adat 'I'ROÇKI ISTBNBULDA Rusya İle Sabık Komiserin Muhaberesine Kim Tavassut Ediyordu? Troçki Zadenin Rusyaya Dönmek İstemesindeki Maksat Ne İmiş? Fakat bulunan 20 kadar evin hiçbirini Troçki beyenmedi ve bundan da anlaşıldı ki vakit kazanmak istiyor ve şimdilik konsolosaneden ayrılmak iste- miyor. Troçkinin konsolosaneyi terketmemek ve bu suretle vakit kazanmak hususundaki arzusu anlaşılınca Minaki sa- bık komiseri sıkıştırmıya baş- lamıştı. Bundan dolayı Troç- kinin oğlu ile Minski arasında birkaç defa da ağız kavgası oldu. Fakat nihai yalebe Mins- ki de kaldı, ve Traçki Adada bulunan eve yerleşti. Fakat bundan sonra Troç- kinin Adadaki ef'al ve hare- kâtımı tarassut etmek mesele- si kalıyordu. Bunun için sa- bık Çar ordusu zabitlerinden biri elde edildi. Bu adam Sov- yet — müessesatında çalışıyor ve Troçki ailesi ile tanışıyordu. Sık, sık adaya giden ve es- ki dostlarının hal ve hatırını soran bu zat, Miniskye de görüp işittiklerini anlatıyordu. Vazifesine daha yakından merbut kalabilmesi için de G.P.U. memurlarından Elze ile evlendirildi. Bütün bu faaliyet, Troçki- nin vaziyetini gözden kaçırma- miya matuf şeylerdi. Az son- ra sabık harbiye komiserinin mektuplarını ele geçirmek te mümkün olmıya başladı. Bu mektupların çoğu gaze- telerle bazı — matbaacılardan geliyordu. Hemen hepsi Troç- kiden hatıratını yazmasını ve kendilerine satmasını istiyordu. Maamafih Troçkinin mektup- larını uzun zaman elde tutmak mümkün olmuyordu. Çünkü, postanın ne zaman geldiği sanki haber verilmiş gibi pos- ta zamanı derhal mektupları- nın — getirilmesini — istiyordu. Troçkinin — ve oğlunun posta vaktini bu derece sihhatle tah- min etmeleri evvelce hayreti mucip olmuştu. Fakat Blümken — tevkif — edildikten — goönra bu hususta onları irşat eden adamın da kim meydana çıktı. * 1929 senesi ortalarına doğru Troçkinin oğlu Sovyet hükü- metine müracaat ederek Rus- olduğu Rusyaya gitmesine müsaade edilmesini istedi. Fakat merkez icra komitesi bu müracaata ret cevabı verdi. Buna sebep olarak ta babasının Rusyadaki taraftarlarile temasa geçmesi ihtimali mevzubahis edilmişti. Maamafih istediği takdirde karısını aklırabileceği de ay- nca haber verildi. * Troçki Rusyadan ayrıldık- tan sonra halk arasında Troç- ki taraftarlığı gittikçe artı- yordu. İşçi ve köylünün kısmı azamı Troçkiye taraftardı. Bu tehlikeyi gören merkez İcra komitesi, onun İngiliz ve A- merikan gazetelerine yazdığı ederek Troçkiyi ihtilâlin bir düşinam gibi göstermiye ça- dışıyordu. Anlatan: Birçok hatipler, taraf taraf nttuklar söyliyerek Troçkinin 1903 senesindeki — hatalarını teşrihe çalışıyorlardı. Bu mücadele, sadece Troç- kizm ile yapılmıyor, bizzat Troçkinin kendisi ile yapılıyordu. Menemen Faciası Nasıl Başladı Nasıl Bitti? ( Baş tarafı 1 inci sayfada ) MRETERA Agabekof : 39 Stalin, Troçkinin programını benimsemiş, Troçkiyi gözden dnşnmık ©o programı bizzat tahakkuk — ettirmek gayesini güdüyordu. (Arkası var) gibi ben de yanmam!,, Bu sözleri okuduktan sonra Menemendeki mevkuflar ara» | bu adamın muhakemesi yerin- sında (Saffc') hoca isminde bir | de olduğunu varın kabul edin. de tanımmış adam vardır. Adnan Derviş Mehmet şeririnin Cenaze Merasımı yanında yaralananhaydut İzmir, 24 (Hususi) — Zeki, ifadeverirken müte- — Mena: 3 Rotez .[ | yada kalan zevcesini almak için madiyen dinden, peygam- berden bahsetmekte, din- en telgrafhanesi, resmi mu- | hıhere ile meşgul olduğu için telgraflarımı İzmirden vermiye sizlerin er, geç, bir be- | mecbur oluyorum: lâya uğrıyacaklarını nu- tuk verir gibi söylemek- tedir. Bu haydut, hiçbir fırka tanı- madıklarını, herşeydeni) evvel “Şeriat, lâzım olduğunu heze- .yanlarla kacışık bir ifade ile anlatmaktadır. İstievap edilmek üzer: Me- nemene getirilenler pejmürde İsyabetli, * saküllı” wiyonkceşleri andırır adamlardır. Hiçbiri, şimdiye kadar ha- dise ile alâkadar olduklarını itiraf etmemişlerdir. Menemen mülatantiki Bekir Bey ifadeleri tesbit ile meşguldür. Yaralı Zeki hayduduna, bu hadiseye kimin teşvikile teşeb- büs ettiklerini sordum. Şu ce- vabı verdi: “— Hiç birşey sör _/lı— yemem. Bir yığın odun yakıp beni ortasına at- sanız, Hazreti ibrahim Bayün ilük) T0 Şelli dr geü'(Kübilay) Beyle bekçinin cenaze merasimi başladı. İzmir- den vali, maaif emini, maarif müdürü, ilk tedrisat müfettiş- leri, mektep müdür ve başmı- allimleri, yüz izci, mektep ta- lebeleri ve Cahit paşa mera- simde hazır bulunuyorlardı. Halk kâmilen alayda h."'ı' idi. Merasim çok hazin oldu. Şehit (Kubilay) Beyin cenazesi Memleket hastanesinden alındı, tabutu bir Türk bayrağına sa- |- rılmıştı. Bir çeyrek mesafedeki kabristana nakledildi. Sokak- lara doalan halk, bu manasız, münasebetsiz hadiseyi çıkaran- lara lânet ediyor, şehiüer için ağlıyordu. Mezar başında ııınılllııılu | birliği ve Türk ocağı namına | mersiyeler okundu ve şehitler ebedi istirahatgâhlarına tevdi edildiler. İzmir — muallimleri namına Amerikan koleji felsefe mual- latiyorsanız iyi çekilmiş bir. fotoğraf gönderiniz. Fakat resminiz, sun'? tavırlı olmanın, çünkü mütebassısımızı, müta- deacında hataya düşürebilir. Mehmet Tahsin Beg: Mu- g endiştir. — Ça- buk — kızma: fakat — hiddeti devamlı şiddetli — olur, ımkınş!mt hatabına — za- rarsız bir insan hissini verir. Sar saklamasını — bilir, geveze " yazıları halk arasında tamim || değildir, şakadan ve alaydan oşlanmaz, âameli işlerde mu- Jııffılohır Resminizi Bize Gönderiniz, Size Tabiatinizi Okuyalım Resminizden — tablatinizi llırı-uiı ve | işlerine iktısat, | ihtiyat ve ba- | Muhit ve lıu-ı K Tirede A. Refik B. Neşe- tedil ve dur. W :r'l 'de heveskâ,. ». Parayı bolca sarfetmek ister. * : Sakin, ağır saşlı ve kendi halindedir. Baş- kalarının işleri- ne karışmaz, Fikren fazla meşgül — olmak taraftarı değit- || dir. Süs ve in- tizamı — sever. Hayatı sade ve || macerasızdır. Bir kari eĞ S ĞÜN GA Son Posta'n n Bilmecesi Halledilen Bilmecemiz ©CN GÜ a 4N — ZONU UN Soldan Sağa, Yulmrdın Aşağı: 1 — Halk 5, uyumak 5 2 — Müstesna 3, bir millet3 3 — İskambilde bey 2, bir hece 2 4 — Lüzumlu 5, olmamış kavun 5 5 — Eser 2, toprağın al- tında bulunan 5 nota 2 6 — Çamaşır 3 7 — Sivri yer 2, yan taraf 5, rabıt edatı 2 B — Arabistanda bir mem- leket 5, erkek ismi 5 9 — Bir hece 2, nota 2 10 — Vücudun ortası 3, bir dağ 3 W — Tecessüs5, söz dinle- mek 5 bir hitabe irat etti ve bağırdı: “Ne olur, biz de böyle şe- refli bir yolda ölsek.,, Adnan Şerirlerin Hüviyetleri İzmir, 24 (H.M.) — Mene- men hadisesini çıkaranlardan ölenlerin adları Mehdi Mehmet ile Manisanın Ebekuyu mahallesinden Şam- dan Mehmet ve Hacı Topuzdur. Yaralananlar da Mağnisa- nin Nazlıca mahallesinden 318 tevellütlü Emrullah oğlu Meh- met Emin ile Süleyman Sır- rıdır. Kaçanlara gelince, bunlar da Manisanın — Ankara — ma- hallesinden 326 tevellütlü Mur- taza oğlu Hasan ve Ebekuyu- dan 329 tevellütlü Ali oğlu Hasandır. Ziraat Kongresi Beş Kânunusanide Toplanacak Milli İktısa ve tasarruf — ce- miyeti, İzmir meb'usu Rahmi imzasile ticaret ve ziraat mües- seselerini 5 kânunusanide An- kara'da toplanacak olan ziraat kongresinden haberdar etmiş- tir. Kongrede ziraat odaları hakkında uzunboylu — görüşü- lecektir. Kongreye — İstanbul sanayi müfettişi Daniş, ticaret raportörü Nezihi Beyler iştirak »decektir. Altını Kapıp Kaçtı Yusuf isminde birisi, Sak- n Bttte Bedin isminde bir hasamın boynundan üç altın ) kapıp kaçmıştır. 12346018910"4_ ANNA- MAY - VO'N:G'ur teneli aühteğiil HAİ-TANGİ Fransızca sözlü ve şarkılı süperfilmi henüz görmemiş olanların görmelerini - teminen ARTİSTİK sineması müdüriyeti, birkaç in daha iraesine karar vermiştir. İlâveten : ( DORA STROEVA ) tarafından Rusça ve S© Fransızca şarkılar. Ça Büyükler ve kîıçül:!er. hepiıi; ELHAMRA SİNEMASINA gidip HAROLD LLOYD'u BELÂLAR MÜBAREKİ yegâne sözlü ve şarkılı harikulâde filmini görerek iki saatlik hoş bir vakit geçiriniz ve candan gülünüz. Önümüzdeki cumartesi gününden itibaren GLORYA Sinemasında İraesine limi Mustafa Rahmi Bey hazin MİLT BEDAVACI süperfilminin Şarkı! Aşk! His! “ÜÇ NİKÂH , Yeni ve fevkalâde K A D l N Eümüzdeki pazartesinden itibaren Elhamra sinemasında musiki, san'at ve edebiyat haftası ALPRHONSE DAU- DET'nin şaheserinden muk- tebes RLESİENN Fransızca sözlü muazzam filminde Opera - komik - or- kestrasının iştirakile BİZET' in musikisi çalınacaktır. arkılar bağımşıar, raktlar, Opüşe mekler, gürültüler, PARİS DAMLARI ALTINDA Muazzam Fransizca filminde görülüp işitilecektir — Ât Yarışı — Cebeliberektte Çok Alâka Uyandırdı Erzin, (Husust) — Ceheli- bereket idarei bususiyesinin verdiği tahsisat ile Osmaniye- de bir sonbahar at koşusu tertip idilmiştir. Ayintap, Ma- raş, Közan ve Adanadan ge- len atların da iştirakile yapılan yarışlardan — birincisine — yedi tay girdi, birinciliği Osmani- yeli (Mamu ) ağanın al tayı aldı. İkinci koşuya giren do- kuz at arasında gene birinci- liği Mamu ağanın atı kazandı. Üçüncü mukavemet koşusuna sekiz at girmişti. Birinciliği Adlinin atı kazanmıştır. Koşu çok kalabalıktı, ekseriyeti de Hanımlar teşkil ediyordu. Mev- cut halk on binden fazla idi. Üsküdar Hale Sinemasında bıılnuu.ıx ve fantazist dansör ve muğanni İCHARLES ROGER ve NANCY CAROLL'i ON'un LAR ŞAHI başlıca evsafı: Spor! ve eğlencedir. filminin — yıldızları mükeminel — ibdaları İS[ERSF lTiyalro Ve .S'inema.'arı DARÜLBEDAYİ TEMSİLLERİ LA mııır!ı 'msımî 21,30 da Bir Kavuk lh Devrildi l ? tablo 3 perde 1 Yuzan: Musahiş zade Ce'hl H. ım:::milll ZAR — Dünyadan uzak nıınıı — Aşk resini geçidi ASRİ — Gece Batakancal ve kuklalar ARTİSTİK — Hai - Tang ETUVAL — — Beodrey Kakları ELHAMRA — Belâlar Müharelci EKLER — Yunan tiyatro trupu FRANSIZ —— Yunan trupu GLORYA — Eiveda Madrit — (Beşiktaş) Mülüzlm Ahme' — (Üskükler) Leylakar Açarken KEMAL B. — Kanlı denizler ve karmru dudaklar MAJİK — Çünkü seni seviyorum MELEK — Şeref Geçidi MİLLET T. — Naylt B. OPERA — Ren Kuları SÜREYYA — Sevda Yuvası ve Dilkta banla Baştıbacak ŞIK SİNE. — Manolanku Miühk Mahrukatçr lar Cemiyeti Dün İdare | Heyehnı Seçî' Dün — Milli oduncular — ve kömürcüler cemiyeti idare he- yeti — intihabatı — yapılmıştır. İstanbulda 650 oduncu ve kö- mürcü bulunduğu halde geçet sene cemiyete 350 aza kal dedilmişti. Bu sene ancak 120 — azası vardır. İntihaba 99 kişi |iştirak etmiştir. Reylerin tas — nifi neticesinde şu zevat idart — Leylâklar açarken Mümessili Kolen Moor, Ge- lecek perşembe: Karanlık mazi heyeti azalığına seçilmişlerdir Haydar, Fikri, Nuri, Şükrü, Ekrem, Hasan, — Halil, Alk Hasan Osman, Lütfü, Mustafâ Nazif, Ömer Beyler. we 4