Elli bir Yıl Evvelki Servetifünun'dan: BAYR 24 Nisan 1991 numaralı “Servetifünun, dan: tarihi ve 7? İstanbul Postasından : Yarın akşam, dikkat edenler aya bakıp onu hilâl şeklinde gö- rürlerse, öbürgün Remazan başra- mıdır, Binaenaleyh, eveliemirde tebriklerimizi beyân edelim, Ra- mezan tebrikini tâkip eden dört hafta sonra Bayram'a kavuşmak beni sevindirdi. 4, Artık gece eğlenceleri bitti, «zevkperestân» artık nazarı dikka. tini bayramın ilerisindeki Cuma, Pazar mesirelerine attı, Ramazanın bahar mevsimine tesadüf etmesi ve gittikçe kışa yaklaşması hasebile Kâğıthânenin tenezzüh zamanı ikiye bölünmüş- tür. Mubârek günlerden evvel ol- AM duğu gibi Bayramdan sonra bir kaç haftanın Cuması, Pazarı tabii O taraf mesiresine hasrolunacaktır Mamaafih ertık İstanbulun her gezi yerinin vakti geldi demektir. Haftada bir gün tatil ederek, o günü tenezzühe hasredenler her hafta birer tarafa giderlerse, çe- bucak sonbaharın arkasını alırlar. #« Bayram günü herkesin ağ- zını tatlılamak isteyen şekersiler- de dükkânları tuhaf — tuhaf süs- ledi, Ramazana reçel hazırlayan- lar şimdi lâtif şekerleri ortaya çı- kardı. Bunlar arasında Şehzadeba- şında cami karşısında olan şeker- ci nazarı dikkati celbediyor. #u Paskalyanın bu pazara te- sâdüf etmesi bristıyan vatandaşla rımız legzetini anlamak bizce ka- bil olmayan «Dan!dun'i> eğlen- SOHBETİ cesine başlamışlardı. Zâten kırmızı yumurtalarda ortaya çıkmıştı. Her- kes giyinmesine dikkat etti: Ba- yağı günlerde iki yüz okkalık yük altında şakır — şakır ter dökerek adım atan hammeallar, işportacılar öyle süslendi ki, sorma! #'w Bugün postamı bitirmezden evvel «Osmanlı tiyatrosunun ye ni oynamaya başladığı «Mâsum Jak» 1 methetmeden geçemiyece- gim. Hakşinâslık her yerde lâzım- dır değil ini? Öyleyse, doğru söy- leyerek «Mâsum Jak»ın tertip, intihap hususunda pek mükem- meldi, tiyatro kumpanyası Allah için güzel ve muntazam oynadı. Bizimle beraber bütün seyircilerde memnun kaldılar, Manakyan efen- di ve arkadaşları «Mâsum Jak» ı temsil ettiklerinden şayanı tebrik- dirler, bol bol israflar etmek, atalarımızın bize bıraktıkları çok sağlam ikti- sad prensiplerinden aşırı uzaktır. Şimdi söz başkasının ve milletin kegesinden cömertliğe intikal et- mişken bir mühim noktaya daha temas eyliyeceğim. Bu nokta dev» letcilik denilen sistemin her yerde oldnğu gibi bizde dahi doğurduğu büyük mahzurun önüne geçmekte gösterdiğimiz gevşekliktir. Devlet- cilik (Btatisme) sistemi milet ser- mayesile fabrikalar kurmak ve tl- caret işlerini resmi ellerle deruhte etmek demektir; bu alâ, Şimdiye kadar ferdlerin hususi veyahut şirketler ile başardıkları işleri dev- let yapmazdı, yalnız tersaneler, silâh faprikaları ve büyük deniz işletmeleri resmi idarelerde bulu- nurdu. Devletcilik bu ölçüyü çok büyüttü. N Şeker, şişe, kâğıt, sun'i ipek fabrikaları da kurduk; İnhisarlar idaresi dahi bir çok içki fabrika- ları tesis eyledi, Lâkin burada mühim bir noktayı ihmal eyledik. Hususi fertler ve şirketler serma- yesile işleyen #anayiin başında 266 — Servetifünun — 2357 olanlar o sermayenin seahiplerin- den oldukları için o sermayenin erimesinden korkarlar; hususi eller yaptığı her nevi mamulâtın en neuz fiyatlarla mal olmasını ister, Çünkü böyle olmazsa imal eyliye- caği malı satamaz, rekabet onu mâhveder. Halbuki devletçilikte mesele hiç böyle değildir. İş ba- şında ulanlargermayenin erimesini ekseriya umurlamaz. Malın ucuza yapılmasını düşünmezler devleti» lik hariçten gelecek yabancı mallara fazla gümrük koyarak yerli ma- mulğtı korür ! Sermaye kaybolurda hazine sağ olsun! oradan yine para g y— Okuyucularımızın ŞEKER BAYRAMINI tebrik ederiz / verirler! Daha bir pek acıklı cihet vardır : Bir fabrikayı ticari noktadan idare etmek ile fabrika- nın dahili mamulâtı için hazırla- mak mes'elelerini bir sandık !! Bir çok batalara düştüler. Fabrikanın içini işletmek bağkadır. Onnn m&- mulğtına lâzım iptidat maddeleri bulup hazirlamak ve sonra düzgün şartlarla ve tasarruflar yaparak satmak büsbütün başkadır. Ben şöyle tegbih yaparım ; Bir iyi aşcl var; güzel yemek yapiyor. mut- bakta muvaffak oluyor; pişirdiğini lezzetle yiyorsuuuz, bu sade mü- kemmel aşçıdır. Fakat bir aşçı dükkânını işletmek bu adamın elinden gelmiyebilir, Hele bir lo- kanta işletmek lâzım gelirse iş daha zorlaşır. O halde son asrın yarattığı fabrikatorlukta muvaffak olmak için bize iki türlü mütehaş- 818 İhzımdır. Bunun en mühimmi, fabrikanın kurulacağı ;yerin inti- habı işini ve muhiaç olduğu ipti dai malların hemen kolayca tedarikini bilerek seçtikten sonra ticari idarenin başına geçecek ve