1 Ocak 1949 Tarihli Sebilürreşad Dergisi Sayfa 11

u 'Sayı 26 . SEBİLÜRREŞAD En büyük eksiğimiz Allaha iman ve Allah yolundanlayrılmamızdır bilim adamı olan Cha les Steinmeiz işe yaramadıgmı anlıyaca! maelerini Tanrı'ya, , duaya Geîecek 50 yıl 1çmde hangi araştırma dalının en 'büyü k gelişmeye kavuşacağı sorusunu bir şoyle cevaplandırmıştır: daba önce dört nesillik zaman içinde kaybettıgı ılerıeyışı bir nesillik devreye sıkı=t1rmaga nuvaffak o acakt «En büyük keşiflerin mâne- insanlar, neltecektir, Yine o zaman bu ihtiyar dün; z ı BT sn yakşı ü .Bugün dünyanın karışıklık ve huzursuz- “luğü ile yüz yüze gelen insan oğlu, başka hiç- bir neslin karsılasmadığı, gercekten güç've farklı bir durüm içinde vaşamaktadır. Bu .bir “bozegun ve intikal devridir. Gerek maddi ve gerekse mânevi mümtaz bakımlardan, bizden önceki nesillerin ulasamadığı bir seviyevi tut- tuğumuz söz götürmez bir hakikattir. Fakat bizim neslin noksanı büsbütün baskadır. Her istediğimizi vanıbasımızda hazır olarak bul- mamıza rağmen her seve kadir olan Tamrı'ya inanma ve Onun kılavuzluğu altında yürüme” yönünden pek geriyiz. albuki bizimkinden çok dar bir medenivet sevivesini temsil eden önceki nesiller, bu ikinci hayat bilgisinde hav- li yol almıslardı. İki nesil grupu arasındaki fark, mnenlelermın gem:hm Veva kamqıkh- da değ E’rrafmızda olun hbiten gı,nluk ola_vlara bir göz gezdiriniz; hemen bütün iİnsanlâarın . Tanrı'nın varlığına yüz çevirmiş olarak bir. şeyler yapmağa çalıştıklarını göreceksiniz. Din. nsizliğin nasıl bir saygı konusu, İmansizlı- ğ ne kadar yaygın bir moda haline getiril- diğini anlıyacaksınız. Devrimizin insanı hiç-, bir dini bilgi almadan malümatını bitirebile- - ceğine ve hiçbir dini tectübe ve tatbikat ge- şirmeden sağlam bir dünya görüşüne sahip . olabîleceâîni sanageldi. İ ğ emen 'soy_ıyehm ki, bu kadar Aaşırı id- diğların sahihi olan bizlerin ruhumuzda hu- zursuzluk eksik olmadı. Bu bariş ve düzen ik- Timine en çok yanaştığımızı sandığımız anlar, ondan en co7< uzak buandug'unuzu anladık. ' ve ıstıraplarımızı mesut bir .zur Havasını ımravnadık Islenmıs kocaman hatalarla imansizlık arasındaki sebep 've so- * nuç münasebetlerinden çıkarmağa mecbur ol- duğumuüz hakikatler vardır. Yeni bir cehalet devri yaratmak istemiyorsak, kabul etmeli- yiz ki, atalarımızın en Zarurt bir sığınak ad- dettikleri Tanrı v& Onun kılavuzluğu olmak- sızın yola çıkacak durumda değiliz, | Bütün dinler aileyi, cemiyetin temel taşı | saymışlardır. Biz de aynı temel fıkırden ha- * rek&t ediyor ve diyoruz ki: Bir mılletın ge- rek bünye, gerekse ruh ve kaîa bakımların- dan diriliği, doğrudan doğruya o millet için: deki ailelerin kutsiyetine, bolunmezhgıne ve ruhi kaynaklarına bağlıdır. Bugün, dağılan yuvaların korkunc bır şe- kılde artan sayısı karşısında, Amerikan aile- sinin baş ucunda gbzınen tehdidi*fark &tme- 'meğe imkân Bır asır önceki” Ameri- kan ailesinin özelliğini veren başlıcâ” sebepler b o devrin sadelik ve basîtliğînden gelmiyordu.- 'Fakat aileyi teşkil eden fertlerin herbirinde.- sağlam bir inanç halinde bulunan dini.kuv- * vetler ev hayatının en mütebariz hususiyeti idi. Yemeğe otururlarken dua atmek, ıbadet : ve Tanrı'nın büyüklüğü önünde eğilmi lük. olayların üstünde bir ihtiyaçti, Aynı ruhi kanaatlerin ve dini geleneğin yeniden canlanışı ile; bizden önceki -nesille- - rin erdiği iç huzuruna kavuşabileceğimize kuvvetle inanıyorum, Bir kere atle temeli sağ- * mlaştıktan sonra, önümüze açılan atom dev- rinin büyük zorlukları bu mânevi ahenk için- “de erimeğe mahkümdur. Devrimizin her cephesinde faal bır Uunsur halinde işlemeğe başlıyaçak iman ateşi “dâva- laramızm halline en. buyuk ya.rdımı yapacak talihin sonuçla- riyle bağdaştıracaktır. Bu yolda ileri: sürüle- cek mtısudı ve siyasi ölçüler kesin bir Mmaze-