15 Aralık 1948 Tarihli Sebilürreşad Dergisi Sayfa 3

Cilt: 1, Sayı: 25 “sat Ebu Bekııle Omerdu'» diyecek kadar ileri .gittiler, boylece islâm dinini dilerini terdiler. Buna benzer daha ne kadar hezeyan soyledıler ve kitaplar yazdılar Bütün bunların maksaüau müslüman iti- kadını bozmak, müslümanların vahde rak onları birbirine düşürmekti. 'İslâmı, içinden yıkmak için gizli cemıyet— Jer kurmak suretiyle- Batımve tarikatı l unku mânasiyle ibahiye, dinsizlik demek— bug tn, inkilâp edeni bu me: zhepler Sıa (Ehli Beyte. muhabbet) imaskesini takınmaktan da çekin- memıslerdır ” “Ehli Beyte n'ıu.habbnt iddia eden bu soy- suzlardan bir takımları da uydurma şecereler- “le peygamberın nesebi pakine mensup olduk- ldarmı idiaya kadar cüret ettiler. Batmıyen.m 'reisi olan Meymün b. Diysânın böyle yalancı “bir iddia ile İsbehandan Ehvaza ve Bastaya, o- rad Humusa nasıl geçtiğini tarih okumuş 0- — İanlar bilirler. Bu soysuz, İrak hapishanesinde . : aıkadaslarıyle, müslümanlar için en büyük bir fitne olan ve eseri hâlâ devam &den bâtıntlik e- sasını koydu. Oradan — kuttulunca herbiri işe başladı. Meymün da Ehvazm garp taraflarına giderek evvelâ Hz. Alinin kardeşi Akile inti- sabını iddia etmek suretiyle ortaya atıldı. Ken dısme bir cemaat tâbi olduğunu görünce ken-s inin Muhammed *b. İsmail b. Cafer Essâdık “torunu diye kabul edyirolardı.. Halbuki, Mu- ” , hammed h. İsmiail çocuksuz - olarak ölmüştür. “Bu Meymün b. Diysânın dekuz esas üzerine tesis eylediği talimat ile nasıl dalâlet ve reza- let yaptığıni Makrizi Hitatında (C. 2, S 227) anlatır. Artık Hamdani Kırmıt, Meymün, Ha- san Sabbah gibi bir çok bâtıniye hderlerı mauh telif yerlerde şebekelerini — kurar küfür ve melânetlerini yaydılar. Hor. asa.nda, küfede, -Hi- cazda, —-Şimali tikada, — Mısırda yapmadık yezalet bırakmadılar, Ehli Salibin islâm mem- leketlerini istilâ etmelerini kolaylaştırdılar ve * aleyhine muahedeler yap yapcu.ken de Ehli Beyti onlarla müslümanlar tılar. Bütün bunları nubuvvete mensup olduldaıım iddia ediyorlar Allah onları bu, gibi seylerden teıtemız bir ha—y Te getirimşti. bozmak için' İşen- i Beyte aşıri “muhabhet besler: Bös- * tini kıra- - “mailiye dıyorlaı fakat hakıkat a , sasıı_ünneşm FK ; 387 Peygamberimiz: “«Bir kimsenin aslını ve kime mensup. olduğunu bilmiyorsanız onun İiş- "leri size-aslının nereye dayandıgmı haber ve- “rir.» büyürmüuşlardır. İsşi gücü Tezalet yapmak olan, Kur'anım manâsını keyfme göre değisştiren ve buna da bâtıni:mâna diyen kimselerin, bir de «peygamber sülâlesindenim» diye iddia et- meleri elbette bu pâk nesehe karşı buyuk bir iftiradır. *0 Bu mülhitlerin uydurma şecerelerle eEhli Beyt arasına nasıl sokulmağa çalıştıkları da a- na kitaplarda yazılıdır. Bu kitapda da bazı mi- sallerini göreceksiniz. Bir vakitler Mısırda Fa- timiler (yani Hz. Fatıma evlâdından) diye şöh- ret almış olan devlet te, Fatimiye değil, Ubeydi devleti idi ki, bunlar da heseden Yahudi idi. bBunlar da İbni Sebe'in ortayaâ attığı batıl itikat üzere mkat edıyorlard ni Sebe' ile başhya.n ve islâmlar arasında her devirde kanlı hâdiseler çıkarmış olan bu zındıkların mezheplerinin her memle- .kete göre bir adı vardır. En meşhur adı «Bâ- tıniye» dir. Çünkü bunlar dinden soyulmak için her dışım bir içi, her tenzilin (Allhtan i- nen kitabın) bir tevili vardır. diyorlar ve böy- lece semavi kitapları istedikleri gibi bozuyor— lardı. Bunu yazarken de «Kur'anın bâtınt mâ- nasını bilmek yalnız bize mahsus oulr, çünkü : biz bu mânaları dogrudan doğruya peygam- berden ve Leddımız Bügün de dık, alıyoruz.» derler! bakıyelerı vardır. Bunlar çen sahih hâdiseleri "de kabul etmezler. Irakda bunların adı Karamita ve Müzdekiyyedir. Çün kü bunlar da tıpkı Sasaniler devrinde Müzde- kin ortaya attiğı mal've kadında herkesin or- tak olduğunu, bunlarda temellük ve tasarruf olamıyacağını da söylüyorlardı. — Ho rasanda bunlara Talimiye ve Melâhide denildiği gibi, Kırımıtın kardesi olan —Meymüne- nisbetle Meymüniyye enir. Mısırda meşhur «ÜUbe- yd»e nisbetle Ubeydıyu.n Şamda Nusayriye, Dürzü; Tayamine adını alır, Filistinde Behai- Hintti “ye, tte Behere ve Ismamye, Yemende Yam maiyye, Kürdüstanda Aleviyye, Türkler arasın da Bektaşi ve Kızılbaş, diye anılırlar. Bunlâr önceleri kendılerme İs- ki :bun- larım islâma intisapları ne ise imamı Cafeı-ın oğlu İsmaile intisapları da o nisbettedir. Bun- larımn diğer firkalardan imtiyazları imamlarıma Atlahın hulül ettiği fazihasını da iddia etme- , lerıdır Bunlat “sözlerini felsefe ve tasavvuf i- Acemistanda Babiye