ISTANBULDAN HINDIJTANA İEARE A Di Otelde Bir Azerbaycanlının Bizi Beklediğini Hayretle Gördük YAZAN: M. KÂZIM Kargaşalık esnasında Türkistana tayyare ile yelen bir Rus kafilesi e) Atı topal olan memura seslenerek durdurdum : — Siz geri dönünüz, de- dim, bir memur kâfidir. Adamcağız geri döndü ve biz de bilâ hâdise (Kâkân) a vardık. (Moskova) oteline yer- leştik. * Ertesi gün ilk işimiz Rus konsolosunu — ziyaret etmek oldu. Bu zatın adı (Peçe Knikof ) idi. Aramızda şöyle bir muhavere - geçti: — Kâzım B. siz Türkiyenin hangi fırkasındansınız? — Ben askerim. Ordudan başka bir ocağım — mevcut olamaz. — Hayır. Onu sormuyorum. Muhafazakâr mısınız, Tarakki- perver mi, bunu — anlamak İstiyorum. — Elbette tarakkiperver ! — O halde nasıl oldu da Almanya gibi mutlakiyetle Idare edilen bir hükümetle birleşerek İngiltere gibi meş- rutiyetle idare edilen bir hü- kümete karşı mücadeleye gi- rişmiştiniz ? Bu suali, hele bir Rus mümessilinin — ağzından hiç beklemiyordum: — Rica ederim, dedim, evvel emirde hangi hüküme- tin mümessili ile — şerefyap olduğumu anlamaklığıma mü- saâde eder misiniz? Peçe Knikof şaşırdı: Daha evvel aldığım malü- mata göre bu zat aslen Ya- hudiydi. İngilizlere taraftarlık ediyordu. Ayni zamanda da Buhara emiri ile el altından dostluk tesis etmişti. Muhavere esnasında konso- losun iki muavini de hazır bulunuyorlar ve mükâlemeyi can kulağı ile dinliyorlardı. Konsolos sözlerinin mafevk makama bildirilmesi ihtima- Hai düşünmüş olacak ki der- hal yelkenleri indirdi; Müracaatimizi (Taşkent) « bildireceğini, ilk tren ile ha- reketimizin esbabı temine ça- hışacağını — sühulet görmemiz için de elimize bir mektup yereceğini — söyledi ve sözü kesti. Ötele döndüğümüz zaman tanımadığımız. bir Azerbay- canlı dükâncının bizi bekle- mekte olduğunu gördük. Bu adamcağız bize hediye olarak .Üç tane kavun getirmişti. Doğrusu bu hediye gönülden geldiği için bizce Emirin he- Mi ı diyelerinden ziyade makbule geçti. * Bir gün sonra (Kâkân) da bulunduğumuzu haber — alan bazı Tatar gençleri ile Rus ordusunda müstahdem müslü- map zabitler bizi ziyarete gelerek vaziyet hakkında ten- vir ettiler. Bu ziyareti Kon- solosun muavinlerinin gelmesi takip etti. Bunlar: — Taşkentten emir aldık Yarınki trenle hareket ede- ceksiniz, diyorlardı, * Yanımda bulunan — atları Buharada satmak istemiştim. Fakat haik korkusundan sem- timize bile uğramamıştı. Rus- yada ise bolşevikliğin vazet- tği kaideye göre alim satım memnu idi. Binaenaleyh mev- cut altı attan iki tanesini ıhlıyalen alıkoyduktan sonra geriye kalanları konsolos ile muavinlerine hediye ettim. * Akşam saat onda hareket ettik. Bize bir binek vagonu vermişlerdi, eşyamız için de bir vagon tahsis etmişlerdi T 35 Şubat 919 Bindiğimiz tren mazot yeri- ne bayağı kömür ile tahrik edildiği için nekadar müm- kün ise okadar yavaş yürüyor. Bazan istimi tükendiğinden yolun orta yerinde saatlerce durarak dinleniyordu. Nihayet bir saatlik yolu beş saatte alarak güç hal ile (Semerkant) istasyonuna — varabildik. (Mabadi yarın) Meclisteki Müzakere- nin Zabıtlarını Aynen Yazıyoruz (Baştarafı 1 inci sayfada) neşriyatları dolayısile tekrar gözlerinin. önünde — tecessüm etti. Bunlar da ayni maksatla, ayni ruhla mütemadiyen sal- dırıyorlar. — Saldırdıkça — bun- ların da akibetleri elbet öbür arkadaşları gibi olacaktır. Evet asla şüphe etmiyorum. Fakat eğer gaflet eder de, bu kabil tahrikât ve sui kastlara daha ziyade müsamaha eder- sek çok korkarım ki İdarei cümhuriyede ve millette bu sul kastçıların milletin ruhuna ııçhklın zehirleri temizleyin- ciye kıılır çok Felâketli dev- reler lm. Arl lar; hlicum inkılâba- dır. Milli vahdeti parçalamak İstiyorlar. Millt idareyi yıkmak isti- yorlar. (Onu yapamazlar ses- leri) (Devamı — var) HİKÂYE Bu Sütunda Hergün Muharriri; Safiye Peyman KADININ FENDİ Nezihe ihtiyar — bir kıdıır dir. ki hâlâ tatlıdır, hâlâ güzeldir. Yüzünün çizgileri bütün inceliklerini muhafaza etmiştir: Kanatları çırpıntılı bir burun, uzunluğuna çekik ve süzgün gözler, emsalsiz bir sıhhatle çiçeklenen ağır. Kül rengi saçları ve inhitat halinde bir gül renkli yüzile hâlâ taze. Henüz büyük anne olma- makla beraber, ihtiyarlığı te- besslimle kabul ediyor, biraz.. biraz ağır olan mazisini ' in- kâr etmiyor; ağır da değil, hayır, daha doğrusu bafif... Bu biç evlenmemiş bir ka- dın, çocuğu olmamış bir ka- din, san'atkâr bir kadın. Geçen gece, hakikati - işit- mekten korkmıyanlar arasında konuşuyorduk. Nezihe itiraf etti: — Ben aşkın bütün lezetle- rini tattım, fakat gönül işken- celeri müstesna, bundan, be- nim bir vurdum duymaz oldu- ğum — neticesini çıkarmayın. Benim daima taziz ettiğim erkek dostlarım vardı. Ki bun- lar, beni bazı anlarımda terk etselerdi, kederden ölürdüm ; fakat hiçbiri bunu yapmadı- lar, Ben de onlarla alâkamı kesmiyordum. Çünkü sert ve kaba hareketlerden hoşlan- mam, İnsan niçin başkalarını bedbaht etmeli? Yahut düş- man kazanmalı? “ Birinden bıktığım — vakit kendisine bunu bissettiriyor- dıım. hiç mesele çıkmıyordu. Ben insanları tanımadan sev- mem. * Fakat —başkaları böyle yapmaslar. " Onlar, erkekleri tanımadan severler. İşte bü- tün felâketler, ihanetler, bo- şanmalar, cinayetler bundan çıkar, “ Onun için sevecek ve evlenecek insanlara nasihatim olsun. İyice — tanımadıklarımı sevmesinler. ( Zira insanlar ekseriya meçhullere, meçhu- liyetlere âşıktırlar. ) “ İnsanları tanımak — güç birşey değildir. Çünkü bunlar umumiyetle iki kısımdır: Sev- mek istiyenler, sevilmek is- tiyenler. Bu iki türlü insana karşı da iki türlü hareket tarzı vardır. Bir adam sizi seviyor. — Ve gitgide karşı lâkayt olmıya başlamış. Onu kıskandırınız. Mezara kadar sizi sevmekte — de- vam eder, Sevilmek istiyen insana gelince, onun vaziye- Hi çocukçadır. Ona anlatınız ki eğer sizi terkeder, yahut size ihanet ederse ölürsünüz. “İşte size gayet basit gö- rünen bir usul. Fakat yanlış perdeye basmayın. Zamanı , gelmeden kıskandırmak veya onun ihtiyacını tayin “ edeme- İmek herşeyi altüst edebilir. “Kadınların bir. kısmı bu usulü bilmedikleri, diğer bir kısmı da - bildikleri — halde yanlış tatbik ettikleri için bedbaht — olmuşlardır. ,, Muvaffakıyetle Biten Spor Teşebbüsü ( Baştarafı 1 inci — sayfada ) gından Adalara kadar uzanan mesafeyi — yüzerek — geçmek mümkün oldu. Bu rekor mü- sabakasına dört genç iştirak etti. Bunlar Anadolu Klübü Denizcilik kaptanı Burhanet- tin, Kasımpaşa Klübünden Kasım, Galatasaraydan V. T. ve Yavuzdan Muzaffer Bey- lerdi. Müsabaka sabah saat dört buçukta Kavaklardan denize atlamak — suretile başlamıştır. İlk zamanlar Kasım Bey en geride kalmıştı. Fakat dört saat sonra Selimiye açıklarına gelindiği zaman Muzaffer B. ve beş saat yirmi dakika sonra da Moda açıklarında V. T. Bey sudan çıktılar, Artık Kasım B. öne geçmişti. Mü- temadiyen yüzüyordu. Nihayet müsabaka başlangıcından on saat yirmi dakika — sonra Kasım Bey Kınalıada iskele- sinde karaya çıktı. Bu suretle senenin ilk yüz- me mukavemet rekoru Kasım Bey tarafından tesis edilmiş oluyordu. Önümüzdeki cuma yine bu mesafe arasında De- nizcilik mıntakası tarafından asıl resmi müsabaka yapıla- caktır. Deniz Bayramı Dün mıntaka Denizcilik he- yeti —tarafından —Büyükdere " 1 havuzunda bir deniz sporu bayramı — tertip — edilmiştir. Müsabakalara Galatasaraydan 43 Beylerbeyinden 14 — ve Kumkapıdan bir sporcu iştirak . etmiştir. Sporcular hep birlik- te yirmi dakika yüzmek, 800 metre kürek çekmek ve bir metreden de atlamak suretile güzel bir spor tezahürü yap- mışlardır. Neticede birincilik Galatasaraya verilmiştir. Tenis Turnuvası Dün Tarabyada Tokatliyan- da hususi tenis turnuvasına başlanmıştır. Şirinyan, Sedat, Karakaş günün galipleri ara- sındadir. Beykozda Futbol Dün Beykozdaki spor sa- hasında Öefı ve Beykoz birinci ftakimları karşılaşmış- lar ve Beykoz 2-0 galip gel- miştir. At Yarışları At yarışlarının dördüncüsü dün Veliefendide yapıldı. Dün- kü beş koşunun birincilerini sıra ile yazıyoruz: (Maltay) Fikret Beyin, (Rüc- ban) prens —Halim Beyin, (Gözdem) Ali Haydar Beyin, (Rozbel) Suphi Paşanın ve beşinci koşuda yine (Maltay) Fikret Beyin. Dünkü koşular geçen haf- talarda olduğu gibi hararet ve heyecanımı muhafazra et- rür. ; 4 'Mekie—bınızı Seçmeden Sorunuz, Izaİıat AI. Son Posta Karilerin Mektep Müşkülleri İçin Kendilerine Delâlet Etmektet Çocuğunuzu — hangi mektebe vermek istiyorsü n sene tahsilinizi ikmal etmek Üzere hangi mektet istiyorsunuz? Gazetemiz gençlere ve ebeveyne etmek Üüzere bütün mektepler hakkında © malümatı vermiye” amadedir. Mektebinizi seçit vel bize sorunuz ve girmek istediğiniz mektep bizden malümat isteyiniz. Yalnız cevap için ( 6 ) kuruşluk posta unutmayınız. pulu * Ankarada Cavit Beye: Eğer paranız yoksa Ankara hukukuna girmenizi riz. Bu suretle mesleğiniz etmiş olur. İstanbulda mül girmekte lât çekebilirsiniz. Çünkü ancak 40 kişi kabul ede- ceklerdir. Belki — müsabakanın haricinde kalırsinız. Ticaret Mektebi ise nebharidir. Hariçte iş bularak çalışmak ise biraz güçtür. Dün mektebe girmek istedik- leri halde birçok müşküller ve müniler karşısında — nevmidiye düşen Üç gencin mektuplarını yazıyoruz. Maksadımız bu genç- lere bir. mektep — bulunmasını temin İçin alt olan mercilerin mazarı dikkatini celbetmektir. Efendim; Bendeniz Gazi Ayıntap vilâ- yetinin Kili« kazasından olup İlk- mektep merzunuyum. Askeri — or- tamektebine girmek üzere İstan- bula geldim. Fakat birinei sınıf devresi lâğvedildiğinden gireme- dim, Ben kimsesiz bir şehit evlâdıyun. — Küçüklüğümdenberi öksüz olarak büyüdüm. Şimdiye kadar valdem beni hizmetçilikle büyüttü. İlkmektep mezunu yap- mıiya muvaffak — oldü. böyle tahsilimi ilerletti #ini anlıyarak bana: * ne yolda gitti ise senin yolda — gitmekliğin — lüzmdır. , diye askeri mektebine gönderdi. Muvaffak - olamadığımdan — şimdi herhangi bir. mektebe girmiye razıyım. Çünkü memlekete gide- cek param — ve yiyeceğim de kalmamıştır. Adrealm: Sultanahmet — parkı — karşısında Ferah kırathancsl sahibi Maruf B. vasır tasile Kilisli Zeki. . Biz Resminizi “Bendeleri Kilisten Askeri mektebine mü tim. Münyene — kâğıdımi kep dökülmüş diye yapıyorsun dediler ve kabul etmediler. Şimdi şaşırdım. Ortamektep bulunuyorum. Otelde yatıyorum, #j ram kalmadığından - otı yatamıyacağım, Evvel den başka ümidim kala ne olursa olsun . bir | mektebe yerleştirmenizi iğe kadar — istirham aşım 17 dir. Riyaziyemi lldir. Mektebe girecek imtihan dahi — veririm. dahi bilirim. Merhamet mektubumu bir kenara rica ederim. Şelraslmı tanahmet vaek Ti lll tasile Kilisli s.ııw Bendeleri ıc.ı.ııı,ııı sinden olup geçen sene Vilâyeti Kayalık mektebi sınıfindan aliyülâlâ derece hadetname aldım. Lâkin mektebe giremedim. Pedi seferberlikte şehit olmuf! karadan — olmaklığım — dö bu uğurda ileride hem millete hizmette bulun: meccanli her hangi mektep olsun kayit ve kabul ettii rlca ederim. Denizli Acibabam Karah| karyesinden 1332 tevellütlü” Halil oğlur OSMAN NURİ » Bu gençlere maatteessül günkü şerait dahilinde ümlt rici bir. cevap vermek m değildir. Yalnız Maarif —V bu gibi mektepsiz ve kalmış gençlere bir. çare nürse İyi olur zannederiz. e Gönderini i * Size Tabıatmızı Soylıyelım 398 Arif Hikmet bey: Külfet | c mennm- den hazetmez, intizam kuyu- Ş datına — karşı fazla — müsa- ma hakârdır. Muayyen — ve mahdut işler- de muvaffak oluı İhsan Ymr Beyı Sakin ve samimidir. İğbirarı — de- vamlı — olur. Kadın ve şe- ref mesailinde Hassas ve kıs- kançtır. Eğ- lenceyi ihmal etmez. Parayı sarfa — müte- mayildir. x VA. b. bey: *Fotoğrah dercedimiyecektir., Nikbinliğe kıymet ve ehem- miyet verir. Sayılmasını arzu eder, hakaret ve sul muame- le karşısında lâkayıt ve hazim- kâr değildir. İntizamı sever, usul ve merasime riayetkâr değildir. Kusurları çabuk gö- Mustafa Rıd-an bey: ylemez, kulmaz, tücü ve Mitat bey: 1İıddl — atler üze fazla mak - isteri His ve h line uygun len şeyleri ha cazip lur. — Sin ve emsali heyecan şeylere fazla rığbd eder. 396bilecikte S. C bey: (Fotoğrafının dercini Utangaç ve hayalp Çabuk alınır ve münfeil © İşlerini gürültü ve kavga halletmek — istemez, mevzularına kadın M ııııîllgıllhyı