ML e No, 1814—129 SERVETİFÖNUN Yazan — Devam — Paul Hüwrigot Biriralık yekditerini görmeden geçen üç beş gün sonr Duba birdenbire bücüm ve taarruza geçti.Adotü hiddetlenmeğze ve çıkışmağı başladı. Belki ruhları biribirine karşı gazaplı idi, fakat herhülde yücutlur! *“biribirini arıyor; Piyer İlenüz tatmin edilmiyen birsi ve İştihasile kadin istiyon Lüba ise oramta göster diği inhimeklerle kimbilir pe zaman yapmış olduğu şedakal yeminine artık itaat eyliyemiyeceğini anla tiyordu, Piyer vaziyetten bir şey anlıyanıyor we bir karar veremiyordu. oHerlklde soğuk kanla düşlinmeğe, iyice ve otrallı muhakemeye ve bunun neticesinde bir karar vermeğe rüeçburdü. ğ #3 Mektebin. derslerinden kazandığı mallerde Piyer evveli başka bir yazı işile uğruşmak istedi, müvat Jak olamadı, İstanbul otrulında gerirmeğe, dolaşınığa başladı. Ekseriya Tuksim meydanımn iki taralındaki sokukları dnhyor, knizbalık mahalieler içinde geziyor ve bu her nevi millete menewp karışık ahaliyi tetkik ediyordu... Sokuklardaki yaymacılar, ayak aabedar her lisandan bağırıyor, ber rnlden satiyor, ber kılıkta geziyordu. Meselâ saat kordonu, baklava ve yü helva, kav çakmak, kartpostal, mayup resimler, ayı ve yilan geydiriciler, cigara ağızlıkları, kürdele, şerit, havlu ve imendii, askı ve potinbağı hep bir arada sukak üzerlerinde gezdiriliyor ve satılıyordu. Bir bilam Moskof zabitleri sokaklanln tombola ve rulet kurmuşlar, serbest kumar oynutıyorlar. Bu Kumarlar hep bileli, Türtik top sahibinin arzusunu göre filan ve ya filan numammn deliğine düşüyor : Banu da unsanın bir kenarına Diez basmükile temin ediyor. Bazı saflar orada beş'on dakilinda ön lira kaybetmekte hiç zalime çekmiyorlur. Türkler oyunu pek düşkün, kumar —masalsnnin öefralina doluyorlar; duhn ileride gene sokak ilzerinde cambaz” Jar, hokkabazlar, kuklalar hor lisaydan oyun öynüs yorlüar, Türkçe, Rumca, Brmenice, Frahsizod, İtalyanca, İngilizce, İspauyolen biribirine karışık söyleniyor “bik gürültüdür gidiyor; meydanın bir baska tarafında iki üç devir yapmak üzere kiralık motosikletler, sonra kiralık atlar... Atlar dalma Arterikalı gemiciler tarafından fabuluyor, düşe kalk dolaşiyorlar... Hülüsa Taksim ve Tatavla civarmdaki sokaklarda BEST BİR HARAŞO İSTANBUL İŞGAL ALTINDA İKEN Acide Tussigue XIV -evyel& Kuslar, soru Alma benzin, çamur, ter, kebap ve börek kokusu biribirine karışmıştır, Hepsi Fransanm panayırlarna benziyor ama uradaki fark, panayırlarda halkın eğlenip gül mesi, pr Babil kalesi halki gibi her lisandan bas gürültü. mea duya, süküt ve artma ye a dolaşırken aklında biriş vee da ii eni ve hakikaten cansu olup olmadığını İşte tam bu esnadn Klot Farer “Tü e geldi Mürkler fevkalâde bir Gere sl gep ei fevkalade ve samimi ki hi seyahatlerinde böyle PA esmeri Kiz Tarı çiçek demetlerile, bütün cemiyetler beyetlerile ve hülâsm bütün ehali Sarayburnuna döküldü, Kilot Fareri selâmladılar. Klot Farerin İstanbulda kaldığı müddetçe daimi alkış, ziyalet ve donanma devam etti. Türkler hissi şükranla bu büyük dostu MEN Gi ii Luba çoktanberi Piyere bütün bir gece mülikatı vadeyliyordu. Vak şimdiye kadar onların bul lari, geceyünsını kadar doya ediyor, Piyer taat bire ve ned gidiyordu. ELE e ye meği GÜRE kürar ” cayı ME geç içkiler. Dutafn Bi Gl vardı; sanki resmi misafir kab eden iz ie vi Piyerden uzuk duruyordu. Piyer, yemek tedürik etmek istedi, ne mali diye sordu. Luba yalmz Sucuk, havyar; Kafkas Şarabı ve biraz çilek istedi, Piyer istenilen şeyleri alıp geldi. Faknt dahi yemeğe oturmadan çileğin yarsim. yediler. Sonm İnanan başladılar. şakalaşıyorlardı; çaydan büşlku bir şey ri mataği olnüyan Luba afkas şirıbile neşeleniş her kadehten, sani sâpki kadının sesi değişiyordu. gelsen bahse başladı, - — Malinkocuğüm, Ruslar dünyamu en zarii e. enin adarılarıdır. — Olubilir ya ? — Frünsizlar vaktile çök gala ve zarif idil Tükin şimdi... Maamafih kibar ve zaril E tesadüf hülü kabil, Ben diyorum ki galan er