r No: 1814—120 SERVET FÜNUN b O seçerken sokakta arkalar çevrilikdi. Onu gözdirmek için bile bit hizmetçi bulunmuyowluş diğer silelerin bizmeyileri göya ondan bir mikrop çıkacık ve ettala #lenvet edecekmiş gibi rizak durarlardı. Çocukların öğle sonlarında oytnmak ime toplan dikları maydanda © yavrucnk götülmeze lâyık bir matzarl teşkil ederdi. Pizimetçisinin şonda, yapa- yalnız, dimdik durur, mahzun bir halde öbür goonk- İhr oyunların seyrederdi;bazan #mükavemet edile mez bir arzuya teb'an oyumu, öblir çocukların arasina karışmaya kalkar, tavında korku nlâmetlerile, mah gup bir halde ilerler; şerefsizliğine vakıfnış gibi bir takımın içime gizlice dalardı, Ö zaman, göz açıp kapayıncaya kadar biran içinde bütün kenepelerden anneler, dadilar, teyzeler koşuşur, muhafaza altırıda bulman bazen fazları kollarından yakalır, ve bimehaba çekip sürüklerlerdi. Küçük Wontanel ortada, yapar yalnız, şaşkın kalir, bundan birşey anlamamaklı beraber o Dünün. mücemet kewğisine o müleveceilh bir smikast olduğunu sefer, kalbi mükedüer, ağlar, nihayet dadısına köşür ve yüzünü onun önlüğünde saklıyarak hıçkırıklar koyuverirdi. Büyüdü; hal duha fenalaştı. Yetişmiş kazlar yanın- damn bir vebelıdan kaçıyor gibi uzaklaşıyorlarilı, Yavtucağın öğreneceği bir sır kalmamış; hiçbir şeyt( bekâretin remzi olan portakal çiçeği takamazdı, daha okuyup yazmayı öğrenmeden bavalırı en mmah- rem #rrm öğrenmişti, Birr ki ünneler kızlarına va evlenecekleri sese sıkılarak ima ve ihtar ederlerdi. Sokağa yanında mürebbiye olmadan çıkamazdı, sanki yeni bir seryüzeşte, yeni bir felâkete kürhün olmasın diye tâyenkati'»öz hapsinde, mulımfaza altında bulundürülarda. Sokükta daima gözleri yere bükarık yürürdü, göyü esrarlı bir hicabi sikleti aşının üstünde ebedi bir yer tutınuğtu. Fatmedildiği kadar saf olmiyan Miğer kızlar, gözleri önde, birbirlerinin Kulüklarna hsildâsırlar, İylerimden eğlenirler, gülürler ve sayel o gözlerini kalip kendilerine bakacak oluru dalgın bir vaziyet alürak bâşlarimı çevirirlerdi. Köndisine güç belâ selini verenler vardı; yalm birkaç GEerkek sapka çıkarıyordu. Anslir, görmemeze hide gelirler, bazı kitvük çapkınar arkasından <Mudani Butiste diye badımışttlardı Baliki kendisini berbat eden aşağın adı idi. Önünü rühumun, geçirdiği gizli ıstıraypları kimseler bilmezdi; hiç Tal etoözdi gillme nedir öğrenmenişti, Önünde, anna Dubası bile bir eza duyarlar, & tamir kabul etmez bir kusur yapmış, bu sebeple örn iel ebet darlmış eihi iliter, Bihslelin mahküm olduğunda ilifak olunan bir kürek Kaçkını evlüları da olan, oğa ol vermekten ma! kaçınnieveklerse,. bü Tzu karşı ila hal ve vaziyet bu idi. Güzeldi; azan böyiu, İnce, saril idi, Mai röyiri vücüdüne, iri, parlak, kara gözleri, üzni, MİNİLİ LEKE, gülgeli kirpikleri, ayn bir Halivet veriyoylu. O meonlhis geküzeğti olmasaydı, ne yaptır vapnr onu İst alırdım, kür o kudar sıciktı. On: sekiz 4y Kadar «luyör, küsübünüzüa, yeni Mir kayamkaf “geldi. Yanında kâtibini de eolirdi. Hu lr bir gençtir. galiba Kartiye Lüten' de bikçiimüiş. yakıt gokçi obirmıng. Matmazel Fontanel'i görür ve üşik olür, Kı bir köğeye çekerler, olan bileni anlatırlar; - bir kızı nasl alabilirsin? derler, “1 O omuzlarını silkerek cevabım verir: e — Şu söylediklerinize balın, iyi ya, buati için. bir teminat olur, Sonrüdan olasak bir işin evvelden olmuş bülunmasını. tersi ederim, Ancak böyle bir kadınla rahat nyunabilir) Mülüzemet öder, övlenmeğe talip olur, evlenir. Pervasız genç, karısını kolunu takar, hişbir şey yokmuş gibi ziyaretlere gider. Bazıları bu ziyaretlere mukabele eler, bazıları etmez. Velhasıl facin nnmtal- maya büşlar, ve genç kadında öcmiyet içinde bir yer ei tutar, — Ve ç Şürasın kaydediniz ki kocasi önü seviyor, o da kocasını Allaha tapar gibi tapıyordu. Kocns ona kaybe olmuş şerelini inde etmişti, onu amlı sirasi sökmüğ- bu, Efkâr uramiye denilen heyulâya kara koymuştu; aptallar, körler, insnfozlar alayının istihkarlarını hiçe saymış, velhasıl pek «x kimsenin yapabileceği hâne setkârane bir iş yaprnıştı, Genç kadımn kendine meftun, müptelâ olmaması kabil değildi, ul, Bir gün göbe olduğu düynldu. Bu İber genç kudın. ve güne kadar hilâ açılmamış olan bütün kapıları da açtı. Annelik kulsiyetinin. beşareti bile bütün günallarin, cinayetlerini silmiş, temizlemiş. oluyordu. Bu. herpekadar tuhafsa da, hakükatir! Hu sürelle her sey yolunda gidiyordu.Göğen gün kasabada bübün esnafın, osruiyetlerin in üzübalaları, yapılaesk ve ilân eğilecekti, Şenlikler oluyor, kiyar setler kopuyordu. , Kaymakam bütün menürların etrafına | maş, musiki heyetleri müsahukasına rişnset ediyordu. Nihh yet nulkunu irat etti, madalyaların tevziine başladı. Madülyaları slâkadarları kaymakamın kâtibi BG) Hümmo tevdi etmekte idi, i Bilirsiniz ki bu işlere dün haset girer, rekabetler şaha. kulkar, kavga olur. Kasabanın bütün kadinlar, orada peykeler üzerinde idi. Madalya olmak sirası Morhiyan rü İçe baştkınn gelmişti, Fu tepe ikinci sınıttani bir madalya tensip oluumuşü Herkese birinci derecede bir mudalya verilemez, değil mi? Kaymakamın katibi madalyayı tevdi oi, Herif mudalyayı kâtibin, siratına fırladtı ve bağını bağıra — Bünü sakladı Batiste verirsin i © , beli ve ilâve elti; i i avi — Hem sen Batiste banu birini derecesini vermelisin, lem onu, Dem de banal, Bütün halk, bilâistisna bir cülmedir tulturdd, Merhamet ve neynket ve insaf denileni geyler unatmlda, Herkesi görü one kadıncağını üzerine tevcih. Li ol. Alı efeidi, hiç ömrünüzde bir kadını elekirirkym i gördünüz ri? — Hatır! N — İşte biz, bütün İcasaba kalkıromu,'o hi günlük: Kadın ayağa kalktı, ebiiti, ve bin, arkasından üç defa tekörrür etti, Kaçmak, kum ili yormaz kaçmak isin kalkiyor bütün b — Devâni 400 inci sal ni