AZAN | aci Seksen " » e vasi dani Kekik ŞAM eküğer tesir gtmiş, Adeta şi yisiyetini ona yydurmaşaut. i di dilen şeylerin bence pie Busla, zekataız etniyeyim | emme Besi siledin, halkında eri Ürediiik mast” görün ok. ve e atki hareket göebi- gibi basan Nurana kabahati kendinde. bu- ha A İyelarmamıış Ker eti bir bahar akşantıydı 1 e atta denizi seyrediyordu, Gü- daye biz ufuktan de olgun ğ kapılmamak | için tabiatın dalmıştı, a ii Te , ir No. 2208—533 & na e fi gi İnan Bana! dk 2. NV. - — Şöyle bir dslaşacağım | Dedi ve dışarı çıktı. Sühite doğru kararsız , .adımleri “Hiledi. Bir sandal tutacak denize açıl- dı, Denizin gırpınıtiamı, mehtabin sirlerda' titre- yişini gözleri dola dola seyrödiyordu. : (* © Biraz evvel Nurana bahsettiği şeylerin boş birer hayalden ibaret olduğunu görüyordu. San- delda yapyalnızdı. Şimdi burada yanyana olda, anlatsa, ağlasa, hıçkırsa... Dünyaya yeniden ve mökemmel bir insan olarak geldiğini sanacak, erişilmez saadetler tadacaktı.” ' * Ağabeğinden istemeden, A Nu- rana, kavuşmenin irekânsizliğini hissediyordu. Ondan üyeuldlı bir saet olmadığı helde ba- şandası beyni, göğsünden yöreği çıkarılan bir adama dönmüştü. Günlerre hasıl bekliyecekti, Daha fasla ayrı yaşıyamıyacak kadar Nursan onda ihtiyaçlaşmışti. — Döneceğim, dedi ketidi kendine, hemen şimdi Aliyeye, ağabeyine her şeyi" açacağım, onu iste Setindinden dudakları geriliyor; gözlerinden, arkasında bıraktığı şehri daha ışıklı gösteren şi dökülüşerdu; kürekleri bıraktı, kollarını — —. benimi Nuran, benim! ye söylendi ve küreklere kuvvetle sarıla- rak yel tütta. Sandalı sahibine bıraktıktan sünrk koşar gibi eve doğrn yörümeğe başladı. Kararını Aliyeye birkaç dakikada anlatacak, hemen onu slıp Nuranın ağsbeysine götürecekti. Yalmız göndermek veya bek başina gitmek is- “#emiyordu. Düşünce ve telâşından sz kalsın önünden ge- çen Nuraniz yanindaki genç kızı görmiyecekti. Yerinde mıbjanmış gibi durdu. Başile hırçın Sir selim vererek ilerledi. Benmi bir .yere, bir davete, bir eğlenceye, bir döğüne veya baloya gider gibi giyinmişler, #üslenmişlerdi. Bütün sadeliklerine rağmen gi- yigişlerinin mütatlarından farklı olduğu derhal göre çarpıyordu. Nereye gidiyorlardı ?, ' Bir aş aonza ye 'ye-geri dö- herek kizlâfş takibe: başladı. Hem yürüyor, hein