UYANIŞ No, 1806—121 İlmin tekevvünü Herbert Spencer'den Ötedenberi ilmi bilgile amiyane bilgi arasında bir mahiyet farkı mevcut olduğuna dair müphem bir kanaat vardır. Asıl malümatın riyazıyattarı ibaret bulunduğunu kabul eden Yuüanlılar bu furki daha kuvvetle his- getmişlerdi. O zamandanberi bu kanaat zihinlere yerleşip, kalmıştır. Gerçi ilmin ve her günkü usnlsüz düşüncelerimizin mahsülleri arasındaki tezul nazif itibüre alınma böyle bir farkın kabulü şayan hayret olmaz, bununiz beraber bu umumi noktni nazarı tevkine çıkurak bakınak we böyle bir farkın hukiknten mevent olmadığım görmek lâzımdır, amiyane ve ilini bilgiler arasinda biç fark vuktur, varsa da safhidir. Her ikisi için de aym meleke Faculiytler kullaanlır, her iki hâlde de bu melekölerin Yulışina. tara Esas ilarile avnidir. Gör ilmen tensik. clilmis bilgidir dersek her bil ginin ozgok tensik edilmiş olması hakikati karşısında kalin, en adi ev işleri ve cilçinin tahmin ettiği hadiseler bir birinden ayırd edilirler; istidlâl) olunurlar, üeticeleri beklönin vakalamn diümi beseleili, oüu mncip olan güebde bilginin doğruluğunu ispat eder. Eğer ilinin bir (evvelden görüş prevision) olduğunu ve muayyen hassaler gösteren. hadiselerin ne zaman nerede, ve şeraitin ne gili birtesselsii ve İmtizmci İle vuku bulacağını bilmekien ibaret bulanduğann söy- lersek itiral etmeğe mecbür olüraz ki bu tarif müris kün olün manasıyla ilme çok yabancı talıminleri de ihtiva edebilir. Mesel& bir çgöcnğün elmü hakkındaki bilgisi böyle bir (talıniin - prevision) den ibarettir. Bir çocuk mu ayyen şekli ve renkleri görünce, eğer elile dokunursa bu şeyin mkevemet göstereceğini yuvarlak ve pürüz- süz olduğunu, isiriisa mayyon bir tat dayacağını bilir, pek aşikârdir ki onun muhitindeki şeylere olan umu mi aşinalığı ayni malüyeltedir, ve bü eşyayı mit vaklnlardan teşekkül etmiştir. vakalar © g#ümrelere ayrılmıştır ki bu Zilnredei bir kisim idrak olununcn ihtiva ettiği difer vakmlarn mevendiyeti de koşlolünür. #ürofle Eğer ilmin dakik exact bir tahmin olduğunu söylersek, gene İfnrzedilen farkı teyit etmekten üciz Kalacağız. İlim dediğimiz bilgilerden pek çoğunun dnkik olmadığım, hatta fizyoloji gibi bazılarının da asla İm vasfı kazantmyacağını anlamakla kalmayız, ayrıca görürüz ki akıllının ve cahilin ayni derecede yihüi sermayesini teşkil eden birçok talıminler (pre vision) dakik ve katidinler, Mesnetşiz bir cismin düşeceği, yanan bir muünuü süyü batımlırsn söneceği, bızum nteşe atıldığı vakit eriyeceği gibi oğyanın mena Tüslarına ai talimin- ler birçok ilini Halminler kadar vüksek bir doğruluk derecesindedirler. Tahmin ediler netieslerin pek umuz gi maühiyetle olduğu doğrulur. Fakül pe obis olsun bütün küvvetile sahih olduklan da dalin aw doğra denilir. Tarifi (atamlamak için bunları ihtiyaç vardır. Beklenen hadise ile vaki olun hadise arasnda tam bir tevafuk mevcutur, Ve exact olmak hassasile temyiz vlileh İlmin ön yüksek tekimülleri için de bundan başka bir şey söylenemez: Amiyane bilrile ilmi bilgi arasında ihdas edilen farlan mantıki olarak tesyyit etmediğini gördüğümüz « ve herne kadar hudutlarını. çizmek imkânsızan da - her ikisinin ameli olarak birbirinin aynı olmadığını hissetiğimiz zaman yeni bir mesele ortaya gkar, amiyane ve ilmi bilgiler arasındaki münaferet nedir Demin verilen izahattan ba suale bismen cevap verilebilir, Tetkik olunursa görülür ki amiyane bik ginin ilmi bilgile ayni mühiyelie olan Kısımları, hhs- seler tarafından bilâvasıta teşhisi mümkün hadise bterkiplerini ( Combinatisüs of phenomena / İlitivi ve bunlar basit ve #ahavvülü gayri kabil Yakılan bir atesten düman çıkması gtesin Süyu kaynatması, hizmetçi kızın en büyük fizik âlimi küdür iyi yapabileceği taliminlerdir. Bü hükümler aynı derecede Kati, aynı derecede dakik- tirler, Yalnız hizmetçinin tahmini hadiselere sabit ve münasebetle merbuttur. Bu hadiseler ederler mahiyettedir. bilâvasıta, bir