SERVETİFÜNUN İşitilmemiş şey. Biz parmaklarımızın acile yürümek zahmetine katlaniyorurz. Halbuki bu Kibar Zenginler sabahın sant sekizi olduğu halde el'an eve dönmemişler ! Şairin sarhoşluğu Fransiz gairlerinden Jün Morens gençliğinde bir aksami arkudışları ile fazlaca kafayı çeker. Üç arka- üzere gereyarısından Ron daş evlerine dönmek gazinodan çıkarlar, O tarihe Pariw'te henüz kupa arabalı meveni oldağundan bir arabacıya seslenirler. Arahme, kupanın bir tarafımda kapıyı açar, Morcaş ise sarhoşlukla öbür daraftaki kapının önüne gider. Aria bu geler kapıyı da açar. Moroas binlen kendisini arabanın İğine tür, fakat muvazenesini mmhafiza edemiverek yıkılır ve öbür kapıdan dışarıya serilir. Tabii arabacı ürlyarak kaldırımın üzerine ile şairin gürültüden biraz ayılır gibi olan arbadaş- ti inidadına koğürlar. Ne güre ki Morens bu süküta rağmen gene kendisini pek toplayamaz ve can acısı ile karışık bir hiddetle arabacıya : — Be herif, der, arabanın dibi çıkık olduğunu ne diye evvelden haber vermedin .... — Oh! Alfred. şişeyi yakala, bir haşiye ilkvesini unuttum! Bir reddin sebebi 'Diyatro muharriri, direktöre sordu — Piyesi mi wiçin kabul etmediniz? — Ey ehehmiyetsiz şeyinizi elinizden almak inte- medim. İnaan insanın ber şeyine göz dikmemelidir! Centilmen ve garson Lokuntada, ayni ması başında oturu iki kiğidet biri diğerine sesleniyor: — Dütfen, tazluğu uzatır misıtiz, yahinet olack, BN, 5 — Ben gütson değilim, Ona göslenin! — Pardon, hatta ettim! — Beni garson mm sandınız ? — Hayır, bir centilmen” Miyop avcu — Pardon, TMösyö, acnba bu tarafta bir geril 4 ördünüz mü7?