N0.1703— 18 UYANIŞ 281 Mİ AATANLILIN Bir dağın eteğinden iner gibi iki taş Çakıllı bir yokuştan yürüdük yavaş yavaş. Ne iki sevgiliydik, ne de iki arkadaş: Ben ona çok uzaktım, o bana ço uzaktı.. İçimde hapsederek vicdanımın sesini Dedim : bugün de zevkin duy en mülevvesini. İsmini öğrenmeden istedim busesini : Hemen dudaklarını dudağıma bıraktı.. Duydum can verir gibi bağrıma sızdığını : O bir testi serin su, ben bir ateş yığını. Hazırladı yosunlu kayalar yastığını, Vücuduna sanki yer ipekten bir yataktı.. Alev şekli alınca kalplerde aynı sancı, Duyulmadan iki söz söylemek ihtiyacı, Birbirine ısındı iki soğuk yabancı : Kalplerini birfanda sönen bir ateş yaktı.. Vasfi Mahir ORAYAD Bahar beni aldattı, ben baharı aldattım, İkimiz de gülerek baktık birbirimize. Ormanda bir ağacın altina gidip yattım, Gözlerim daldı uzun, yemyeşil bir delilize, Kuşlar ötüşüyordu, mürai sazendeler, Daldan dala atılıp bir çılgın neşesile, Baktım: Bahar hanımın yüzüne çoktu keder, Ağlamağa başladı bir dul kadın sesile. Ben de sessiz ağladım bir zamanki bahara, Dudağımdan silindi o yalancı tebessüm. Yayılırken taze bir usare ağaçlara Derin bir hıçkırıkla benim kabardı göğsüm. Akşam besteliyordu bir uzlet musikisi Ağaçlardan simsiyah süzülüyordu sükün. Görmekten ürpererek ormana çökeri sisi Gözlerimi kapadım bir zahit gibi yorgun... Halit Fahri