8 Ağustos 1948 Tarihli Sebilürreşad Dergisi Sayfa 14
B ! e | 174 v Şe ee S Ç e n SEBİLÜRREŞAD c İ İlmı ve Tarıhı Tetkıkler 10 * e8 uzun bir sakal vardır. “28. “Temizlik fıçısı : — Turkıyede donmelzk tarıhçesz j “Ojlt 1, Sayı li Yazan Eşref EDİP Cümartesi geceleri havra ittihaz ettikleri evlerde toplanırlar. Tivilya denilen bir.su fıçı- sına girerler. Oraya girince temız]enmış olurlar. Bu fıçının suyu değişmemek şarttır. Hepsi aynı 'sudan geçerler. Temizlik itikatları böyledir. 29. Bükülmüş gizli sakal : : Reislerinin sakalımın ucunda bü Cenaze mer asımmde onu açarlar, uzatnîaı 30 Sahur ve iftar zamanları : Ramazanda sahur yemeğini güneş doğduk- tan sonva yerler. Öğle vakti de her dönme evine gelerek iftar eder. 381. Teravih namazları c Ramazan geceleri evlerde toplanırlar. Gü- |ler, eglenırler Arasua ayaklarını hep birden ye- <taklit ederler. Hariçten işitenler. dönmelerin de teravih namazı kıldığını zannetsinler diye. Se- Iaıukte 'bazı muzip Türk çocukları sokaktan bu evlerin pencerelerine merdiven koyarak onları seyrederler, ayakları yere vurmağa başlayınca onlar da pencerelere yumruklar vurmağa baş- larlar. Baskına uğradıklarını zannederek her buı bir tarafa dağılırdı. 832. Kurlan okuyuşları: Sizi Kur'an okurken görürlerse ben de oku- yacağım der, yanınıza gelir, Kur'anı açar, okur gibi bir vaziyet alırlardı. : 8. Aylıklı'cami müdavimi : " İçlerinden bazılarının maişetini temin ede-- rek beş vakitte onları muhfelif camilere göride- tirlerdi. Onların vazifesi yalnız bundan ibaretti. Dönmeler de Türklerin camiine gelir diye Türk âdetlerine ittiba ettiklerini göstermek için, Bir de talimata muhalif hareket eden dön- melere ceza vermek lâzimgeldiği zaman; onu i- kametgahından uzak bir camide sabah namazı- na gitmeğe mecbur tutaıflar,_ bu suretle onu ra- hatsız etmek suretiyle hem ona ceza vermiş-o- | | Çok uğrağtı. Fakat kizi alamadı. lurlar, hem de Türklerin âdetlerine ıttıba ettik- lerını göstermiş oluyorl. Sarı mest, yeşil sarıklı kıllah Kadınları sarı mest, beyaz car giyerlerdi. Erkekleri de beyaz keçe külâh üzerine yeşıl sâ- rık-sararları 35, Bayramdan bayrama camle t Ancak bayramda 'bayıam namazına gider- lerdi. Namazda sağa sola bakarak Türklerin ha- rekâtma benzetmeğe çalışırlardı. Gusül âdeti--> 'ne riayet etmedıkleu soylemrdı ğ 86. Turklerle kaynaşm ma Zahiren müslüman görünmekle berabeı İ Türklerle kaynaşmazlar, tamamiyle ayrı yaşar- lardı, Selânikte ayrı mahalleleri vardı. Türkler- © le mecbür kalmadıkça alış veriş de etmezlerdi. Yardımları ancak birbirine idi. Müslüman Türk- © lere hiç bit yardımları dokunmazdı. Çünkü *? kendisine inanılan adam:. «Ötekilere karışma- /yınız. Onlarla kaynaşmay z. Yalnız kendi nızda evleniniz, onların adetlennden ve âyinle- ara- “yinden ancak gozlç gorunexglerı yaparak gözle- rini örtülü bulundurunuz.» gibi sarih emirler *.' vermişti. Bütün bu ayrılıklala sebep, itikat baş- kalığıdır. 87. -Türklerle evlenmemeleri : Müslüman Türklerden ne kız alırlar; ne de Türklere kız verirler. Bu hususta son derecede taassup gösterirler. Zihni Paşanın Selânik vali- liği'zamanında bir Dönme FKızı bir Türk delikan- Jlısını sevmiş. Butuıi dönmeler ayağa kalktı. Kı- zı öldürürüz amâ Türke vermeyiz, dediler. Kız Valiye iltica etti. Pederi geldi, kızını almak is- tedi. Kız kat'iyyen muvafakat etmedi. Babâsiy- le konuşmağa bile rıza göştermedi. Beni teslim ederseniz yok ederler, dedi. Zihni Paşa mabey- me telgraf çekti. Vaputra bindirip İstanbula gön- deriniz, cevabı geldi. Kız vapura bindirilip İs- “tanbula ;gönderildi. Fakat babası da Aynaroz- dan aynı vapura atladı. Beraber İstanbula geldı . Kız sevydiği * Türke vardı. Bü hâdise: Selamktekı donmelen . -matem 1çınde bıraktı. Di
