Kari Gözile Gördüklerimiz Sarayburnu Maktel Oldu Sarayburnu önünde mütareke senelerinde bir vapur batmıştı. Bu vapurun direkleri senelerce reklâm lâvhalarına mesnet oldu. Binbir. şikâyet üzerine Liman dalresi ı!lıııu dinamitle parçala- miya karar verdi ve sözde de vapuru tamamen batırdı. ve teh- likeyi bertaraf etti. Halbuki va- purun — baş kisımı hâlâ şuyun Üzerindedir. ve Bogaza meyil süratle akan cereyanları İkiye bölmekte ve anaforlar yaparak sandalları, motörleri tehlikeye düşürmektedir. Geçenlerde bir Amerikan mo- törü battı. Ertesi gönü Gemlikten gelen büyük bir çektirme parça- landı ve müretiebatı denize döküldü. Ayın on dördünde Mal- tepeden gelen sebze motörü ma- kinesi bozulduğu İçin cereyanla hıırııı gelmiş ve anafora kapıla- atmış ve sebzeleri mahvol- muştur. Ceçen sene de ki boğalanişter Ahırkapı İıı'.ııııg ları müteaddit defa Liman Idare- #ine caat ederek bu müthiş tehlikı kaldırılmasını istemlş- ler ve fakat aldırış edilmemiş. Bu müracaatlerini tekrarlıyarak gonları 4Ö İdare bizi amele iye çalıştırsın. Esasen vapurun alt kısrm çürüdüğü iİçin bir iki dinamitle tamamen batı- rılabilir. Biz. bedava nlıınıa: versin ve yahut bize dinamit batıralım. Dairelerdeki Pis Kokulardan Şikâyet Ediliyor Muhterem efendim, Bizde “Nezalet ıııııd- gelir, iye bir darbımesel vardır. Evlerimizde, ıohl kirlerini, tozlarını eve taşımamak - için ayakkabı ile 'gezilmesini İatemi- yııı birçok aileler vardır. Buna mukabll, pek çok evlerin bir türlü — temizlenemiyen — umum! mahalleri mevcuttur. Arzettiğim bu hal, aramızda gizli kalan «bir kabahattir. Fakat İstanbul gibi Türkiyenin belli başlı bir şehrinde, hükümet dairelerindeki - afedersiniz - ab- destanelerin hali nedir? Yemin ederim ki bazı hayvanlar bile tahammül edemerz. Ceçen gün bir ecnebi dostum, Adliye dairesindeki pis kokudan Şikâyet etti. Ben bir hafta evvel buna şahit olmuştum amma, bir ecnebinin ©o çirkin hale vakıf olacağını İstememiştim. Bu hususta, — temizlik — için komşu memleketlerini mizal göz- termiye lüzum yok. Kendi pisli- imizi görebilecek iki göz haki- *ti anlamıya kâfidir. Karilerinizden : Halit — TAKVİM —— Gün S1 21-Temmuz-931 — Hanr 77 Arabi Ruml $. lıl.owd -1sso | &- "-lıı. 144 çakt-erani-vasati | vakıbezanlıyasati —BÂİ ——— Güneş!09.10 | 446 | Akışamlız.— ) 19.36 Öğle | 443 1220 | Yatsı | 1.ss z 33 İkindi. Bd 1618 | lnsak (6 .59 2 36 SON POSTA Hayata Yeni Girecek Gençler Ve Aileleri Okusun Hayatı Kazanmak İçm Riayet Edilecek Şartları Öğreniniz İmtihanlar bitti. Bugün - memlekette orta veya yüksek tah- silini bitirmiş birçok gençler var. Bunlar hayata atılmış bulu- nuyorlar. Fakat hayatın daha ilk kademesinde kendilerini şaşırtacak birçok tümseklerle karşilaşacaklardır. Hele meslek meselesi hepsinden mühimdir. Hangi mesleğe girmeli? Mes- lekte nasıl muvaffak olmalı? İşte hayata atılan her genç için cevap vermesi çok müşkül iki sual. Biz gençlerin bu müşkülle- rini halletmek azmile hayatta ve meslekte muvaffak olanlara, ilerliyenlere müracaat ettik, gençler için tavsiyeler topladık. Bugün, âsarıatika sahasında muvaffakiyetler kazanan Ahmet Tevhit Beyin tavsiyelerini neşrediyoruz. Ahmet Tevhit Bey diyor ki: — Ben Erzincanlıyiım. Erzu- rum ve Erzincan (Subiyan) mektebinde okudum. Trabzon ruştiyesinden şahadetname al- dım. Bir gün babamın kitap- larını karıştırırken elime (93) senesine ait bir sâlname geç- &. Ba sâlnamede mektebin programını okurken âsarıatika dersleri nazarı dikkatimi cel- betti. Galatasaraya girdim. O senelerde de (Âsarıatika) mek- tebin programından kaldırıldı- ğı için öğrenemedim. Bir gün babamın metrukâtı arasında elime bir torba eski tarihi paralar geçti. Trabzona gittiğim zaman da bir zat ba- na beş 'on eski -para hediye etti, Bunlar benim çocukluk- tanberi — zihnimde — taşıdığım hevesi tahrike kâfi geldi. Mü- zeye devam ederek — meşhur kumandanların, — cihangirlerin paralarını gördüm, tetkik et- tim. Bunlar arasında bilhassa islâm meskükâtı üzerinde dur- dum. Fransızca bildiğim için bu hususa ait eserleri tarihi ve bilhassa eski coğrafya kitap- larını okudum. Esatir öğren- dim. Üç Tavsiye Esasen — âsaratikacı — olan gençlere de tavsiye edilecek başlıca üç ilim vardır: 1 — Tarih 2 — Eski coğrafya 3 — Esatir Eski eser ve bilhassa mes- kükât tarihin — yaşıyan eser- leridir. Bir meskükâtçı şöyle bir iddia serdetse doğrudur: * Bana bir avuç eski para ile bir genç veriniz. Size ada- makıllı bir tarihçi yetiştireyim.., Topraklarımız — bilhassa l:üçülı Asya yerli ve seyyar eski me- deniyetlerin bir beşiği olmuş- tur. Bu topraklarda milyonlar değerinde eski eserler gömü- lüdür. Bunlar — meraklılarını maddeten ve mânen zengin Tefrikamız : IIII:PIIHIIİ KUCAĞA SERVER BEDI Nermin omuzlarını - silkti: — Neden korkayım? — Niçin gizledin ya? — Nezaketen.. Atıf Bey Nermine döndü : — Oğlanla aşna fişne yap- mak niyetinde miydin? Kim- miş bu? Ben tanıyor mıyım? Nerede? Nadire cevap verdi: — Fahir,'dedi. Nuri Paşa- nın- oğlu... İşte, şu cazbandın yanındaki masada oturuyor. l bir göz attı: —İşitmişliğim var amma ta- nımıyorum, dedi. Eh, haydi, bir işmar edin de bizim masaya gelsin, ben de yakından gö- reyim, bakalım bizim Nerminin beyendiği tip nme imiş, anlı- Yalimi Nadire birkaç defa Fahirin tarafına baktı ve nihayet ona işaret etti. Atıf B. ağır bir adam de- gildi. Fahirle tanışması hiç YAbE "Bey: © tarafa: doğra | sikintılı olmadı. Çabuk - sami- i edebilir. Halkımızda garip bir ııhnıyet vardır. Âsarıatika de- nince aklına ilk defa define gelir, kazmasını da yere altın ve gümüşlere kavuşmak için vurur. Tılsim Bozuldu! Bir çömlek içinde çıkacak altın veya gümüşten ziyade kadim devirlere ait meselâ resimli veya yazılı bir toprak kap binlerce altın ve gümüş- ten maddeten ve mânen daha kiymetlidir. Bazan bir yer kazılırken zamanla kömürleş- miş veya çürümiye yüz tutmuş bir takım şeyler çıkar ve kazmayı —vurunca parçalanır. Derhal şu hazır söz - tekrarla- nır. ( Eyvah tılsım - bozuldü, altın kömür oldu.) Âsarıatikada tılsim — ve sihir devri çoktan kapanmıştır. | Şimdi kafa ve irfan devri açılmıştır. Ahmet Tevhit Bey, memleketimizde adet- leri çok az olan asa- gıatika — müntesiple- rinden biridir. Bu İl- me küçük yaşta me- rak etmiş, çok uğ- raşmış ve muvaffak ta olmuştur. Bilhassa eski tarihi paralara ait tetkiklerinden çok istifade edilmektedir. Naklettiğimiz hatıra- darı, bu mesleğe inti- sap edecekler — için bir rehber mahiyetin- dedir. lirdi: Darülfünunda müteveffa doktor M. Mortman bir zaman- Asarıatika — dersleri — verdi Kablettarih Gsar — okunmıya başlandı. Memlekette — yetişeceklerin nazarı dikkatini celbedemediği için muvaffak olamadı. Sonra, Asurl âsarı mütehassısı Mösyö Muhar - tedrisata başladı, bir de kitap bastırdı, fakat bu da nafi olamadı. Çünkü pek az kitap bastırmıştı. — Faydasını neşredemedi. Şimdi — Mösyö Gabriyel senede muayyen za- manlarda — Darülfünuna — ders İ veriyor. Fakat ıyı esaslar ha- Yaırlanmadığı için bundan da Âsarıatika Dersi MA İ drole” gel Tönle Memleketimiz âsar itibarile | Darülfünunumuzda bir kürsü bnîlh d“";'âll ıânxmdır Bun-| tesis edilmeli ve âsarıatika lardan istifade edebilmek ( Abahisleri — sınıflara ıynlırık mekteplerimize —| Âsaraati )'ı ekutulmalıdır. Bence iyi tarih dersleri konmalı. Eskiden biz- | bilmek için iyi âsamatika ta- de Aâsarıatikaya şimdikinden | mımak lâzımdır. Eski eserleri daha ziyade ehemmiyet veri- |-tarih! bikâye olmaktan kurtarır Manastıra Hücum Yalnış Haber İspanya- da Heycana Sebep Oldu San Sebastien, 18 (A.A.) — Geçen gece San Sebastien'de rabibelerin manastır önünde büyük bir gürültü kopm Bu kargaşalığa güya ı'ıl Alfons'un — kadın — kıyafetine girerek bu manastıra iltica ettiğine dair ortaya çıkarılan yanlış bir haber sebep olmuş- tur. Milis muhafızı müdaheleye mecbur kalmış, fakat manastır önüde teoplanan ahali dağılması için verilen emri dinlememiş ve kapıları kırmıya teşebbüs etmiştir. Bu - vaziyet karşısında en ziyade telâş ve asabiyet gös- terenler manastıra ılııınuı v« ıııleıtıler Fahir, Atı£ Beyin Nerminle ne alâkası olduğunu anlamamıştı, gözlerile ona bir çok şeyler soruyordu : “Bu adam kim ? Niçin bu- raya yalnız gelmedin ? Bana ne cevap vereceksin ? Biliyor- sun ki benim işim acele... Atıf B. gevezelik :dıyordıl Bir aralık cazbanda kulak ver- di, dans edenlere baktı ve gençlere dedi ki: — Haydi dans etsenize.. Bu teşvik Fahirin cennet canına minnetti. Hemen ayağa kalktı ve Nermini dansa kal- dırdı. Uzaklaştılar. Atıf B. Nadireye dedi ki: — Eğer ben kırk — yaşını geçmiş bir adamsam, eğer ! Şampıyon Amerikalı Bir Genç Yeni Rekor Kırdı Nevyork, 18 (A. A.) — A- merikan yüzücülerinden Helen Madison açık denizde yüzme amalör şampiyonluğu ıçm ya- pilan müsabakada yeni bir dünya rekoru daha kazanınış- tır. 18 yaşında tanınmış bir yüzücü olan Helen Madison 1000 yardalık bir mesafeyi 13 dakika 23 4/5 saniyede Yüzerek —geçmiye — muvaffak olmuştur. Kıral Alfons olduğu iddia edi: Ten şahsın Kırala pekçok bea- ziyen alelâde bir kimsedsn ibaret olduğu kendilerine gös terilmiştir. saçlarımı değirmende ağart- ıınıııım. anladığım doğru- ğ nlar mercimeği çoktan V (vennışlu Nıdıre bağırdı: — Ne içi feşsatsın, — Hayır, iki gözüm, hayır.. — Nereden hükmedıyorıun' — Bakıştan. Hiç şaşma:. Biribirile münasebette bulunan bir kadın ve erkeğin bakışları daima çırıl çıplaktır. Ya onlâr sende> gizliyorlar, ya sen ben- den gizliyorsun. Nadire —önüne batki ve masanın Üstündeki çantadını alarak kulbile oynadı. Sonra birdenbire başını kal- dırdı : — Mercimeği — fırma ver- AA D A e S el irn e ĞD Gi eeei S — se eee eee mele zti ——————_—_—_ Bi a SAT P Bir Genç Kız Alâkasız Yaşıyabilir. Mi?.. Kendini A Iuıialıu Kız Bir genç Inı. bulüğ çağın- dan sonra ihtiyari, gayri ihti- yari erkeklerle alâkadar olur. Bu alâka o kadar tabi, o ka- dar gayri kabili ihtiyaridir ki, bu çağda bundan mahrum olan kıza anormal nazarile bakârlar. Evlerinde kapalı bir hayat yaşıyan, zahirde uslu ve toy görünen kızların bile biricik alâkası erkeklerdir. Bu alâka, sevvelce ayıp addedilir- di. Bugün tabii görülür. Bazan bu alâka tecrübelerle yıpranır, nasırlaşır. Genç kız erkeklerden uzaklaşmıya, on- lardan nefret etmiye başlar. Bu nefret, alâkanın muhtelif şekilde tezahürüdür, lâkaydi Bugün erkeklerden nefret ettiğini söyliyen ve bana bu nefretin sebeplerini soran Ze- kiye isminde bir genç kız tecrübelerini şöyle anlatıyor: “ Yaşım yirmiyi geçmiş ol makla beraber, hayatımda an- cak iki erkekle alâkadar oldum. Yalnız benim sevgim, arkadaş- larımın segilerine hiç benze- miyordu. Onların sevgileri alelâde, basit birşey. Bense aşkı bütün şümulile yaşadığımı sanıyorum. Fakat şimdi bu iki İnzanı da unuttum. Artık karar verdim, —alâkadar — olacağım Üçüncü erkek ancak kocam olacaktır. Bugün birçok erkek arka- deşlar arasında — çalışıyorum. Fakat bun!'arın hiçbiri beni alâkadar etmiyor. Onlarla alâ- kadar olan kız arkadaşlarıma şaşıyorum. Bu hayretimi onla- a da söylüyorum da: “Haklı- sın amma, ne yapalım, alâka- $2 yaşanır mı?,, Diyorlar. Ben de buna şaşıyorum, ben neden onlar gibi düşünmiyor ve duy- miyorum Hanimteyze? Senin erkeklere karşı alâka duymamanın iki sebebi var kızım: — Birincisi, kendilerini unuttuğunu zannettiğin o iki eski sevgiliye karşı kalbinde hâlâ ufak tefek izler bulun- masıdır. Ne — vakit alâkadar ulabileceğin bir erkekle karşı- laşsan, küller eşelenir, altın- dan kıvılcımlar - başlarını gös- terir. Ürker . ve kaçarsın. İkincisi, alâkadar olduğunu söylediğin insanlar, şimdi gör- düğün ve kendilerine karşı alâka duyduğun erkeklerden bımbuk:ı kımıeler olsa ge- mişler, diyelim, kızar mısın ? — Vız gelir? — Fahir Nermine mühim bir *eklif yapıyor, onu Avru- “poya götürmek istiyor. Nermin cevap verecektir. DiKİŞ MAKARALARI ve ucuzdur. Vetdi Araymız. Sağlam Dünya Her Ev | Kadını Neler Bilmelidir? Cildinizi korumak için: Yazın cildi güneşten, deniz bınyolınnda tuzlu sudan kö- rumak için her kadın ihtiyatlı bulunmak — mecburiyetindedir, Fazla güneş ciltte çil yapar. Cilt yanarsa, kışın fazla zah- met verir. Tuzlu su deriyi ya- kar, Onun için denize gitme- den evvel cildinize bol krem sürünüz. Denizden çıktıktan sonra bu kıremi yıkayınız ve teninize pudra ıürünlı. Cildinizin gtkellığuıı muha- faza için bazı umum! tedbirler daha - vardır. Meselâ y:mılı esnasında fazla su içmeyiniz. Suyu' sabah kıllııucı ve ye- mekten sonra bol bol ve ihik olarak içiniz. Soğuk suya pıi rağbet etmeyiniz. Yalnız olavlar 'yemek eıııındı y su ıç:hıh:ler 3 İpekli kınnqlır j İpekli kamaşlardan yapılmış | elbiseler yazın terden falan ı çabuk — kirlenir. Yazın kirle- nen ipek elbiselerinizi benzine — batırıp çıkarınız. Ne ütü ister, ne bir şey, Benzin kuruyunca İ elbise yeni gibi olur. rektir. Sen herkeste onlarda bulduklarını ararsan — elbette kimsiye karşı alâka —duya- | mazsın. | Fakat insanlar aşkta tecrübe yapa yapa yükselir ve incelir- ler. Çok seven, sevgi kabili; tini çok inkişaf ı:k'ğinı Buyâ j tecrübe sana aşkı — ö; b onu — başkalarında ğeııl.dviııı gün yine tanıyacak, yine seve- ceksin. İsminizi ve adresinizi sak- lamamı söylediğiniz için size isimle cevap veriyorum. Bulunduğunuz muhit itibarile tanıştığınız gençle münasebe- — tinizi bu şekilde uzatmak müm- kün değildir. Gizli görüşme- lerden çekininiz. Hislerinde samimi ise evlenmiye hazır olduğunuzu söyleyiniz ve bu münasebeti de derhal meşru ç şekle dökmiye çalışınız. Hanımteyze PATRON KUPONU Karilerimizin gösterdiği ar- zu Üzerine () İnci — sayfaya nakledilmiştir. Oradaki patron kuponunu toplayacaksınız. * | Hamide H.: ı 1 — Atıf Bey öğrendiği şeylere hiç hayret etmedi, biraz dü- — şündü, felsefi bir tavırla bqıı ; salladı: ' (Arkası var) — —