2 Şubat 1939 Tarihli Servetifunun (Uyanış) Dergisi Sayfa 15

Dönen Yazılar Maziye hasret! — 163 üncü sayıfanın devamı — yatın dışına doğru sürüklemek istiyordu. Hayattan uzak, bedii güzelliklerle baş başa, bu'dü mücer- redde bir san'at... Ne ızdırabı ha- yattaki ızdırab, ne sevinci hayattaki sevinç... Sadece, müellifin kendi kafasında yaşattığı, muhayyel bir âlem... Buna Asaf Halet Çelebinin ifadesile irrationel, irreel bir âlem de diyebiliriz. Edebiyatın, insanı, hayatın dı- gına doğru değil de, hayatın kendi- sine doğru sürüklemesi pek yenidir, Ve bu cehid, sanatin bir lüka, bir fantazi, bir oyun olmadığını kabul eden nesiller tarafından yapılmıştır. Bir Emile Zola'nın uzun müddet mtakibsiz kalması, insanı hayatın dışına doğru çeken reaksiyoner ve yapmacıklı edebiyatın hâkim oldu- gunu gösteriyor. Bir Marcel Proust, her hangi bir kontesin tuvaletinden, genç kızın tebessümünden bahseden yirmi otuz sayfa dolduruyor, Bu gibilerin kıymeti büyük bir edib ve büyük bir psikolog olmalarından değil, incir çekirdeğini doldurmışan bir vak'a ile yirmi otuz sayfa dol- durulabileceğini göstermiş olma- larındandır. Hüsameddin Bozok Fotoğrafçılık — 164 öncü sayfanın devamı —- ediliyor. Gözümüzün önünde si- ze elde edilen ilerlemeyi gös- termek için şunu söyliyelim: Eskider bir resim almak için beş ile kıri/beş dakika arasında poz vermek lâzım geliyormuş; şimdi ise saniyenin “/5, ünde enstantane aliyorlar. Demek bundan yüz sene evvel fotograf- çıya giden bir adam büyük bir ressama prtresini yaptırıyormuş gibi oturup yarım saat bekler- miş. Bu yazımızın içine koy- duğumuz resimde saniyenin “me ünde çekilmiş bir şimen- diferle, fotoğrafın mucidini gö- rüyorsunuz. Bu gün fotoğraf göreni al- makla beraber bir sanat şubesi halini almıştır. Avrupa mecmu- alarında gördüğümüz sanat'kâ- rane resimlere hayran oluyoruz. Tuğrul Tuna , Tarihten yapraklar — 165 inci sayıfanın devamı — linde eliyazübilla isabetiayn vaki olur, Bu sebeble vakti ahere tehiri münasibdir. Dedi. Buna veziri âzamın ; — Velinimetim. Tersanei amer- den sâhil İslğmbula varan seyirci" kayıklarının çokluğundan ve bun- ların bulundukları yerden dağıtıl- maları emri muhal bulunduğundan kalyonun deryaya nüzulünde nice yüz kimsenin sadematı emvac ile deryayı adem olmaması emri mu- haldir. Diyerek padişabı kalyonun der- yaya tenzilini başka güne bırak. mağa ikna eylediler. Mamafih kaptan deryanın bu muvaffakıyetsizliği hünkârın divan- haneye giderek akşama kadar meksi aramına ve hazırlanan yiyecek ve içecekten bol bol atıştırarak kaptan paşayı şadügâm buyutmasına mâ- ni teşkil etmemişti. M. Sami Teziş Türkiye Seyahatnameleri Serisi ; 3 Elisabeth Craven 1786 da Türkiye Reşad Ekrem Koçu'nun kiy- metli kalemiyle dilimize çev- rilmişdir. Neşreden : Çığır kitabevi Fiyatı: 25 krş. İspanya Harbi Bitmek üzere! İşpanya harbi artık,son safhasına girdi gibi görünüyor. Hükümet- çiler mağlüb, Franko galibdir.Fakat muhtelif cephelerden Fransanın ağ nek ii İspanya faciasından bir sahne endişesini uyandıran bu vaziyetin yarın ne hal kesbedeceği kestirilemez. Bütün dava, İtalyanın İs- panyadan gönüllüle- rini çekip çekmiye- ceği esasına dayanı- yor. Halbuki İtalya ile Fransa arasındaki | gerginlik, İtalyanın Pransa aleyhine taleb- leri de gözönüne alın- mak lâzımgelir. De- mek ki, şimdilik bu vaziyete tek kelimeyle «Meçhul» ismi vere- biliriz. AHMED İHSAN Basımeyi Lt: Ltd.