YED1NCI SENE N* 2319 Boçmuharrlrl Y U N U S IMADt İDAREHANESİ: • i » Üttyunnammniye karşısında dairei mahsnsa i Telgraf: tstanbnl Camhnrîyet i Posta kutusu: N° 2 4 6 j J j H M İ t M I M l l l l t l l l l ItttlTTtTT'T'TttTlttTTT . Başmuharrtr : 2366 • Tahrir mUdürfl : 3236 mUdürU 2365, Kltap kısmı; 4 7 2 Her Yerde C. H. Fırkası Kazanıyor Başvekit Paşa Hazretlerine Cıı m h u riyet intihabatın neticesi ~ ^ ^ ™ " PAZARTESI 2 0 TEŞRiNIEWEL 193O ABO1VE ŞERAİTİ j MODDET: ITORKİYE İÇİN| H A R İ Ç İ Ç İ N Seneliği : 1400 Kr. 2700 K k î l 6 Ayhğı : 750 Kr. 1451 3 Ayhğı İ 4 0 0 Kr. l 8 0 0 ..ı > » .:«»«.»........> = 5 Kuruştur s Nfishası her yerde ^ ^ " ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ 1 ^ ^ ^ 1 ^ ^ Ölüm halinde bulunan Türk sporuna can vermenizi rica ediyoruz Memleket sponı 1928 Olempiyatlarındanberi maddî ve manevî bir anarşi içindedir. Sporu seven ve ehemmiyetini takdir eden bir vatan evlâdı sıfatile, o tarihtenberi bu anarşiye bir kaç defa nazarı dikkati celbetmiş, aklunın erdiği kadar da çare göstermiştim. Bu anarşiyi vücade getiren ve ondan istifade eden bazı spor rüesası, işlerine öyle geldiği içtn, anarşi yoktur; diyorlardı. İşte anarşi, artık gözle görülür, elle tutulnr canlı bir mahluk şeklini aidı. Memleket sponınun en kesif ve kuvvetli olduğu tstanbul'da sabahtan akşama kadar süren gürültülü bir içtimadan sonra bazı kulüpler, tstanbnl Mmtakasını dinlememeğe, diğer bazı kulüpler de, tstanbul Mmtakasını tanımağa ve esasen inhilâl etmiş olan federasyonları tanımamağa karar verdiler, yani ikiye ayrıldılar. Türkiye tdman İttifakları Cemiyeti denilen müessese manen yokken şimdi bu suretle bir de maddeten yok oluyor. Bu anarşi yüzündendir ki sporcu gençlik manen yorgun ve ümitsizdir, maddeten de bilgi, intizam ve disiplin altında çalışamıyor. Bu anarşi yüztindendir ki Olempiyatlara gittik, sonuncu bile çıkamadık, seyahatler yaptık, yenildik ve nihayet en son Atina müsabakalannda bütün Balkan sporcularına da mağlup olduk. Beş Balkan milleti arasında sondan birinci olmak, kendi kendine yetişen tenlsçilerimizin kazandığı biricik muvaffakiyet ve yalnız koşularda aldığımız bir kaç ikinci ve üçüncülükle Atina'dan dönmek Türk sporunun ne hazin bir halde olduğunu gösterir. Şimdiye kadar, Avrupa milletlerine mağlup oldukça oniar büyük sporcu milletlerdir, diye teselli duyuyor ve kendi kendimizi avutuyorduk. Fakat Atina hesimetinden sonra, bizde spor namma bir şey olmadığını itiraf etmek ve bu işe yeniden başlamak mecburiyetindeyiz. Evet, spora yeniden başlamağa, bilgi ve ihtisas ile intizam ve disiplin altında çalışmağa mecburuz. Çünkü spor sıhhat ve hayattır, hem de milletin sıhhat ve hayatı... Gördüğüm memleketlerin hiç birinin halkı, bizim halkımız kadar spora, beden terbiyesine muhtaç değildir. Avrupa'nm eski cT&rk gibi kuvvetli» sözü artık bir hakikat olmaktan çıkmıştır. Zafer meydanlarında mucizeler yaratmış kumandanlara sporun memleket müdafaası itibarile ne kadar hayatl bir ehemmiyeti olduğunu anlatmağa kalkışmak benim haddim değildir; fakat bir noktayı arzetmek isterim. Sanayiimiz geri olduğu için henüz kendi yapamadığımız topu, tayyareyl, torpili ve tankı Avrupa'dan alabDiriz, fakat bu silâhları kullanacak sağlam vucutleri, çelik adeleleri hiç bir fabrika dan satın alamayız. Onlan kendimiz yetiştirmek mecburiyetindeyiz. Bunları yetiştirecek şey ise sadece spordur; büyük harpte İngiliz'lere ve Amerika'lılara hiç yoktan ordular yaratan spor... * *• . v Vazifesi itibarile memleketin her tarafını dolaşan bir sporcu arkadaş, cuma günkü kongrede, kâğıt üzerinde vatanın en hücra köşelerine kadar uzanmış bir şebeke gibi görünen spor teşkilâtımızın, hakikatte mevhum bir heyulâdan ibaret olduğunu söyledi. Şu halde, memleketin sporcu gençliği, ya anarşi içinde yüzen, yahut ta yok olan bir müessesenin elinde nasü bırakılabilir? Spor, dünyanın her yerinde, hususi bir eğlence, ferdi bir zevk olmaktan çıkmış, milli bir vazlfe, umum! bir ihtiyaç olmuştur. Bizde de böyle olmak lâzım gelir. Hastalıklarla mücadele etmek nasıl bir devlet hizmeti ise hasta olmıyan gençliği sağlamlaştırmak, hasta olmaktan korumak ta öyle bir devlet vazifesidir. # • • Başvekil Hazretleri, İnönü'nden başlıyarak, Sakarya, Dumlupuıar, Lozan ve Sıvas gibi zaferler yaratan kudretinizden, ölüm halinde bulunan Türk sporuna da can vermenizi bir defa daha istirham ediyorum. Bu cür'etimi spor sevgime ve sizin yeni bir muvaffakiyetinizi görmek emelime bağışlamanızı rica ederim Efendim. Her dairede ekseriyeti C. H. F. kazandı İstanbul'da kulianılan 49,204 reyin dörtte üçu H. Fırkasma verilmiştir Bütçede tasarruf! Maliye Vekâletinin hazırladığı 931 butçesinde 20 milyonluk tasarruf vari Ankara 19 (Telefonla) Maliye Vekâleti 1931 butçesinde yapılacak tasarrufat etrafmda tetkikata bilâ fasıla devam ediyor. Vergilerdeki tadilât dolayisile bütçede esaslı tasarrufat | yapılması beklenmektedir. Bu tasarrufatın on beş ,' yirmi milyon lira derecesini de olacağı tahmin edilmekı tedir. Darülfünun eminliği İhtilâf gittikçe şîddet kesbediyor Müderris Şerif B. Darülfünunun dertleri serbest muderrisleri pek az alâkac?ar eder diyor Yeni Belediye azalığına intihap edilen H. F. namzetlerinden: Ortada Refika Hulusi Behcet Hf. Solda yukarıda Nazmi Nuri, asağtda Cevdet Kerim Beyler, sağda yukanda Dr. Tevfik Salim Pş. asağıda Ketnal Salih Beyler. Belediye intihabatı yapılan dairelerde reylerin tasnifi dün öğleye kadar tamamen ikmal edümiştir. İntihap encümenlerinin bazıları sabaha kadar, bazıları gece yansına kadar ve bazıları da dün öğle üserine kadar çalışmışlardır. Diğer taraftan bazı daireler de, kazanan azaların mazbatlrını hemen ikmal ederek akşam üzeri İstanbul belediyesine gönderilmiştir. Bugün diğer daireler de mazbataları göndereceklerdir. Dün intihabın neticesi hakkında Dahiliye Vekâletine de malumat verilmiştir. Teni şehir meclisi ilk içtimaını 6 teşrbıisanide aktedecektir. Bunun için hazi'hkların ikmaline çalışılmaktadır. Dün yazdığımız veçhlle intihabatta C. H. F. namzetleri kahir bir ekseriyetle kazanmışlardır. lığından mütekait Nazmi Beyler intihap edilmişlerdir. A. Hisar dairesinde de Salih Arif Beyin yerine eski belediye azasından Salâhattin Bey, Yeniköy dairesinde Sezai Beyin yerine Aziz Bey ve Basip Beyin yerine Hazım Pş. intihap olunmuşlardır. Reylerin nisbeti İstanbul'da belediye intihabmda reye iştirak edenlerin miktarı 49,204 kişidir. C. H. F. 12,813 muhalif reye karşı 35,934 rey almıştır. Bunların kaza üzerine nisbeti şudur: Fatih kazasında reye iştirak eden 12,787 den 2,720 S. F. 9,764 H. F., Beykoz kazasında reye iştirak eden 4,514 ten 1,040 S. F. 2,900 H. F., Beyoğlu kazasında reye iştirak eden 8,735 ten 2,374 S. F. 6,268 H. F., Jsküdar kazasında reye iştirak eden 4,879 dan 1,491 S. F. 3,387 H. F., Sarıyer kazasında reye iştirak eden 2,889 dan 1,276 S. F. 1,597 H. F., Eminönü kazasında reye iştirak eden 6,014 ten 923 S. F. 5,010 H. F., Adalar kazasında reye iştirak eden 1,922 den 16 S. F. 1,906 H. F., Bakırköy kazasında reye iştirak eden 3,141 den 1,080 S. F. 2,061 H. F., Kadıköy kazasında reye iştirak eden 4,466 dan 1,503 S. F. 2,956 H. F. kazanmıştır. Abidin Daver Hukuk Fakültesi reisi müderris Tahir B. Edebiyat Fakültesi reisi m •>• Köprülüzade Fuai B. zıd cereyamn tebarüz etmesine çok yardımı olmuştur. Eğer hukukçular 45 reyin pek kuvvetli bir akalliyetinin de sesini işittirmesine müsaade etselerdi ihtimal biz de susacaktı ve işler eskisi gibi yurüyecekti. Şayanı teşekkürdur ki hukukçular «her şey b'~im» cl;'e ortaya çıkmakla bize her şeyi açıktan açığa söylemek fırsatmı vermişlerdir. Hukukcuların üç ay uğraşa uğraşa temin edebildikleri ekseriyet, bizim ekseriyete yakm akalliyetimiz gibi bir prensip etrafmda toplanmış bir grup değil dir. Onlarm grupu üç zümre müderristen müteşekkildir: 1 Dışarda kazancını düşünen ve bu kazançlannın muhtel olmasmın onüne geçebilecek bir Darülfünun emini arıyan hukukçular, 2 Tekâmül yolunda atılacak adımlarda mağdur olacaklanm sanan çekingenler, 3 Hüsnü Hâmit Beyin bize iltihak neticesinden dolayı bize aleyhtar olan seriülinfial bazı fenciler, yani men faat, endişe, infial birleşmiş ve mefkureye, Darülfünunun hakikî bir Darülfünun olması mefkuresine meydan okumak istemiş ve muvakkat bir galebe çalmıştır. Serbe st bir müderrisi Darülfünun emi ni yapmak istiyen müderrislere sonnak istiyordum; bu serbest müderris bir şirketin mümessili olarak hükumet nezdinde teşebbüsatta bulunduktan sonra ertesi gün ayni hükumetin karşısma Darülfünun mümessili sıfatile nasıl çıkabilecekti? İhtimal boyle bir şirket mümessili resmî sıfatından bilistifade şirketin menfaatlerini daha büyük bir kuvvetle müdafaa edebilecektir. Fakat korkanm ki bu vaziyette bulunan bir Darülfünun emini Darülfünunun menfaatlerini bu hükumetin nezdinde pek mütevazı bir tavır ve pek sönük bir sesle müdafaa etmek ıztırarında kalacaktır. Yoksa Darülfünun emini Bey, Mulyer'in bir pi yesinde olduğu gibi şirket mümessili sıfatile başka ve Darülfünun mümessili sıfatile başka bir elbise mi giyecek? Biraz mantık ve biraz insaf lâzım! Maamafih zannetmeyin ki bizim itizımız sırf prensip noktai nazanndandır. Biz diyoruz ki Darülfünunun serbest hocaları bu müessesenin ihtiyaçlarım daimî hocalar kadar anlasalar ve düşünseler bile onlar kadar duyamazlar ve müdafaa edemezler. Çünkü Darülfünunun dertleri, serbest muderrisleri pek az alâkadar eder. Darülfünunun dert leri asü daimî müderrislerin kendi dertleridir. Evet, müdafaa ve ikna mantıktan, fakat ayni zamanda belki daha fazla his ve heyecandan kuvvet alır. Emi • • •lf llf IIMMIIIIMIIM lltlHIIflllllltllllllllllllllllllllllllllllllllIllllllfllllllllllllinilllllllillllllllllllllllllllllllflIIIIIIIIIIIIflllllIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIII • • tl l Sporcuların içtimaları Istanbul futbol heyeti Ii<r maçlarının 31 Aslî aza olan yedek aza Yalnız müntehipler bazı azaları teşrinievvelde başlamasına karar verdi asli aza olarak yazdıkları yedekbazı aslî için ayrılan kulüpler ayrı maçlar yapacaklar azalar intihabı kaybetmişler ve yedek aza olarak kalmışlardır. Darülfünun hukuk ve edebiyat ve ilâhiyat fakülteleri muderrisleri arasında Deralfünun emini intiha' ı mes'elesinden çıkan ihtilâf elân devam etmektedir. Her iki taraf ta kanaatlerinde ısrar etmektedir. Vekâlet her iki tarafın da iddiasını tetkik ettikten sonra bir karar verecektir. Dün bir muharririmiz bu mes'ele bakkında muhtelif m': lerrislerle görüşmüştür. Edebiyat fakültesi reisi Köprülüzade Fua+ Bey muharririmize şu sözleri söylemiştir: « Bazı kimseler benim Darülfünun emini olmak için calıştığımı söylüyorlar. Bunu hatırıma bile getirmem. Biz prensip namma çalıştık ve prensip natıına söz söyledik. Ben eğer Darülfünun eminliğine talip olsaydım daha evvelden arkadaşlarımın tekliflerini kabul ederdim. Biz ne pronaganda yaptık ve ne de kiırseyi imaleye çalıştık. İntihaptan bir gün evvel ben arkadaşlarımın musır tekliflerine muvafakat ettim Her halde mevki meraklısı o!an bir adamın tarzı harelıeti başka türlü olurdu. Halbuki karsı taraf asçarî dört aydanberi açık pronaçandalarla ufraşmışlardır. İhtiyar arkadaşlanmızın cıkanlacağı hab°ri bir iftiradan ibarettir. Benim namzetliğime karar veren zümre hiç bir zaman müktssep hakları ihlâl etmiyeceğini ilk şart olarak ileri sürmüştür. İtidal ve ifrat mes'elesine gelince onlar Darülfünunun olduğu gibi kalmasını istiyorlar. Biz Darülfünunu münhasıran Darülfünun adamları idare etsin diyoruz. Onlar Darülfünunla pek az alâkaları olan hariçte çalışanlarm idare etmesini istiyorlar. Müdafaa ettiğimiz noktai nazar kanunidir. Biz bu noktai nazarı hükumetin kabul edeceğinde asla şüphe etmiyoruz. Akşam gazetelerinden biri yazdığı başmakalede akalliyetin «Yuha!» diye bağırdığını iddia eder gibi idarei kelâm etmektedir. Eğer böyle bir şey olduvsa biz çıktıktan sonra olmuştur ki o halde bizim böyle bir şey yapmamıza imkân kalmaz.» Fuat B. ne diyor? Kazanan C. H. F. namzetlerini dün yazmi'ştık. Bugün de aslî azalıktan yedek azalıfa düşenleri ve onların yerlerine intihap edilenleri yazıyoruz: Beya^ıt (Emnönü dairesinde asli aza namzedi doktor ihsan Sami Reyin yerine Refika Hulusi Behçet Hanım, Aza mazbataları Belediye intihap encümenleri bu gtinBeyoğlu dairesinde aslî azadan eski şehremaneti muavini Şükrü Ali, baytar den itibaren yeni intihap edilen azanın Cafer Fahri ve Mustafa Beylerin yerine mazbatalarmı tanzim edeceklerdir. İhsan Namık, eski mülkiye müfettişleYeni sehir jneclisi teşrinisaninin birinden Yusuf Ziya ve bahirye miralay rinci günü içtimaa davet edilecektir. tstanbul mıntakasım iamyan kulüplerin murahhaslarile futbol heyeti içtimada tstanbnl Müderrîsler siyasetle iştigal edebileçekler nıi ? Müderrislerin siyasetle iştigal edip edemiyecekleri hakkında hükumetin bir kararına intizar edilmektedir. Bu mes'ele Darülfünun müderrislerinin memur olup olmadıkları bahsini tazelemiştir. Eğer hükumet müderrislerin memur olduğuna karar verecek olursa bu takdirde müderrisler siyasetle meşgul olamıyacaklardır. Darülfünun mehafilinde bu hususta bir karar verilmeden müderrislerin siyasetle iştigal edebilecekleri kanaati vardır. S. Fırkaya intisap eden terbiye mü tsmail Hakkı B. Ağaoğlu Ahmet B. derrisi İsmail Hakkı Beyin vaziyeti de Ağaoğlu Ahmet Beyin vaziyeti hakböyle bir karar verilince tebeyyün ede kında da müderris bulunduğu Ankara cekti. hukuk mektebinde bir karar verilmesi Maarif Vekâleti nediyor? muhtemeldir. Ahmet Beyin, müderrisAnkara 19 (Politika) Maarif Ve likten istifa etmeğe niyeti olmadığın: kâleti Darülfünun müderrisi İsmail Hak söylediği rivayet ediliyor. Müderris meckı B. hakmda bir karar ittihazını bek lis reis vekili Cemil Bey, Ahmet Beyin lemektedir. Lüzum görülürse Darülfü avdetinde bir karar vereceklerini söylenunun nazarı dikkati de celbedilecektir. Darülfünun, müderrislerîn memu * o r madıkları ve polftîka yapabilecekleri kr naatindedir tstanbul mıntakasım tanımıyan kulüplerin murahhaslan da ayrı bir içtimada tstanbul futbol heyeti dün Eminönü'nde Rıhtım hanmdaki merkezinde topIanmış, Iik ve Şild maçlarının fiküstürünü tanzim ve maçların hakemlerini intihap etmiştir. Iik maçları 31 teşrinievvelde başlı yacaktır. Resmî maçlara sekiz kulüp iştirak edecektir. Bu kulüpler, Galatasaray, Vefa, İstanbulspor, Süleymaniye, Kasımpaşa, Altınordu, Hilâl ve Kumkapı kulüpleridir. Ayrıca «Kurtuluş» Rum kulübü de Iik maçlarma iştirak için müracat etmiştir. İstanbul heyeti merkeziyesi salı günü tekrar toplanacaktır. Diğer taraftan mıntakadan ayrılan Fenerbahçe gurupunu teşkil eden diğer kulüplerin murahhaslan da, dün akşam, Beyoğlu H. Fırkası merkezinde toplanarak kendi aralarında bazı mukarrerat ittihaz etmişlerdir. Müderris Yusuf "vrif B. ne diyor? razlarımız şahıslar içindir. Bizim itiraGarp edebiyatı müderrisi Yusuf Şerif B. şu sözleri söylemiştir« Evvelki günkü intihap ârızî Darülfünunculann daimî Darülfünunculara karşı muvakkat galebesile neticelenmiştir. «Muvakkat» diyorum Çunku eminim ki veEâlet hukukçuları hukuk noktai nazarından bile sakat olan görüşlerini kabul etmiyecektir. Maamafih bu şerefli mağlubiyet beni ikisi ortası bir galebeden daha fazla memnun etmiştir. Çünkü iki