21 Temmuz 1931 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 4

21 Temmuz 1931 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

4 Sayfa l Memleket Haberleri ı Çıldıran Bir Annenin İntiharı Kadın Bir Buhran Es- nasında Kendisini Kızile Birlikte Kuyuya Atmış. Adana, (Husust ) — Tapan nahiyesinin Akoluk köyünde topçu Ahmet iİsmindeki köy- lünün kızı Durdu birkaç gün evvel bir çocuk doğurmuş, fakat ortadan kaybolmuştur. Yapılan tahkikat neticesinde Durdunun bir cinnet bubhranı esnasında kendisini kızile bir- likte Kanlıolukta bir kuyuya attığı anlaşılmıştır. Bir Ahlâksızın Mahkümiyeti Adana, ( Hususi) — Rumeli muhacirlerinden — Necip oğlu Mahmut isminde birisi geçen- lerde Hasan isminde beş ya- şında bir çocuğun ırzını - ber- pat etmişti. Cürmü işledikten sonra yakalanan bu aklâksız adam ağır ceza mahkemesin- de sorguya çekildi ve yedi sene ağır hapse mahküm edildi. Ceyhanda Hastane İhtiyacı Ceyhan, (Hususi) — Bu ha- valide sıtma hastalığının önüne geçmek Üzere Kamışlık ismi verilen bataklıkların kurutul- masına başlanmıştır. Bu suretle birçok köyler mikrop yuvası olan sazlıklardan kurtarılacak- tır. Bu münasebetle bir müd- det evvel burada bir hastane tesis edilmişti. Fakat mıntaka- nın nüfusu nazarı dikkate alı- narak hastane Osmaniyeye nak- ledildi. Halbuki nüfus itibarile hiç ihmal edilmemesi lâzım- gelen kasabamızın hastanesiz kalması hiç doğru değildir. Enis Fahri Ef. Mahkemede İzmir, (Hususi) — Sen Po- likar papazlarını dolandırdığı iddiasile mahkemeye verilen Enis Fahri Ef. nin muhakeme- sine başlandı. Davacı Papaz EF. Enis Fahri Ef. nin >kendi- sinden bazı binaların tapularını çıkartmak için on iki bin lira- dan fazla para aldığını, fakat bir iş yapmadığını söyledi. Enis Fahri Ef, ise bu para- yı borçlar kanunu mucibince akıl ücreti olarak aldığını ileri sürdü. Dava, şahitlerin dinlenilmesi için 19 eylüle kaldı. Yollar -Yapılıyor Cebelibereket, ( Hususl ) — Vilâyetin her tarafında yol in- şaatına faaliyetle devam edili- yor. Tamire ihtiyaç gösteren yolların hemen hepsinin bu mevsimde —ikmal — edilmeleri mukarrerdir. Vali Ziya Bey bilhassa yol inşaatına fazla ehemmiyet vermektedir. Bir Senelik İstihsal Kasaba, (Hususi) — Mınta- kamızda bu sene 2500 kilo afyon, 9,5 milyon kilo buğday 1 milyon kilo arpa, 600 bin kilo üzüm ve 10 bin kilo da incir - tahminaedilmektedir. Krom Madeni İmir, (Hususi) — Seferihisar kazasına tâbi Doğanbey na- hiyesi civarında yeniden Krom madeni keşfedilmiştir. Tahir Bey namında bir rat şehrimiz maadin müdüriyetine bir istida ile müracaat etmiş ve bir — taharri — ruhsatnamesi almıştır, SON POSTA * Suvare Elbisell Adam ,, Ismile yeni vücuda getirilen filimde başlıca kadın rvolünü yapan Eransız SUZY VERNON son'atkârı *“Portsait Geceleri,, ismi altında bir ı[:liıı yapılmıştır. Sibir: Başlıca mümessilleri: Nadia da ile Gustaw Froelich dir. Resmimiz, bu yeni filimden heyecanlı bir sahneyi gösteriyor. Bir Sinema San'atkârı | “Buster Keaton,, Âşık- İle Evlenseydiniz... | lara Nasihat VYİYÇY Birçok erkekler, biçok güzel ve muvaffak olan kadın sine- ma san'atkârları ile evlenmiş- ler veya evleniyorlar. Fakat bu evlenmelerin başlıca mah- zuru bu kadınların san'atinden doğuyor. kârın kocası ya onun gibi sinema aktörü- dür, yahut değildir. olsa bile her zaman karısile rol yapamaz. — Bilmecburiye kadın başka erkeklerle rol yapır yor ve bu roller, ekseriya, aşk ve sevda mevzulu roller oluyor. Kadın, kocasının Öönünde, rol yaptığı erkeğe vücudunu ve dudaklarını teslim etmiye meçbur kalıyor. Rol ve sinema bu. Çaresi yok. Fakat bu va- ziyet, evli sanatkârlar arasında ihtilâflar doğuruyor. Meselenin nazik noktası da işte budur. Ve bu nokta, mühim bir an- kete mevzu teşkil etmektedir. Bir sinema gazetesi, birçok zevate soruyor: — Bir kadın sinema sa: kârile evlenmiş olsaydınız, rımızın bir başka erkekle Aşık- daşlık tığını iskemlenizden rıhıl.rığ seyredebilir miydiniz? Kleman Votel Diyor Maruf Fransız —muharriri Mösyö Kleman Votel bu suale şu cevabı veriyor: — Bence böyle bir san'at- kârla evlenmek cesaretini gös- teren koca, herkesin nazarında gülünç olmamak için kıskanç- hğım saklamak mecburiyetin- dedir. Yoksa kıskanç bir adam, değil böyle ka- dınla evlenmek, san'atinde — muvaffak — olmak ar haricinde de| rını — birçok | kimselere teslim etmek mecbu- riyetinde bulunan bir sanatkârla metres hayatı dahi yı Böyle bir kadınla fedakâArlığına katlanan erkeğin felsefesi bence şu olmak icap eder: — Bizim karı aşk sahnele- rinde amma da hararetli dav- ranıyor. Üstelik ayda (20) bim dolar kazanmamız da caba! * Madam Piyer Blanşe Maruf aktör Blânşenin ka- rısı diyor ki: — Kocamla — evlendiğimiz zaman sinema mukavelemi bi- tirmek Üzere idim. Kocam, bu filmin son kuürdelem olmasını istedi. Bundan da kocamın aşk ve sevda hakkındaki fik- rini kolayca anlıyabilirsiniz. Aktör Jozef Deltel Aktör Jozef Deltel diyorki: Eğer bir sinema aktrisi ile ev- stüdyosu değil, ocak başı olurdu. San'atkâr Murator San'atkâr Murator diyorki: Hayır, bir koltuğa kurula- rak aynı zamanda karım olan bir san'atkârın yabancı bir erke le bitmek tükenmek bilmiyen » vişme — sahnelerini — seyreder mevkide kendimi göremiyorum. Robert Burnier ve Alica Cocea *“ Malek ,, rolünde birçok zaman — görüp — alkışladığınız (Buster Keaton) “ Aşıklara nasihatler , ismi altında bir kitap neşretti. (Buster Keaton) bu kitapta bir mukaddeme yapıyor ve diyorki: Hayatımda birçok adamlar tanıdım ki sevmek nedir - bil- mezler ve bununla — iftihar ederler. Bir kısım insanlar da vardır ki yaşamanın zevki ad- dolunan musiki gibi, san'at gibi şeylerden anlamazlar. Hatta yiyecekleri hakkında bile fikirleri yoktur. Koyun eti ile en bayat sıgır etini müsavi tutarlar. Bunlar, bence, bir takım ahmaklardır ki kızmaktan zi- yade acımıya lâyıktırlar. Deni- lebilirki bu derece nasırlaşmış insanların iyi tarafı şudur ki duymak hassaları olmadığı için ıstırabın da ne demek oldu- öunn bilmezler, Fakat bu noktai nazar doğ- ru değildir. Çünkü büyük se- vinçler duyabilmek için bü- yük ıstırap çekmek te İâzımdır. Hayatın müvazenesi - bunu icap ettiriyor. Çünkü saadetin ne olduğunu anlıyabilmek için bir parça da mihnet çekmek Tâzımdır. Bunun ikisine karşı da his- siz kalmak demek bir öküz hayatı yaşamak demektir. Eğer böyle bir hayatı kâfi buluyor- sanız ne mutlu size! Fakat ha- yattan ot ve arpa gibi şeyler- den başkasını bekliyorsanız saadet kadar ıstırabi. bekle- miye hazırlanınız. Bence bir adam, ömründe birkaç defa sevmeli ve bu sevginin buhranını geçirmeli- dir. Çünkü bu gibi tecrlibe- lerden geçen insan daha ziya- de erkekleşir ve netice - iti- barile hayatının beklediği ka- dını bulabilir. Bu, yüzde dok- san bir ihtimaldir. Temmuz 71 Ve Devletlerin Müzakereleri Asıl Müşkül Olan $ yasi Vaziyet, Bu; Londrada Gör i Bütün dünyayı alâkadar den Alman mesaili baki dün gelen telgrafların bul şudur; Alman buhranının için Alman — Başveklli Brüning ile Hariciye N Her gurüuı Parise git Gelen telgraf haberleri man nazırlarının Fransız set adamları tarafından ki landığını, bu sırada istasiyı toplanan kesif halk kütlesi! “yaşasın sulh, yaşasın Briy: diye bağırdığını bildi 'a Alman Nazırları, Parise vasalattan sonra evvelâ Ci hur Reisine birer kart bıri mışlar, sonra çiçeklerle d nan Fransiz Dahiliye Nezi tine gitmişlerdir. Burada, Brüning, Fransız Başvekili Laval ile aralarında bir ter man bile bulunmıyan bir zakere yapmışlardır. Bu zakere yapılirken Fransız Nazırları bitişik beklemişler, sonra hep bi ber toplanarak — müzakeri devam etmişlerdir. Bugün, Alman Nazirları Fransız, İngiliz Hariciye Na: ları Londrada toplanacaklı Temas ve mükâlemeler samim! cereyan etmekle b ber ortada mevcut müşk! Fransızların siyasi teminat mekte ısrar etmelerinden il! geliyor. Ayrıca bu kabul edi lrse uzun vadeli bir isti muvaffakat ediyorlar. Fakat giltere uzun vadeli bir istil muarızdır ve bu yükün ku! rılması düşünülen Almanyaf ezeceği fikrindedir. : Diğer taraftan İtalyan mü rahhası M. Siyaloya da F sanın fikrine muarızdır. O siyas! meselelerle iktısadi V mali meselelerin biribirindef ayrılması fikrindedir. Bilhasti Alman - Avusturya gumı' itilâfının bir haysiyet meselef haline geldiği için Almanif tarafından terkedilmesine ( kân bulunmadığını söylemiştir Ayrıca Amerikan bankalsf da Almanyadaki kısa — vai kredileri çekmemek hususund! Amerikan hükümetinin îiw lerini kabul etmişlerdir. Bütün bu vaziyetten çıkJ netice şudur ki, Fransa Almaff ayı bağlamak istiyor. Fıu alya ile İngiltere, bir taraftif kendi menfeatlerini kofuyllJ buna mâni olmıya çılıçıyurv Bügün Londrada toplani? Hariciye Nazırları Konferanti galebenin kimde kalacaği” *Mösyö Lâval Diyor Ki ösyö Lâval Diyor Ki: | Bu yııhukuılıv yeıııM M. Laval, düşüncesini şu b canlı düstur ile hülâsa etmişt”| *“Bu kadar heyecan uyand ve memleketlerimizin münasebi' ine hakkedilecek olan fi memleketlerimiz İçi hayal teşkil etmemeli! bu gi mütedt surette teşi olduğumuz! at Şayet müzakerat, iki metfliği ketin teşriki mes. yni sareiği arzu etmekte olduklarına olacak olursa bu, elde edilt bir tebliğ neşretmelerine m'yd Ük netice olacaktır. Yarın, in hitamında bu ilk J,* n — atlatılp — atlatılma' gılacak Brüning Diyor Ki F | M. Büning de gazeted” | demiştir. ki: di “Bu meseleleri halletmiyt Ç Fransız milletinin sulhe ait 'İ kilât hususunda kendisi Hlel g arada çalışmayı samimi ve İi sane bir surette arzu - ettiğiişe ikna eylemiye muvaffak ola' mizi küvvetle ümit ediy0f Çünkü bizim Fransa ile bir çalışmamız Avrupanın refahâ Si için elzem bir şart teşkil € mül |

Bu sayıdan diğer sayfalar: