L — — — NE İ MÜDÜRLÜK £ la 08-01 di “Nuşiası “HER YERDE 5 Kr// // 96 Kânunüeüüpliiâ0. “GUMA/ /Nosf52 m m A AC SA İDARE: İSTANBUL NURUOSMANİYE ŞEREF SOKAĞI İzmir, 25 (HM. İz Mese hit olmasile neticelenen mües- tif hadise hakkında dün taf- silât vermiştim. Bugün, bu ha- | dise etrafında mevcut malüma- | b, ve tahbhikatımın neticesini | kaydediyorum: | İlk irticat teşebbüs, Manisa- da, çırak Mustafa isminde bi- tibin esrar tekkesinde olmuş- | tur. Bu tekkede, birtakım | kimseler | haftanın o muayyen tederlermiş. Bu yobazlar, bir 3y evvel Manisada tevkif edil- Miş ve mahkemeye verilmiş- temen irtica! hareketinin meb- ti olarak burasını göstermek Mümkündür. Son hadiseye gelince: Son | Manisanını Hatuniye camü tarafından görünüşü hadiseyi “ yapan ve kendine i) ismini veren Derviş Mehmet meczubu ile arkadaş- lari bir hafta kadar evvel Ma- tisadan çıkmış, düz yollar bırakarak dağ yollarından Çak bik mevkiine gelmişler. Burada bir müddet kalmışlar, etraftan | seçi çalarak barınmış- lar, Gece, gündüz zikrederler Miş. Bunların üzerinde Yunan | (Gra) tüfeklerile Fransız fi- intahar, varmiğ, Wende iki fedakâr insanır şe- | | Bünlerinde toplanarak güya zik- ler, Bundan dolayıdır ki Me- l * rahatsızlık verinişler. —— BENİ ATEŞE ATINIZ ilk mecnunane harekete sahne olan Manisaya bir bakış.. Şerirler İşe Nasıl Başladılar ? (Menemen) e gelmeden ev- | vel (Kaşe) Köye: üğrüyıp canide' | ' sabah namazım kılan halka | Bir haylı Cemaat bu tabancalı şerirlerin vaziye- musallat olmuşlar. tini hayret ve korku ile sey- retmiş, “Derviş Haydut Zeki (Manisa Ve Mene- mende Tevkifler Biçare genç: — Ben de müslümanım; de- miş ise de şerirler kulak bile vermemişler. İşte tam bu rada jandarmalarımız görün- müş ve balk şiddetli bir alkış ile, gelen kuv- vetleri istikbal etmiş. Mehmet,, mav- “ v. Şerirler, bu Doria” iyenliöie Diyor Ki: alkoşn” kendi kadar ilerile- zi rine mütevec- â : Muhabirimiz yazıyor: , Z NE " li Derviş Mehmedin yanında <ih olduğu san- 8 mu yaralanan şaki Zeki haydu- nile O “vurun roktalari tut- duna sordum: kâfirleri, diye turmuş. Kendi- — Bu hadiseyi yap- hezeyana baş- ne meh di gü mıya sizi kim teşvik etti? lamış fakat sünü veren he- — Biz, fırka falan ta- az sonra lâyık rif bağ N nımayız, birşey de söyliye- z y Şırmış; em, T“r yığın odun yakıp olduğu (oaki- —Öğleye ka- beni ortasına atsanız, haz- beti ( bulmuş- dar hepiniz bu reti İbrahim gibi ben de tur, sancağın altın- yanmam| Bir rivayete da toplanacaksı- göre (kâfir nız. Aksi takdirde perişan olur- sunuz. Çünkü etraf 70 bin ki- şi ile sarılmıştır. İzmir ve İs- tanbulu aldık. Ve buna ben- zer daha birtakim saçmalar. Az sonra malüm müsademe olmuştur. Manisa, 25 (Hususi) — Ak dığım mütemmim mâlümata göre şehit zabit ve muallim (Fehmi Kubilay) Bey yaralan- dıktan sonra hdnhar Mehdi biçareyi yere yatırmış, başını kesmiş ve bayrağın ucuna takarak bağırmış: — Asilerin akibeti işte böy- le olacak! herif, o şehit (Fehmi Kubilay) Beyin kanından içmiştir. Bu hadise ile alâkadar ola- rak Menemende 14, Manisada 170 kişi tevkif ve şimdi Me- nemene götürülmüşlerdir. Yakalananlardan Bir İki Sima İzmir, 24 (HM. ) — 16 saattenberi Menemenle yolcu ve otomobil nakliyatı durmuş- Hadise mahalline İzmir ve aisadan jandarma mülfreze- zi sevkedilmektedir. Devamı 6 ncı sayfadadır) Hazreti İbrahim Gibi Alevin Tesir Etmiyeceğini, Ateşte Yanmıyacağımı Göreceksiniz!.. Menemen Faciası Nasıl Başlı asıl Başladı, Nasıl Bitti?. Meczup Şerir, Halkın Jandarmala- rımıza Alkış Tutmasını Kendine Zannetti, Bağırdı.. Asileri re çar Son Dakika İzmir,25, saat 9,30 müstaceldir (H.M.)- (Menemen) den ka- çan haydutlar Ahi- ler köyünde jandar- mamız tarafından Yakalandılar. Adnan Yeni Müfet- tişlikler Ankara, 25 (H. M.) — Teş- kili tasavvur edilmekte olan yeni icmüfettişlikler - hakkında İ tetkikatta bulunulmak Üzere | dün Dâhiliye Vekâletinde bir içtima aktedildi. Bu içtimada İbrahim Tali Bey de hazır bulundu. İbrahim Tali Bey yarın öğle treni-ile Diyarıbekire hareket edecektir. Belediye İntihaplorı Ankar, 25 (H.M) —Belediye intihapları feshedilen yerlerde yeni ointibap yapılmasi için Dahiliye vekâleti bu birkaç gün içinde emir verecektir. İktisat Programı Ankara, 25 (H.M) — İktisat programı, biran evvel ta'biki- ne başlanabilmesi için İktisat vekâleti tarafından bugünlerde meclise sevkedilecekti. Fakat evvelemirde fırkada müzakere edilmesi için kısa bir müddet teehhür etti. Ramazanda Bayramda Masraflarınızı o yarı yarıya indirecek mü- him bir teşebbüsümüz vardır. bu teşebbüsile karile- rine ramazan ayı için- de mübim kazançlar temin edecektir. Tafsilâtını Bekleyiniz.. | Bugünün Meselelerinden MENEMENDE YARALI YAKALANAN ADAM BÖYLE SÖYLÜYOR —— Bugünkü Buhranın Sebeplerini Alâkadar- lardan Dinliyelim | Memlekette umumi bir buhran var. Bu buhranın umumi hatları üzerinde birçok şeyler söylendi. Fakat bu buhranın hakiki mahiyetini gösteren teferruata geçilmedi. “SON POSTA, bu iktisadi buhran hakkında bir fikir edinmek üzere şehrimizdeki muhtelif müesseseler, ticaretane- ler ve eşhas nezdinde tetkikat yaptı ve aşağıdaki cevapları aldı. Memlekelteki buranın hakiki mahiyetini göstermek itibarile bu evaplar çok dikkate şayandır. Büyük Bir Müessese Müdürü Diyor Ki. Evvelâ, oAvrupa ile mübim işler yapan ve büyük fabri- kaların mümessili bulunan büyük bir müessesenin müdürü ile görüştük. Bu zat diyor ki:“Bizim işlerimizde bir seneden beri mübim bir bahran vardır. Bu bubranın amilleri üçtür: 1 — Müşteri 2 — Dahili teşkilâtımız 3 — Hükümetle olan münasebatımız. Birinci amil olan müşteri bugün hemen hemen yok gibidir. İşler mahduttur, zira memlekette servet azalmıştır, para yoktur. Herkes olanla kanaat ediyor. Lâkin pek eski olan teşkilâtımızı tatil etmiyor, yakında işlerin açılacağı ümidile idarei maslahat ediyoruz. Dahili teşkilâ' mızı asgariye indirdik, Halbuki üçüncü amil olan hükümetle münesebatımız bizi eziyor. Hükümet buhran karşısında himayekâr vaziyet alacak yerde bizi sıkıştırıyor. İş yapalım, yapmıyalım, en ağır vergileri tat bikte ve hatta tezyitte devam ediyor. Bu vaziyet karşısında herkes dayanamıyor, birçok müesseseler çöküyor.,, (Devamı 7 inci 'sayfamızdadır | | İrtica İ Halk — Defol, defol! Hortlak (kendi kendine) — Yanlış geldim galba... eski Türkiyeye hiç benzemiyor | Burası