Başvekil İsmet paşa cevap vererek bazı köylerde sıkıntının mevcut olduğunu söylediler Ankara 20(S.C) — Fet- hi beyefendinin bugün B. M. Meclisinde müzakere edilen takriri şudu, İ mir civarında bazı köylü- lerin açlık ve sefalet içinde ahlat yemekle hayatlarını kurtarmağa mecbur kal- dıkları gazetelerde okun-|': muştur. Bu haberler doğ- ru mudur? Doğru ise hü- kümet bu zavallıları açlık- tan kürtarmak için ne tedbir düşünmüştür? Bu suallere Başvekil tarafın- danşifahen cevap verilme- sini rica ederim. » Ankara 20 (A.A) — Büyük Millet * Meclisi bu gün reis Kâ- am paşa Hz. nin riyasetinde toplanmıştır. Meclisin açılmasını müteakip nüfus kanunu geriye verilmesi hakkındaki Başvekâlet tezkeresi okunmuş. ve Başvekil İsmet paşa Hz. İzmir civarında bazı köylerde açlık ve sefalet hükümferma olduğuna dair sual takririne demiştir ki; Sual takririndeki ifadesine İzmirde — bazı . gazeteler Değirmendere nahiyesinde Ak- metbeyli. köyünda sefaletten bah- setmişler. Dalin havadis gazete- lerde intişar eder. etmez; vilâyet göre tnhkikn heyet Değirm in Ah. metbeyli üne gitmiş orada e.ile, beraber hal ve vakitleri en fakir addolunan yapmışlar, tahkikata göre bu Ahmet beyli köyünde fakir ai lelerin münhasıran alılat veya otla kendilerini beslediklerine dair malümat bulunmamış her evden un ve ekmek zeytin, zey. tinyağı gibi asıl gıda mevaddı tesbit olunmuş heyet açlık ve #efaletten bazı köylerin hicret ettiklerine dair olan havadisi de iş köylerden baz lerile mukavele y çin. çalışmağa gitmişler, esaven iki üç nahiyede Ouma ovası, Değirmendere Seydi köy nahiyelerinde hububat mahsun lü başak veçiçek zaman yağmurlar d ramış onun için eyi olmamış, fakat bu köylerde 'tütün ve zey. tin de yapıldığı için kismen i tiyaçlarını bunlarla telâfi etmiş ler, Cumaovası, Değirmendere ve Seydiköy nahiyeleri * kooperatif teşkilâtına maliktirler, Kooperatif sormayesile Ziraat Bankasının ko. operatitlerine — eklediği serma- ye ve kendi. ihtiyat akçelerile bu mabiyeler yani Cumaorası, Torbalı, Seydiköy, Değirmen dere nahiyelerinm ceman 284 bin lira ikraz muamelesi yapmışlar: dir. Babsolunan Ahmetbeyli kö yünde yedi bin kile tütün satıl. mış 40120 üzerinden, fakat diğer köylerde tütün * arızaya uğradığı için fiatı yüksek de; miş, buralarda sıkıntı olarak daha evvel vilâyetçe tohum dar liği. tesbit. olunmuş. ve tohum darlığı için Ziraat Bankasına vaktile malümat verilmiş ve Zi raat Bankası tohumda bunlara Yardım etmek üzre hususi teşki- bazı aileler nezdinde tah Delâilin fikdanı hasebile beraet etmiştir Dün asliye ceza mahkmesi Mustafa oğlu Hüseyin isminde bir üfürükçünün muhakemesine devam etmiştir. Vechen ve şeklen tam bir üfürükçü kıyafetinde bulunan bu adam, umumhaneler arasında ge- zerken; setmayelere; kendisinin büyücü olduğundan ve her arzu- ları yerine getirmek” kudretini haiz bulunduğundan bahsederek kızları igfal ve pek çoğunu bu- suretle dolandırdığından dolayı hakkında — üfürükçülük davası ikame edilmiştir. Dünkü celsede istima edilen Nezaket hanım hâdiseyi şöyle anlatmağa başladı. | Efendim a- rap Fatmanın evinde oturuyo- rum. Birgün kapı önünde otu- rurken bir adam yanıma geldi. Ve bana hitaben kızım ne mu- tadın varsa ayağına getirdim, ben büyücüyüm dedi. Bende e- ger büyüde keramet olsaydı yer den define çıkardı dedim. Tek- rar bana, gel içeriyede bir deva | tarif edeyim dedi. kimiz bir odaya girdik; ce- binden ceviz büyüklüğünde tah- tadan yuvarlaklar ve öd ağacı ve bir takım, arapça yazılı kâ- Sıtlar çıkardı... Kâğıtları; bir su kupasına attı; yuvarlaklardan bi rini de suyun üstünde dolaştır- mıya; bir taraftanda; öd ağacını yakarak; dumanlı tütsü yap- mıya başladı.. Ve devam ederek işte, sin; h; temizlenip geldikten sonra; iki rekât namaz kılacaksın; ve maznun İki elile yerden temenna ederek “ Allah ömürler versin, evvelâ hamama gidecek-Allah evlâdınıza diyerek mahkemeden çekilmiş ve samiini güldürmüştür. bu suretle yapıp suyundan içe- ceksin; eğer niyetinde dostunu görmek arzusu * varsa; gözünün önüne gelir; başka bir muradin varsa çok çabuk nail olursun. Gibi sözler söylemeğe ve bu ce- viz şeylerin ve duaların terbip ücretinin de bir liradan aşağı olmadığını beyan etti. Ben kendisine bunların hiç bir tesiri olamıyacağını anlatir ken; ablam polise haber vermiş ve bir memur gelerek, bu adamı tütsü yaparken görmüş ve tut- muştur. Mesele budur. Filvaki maznunu derdest eden © polis efendi de ifadesinde kendisine haber verilerek eve giti za- man maznunun tütsü ile meş- gul olduğunu gördüğünü söyle- miştir.. yalandır... Benim bu sermayelerde ve hane sahi- binde alacağım vardır. İcraen tahsil ediyorum. Bu ( sebepten bana muğberdirler şehadetlerini kabul etmem. Mahkeme, iddia makamının dim kasanın Biri bende, yetteki Kasanın içinde mühürlü torbalar derânunda 'durur.. Anlaşılıyor ki Bu köy- lerde o hayalinin umumi maişetine göre bir sıkıntı varmış. Fakat bu sıkıntı- nın her cephede safhaları buarzettiğimden ibarettir. Açlık ev sefalet içinde ahlat yemekle * hayatlarını geçirmeğe mecbur oldukları | havadisinin doğru olmadığı anlaşılıyor. Fethi bey (Gümüşhane) baş vekil paşa hazretlerinin verdik leri izahatı memnuniyetle telâk ki ettiğini ve ilâve edecek başka bir şey olmadığını söylemiştir. ütenkiben hâkimler kanununun 87 ncı maddesinin ilgasına dair kanunun ikinci müzakeresi yapı. larak kabul olunmuştur. Karşılığı hazinece kabal olu nacak şekilde temin edilmek şartile Ankara şehri im'r mü. düriyetine milli bankalardan borç olarak alınacak 150 bin. liraya Maliye yekâletinin kefalette bu. lunmasına “ mezuniyet verilmesi bakkındeki kanun müzakere ye kabul edilmiştir.İmar müdiriyeti- nin vazifesi dahilinde olup lüzum ve zarurete mebni icra vekilleri heyetince Ankara belediyesine bavale edilecek işlerin bedeli mezkür müdüriyet — bütçesinin inşaat tertibinden belediye © vez- besine verilecektir. Büyük M. Meelisi tetkik” encümeni mazi kabul ederek perşembe maliye) günü toplanmak üzre celseye nihayet verilmişti Ahkara 20 ( Y.A) — Fethi bey B. M. Meclisinde başvekilin, izabatın memnu madı . ihtilâs var mı? Sırrı B. paranın çalındığını iddia ediyor Yedi yüz elli lira zimmetine an sonra «kısaca. boyan, t etti . Münakaşa ol» geçirmekle maznun posta paket müdürü Sırrı ve mürakabedeki ihmal ve terahisinden suçlu mu- hasibi mes'ul Şakir beylerin dün Asliyeceza mahkemesinde muha- kemesine devam olunmuştur. Sabık müdür diyor ki: Efen- mahtarı vardır. başmüdüri: liğe Bugün ihtiyat anahtarın baş müdiriyet kasasında bulunup bu- lunmadığını müfettişten rica et iş ve vaktın müsaadesizliğin. den bahisle epeyce sallamış.. Nihayet kasa açıldığında ih- tiyat anahtar bulunmamış ve bu hale göre bu paralar ve pullar meçhul eller tarafından alınmış tır. Bununla beraber geçen sene kasanın anahtarını kaybetmiştim. bir kaç gün bulunmamıştır. Bir mektep talebesi bulmuş ve ge- tirmi nın ihtiyat anahtarı baş müdüriyet kasasında bulunmaz yınca selefim Naşit bey komis- yon muvacehesinde “ bu kasanın ki anaktatı vardı. Bu anahtar ne oldu ? Ben şimdi ne olayım?,, demişti Buda kasanın iki anah- mutaleasını aldıktan sonra ica: |tarı olduğunu gösterir. Ben otuz bını düşünerek delâilin fikdanına mebni beraetine karar e veri i müteakıp bağışlasın ,, senelik memurum; yevmiye40-50 bin lira elimden geçiyor. Bu ka- dar bir paraya tenezzül edecek tinette değilim. Bu hususta © maznunlardan Sırrı bey tarafından gösterilen otuz küsur şahitten dün ekse- risi gelmiş. ve dinlenmiştir.. mai hürmetine iktisadi düşmanla harp için, ta- sarruf yolları diye dokuz mad- deli pek basit bir de seferberlik talimatnamesi var! Yerli malı varken hariçten mübayaat yapan- ları da heyeti hükümet tutacakmış. Fakat tehlikenin mihrak nok- tasına düştükten sonraki feryat- lar tehlikeyi haber vermek de- gil, mezbuhane çırpınmaktır. Tehlike sekiz sene evel görül müş ve muhtelif kürsülerden haykırılmış olduğu halde bu sese neden hürmet edilmemiştir? Ge- rek ferdi ve gerekse milli ala- bildiğine israfa karşı neden göz yumulmuştur? Milletin ailevi mirası olan menkul mallarından sekiz sene zarfında harice gidenleri eski mevcudun onda sekizidir. Para- mızın kıymetini bugünkü mikta- rında tutabilmeye bu tarzdal ihracatımız en büyük amildi Etin, şekerin kıyesi yarım lira nın fevkinde iken birkaç çocuk sahibi fakir âilelere yalnız para tasarrufu haftası değil ayni za- manda sıhhat tasarrufu haftası daha faydalıdır. Bir hafta Omüddet (o rüsum alınmıyarak Oher şeyin o ucuz satılmasını temin ederek para- dan daha mühim (olan hayat tasarrufu da yapılmalıdır. Ferdin şu veya buraya" bir kaç kuruş sarfı nihayet (o kesesini izrar eder; fakat bu paralar gene diğer bir vatandaşa © geçerek bir diğeri - kâr “eder; fa- kat bütün “varlıklarını * hârici lüks' eşyasile dolduranlar; ve mi delerine mütemadiyen şampan- mesul * İyalar, havyarlar, kutü balıkları, Felemeik peynirleri, Hint tur. şulari, “Avrupa *ve' Amerika ma- mulâtı “ince “şeyler dökenler ve meskenlerinin her kısmını harici mamulâtla yaptıranlardır ki mil- Ii servetin mütemadi harice ak- masına mahsus birer kanal olu- yorlar. Bugibilere da iktısat haftası, noktayı düşünerek mubassasat verilmesi milli iktısat için faydalı olur. Bir fert nasıl gelirle gide- rini müvazeneye mecbursa her hangi bir teşekkül de mecbur- İdur, Hükümet emretti deye her tarafta hazırlıklar, nutuklar, he- yetler haykırışta ve gösterişte. Acaba neden sekiz senedenberi biç bir yerden ses | çıkmadı. Çünkü emir çıkmadı. Bu felâketi Türkün yakın ta- rihi İzmir işgalinde dahi kaytet- mişti : Yunan askerleri ellerinde bavullarile gelen seyyahlar gibi İzmir rıhtımlarına çıkarken ora- daki halk değil askerler bile ses, çıkarmadı. Neden ? Çünkü emir, çıkmadı ! Geçen devirde siyasi düşmana karşı geçirdiğimiz fe lâketi bugün Cumhuriyet idare: izde iktisadi düşmana karşı aynen geçirdik : ancak emrolu- manı yapıyoruz | Yapmak için hükümetin emrini beklemek gös- teriyor ki milli derdimizin devası henüz verilmemi; Dert şudur: Eski devirlerde hakanlar bütün hayatlarınca re fali ve ihtişam içinde sorgusuz yaşayabilmek için içtimai, siyasi ve iktısadi taazuvları serbes bi- rakmıyarak müteşebbislerini mah vetmek suretile halkı mütemadi sindirmek politikası kullanmişlar ve bu suretle ferdi ve içtimai teşeb büsü | şahsileri mkhvetmişlerdi. Sonraki devirlerde de uzun sene- lerin ruhlarımızda iz bıraktığı bu zihniyeti * tamamile atamıyara| fikirlere hürmet yerine hoşlanma- dığımız kimseleri ezerek, gene Aynı neticeyi hasıl ediyoruz. İşte garplılar her kaytten azade olarak bire bir katıp iki yapıyorlar ve tarakkı ve rehaf yollarında uçuyorlar. Şarklılar ise hâlâ mevkii iktidarın muhtelif membalarından fişkıran bir takım zan ve vehimlere endişe ve ız- tıraplar duyarak birden bir çı- karı > işi sıfıra irca ediyorlar. İşte sekiz sene evvel görülen bir tehlikeye karşı kulak vere- iktisat ayı ve daha doğrusu ik- t senesi tesis olunması ve bu Rize vilâyetinden vilâyetimize gelen bir mektupta deniliyor ki: Birinci derecede © bulunan Portakal, mandaline, limon ve ağaç kavunu gibi narinci- yelerin, bu sınıf ağaçların tek- i için halkın karşılaştığı müş- ât fidan tedarikindedir. müdürü Naşit bey lunan post demiştir — Kasanın anahtarı iki de- gil birdir. Sırrı beyin © iddiası veçhile ben bu kasanın ihtiyat anahtarı o vardı diye | söy- lediğimi © hatırlayamıyorum ; esasen oçok (Ozaman © evel bu kasa tarafımdan daistimal edil miştir; diyerek, maznun Sırrı B. in bu cürümle alâkası olup ola- miyacağını Allahtan başka kim- senin bilmesine imkân olamıya- cağını söylemiştir. Diğer şahitlerde dinlendik- ten soura; kasanın kaç anahtarı olduğunun başmüdüriyetten isti- lâmına ve evrakın da iddia ma İkamı tarafından mütaleası zım- rek gösterilen tedbirlere her sene bir daha zammolunsa ii Meyve ağaçları Bunları yetiştirmek için kar- şılaşılacak ilk müşkilât fidan tedarikidir Bu ihtiyaç, fidan tedarikin- deki müşkilât ziraat dairelerine vaki müracaatlerden anlaşılmış- tır. Bunun Nazarı itibara alan vilâyetimizin çiftçileri şu son se- nelerde satmak üzere fenni u- sullüre tevfikan aşılı ve aşısız Narinciye fidanları yetiştirmiye başlamışlardır. Bütün bu fidanlar soğuğa ve kuraklığa mütehammil ve Narinciyeler için en eyi bir anaç olan üç yapraklı limon üzerine aşılanmışlardır. Bir yaşında aşılı narinciye fidanlarının tanesi 40- 50 kuruşa ve narinciyelere anaç olmak üzere dikilecek aşısız üç yapraklı limon fidanının tanesi 50-60 paraya tedarik edilebil Mektubun nihayetinde vi yetimiz dahilinde bu çok faydalı fidanların satılması için neşrü tamiminin temini hususu ( rica edilmektedir. Hakikaten O çok nında devamı mahakeme vaktı Bu şahitler meyanında bu- ahare talik edildi. müsmir neticeler haliyacak olan bu fidanları heveskârlarına tave siye ederiz. Ikinci makalesinde tasarruf veik- tısadın ehemmiyetinden bahsediyor İşimdi sekiz ederdi; fakat birden bıkarıldı ve sekiz sene sonra bir, yeni bir. meydana. atıldı. (Temenni edelim ki bu birden gene bir çıkarılmasın. KÂZIM KARABEKİR Makale başında zikredilen Almanların on maddelik iktisadi İnasihatleri 1 —En küçük masraflarında bile: vatandaşlarının da, vatanın da menfaatlerini asla gözden uzak tutma, Bi 2— Bir ecnebi memleket mamulâtından ve mahsulâtından velev iki paralık bir. şey olsun Jsatın alırsan memleketin serve- tinden o miktarda tenkis etti ni unutma, Paran daima Alman ve pazarına müfit ol- Ecnebi o makinelerini, ecnebi alât ve edevatını istimal ederek © Alman darıssınaasını, Alman hanesini, Alman topra- ğını şaibedar etme. 5— Sofranın üzerinde ecnebi etlerini, ecnebi yağlarıni bulun- durma. Bunlar hem Almanya: hayvan yetiştirenleri hem de sıh- hatı rahnedar eder. Çünkü Al man zabıtai sıhhiyesince mua- yene edilmiş değildir. 6 — Alman kalemi ile Alman kağıdı üzerine yazını yaz ve Alman sünger kâğıdi ile yazını kurut. 7.— Alman kumaşlarını 'te- lebbüs et ve başına Alman Ser- Puşlarını gey. 8 — Yalnız Alman'otu “Al- man meyvası Alman birası Al- man kuvvetini hasıl eder, 9 — Almanyanın arpa kah: vesinden hoşlanmazsan Almanya müstemlekeleri kahvesini istimal et. Eğer çukulata seviyorsanız dikkat ediniz ki çukulatanız Al- man meta olsun. 10 — Laflar ilânlar seni asla bu kanatlardan çevirmesin, ka- naat et ki ne söylenirse söylen- sin dünyanın en eyi mahsulâtı Almanyanın vatandaşına lâyık gördüğü Alman mahsulâtıdı Hindistan'da Yeni kral vekili Londra 21 (A.A) — 1926 senesinden beri Kanada umum valisi olan Vi umumi miştir. Londra 21 (A.A) — Tahmine nazaran Hindistan © konferansı Kânunusaninin on beşinde açı" lacaktır. valiliğine tayin - Teberraat Hilâlinmerden ; Seylâpzedegâna yardım olmak üzre on altıncı fırka zabitanı tarafından yerilüp mezkür firka kumandanlı. gından gönderilen 101 lira 47 kuruş, Bandırma ka #asının Kocagöl © kariyesi ahalisi tarafından yerilüp kazai mezkür kaymakam lığından irsal olunan 435 kuruş, İzmir palamut şir keti odacısı İbrahim ağa tarafından verilen 10 Hira ve Edremit muallimlerin den toplanıp Edremit mu alimler birliği riyasetineden) gönderiten 31 lira yezne- mize teslim edilmiştir Arzı teşekkürat eyleriz.