No. 1736—51 Manzum Efsane: Nim'ilahe'nin ölümü Hazan gelince Olimp artık sarı bir dağdı, İpek saçlı başina soluk çiçekler yağdı : Kâfirle Nim'ilâhe günah işlediği gün.. Rİ Mestedip kâfirleri sunduğu her kadehle Efsane mabudesi benzerken bir sebile Tereddütsüz yapıyor bir günahkârla düğün. Hain bir iblis gibi içi ihtiras doldu, İnciden tütlerinin altında gece oldu, Kıvrılan vücudüne atılınca günahkâr.. Meğer Nim'ilâheyi yuğurdukları hamur En adi çamurdanmış, en adi siyah çamur: Tüller düşünce yere bu sirri anladılar.. Muammer Lufi — 825 inci sayfanın devamı — bulamadım. Şu King ('Jde de izin yok mu? Çin kitapları gezdiğin ırmakların kenarın Batıda gösteriyorlar. Hint efsaneleri Sakitin işi (2) diye anlattıkları Buda'yı babası AY'ın Doğuda bir yere gönderdiğini, ona «Senden gelenler VEDA ları tanımıyacaklardır.» dediğini bildirirler, Frenk âlimleri seni aradılar, Ancak tarihlerde silik gölgeni görebil diler. Buda'nın anası MAYA Hintte masal dilile söylenmiş bir hakikat, fakat Çin'de'uzaklardan gelen bir efsane rüzgârıdır, "diye iddia ederler Benliğin ne olsa varsın, Erdim Eyi 1 Esatirin yarattığı vücutleri hakikatler öldürmez. Sen Fohünin anasısın. O bir büyük kağan idi. Halka ayı, toprak- ları ekip biçmeyi öğretti, Demek o da bir handan, bir hükümdardan başka bir şey değildi. Fohi'nin ev- lâtlarına Hanlar Milleti diyorlar. Sen bir millet do- ğurmadın. Han doğurdun. Taç senin hakkın değildir. Tata Tangu başını önüne iğdi.. Sultanlar hep çığrıştılar : — Ya bu taç kimin olacak ? Uysur bilgisi rahunun boş ve kuytu derinliğinden geldiği işidilen zayıf sesini yükseltti. Avestaları aradım, Artık sözlerinde eski esatiri ahenk yoktu. Onun yerine gittikçe maddileşen bir şey kaim oluyordu. Orta Ayan'ın bu meçhul yazı ve fikiradamı vukuatın felsefesini kendi asrının heycanları ile tahlil ediyordu. Diyordu ki: — Şark dinleri kurulalı Tanrı'nın yazdığı yazı alınların çizgilerinde aranır. Demek tarih ile mukad- derat aynı sahife üstüne yazılır. Her inkılâp uykusuz ve heyecanlı bir gecenin düşünen bir alındaki derin izlerinden doğmuştur. — Bitmedi — Samih Rifat (4) Şuking—Çin'in dört mukaddes kitabından biridir. Çin tarihi kadimini, hükümet ve ahlâkıyat prensiplerini ihtiva eder. Gobil isminde bir misyoner tarafından fransızcaya tercüme edilmiştir. 2) Sakit-Türkçe; Merih yıldızının ismidir. Ekseri şark akvami herkesin gökte ruhani bir yoldaşı, bir e bulunduğuna kanidirler. Kadim Türkler buna İş derlerd (8) Erdim- Türkçe; hikâye, edekiyile fazilet manalarında müşterektir. Divanı Lügatüttürk'te ERDİM BE -İ hikâye ve masal kahramanı «hârot> manasına alınmıştır. | UYANIŞ 829 Temaşa tenkidi : Darülbedayi”de HIRÇIN KIZ Ertuğrul Muhsin B. Shakespeare'e aşıktır. Her sene bu temaşa dahisinin bir eserini oynatmak zevkidir. Ancak Shakespere' in eserleri çok kalabalık eşhasa ihtiyaç gösterdiğinden bu temsillerde umumi ahengi. muhafaza etmek imkânına malik değildir.Ne yapsın? Filan falan rolleri, yani en mü- himlerini, eldeki kadro dahilinde tecrübeli aktor ve aktrtislerine dağıtır. Geriye kalan rolleri kimlere versin? İşte bu noktada pek öyle ince eleyip sik dokumaz. Acemi namzet sınıfı gençlerine de bol bol roller dağıtir. Dekorlar cidden güzel, ışıklar enfestir. O halde neden bu kadarını bir zafer addetmesinler ? Fakat iki senedir Shakespeare komedilerinin temsili bu iddiaya pek te uygun düşmü- yor. Hele bu defaki «Hirçın Kız» temsili hemen hemen seyircilere tatlı bir uyku ilâcı tesiri yaptı. Esasen Shaspeare'in komedilerini kendim pek okadar sevmem.Bu facia üstadının komedilerinde neden- se beni sarmıyan bir hassa var. Lâkin görüyorum ki halk ta bunu böyle hissediyor. O halde mademki bütün rolleri de hakkile. temin edebilmek ve hiç olmazsa bu suretle im ki temin etmek mümkün değildir, bunun en doğrusu bu hevesten vazgeçmektir, Nitekim işte gördük: piyeste müptedilerin eceli Darülbedayi sahnesinde karlı ve buzlu bir hava estirdi. Anlaşılan pruvalara da layıkile itina edilememiş, Shakespeare temsili aceleye getirilmişti. Yalnız mühim rolleri ifa ymm meyanında bilhassa Hırçın Kız Katerina rolünde Neyire Neyir H. çok muvaffak oldu. Esasen bü rol onun en iyi temsil edeceği rollerden biri idi. Bedia Hanım nasıl ince, marazi ve aşıkane rollerde muvaffak olursa Neyire Neyir H.da vahşi ve hırçın kadın rollerinde bütün kudretini gösterir. «Hırçın Kızsın mevzuu kısaca şudur: Bir asilzade sarhoş uşağına hakikaten bir lord olduğu zannını verir ve ona şatosuna gelen oyunculara bir oyun oynatır. İşte asi komedi de bu piyes içindeki piyestir. Bu piyeste hiç kimsenin yola getiremediği zengin ve hırçın kızı binbir zorbalıkla melek gibi uslu yapan bir koca vardır. Bu koca bütün şiddet ve zekâsını kullanarak ilk önce kizla evlenmeğe muvaffak olur. Sonra onu kendi usulünce terbiye ederek karşısında her emirlerine tabi bir mahlük yapar, Darısı bugünkü erkeklerin başına!.. Temsilde Vasfi, Galip ve Hazim beylerle H. Kemal B. in mu vaffakıyetlerini zikretmek lâzımdır. Emin Beliğ Bey de baba rolü- ü fena oynamadı. Fakat eserin yeni yetişen artistler tarafından izni edilen kısımları çok fena bir tesir braktığını tekrar ederiz Ayni zamanda şu hakikati de tekrara lüzum görürüz ki bu derece besit bir efsane umumi bir ahenk içinde de oynansa yine tamamile zevkimizi okşıyacak değildi. İnsanların hasasiyetinde çok istihale- ler var. Bir zamanın basit e'saneleri aslındaki şiiriyet tercüniede verilemediği takdirde nihayet bir tekellümi' masal mahiyetini geçe- miyor. Bu ise bugünkü halkı tatmin edecek manevi bir gida değildir, bir zevk olamadığı gibi... İşte «Hırçin Kız» temsilinin bende bıraktığı intiba bü oldu. H.E. Fransız şiirleri: KİRALIK EV Rosemorde Gdrard'dan: Ormanların dibinde nefes alan muattar evde mevsimin son günlerindenberi yalıtız kapali bir kapı kaldı. Artık dalların altında bonsuvarlar yok; parmakların ucunda bonjurlar yok; tahta balkonda görünen küçük sevgili yok. Kapının üstünde sallanan bir yafta; süküt içinde bir hatıra; göğün kenarında bir duman; unutulmuş eğri bir ıstor...İşte, ebed bir aşktan dalların altında kalan şeyler yalnız bunlardan ibaret...