SON POSTA inlevvei' Sayfa Zx EE | GİRESONDA.. |Gene Yol Üstün- Belediye Ne Diyor d. İki Ki. ... .. . 7 Şoförler Ne İstiyor? | ! Şoförler İçtima Halinde | | Ahmet Nesimi B.: “Ben Böyle İş Yapmadım,, Diyor.. Uzun bir beyanat, bu ara- | kemirmiye başlamıştı. — Henüz Romanya harp Gireson (Hususi) — Bula cık uğradıktan sonra | bir takım teviller, unut- kanlıklar ve şüpheli itiraflar sulh teklifi hakkındaki su- neticesi alınmış oluyordu. Hariciye nazırı Ahmet Ne- i B. şimdi karşımızda | teki suallere intizar ediyordu. Reis. önündeki kâğıtları bir Müddet karıştırdıktan ve yalnız aldıktan sonra söze Vöyle başladı: >— Şimdi sekizinci suale ge- Bu sualde: Harp çıkan müşkülât kar- psnda halkın ihtiyaçlarını ko- yp lsaracak yerde bir takım zam ve cemiyetlerin para Yanması için ibtikâr ve sui mal yollarına sapılmış ve bu e memleketin iktisadiyatı wedilmiştir, iddiası ortaya N Bu sual diger nazırlarada urilmusta. Fakat Ahmet Ne- bey ozaman ticaret ve Minat mazın olduğu için bu yn en ziyade kendisini al6- “âr etmesi tabii idi. “met Nesimi bey: de yi icaret ve Ziraat nezaretin- gi, i sen- Xadar bulundum; İS söze başladı de bizi ha- Ra süzdükten sonra devam taç Bu müddet zarfında tier- , “ Ziraate, orman ve maz iie alt bir çok işler elimden Ve Fakat lehülhamt şahsıma K hiç bir şikayete meydan *medim. daima mümkün ol- vaa kadar iktısat kaidelerine “Umumi servete hizmet el- Ye çaliştim, Meb'usan mec nin tastikine iktiran ettir- al bazı kanunlar ile harp yda müttefikler tarafından '© getirilen teşkilâta karşı lk, delede bulundum ve mem- <“te bir hayli menfaat te Raye muvaffak da oldum ndayım, Amet Nesimi B. mahevra Kaka? çalışıyordu. Verdiği sorulan sual ile alâi- nü, Yoktu. Anlaşılmak. iste- #ey, anlatılanlardan çok noktalardı. Fakat arka- #; Atılmak ve sormak istiyorum: — Peki beyefendi, birini tutup diğerini ezmedin, lâkin dört uzun harp senesi içinde bunu yapanların çirkin hare- ketlerine niçin mani olmadın? Öyle tahmin ediyordum ki Ahmet Nesimi bey böyle bir suale de “Hatırımda kalmadı, cevabını verecekti. Sabık Ticaret nazır, yaptığı | mühim hizmetlerin alt tarafını İ şöyle getirdi: İ — Herhalde bu yolsuzluk- ların hepsi de icraat ve tat- bikata ait olduğundan diğer nezaretlerde yapılan işlere ta- biatile (O muhatap © olamam. Mes'ul nazırları gelip cevap vermelidir. Ahmet Nesimi beyin bu uzun beyanattan sonra geniş bir nefes almasına vakit kal- madı. Çünkü Bolu meb'us Necati beyin şu sualile karşı- laştız Askerlik Daveti İstanbul vilâyetinden: Fatih askerlik dairesi mıntakasında bulunan şubelerde teşrinievvel (930) tarihinde yapılacak celp için atide doğ ve sınıfları gösterilen mükellefin bizmeti Hiliyei . askeriyelerini ifa için celp ve sevkolunacaklardır. Daire mıntakasındaki şube- lerde mukayyet bulunan mü- kellefinin (15) teşrinievvel (930) tarihinden itibaren şubelerine müracaatları ve celp ve davet edilip te (28) teşrinievvel (930) tarihinden sonraya kalacaklar hakkında askerlik mükellefiyeti kanununun ahkâmı cezaiyesinin tatbik olunacağı ilân olunur. I — 322 doğumluların be- kayası kâmilen 2 — 323 doğumluların ba- kiyesinden iki ve daha ziyade sınıflara tefrik edilmiş bulu- nanlar kâmilen 3 — 324 doğumlulardan yalnız Jandarma, deniz, muha- bere, istihkâm, Hava sınıfla- rma ayrılmış olanlar ihtiyaca göre sevkolunacaklardır. ilân etmeden (Köstenceden tohumluk buğday getirtilmesi için ziraat nezareti tar bir teşebbüs yapılmış mıdır ? işte hiç tereddütsüz bir cevap: —Romanyadan da, Bulgaris- tandan da getirimiştik. Belli idi ki Necati Bey arkadaşımı- nn anlamak islediği bir me- sele vardı ve ilk sualini şöy- le tamamladı: Bu işlerde tavassut eden Ahmet Şevket Paşa ve Ismail Hakkı Bey gibi adam- ların bazı yolsuz hareketleri görüldüğünü söylüyorlar. Iş şimdi anlaşılmıştı fakat sabık ticaret nazırı reddedi- yordu: Hayır, katiyen onları tavsit etmemiştik! Bununla beraber ortada dönen birçok dedikodular ve bu dedikoduların da çok kuv- vetli tarafları vardı. z Prağ'da Şiddetli Nümayişler Yapıldı Prağ'dan bildirildiğine göre geçen hafta zarfında Vençel İ meydanında içtima eden Çek gençliği ve binlerce halk yuha sadalarile Alman sefarethane- sine gitmişler bütün pencere- leri taşlarla tahrip elmişlerdir. Alman filmi oynıyan sinema- larla Alman eşyası satan ma- ğazalar tabrip edilmiştir. Bir çok yaralı vardır, nümayişçiler- Hen (68) kişi tevkif edilmiştir. Polis ve jandarmadanda hayli (Ooyaralı vardır. Gerek Alman, gerek Avusturya sefa- retleri kesif polisji kuvvetile muhafaza altına alınmıştır. Bugünlerde Çek faşistlerile amele partisi arasında şiddetli müsademelere ihtimal veril mektedir. Alman sefareti, Çek bükümeti nezdinde £ şiddetli teşebbüsatta bulunmuştur. uzu MÜHİM SUPLEKS Tıraş bıçakları, bugünden itibaren Milli Pazar, Galatasaray Yeni Cibrali ve başlıca dükkânlarda, Ketencilerde kuruştur. Sof ceketler Kostümler Pardesüler Ismarlama kostümler KAZMİRCİ SUPLEKS meşhur fabrikasının en son icadı olan biçaklar plâtin madeni ile İsveç çeliğinden mürekkep bir madde ile yapılmıştır. Binaenaleyh yegâne bir tatlılıkla en sert sakalları bile duyulmaksızın tıraş eder. beher bıçağı dikkatle kontrol olun- muştur. Ve artık bıktırıncaya kadar yağ gibi tıraş eder. 73 numarada “ALTIN HOROZ.” ma: gazasında perakende fiata 10 adetlik paketi 100 ALDANMAYINIZ Fantazi kaşa pantalonlar 5 liradan başlar İLÂN — PLATİN piyasamızda satılmaktadır. İşbu 5 liradan başlar Yazlık keten elbiseler 8 liradan başlar 25 Ek başlar ALİ RIZA Müessesatı İstanbulda Eminönünde akşam köyüne dönen Pir Aziz | köylü Bilâl oğlu Ali Osman | ağa, Maden başı denilen yer- | de, çalılar arasına saklanan üç kişi tarafından kurşunla öldürülmüştür. Ali Osman &- ğanın arkadaşı Kesik oğlu da | bir kurşunla ağzından yara- lanmış, memleket hastanesine kaldırılmıştır. Maktulün cesedi, adli tah- kikata intizaren tam yi dört saat kırda yatmıştır. Tah- kikat neticesinde o maznunlar tevkif e edilmişlerdir. £ Bun!” Pir Aziz nahiyesi muteme- Tir Ak zade Hüseyin, ayni aileden Tahsin ve rm baki yin adamı Ahmettir. ikatin dana çıkmasında o jandar- al pek büyük bir gayre- ti görülmüştür. Alâeddin Ticaret Mektebi Hakkında Âli Ticaret mektebi müdür- lüğünden: Gazetenizin 28 ey- lül 1930 tarihli ve 46 numa- ralı pazar nüshasında (6) ıcı sayfanın (5) ve (6) mcı sütun- larında: (Bir senede cevabı gelmiyen raponi çe vekâleti / gençliği i yazıyı oku- böyle mi düşünüyor) Başlığı altındaki dum. (Yüksek ticaret mektebi mezunları) tarafından verildiği anlaşılan bu yazının birçok yi tashihe muhtaç gör- 1 — Yüksek ticaret mekte- bi, Âli ticaret mektebi camiası içinde “başlı başına” bir kısım- dir; Bu kısım, ihzari mahiyet- te 'sınıflardan ibaret olmayıp doğrudan doğruya bir (Ekol süperiyör) dür. 2 — Mektep nizamnamesi- nin (34)üncü maddesi, müder- risler meclisi kararı ve Vekâ- İetin tasvibile tadil kılınmış ve bu maddede ( Yüksek ticaret mektebinden mezun bulunmak) ma devam edenler her sene daha ziyade artmaktadır. Ne- tekim, geçen sene ilinin ilk devresine, tam devreli lise me- zunu (50), bu sene de bugüne kadar (46) hanım ve efendi kayt ve kabul edilmiştir. Diğer âli mekteplerdeu mezunen ge- lenler de ayrıdır. Her seneki mezun adedi de bu nisbette ziyadedir. 4 — Vekâlete, mnnhasıran yüksek kısım hakkında yazılmış ve cevabı gelmemiş bir rapor yoktur. Mektep idaresi her sene umumi mahiyette yıllık mesai raporu verir; mesele bundan ibarettir efendim. Müdür: Hüsnü iş Tabiplerine yi diş tabipleri cemiye- ve birkaç aydır çıkamı n mecmuabin meccanen .lebilmesi için bütün meslek- taşların vazıh adres ve İsim- lerini tünel başında Hamsun apartımanında cemiyet merke- zine“ göndermeleri mercudur. GE e Söylendiği gibi, balediye ile soförler arasında ihtilâf olup olmadığını, bu ihtilâf esaslarının neler olduğunu tesbit ettik. Vaziyeti şu suretle anlata- biliriz. İstanbul belediyesi İstanbul daki taksi otomobilleri için bir karar almıştı. Bu karara göre: 1 — Piyasadaki (893) faal taksi otomobili, arkası lândon, şoför kısmı açık, döşemesi muşamba ve keten kaplı eski Fransız tipi otomil haline ge- tirilecektir. Bunun için belediye otomobilcilere üç sene mühlet vermiştir. (933) senesi nihaye- tine kadar bu otomobiller bu tipe kalbedileceklerdir. 2 — 931 senesi başından itibaren bu tip otomobiller alınacaktır. 3 — Taksi otomobilleri ay- ni renkte olacaktır. Binaenaleyh eldeki otomobillerin belediye- nin tayin ettiği renkle boya- tılması, Otomobilciler, eldeki oto- mobillerin Fransiz tipine kal- devrinde bu israfa cevaz ola- maz. Otobilcilerin renk mese- lesi hakkındaki fikirleri de şudur: Her otomobilci oto- mobilini lüzum hissettiği za- man boyamaktadır. Bir oto- mobilin boyanması (100) lira- dır. Otomobilleri derhal ayni renge boyamaktansa tasarrufa riayet edilmiş olmak için oto- mobilin boyaya ihtiyaç hisset- tiği zaman boyanması daha makuldür. Milli garaj sahibi Senihi B. ier ki — Biz İstanbul belediyesi- nin kararlarına itaat etmemez- lik etmiyoruz. Yalnız tuttuğu yol hakkında itirazımız vardır. Eldeki otomobiller eskimeden bunları belediyenin tayin etti- ği tipe kalbetmek 750 bin lira kadar zararımız mucip oluyor. Otomobillerin derhal boyanması, döşemelerin tebdili masrafı da ilâve edilirse, bele- diyemizin bu kararı otomebil- cilere bir milyondan fazla za- rara malolmaktadır. Bu iş için belediyeye, hatta icap ederse B. M. Meclisine bile müracaat edeceğiz. Katolik Ermenilerin Derdi Sürp Agop Hastane- sinde Neler Oluyor? Ermeni Katolik cemaati ara- | Agop hastanesinin defterlerini sında bir müddettenberi bir | anlaşamamazlık olduğunu kay- çilen umumi heyet arasında bu cereyan günden güne kuv- vet buluyor. İşte bundan dolayıdır ki bir kısım lâyik ve ekseriyeti teşkil eden aza, gene lâ; iddiasında bulunan diğer aleyhinde müddei umumiliğe Aleyhinde müracaat edilen- lerin o başında Sürp Agop hastanesi müdürü doktor Ven- san Efendi vardır. Bu heyetin müddei umumiliğe müracaatı üzerine müddei umumilik zabıta vasıtasile ilk tahkikat hazırlık- larına başlanmasını bildirmiş- tir. Poliste bu hazırlıklara esas olmak üzere Sürp mühürlemiş, zabıt tutmuş, fa- | kat muamelât d k üze- dettik, (35) kişiden ibaret ol- | Mi mak ve bunlardan onu idare İ heyetini teşkil etmek Üzere se- | re tekrar müdürlüğe etmiştir. Bundan başka papaslıkta mevcut kasa da Fakat ertesi gün muame- lede bir yanlışlık olduğu, bu işi yapacak merkezin Pangaltı olmayıp Taksim olması lâzım geldiği mülâhazası ile mühür- lenen evrak tekrar iade edik Bu vaziyet karşısında şikâ- yeti yapan heyet ımüdâ$i umu- miliğe tekrar gitmiştir. Muame- lenin noksanlığı olup olmadı- ğın müddei umumilik tetkik ile meşguldür. Bu muamele tekemmül ettikten sonradır ki bir kısım aza aleyhine açılân davanın tahkikine ve görülme- Sİ İİ İlke m a la GM, nala