22 Ağustos 1931 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 4

* T%_ 4 Sayta | l"r I Memleket Haberleri ı - Adanada " Kasap V Grevi Et Ucuz Olduğu İçin Kasaplar Narh Kon- masını İstiyorlar Adana, (Hususi) — Burada etin olması kasapları müşterek bir harekete sevket- miştir. Kasaplar söz birliği etmiş gibi ikişer koyun kes- mişler, tabil bu etler iki .saat Ü içinde satılmış, sonra şehir etsiz kalmıştır. Kasapların maksadı şudur: Et fiatleri ucuz olduğu için kendilerini tatmin — etmiyor. Belediye ete narh koymalı ve bu suretle Fiatler, pahalılaş- malıdır. Bir Ayda Neler Olmuş? Adana, — Geçen temmur ayında Adana mıntakasında 139 cerh vak'ası ve üç te İkatil hâdişesi olmuştur. Yine temmuz ayında nebirde iki kişi boğulmuştur. İsparta Çok Sıcak Isparta, (Husust) — Ağus- tos girmeden evvel havalar çok sıcak gidiyordu. Ağusto başındanberi biraz serinlik başladı. Fakat son günlerde yine yakıcı sıcaklar hüküm sürmektedir. Erzincan Bir Felâket Geçirdi Erzincan (Hususi) — Vilâye- tin her tarafında ekinlerin barmanına hararetle devam ediliyor. Mahsul yakında am- barlara kalkacaktır. Üzümler de idrak edilmek üzeredir. Yalnız ayın ilk haftasında çıkan bir fırtına şiddetli bir yağmura sebep olmuş, husule gelen seller hayli tahribat yapmıştır. Bu arada 150 dö- nüm yazlık mahsul mahvol- muş, 89 koyun sellere kapıla- rak ölmüştür. Nazillide Spor Nazilli, (Hususi) — Spor sahası —bugün, — çoktanberi mahrum kaldığı bir kalabalı- ğa kavuştu. Aydın San'atlar Mektebinin sporcularile Nazilli Halkspor takımının — gençleri karşılaştılar. Saha muntazam, etraf kesif seyirci ile dolmuştu. Oyun başlanğıçta heyecan- sızdı. Fakat birinci haftaymın sonlarına doğru Nazilli takı- mının yaptığı ilk gol derhal oyunun — şeklini — değiştirdi. Tarafeynde bir canlılık, sürat belirdi. Neticede Nazilli takımı 4-2 galip geldi. R. Öz Tevfik Fikret İhtifali İzmir, 20 (A.A.) — İzmir, edebiyat cemiyetinin — tertip ettiği Tevfik Fikret ihtifali dün gece mülga Türk ocağı salo- nunda yapılmıştır. — İhtifale birçok zevat ve mektepliler İştirak etmiştir. Tekirdağında Vaziyet Tekirdağı, (Hususi) — Yeni #ene hububat mahsulü piyasa- ya çıkarılmıştır. Üzümler ek- seriyetle kemale — gelmiştir. Tarla farelerile mücadeleye © devam ediliyor. Yeni Sene Fındık Mahsulü Giresun, (Husust) — Yeni sene fındıklarının toplanmasına j başlanıldı. Bu sene 400 met- reden yükseklerde fındık ol- ucuz SON POSTA Dr.BENDİEN KİMDR VE KAN- SERİ NASIL KEFETMİŞTİR Senelerce Küçük Büöycl Kîö)î Doktorluğu |-Eden Mütevazı Doktorn Mühim Keşfi Dr. bendien evinde küçük çalışma odasında tetkikat ile meşgul Şimdiye kadar ne olduğu bilinmiyen, fakat insanlar ara- sından her sene binlerce kur- ban alan kanserin nihayet ne olduğu anlaşıldı ve teşhis et- menin yolu keşfedildi. Bu keşif tıp âleminde ol- duğu gibi, hariçte de büyük bir alâka uyandırdı. Kanserin — teşhis keşfeden — adam Bendien isminde Felemenkli bir dok- tordur. Bugün bütün dünyada ismi işitilen doktor Bendien düne kadar meçhbul bir adamdı. Tıbbiyeden çıktıktan sonra Felemenk köylerinden birine çekilerek köy doktoru ol muştu. Orada, her köy dok- toru gibi, hem diş çeker, hem ebelik eder, hem de doktorluk yapardı. Köyün bütün mahalli işle- rine de karışırdı. Doktor - Bendienin İlk Teşebbüsü Fakat hayatının bu kısmı, herkesin gözü önünden geçen ve — herkesçe malüm olan kısımdı, fakat bunun haricin- de kimsenin bilmediği ve kimsenin görmediği ikinci bir hayatı vardı. İşinden artan zamanını değil, İstirahat za- manlarıni bu ikinci hayatına hasreder ve çalışırdı. Günün işi bitip de gece evine dönünce, yemeğini yer laburatuvarına çekilirdi. Evin- de büyük — zahmetlerle, ve birçok mahrumiyetlere kat- TJanarak yapılan tasarrüflarla küçük bir Jaburatuvar tesis etmişti. Orada, ilâht rüya- lara kendisini kaptıran şa- irler gibi, hayal ve rüya içinde çalışır çalışırdı. Her dâhi adam gibi o da usulünü Kanser mütehassısı Dokte Doktor bendlen Felemenkteki köyünde kendi küçük lâboratuarında tecrübe yaparken bendien Londrada doktorlara keşfi hakkına izahat verirken ladı. Kendi kendine “ Herşe: elektrik ve radyasyondan iba rettir,, diyordu. O halde rad: yasyon insan vücudünde ve kanımızın — hüceyresinde de müessir olmak lâzımgelir. Has: talık ve sıhhat ölçülebilen şey: ler olmak icap eder, Binaena leyh hastalığın — sebepleriri de kemiyete irca etmek w keşfetmek mümkündür. Kimse Yardım etmiyordu İşto bu düşüncelerle kendi: sine yeni taharri — ufuklar açtı. Fakat yorgun ve bezgin bir hale gelmişti. Ona, kimse yardım etmi- yordu. Hükümetten, büyük müesseselerden yardu'ıı istedi. nazarı dikkatini celbe çalıştı. Fakat sesine cevap veren ol- madı. Bir köy doktorundan ne beklenebilirdi? M vererek kitap basabilir, etra- fa mektuplar gönderebilirdi. Fakat kimse ona ehemmiyet vermiyordu. O da nevmit ve meyus, köyüne çekilmiş mütecerrit bir halde çalışmasına devam etti. İmanından — aldığı — kuvvetle yürüdü ve bugünkü mucizeyi meydana çıkardı. Bu mutavazi köy doktoru bütün dünya doktorlarını.hay- rete düşüren kanserle meşgul oluyordu. Şimdiye kadar hiç kimse bu hastalığı anlıyama- mişti. ö BAA Acu sdnld Hangi kimselere musallat olur? İrsi midir, sari midir? Te- davisi kabil midir? Bu sualle- rin hiç birine şimdiye kadar hiçbir doktor cevap vereme- mişti. Kanser, genç ihtiyar herkeste her zaman görüne- bilen bir hastalıktır. Dünyanın en büyük âfetidir. Bugüne kadar tıp âlemi bu âfete karşı bir ilâç tanıyordu. Ame- liyat. Fakat bu da ekseriya, hastalık tahribatını icra ettikten sonra yapılırdı. Eğer düşma- nın mevcudiyeti, zühurundan evvel keşfedilmiş olabilseydi, birçok felâketlerin önünü al- mak mümkün olurdu. Doktor Bendienin Keşfi İşte Felemenkli köy doktoru bize bu imkânı veren bir ke- şifle geldi. Kanseri teşhis et- menin yolunu büldu. Bugün bu usul ile daha ortada bir şey yökken, bir kimsenin kanında kanser mikrobu olup olmadığını anlamak ve ona göre erkenden tedaviye baş- lamak mümkün bir hale gel- miştir. oktor Bendien şimdi bu bastalığın tedavisi ile meşgul- dür. İki üç senedenberi te- davi etmekte olduğu hastalar vardır. Tedavi için bulduğu vusülde, kanser mikrobile bo- zulmuş kanı hâli aslisine İrca etmektir. Bunu — şırınga ve perhizle yapmıya — muvalffak olmuştur. Fakat tedavi usulü kenüz tecrübe edilmemiştir. Halbuki teşbis usulü İngiliz doktorları tarafından muayene edilmiş ve sıhhati tasdik edil- miştir. Birçok fabrikalar Felemenk- W doktora mühim — paralar vererek keşfini satın almak iştemişlerdir. Fakat — doktor Ağustos 22 İktisat Aleminde Vapurların Rekabet Derdi Meseleyi En Kestirmi Yoldan Halletmek Na- sıl Mümkündür? Karadeniz hattına işlinen milli vapur kumpanyalarının gerek — birbirlerile, gerekse Seyrisefainle açtıkları rekabet mücadelesi, yılan hikâyesi gibi uzadıkça uzayor ve bir türlü bitmek bilmiyor. Birkaç defa itilâflar yapıldı ve güya bu muzır harekete bir niha- yet verildi. Fakat imzalanan itilâfnameler, daha mürekkebi kurumadan yırtılıp atıldı ve zararlı rekabet tekrar başladı. Bu hareketin doğurduğu fe- nalığı anlamak için, bir Dev- let müessesesi olan Seyrise- fain idaresinin mühim zarar- lara tahammül etmek mecbu- riyetinde — kaldığını - bilmek kâfidir, Söylendiğine göre, Seyri- sefain idaresinin kanaati, bü- tün xararlara katlanarak raka- bete devam etmektir. Çünkü er veya geç diğer vapur kumpanyaları rekabetter vazgeçecektir. Diğer taraftan vapurcular da tıpkı Seyrisefain — idaresi gibi düşünüyorlar, ve bu re- keabetten vazgeçmiyorler. Bun- ların bekledikleri yegâne şey, günlün birinde rekabeti orta- dan kaldıracak bir kanunun çıkmasıdır. Geçen sene bu hususta ha- zırlanarak - İktisat Vekâletine gönderilen iki proje vardır. “ Men'i rekabet ,, ismini taşı yan bu projelerin birisi İstanbul Ticaret odası tarafından,diğeri d liman idaresi tarafından lan- zim edilmiştir. İktısat Vekâ- letinde duran bu projeler hakkında henüz ümit verici bir haber alınamamıştır: Şeh> rimizde bulunan ve bu işle alâkadar olan İktisat Vekâ- leti Denizcilik müşaviri Şev- ket Beyle görüştük. Bize bu hususta şunları söyledi: — Vapurcuların kendi ara- larındaki rekabet Seyrisefainle yaptıkları rekabete nazaran çon daha tehlikelidir. Vapur- cular şileplere varıncıya kadar rekabet' yapıyorlar. Halbuki Seyrisefainin şilebi yoktur. İktısat Vekâletine gönderi- len “ Men'i Rekabet ,, projesil olduğu gibi duruyor. Bu pro je, kanuniyet kesbetse - bil rekabetin önüne yine geçile: miyecektir, Çünkü ticaret — serbesttir. Hükümet herhangi bir şekil de müdahale edemez. Proj deki esaslara göre, müdahale etse bile rekabet yine gizli den gizliye devam eder. Y nanistanda da böyle bir ka- nun yapıldı. Fakat hiçbir f idesi görülmediği için Yuna hlar bunu ilga ettiler, Reki betin izalesi için yegâne ça vapurcuların kendi aralarınd bir itilâf vücude getirmeleri dir. Fakat husule gelecek iti lâf gayet kuvvetli olmalıdır. Bunun için en iyisi bir kapot: şirket teşkil etmeli, işe yaran yan vapurlar çürüğeçıkarılma h ve müştereken çalışılmalıdı: Ancak bu surette memleket| teki rekabetin önüne geçile bilir. Yoksa “Meni rekabet, kanununu beklemek bir faid!