Hergün Darıîl/ünuî İlimle Siyaset Kavga Ediyor İlim uzun müddet dinin esa- Teti altında kaldı. Bu müddet zarfında bütün ilmi müessese- ler dine hizmet etmekle mükel- i. İlim müesseselerinde yal- hız dinin müsaade ettiği ilim- ler okutulurdu. O vakit bütün darülfünunlar birer dini mües- Sese idi. Darülfünun yerine Medreseler ve papas mektep- İ vardı. İlim uzan müddet dinle mü- Cadele etti. Nihayet on doku- Zuncu asırda istiklâlini ilân et- Papas mektepleri tedricen Darülfünun — halini aldı. Din, fünunda — okutulan — bir dersten ibaret kaldı. * Dinden sonra ilme siyaset hâkim olmak istedi. Hüküm- darla âlimleri — saraylarında Yetiştiriyor, kendi sistemlerini Ve idarelerini müdafaa ede- birer vasıta yapıyordu. ” vakit de darülfünun bir Siyaset ocağı oldu. nim, dinle yaptığı kavgadan .?"'l siyasetle de çarpıştı ve hihayet —tamamen istiklâlini lqıhı% Artık medeni memle- lerde ilim ve âlim, her türlü ve siyasi aceryanlardan alnız ilmi Endişe îl:.:ıy:ıîelyeden birer Varlık oldu. * , Bizde de Darülfünun meşru- tiyetin ilânına kadar dini bir Müessese idi. Darülfünunu bir Medreseden farkı yoktu. İttihatçılar Darülfünunun di- Bin esaretinden kurtardılar. 'akat yerine siyasi saltanatla- E— kurdular. Darülfünuna Ziya hsk Alpı koydular ve orasını İt İttihat ve Tarakki mües- Sesesi haline getirdiler. : 4 ük ÇA inkılâplarda darülfünun ' defa olarak tam istiklâle V. bir adım attı. Maarif ekâletinin nüfuzundan kurtul- ."'İl_ çalıştı. Şahsiyeti mane- ;*:ışvı haiz bir müessese haline .Eı. gibi oldu. Müderrisler takıl birer şahsiyet olmak "h'lllnnı temine çalıştılar. Gdz.k—'ı Darülfünun henüz bu ile meşgul iken tekrar l oldu. Darülfünu- :'"'::nde";âıuıdmık istiyen der et Eminin intihabına ka- e etti. * Dartlfünun emininin intihabı 'î'f'ndı yapılan mücadele bu Müessesesinin istiklâl mü- ögelesidir. — Darülfünunu ilk Siyasetle açıkça kavga “:;n görüyoruz. y e Darülfünunun Avrupai ü tarzda — teesslisli siyasi —:'h*hden de kurtulması ile 'ndür. İlim ve âlim istik- de adıkça, ü her gçe he düşüncesin- # adıkça, kürsüsünde fikri serbest söylemedikçe Tej » ne de darülfünunun OğSüne imkân vardır. Bu “ün için biz Darülfünunun .p—h:ıdelaini alâka — ile ti ediyor ve — siyasetle qıt::d! edenlerin muzaffer Ni istiyoruz. t Adam Tren Başadar Çdt 7,30 da Haydar- tren altında iğnel ='“'- Tabkikat Yapılmalı. y T 1 — İnsanlar yaşarlar. Hele iptidaf insanların hayatını bu akideler idare eder. Cin, peri akideleri bunlardan birldir.. İktısadi Projeler Küçük Sanayi Kooperatifleştirilecek Ankara, 19 (Hususi) t vekâleti . bazı (kınunğık:ı.l:- kında tetkikat yapmaktadır. Milli sanayün dıiı kuvvetle himayesi mevzuubahistir. Dahi- li sanayiden alınan, ancak 4-5 milyon tutan muamele vergisi muhakkak — surette kaldırıla- caktır. Hükümetin yamrdı ve teşvi- kile küçük sanayi koopare- tifleştirilecek ve santralize edi- lecektir. Santralize edilecek sanayi ara- sında: Dokumacılık, yazmacılık kunduracılık, pçılık ve tri- kotajcılık r. Yeni proje- lere göre hükümetçe koopera- tifleşmesi matlup sanayi mües- seselerine ayrı, ayrı değil, hep- si için toptan muafiyet veri- lecektir. S. Fırka... Üç Yerde Ekse- riyet Kazandı... Bergama, 18 (H.M.)— Kınık nahiyesinin belediye intihabı hitam buldu. Serbest fırka ekseriyeti kazandı. Kuşadası, 18 (H. M.) — Be- lediye intihabı b:gün bitti. Serbest fırka namzetleri büyük bir ekseriyetle intihap edildi. Vize, 18(H. M.) — Serbest fırka 416 reye mukabil 3112 rey ile ekseriyeti hazandı. ADAPAZARDA SERBEST FIRKA MÜŞTEKİ. Adapazarda Serbest cümhu- riyet fırkası intihaba iştirakten vazgeçmiş, buna sebep olarak ta serbest rey vermiye imkân olmadığını göstermiştir. MANİSADA İRTİCA YOKTUR. Manisa, 18 — İntihap vesilesile Dahiliye vekâletine kasabada irti- ca vardır. tarzında ve başka şe- kilde telgraf çektiğimin tekzibini rica ederim. nisa meb'usu Yaşar Halk Fırkası.. Muhtelif Yerlerde Ekse- riyet Temin Etti Ankaraya giden malümata re Halk fırkası Edirne, lersin, Gümüşane, Manisa, Bitlis, Yusufeli, Aydın, Şiran, Çatalca, Hayrebolu, Kandra, ütahya, Kozan ve Gazi Ayın- tap intihabatında kazanmıştır. Brezilya İhtilâli Rio de Jancro, 18 (A.A.) — Hükümet tarafından neyredi- len bir tebliğe göre, İterare muharebesi federal kuvvetler için tam bir muzafferiyetle ne- ticelenmiştir. Bununla beraber iki tarafjta ağır zayınta uğra- mıştır. Federaller, 300 den fazla esir almışlardır. SON POSTA Son Postanın Resimli Makalesi x» Kâmil İnsan x 2 — Medeni insanların da ba- tıl akidelere —inananları — çoktür. On üç rakamının şeametine ina- nanlar gibi t “3 — Batıl akidelere inananlar ruhan esaretten dır. Bunlar ruhan köledirler, 4 — Mütekâmil ve müstakil Ansan, hiçbir batıl akideye inan- maz, Hayatını, fikirleri ve iradesi idare eder, İstanbul Belediye Meclisi H. Fırkası Azasından Terekküp Etti. | Baş tarafı 1 nci sayfada) — * SAKTT Reye iştirak edenlerin ade- di (4917) kişidi, 3387 kişi Halk fırkasına 1491 kişi'de Serbest fırkaya rey vermiştir. Bakırköyünde İntihap — Bakırköyünde de ayni neticeyi vermişti. Halk fırkasının namzetleri olan: Galip Bahtiyar B. Rli Rıra B. Necmi , rey almışlardı. Serbest fırkanın namzetleri Galip Kemali, Ali, Baha ve Süleyman Fet'si Beylere (1080)er rey verilmişti. Beykoz'da İntihaba (4000) kişi iştirak etmişti, nısfından — fazlasının reyi de Halk fırkasına ve- rilmişti. 2061 2055 204: Beyazıt'ta Bu dairede de netice farklı değildi. Halk — firkasının — namzet- lerinden: Ranâ Sani Yaver H. Tevfik Salim Pş. Hacı Âdil B. Hacı Recep Cemal Sadi Sadettin Rıza Kemal Salih Talât 5010 Refika Hulüsi Behçet H. 4890 rey almışlardı. Serbest fırkanın namzetleri (923)er rey almışlardı. Fatihte Netice hep diğerlerinin ayni idi. Burada 12795 kişi reye iştirak etmişti. 9847 kişi Halk fırkasına 2947 kişi de Serbest fırkaya rey vermişlerdi. Halk fırkasının namzetleri: Lâtife Bekir H. doktor Hikmet, Ahmet Bican, İsmail Sıtkı, doktor İzzet Kâmil, Vasfi Raşit, Ragıp Hakkı, Refik Ahmet, Avni Ferl- dun, Sadi Beyler kazanıyorlardı. Beyoğlunda Ayâi suretle Halk fırkası kazanmıştı. Reye iştirak eden- lerin adedi 8525 kişi idi. 6252 kişi Halk fırkasına 2255 kişi de Serbest Fırkaya rey vermişti. Halk Fırkasının namzetleri: Nakiye H., Cevdet Kerim B., Mithat, Sadettin Ferit, Cafer, Mu- ammer, Murat, Hamdi, Necip, Ahmet, Tevfik, Abdülkadir Ziya. Nazmi Nuri, Tevfik Âmir, Hay- dar, Mehmet Ali, Mustafa Şükrü, Kâmil, Etem İzzet, Haşim Beyler kazanıyorlardı. Müstakil namzetlere muh- telif dairelerde yalnız birer rey verilmişti. Tek kelime ile söyliyelim: — İntihabatı toptan Halk Fırkası kazanmıştı. * Demek ki bütün © nüma- ——— İster İnan, İster İnanma! Trabzondan Lütfü ismin- de bir karimiz başından göeçen şu vak'ayı anlatıyor: e "k.îngı'lwı keil zunu — ve ve İsviçrede birer sene, Al- manyada altı sene kalarak lisan, matbaacılık, kolon- yacılık ve çinkografi tah- Sil etmiş bulunan bende- nize yapılmıştır. 1927 senesinde kazanç vergisi olarak (22) lira 1928 de 37,6 lira 1929 da 200 iki yüz liza 1930 da ise 60 lira lazanç ver- gisi alınmıştır. 1929 senesinde W30,000 lira sermaye ve fındık fabrikası sahibi gibi birinci sınıf tüccardan 175 lira kazanç — vergisi — alındığı halde sırf bir münaferet yüzünden bendenizin 500 lira sermayeli ticaretha- nemden 200 lira kazanç vergisi alınmış ve bunun 1930 da 60 lira indirilme- sile hükümet bizzat hak- sızlığı itiraf etmiştir. Maliye vekâletine mali- ye müfettişlerine 1929 da ettiğim şikâyetler faydasız İşte hl.zdo vergiler böyle tarh böyle tahsil olunur, ,, İster İnan, İster İnanma! mirde De Spor kulüpleri İkiye Ayrıldılar İzmir, 18 ( Hususi) — Fe- derasiyon ile aralarında çıkan bir ihtilâf neticesinde Altınor- du, Altay, Karşıyaka, Gözte- .. . , Müessif Vak'a Muallim Muhsin B. Haksızlığa Uğramıştır İstanbulda birçok Hiselerde muallimlik etmiş ve hemen herkesin muhabbetini kazan- mış olan muallim Muhsin Bey, Beyoğlu sinemalarının birinde haksız bir muameleye maruz kalmıştır. Sinema bazı usulsüz- lükler yapmış, halk ve bu me- yanda Muhsin Bey müteessir olmuştur. Teessürünü — izhar eden Muhsin Beye sinema sa- hibi bir tokat vurmuş, hususi mevki biletlerini daha evvelce tedarik eden Muhsin Bey sine- maya girememiştir. (1329) nu- maralı polis Ef. Muhsin Beyin ellerini tutarak mukabelesine mani olmuştur. Vak'aya sanayi müfettişlerinden bazıları, 6 m- c kâtibiadil Galip Bingöl Bey ve diğer bazı zevat şahit ol- muşlardır. Mesele mahkemeye intikal etmiştir. yişler, nutuklar, iddialar hepsi yalandı, hepsi yanlıştı. Demek ki ortada büyük bir galatı rü'yet, galatı muhakeme galatı his vardı. Kaymakamlarla — encümen azaları böyle diyorlardı, resmi netice böyle idi. * Bu satırları ikmal ettiğimiz dakikada matbaamızın telefonu çaldı. Geçenlerde gene bu intihap meselesi münasebetile bizi arıyan meçhul kariimiz karşımıza çıktı : — Neticeyi öğrenmişsinizdir, dedi. İntihabı Halk fırkası ka- zandı. Bundan şüphe etmiye hakkımız yoktur, aksi takdirde tanımadığımız adamlara iftira etmiş oluruz. Fakat tesadüfen bütün bu halk kütlesi arasın- da kafalarında sual işareti belirenler bulunursa bunları tatmin etmiş olmak için Halk fırkasına rey verenlerin isim- leri ve adresleri bir liste ha- linde neşredilemez mi? Meçhul karimiz bu suali sorduktan sonra ilâve etti: — Bu takdirde Serbest fır- kaya rey verenler ” arasında neticeyi görüp üzülenlere: İşte efendiler, bakınız, denilmiş olurdu. Sözün Kısası Münderecatımızın çok- luğundan neşrolunama- dı. Özür dileriz.. Darülfünun İhti- lâfının Sebebi (Baş tarafı 1 inci sayfada | 2 — Şimdiye kadar çif'e namzet gösterilmiş olması, ev« velce hilâfı salâhiyet yapılmış bir tefsirin neticesidir, halbuki kanunun bu meseleye ait metni pek sarihtir. En çok rey kazanan iki namzet vekâlete arzedilecektir, diyor. — Esasen dünyanın — hiçbir yerinde bir mevki için bir müntehibin ayni zamanda iki kişi intihap eyle- mek istemesi gayri makul ve gayri mantıkidir. ve kanunun rühuna - muhaliftir. Bundan — dolayı — Vekâle- tin bu keyfiyeti bu şekilde telâkki edeceği kanumun bu sarahati karşısında en ufak bir şüphe götürmez. ; Tekâmülden bahsetmek, ka- nunun tatbikinde görülen bir anlışı, yanlış oldı al- âığı halde yine de .üı.ııo etmek istemektir. Esasen bu yanlışın hı arkadaşlar hı!ıfıı:s“ “ll::ltî ması ve ortaya atılması lâzım gelirken, Edebiyat fakültesi Müderrisleri tarafından bulun- muş olması da şayanı dikkat- tir. Köprülü Zadenin Beyanatı... Edebiyat fakültesi reisi Köp- rülü zade Fuat B. bir muhar- ririmizin sualine karşı şu ce- vabı vermiştir: — Noktai nazarımız kanunen gayet kuvvetlidir. Kanunun sa- rahati karşısında Maarif vekâ- letinin yapılan intihabatı feshe- deceğini muhakkak addediyo- ruz. Muharririmiz, — vekâlet bu namzetleri kabul ederse Ede- biyat ve İlâhiyat fakültelerinin ne yapacağını sormuş, Fuat B. de demiştir ki: — Kanunun sarahati mut- lakası karşısında böyle bir ih- timali kat'iyen tasavvur ede- meyiz. Ethem Akif B. Ne Diyor? 1 — İleri sürülen tez doğru değildir. Bir kere bu hususta hukuk fakültesi ile beraber ay- ni fikirde bulunan fen ve tıp fakülteleri heyeti müderrisininin tevafuk eden içtihatlarını ka- nun açıkça gösteriyor ve di- yor kü —*“ Müderrisler meyanında en çok rey kazanan iki zat vekâlete arzolunur, bunlardan biri tercih olunarak - bairadei- milliye memuriyeti icra olunur.,, Bu ibare şunu ifade ederken Darülfünunun heyeti mecmu- asını teşkil eden müderrisle- rin her biri makamı vekâle'e iki zatı namzet gösterecek ve bunlardan birisini Vekâlet ter- cih edecektir. Müderrislerin her birinin iki namzet intihap etmesi için her birinin rey pu- sulasına iki isim yazması icap etmektedir. Edebiyatçıların de- diği gibi herkes birer isim yazsa müderrislerden bir kıs- mı bunların içersinden en çok rey alan için reyini istimal et- tikleri halde ikinci | derecede rey alan hakkında istimal et- memiş olurlar. Bu mantıkın şu suretle aksini yapsak cekseri- yetle intihap edilen şahsın üze- rinde de akalliyetin reyi isti- mal edilmemiş olur.