14 Temmuz 1932 Tarihli Servetifunun (Uyanış) Dergisi Sayfa 9

No1874—189 SERVETİFÜNUN o tol Falih Rıfkı şimali Asya'ya bey kongre mü- geçtiklerini, nasebetile yaz- Türk kabileleri dığı şayanı dik- arasındaki irk kat bir yazısında münasebetleri» diyor ki; «Gazi İstik- lâl kavgası için nasıl yeni bir silah icat etme- miş, garp fabri- kalarının topu nu, tüfeğini kullanmışsa, bu tarih davasında da ilim icat edilmemiş, garp medeniyetinin usulleri, tecrü- beleri ve tet” kikleri kull nılmıştar. o İki küsur geneden- beri çalışan Türk'Tarihi Tet. kik Cemiyeti Azalarının mey- dana attıkları hakikatler için istinat (etmi e oldukları vesikaların çoğu garpli âlimlerin imzasını taşıyor.» Maarif Vekili Esat bey kongreyi şayamı dikkat bir nutukla açmıştır Esat bey bu nutkunda ezcümle demişlerdir ki: « Malümu âlileridir ki, Tarih bütün kültür ilimlerinin temelilir. Bir millet geçmişte olan biteni, memleketini ve dilinin, edebiyatının sanatlerinin ve idari, içtimai; siyasi, medeni varlığının menşelerini ve bunların muhtelif ahval tesiri altın- daki seyirlerini ancak tarihten öğ- renebilir. Şimdiye kadar okumuş olduğumuz kitaplardan hemen bir, çoğunun tercüme ve iktibas edilmi, olan asılların ise bu maksada tabantabana zıt olarak hekiketi ve Türk milletinin varlığını ve benli- ğini ve cihan medeniyetine olan hizmetlerini tebarüz ettirmekten, her hangi bir sebeple, uzak bulunmuş idi. Hilkat, ırk vedil menşeleri hak- kında kulaklarımızı dolduragelmiş olan umumi mahiyetteki hikâye ve efsaneleri bir tarafa bırakalım. Bu | kitaplarda Türk lerin Yeafesibninuh oğlu Türkün abfadı olarak Babil tefrikasından sonra vasati Asya'ya geldiklerini orada tekessür ederek Gazi Hz. leri Halkevinden ayrılırken; Afet Hanımfendi konferansını verirker, nin ve Türkler tarafından ku- rulan devlet ve medeniyet &il- silelerinin ve siyasi ve mede- ni yaşayışların- da geçen tarihi mühim vakâla- rın otahriflere uğratıldığını görüyoruz.» Kongrede ilk söz İhsan Şerif beye ve rilmiştir. İhsan Şerif beyden sonr& Afet hanımien- milli tarihimizi aydınlatan ilm$ tetkikatını «Ta rihten evvel ve Tarih fecrinde> konferansile kongreye izah etmiştir. Afet hanımefendi konferansların- da Orta Asyanın yaylalarından ko- pup giden insanların dünyanın her tarafında ilk medeniyeti kurduklarını işaret ettikten sonra; Orta Asyanın otokton halkı kimdir sorgusuna ver diği cevabın nihayetinde demiştir ki : «Artık bizi tetkike sevkeden sorgunun cevabını verelim: Orta Asyanın halkı Türktür: Binaenaleyh, orada, büyük Türk İ ailesinden başka ve ondan ayn) (indoörepeen ) namı altında bir irk yaratmağa kalkışmak tabiata isyan olur. Makul ve insani olan, tabiatın, Orta Asya yaylalarında yarattığı ırkı tanımak ve onun adına hürmet etmektir. Kafasını ve vicdanını en &öh terakki şulelerile güneşlendirmeğe karar vermiş olan, bugünkü Türk çocuk- ları, biliyor ve bildirecektir ki, onlar, 400 çadırlı bir (aşiretten değil, on binlerce yıllık, ârl, medeni, yüksek bir ırktan gelen, yüksek kabiliyetli bir millettir. Bir de, şunu iyi bilmek lâzımdır ki, kadim etilerimiz, Atalarımız, bugünkü yurdumuzun ilk ve otokton — Mabaadi 104 inci sahifada —