tarafın- dan tetkik edilmektedir. Bu suretle gerek Suriye ve gerek Cenubt Amerika yolu dört gün yol ulcuğa indirilmiş ola- caktır. İtalyadan Muhaceret Roma — Gazetelere göre bu senenin ilk yedi ayında (107,165) İtalyan muhaceret etmiştir. Bunların (80,550) sı Akdeniz kıyılarına ve Avru- paya gitmişlerdir. Ayr: mın- takalardan ayni müddet zar- fında — İtalyaya 57822 — kişi dönmüştür. Almanyada Mahkümiyetlar Berlin — Yeni Musevi se- nesi münasebetile Yahudiler aleyhinde şiddetli nümayiş yapan (34) milliyetperver müuhtelif cezalara mahküm olmuşlardır. İngiliz Tasarruf Kanunu Londra — Avam Kamarası Tasarruf Kanununu tetkik edi yor. — Ücretlerin tenkisinden ordu. ve donanmanm islisna edilmesine dair yapılan tekli- fin müzakeresi tehir edilmiştir. Irak Maliye Nazırı Berut, (Hususi) — Kıral Feysala refakat eden İrak Maliye Nazırı Rüstem Hay- dar B. dün buraya gelmiştir. Buradan Bağdada gidecektir. Kıral Feysalın ayni tarikle bu ay sonlarinda döneceği haber verilmektedir. Celâl Esat Beyin Bir Tasrihi Sinema mecmualarından bi- rinde “ Celâl Esat ,, imzasile bir.yanı gördüm. - Bü-yazmin bezim tarafımdan yazılmadığı vebu ismi taşyan başka bir muharrir — bulunduğunu acladığım cihetle iltibasa ma- bal kalımamak Üzere keyfiyeti tasriba lüzümi görüyorum. * Esii İsteubul ve İürk San'ati # Müstisi Calâl FEcat oluyor. yavaş, fa- varması ve