"i hudıleı Avı UPA; Cılt 1 Sayı 6 21 Kur'an kanunu tabııd'r . Vaktiyle Hindistanda yüksek mevkiler 1şgal eden ve «Hayat-ı Muhammed» üÜnvaniy- le bir: eser yazan mutaassıp - Sir Vilyam Mo- yer Hazreti Muhammed'in peygamberliğini we Kur'anin i'cazını Kabul etmemekle beraber : ıster istemez şu sözleri yazmaktadır ' -«Kur'anda Allahın birliğini 1sbat ve her- kesi ona itaat ve arzı şükrana sevk için tabi- attan birçok misaller getirilmiştir. Reziletle mücadele ve faziletle tahalli Hizumu, âhiret- 'te İyiliklere karşı ihsan olunacak mükâfatlar, fenalıklara göre görülecek mi atlar, mah- “lükatın Halika ibadeti, bu îbadetın tevlid.et- tiği hayırlı neticeler. Bunların hepsi Kur'an- da beliğ ve müessir bir surette ifade olunmuş- * tur. O kadar ki bu -ifade hakiki şiir derecesine yükselmektedir. Bundan başka, âhirete iman akidesi de en makul delâil ile isbat olunmuş- | tur ». . e 22 D " Kur'an ölü dimağları ihya eder Musevı âlimlerden ve muhakkıklerdnn Emanoıl Düeş, Ingılteremn «Kuvarterli Rev— yo» Tmecmuağının 254 üncü numarasın 127 nci cildinde - «İslâmiyet» ' yazd.ıgı makalede mutalâatı atıyeyl derme- yan ediyor: . «Arapları Iskeııder-ı Kebir'in unps—.rator-. | Tuğunda daha çok vâsi 'memleketler fethine, * Roma devletinden daha büyük 'Bir devleti fa- “kat bu devletin tesisi için geçen zamanin altı- da biri zarfında tesise sevkeden - Kitabı ğirmişlerdir. Finikeliler Avrupaya tüccar, Ya- Kur'anın yardımiyle Avrupaya irfan mesa_e— sini taşımışlardı. - Filhakik, müslümanlar öğretmişler; Yutanm ölü dimağına ve ölü ir- fanına hayat vermişler, bütün dünyayı ceha- - let karanlıkları ihata etmişken her tarafa nur: Sifaze eylemişler ve bu 1tıbaı1a bu insanlar u- lümu cedidenin ten*eıleruu atmışlardı. » SEBİLÜRREŞAB - 0 D '37 ve serlevhasıyle : mülteci veya esir olarak ) a “garplılarâ ve sarkL]ara felsefe, tıb, heyet, şiir” Kur' anı aîkaşiagan büyük adamlar Kur'an daha buyuk hbir tarakkinin -- - enbar olabilir Profesör uTomas Arnold» (1) tebhgı n unvanh eserinde şu sözleri söylüyor: pın iptidai mekteplerın e yalnız Kur an okutuluyor:e bu az bir şey ve küçük bir tarakki değildir. Çünkü Kur'an daha, bü- yuk bir tatakkinin menbar, olabilir... Kur'a- nın-Afrikâda bu şekilde okunmasınm tevlid ettiği menafiden biri oradaki rüesanin kendi arzularına göre hareket edeceklerine Kur'a- " nn irşadatına tevfiki hareket etmeleridir. Büu. “hattı-hareket Afrikalıların hayatında öyle bir -tebeddül vücuda getirmiştir ki bu tebeddül jonları medenileştirmiş, onları sanayi, ticaret vesair işleri inkişaf ettirmeğe sevketmiştir. Muslumanların irşadiyle, ve islâmiyetin tesi- “riyle Afrikarlım her tarafında müuhteşem Şe- hirler tesis. olunmustur. Avrupalı seyyahlar buraları ziyaret ederek onları hemşerilerine tavsif ettikleri zaman, Avrupalılar bunların 1ht1şamma inanmak 1stemem1ş1erdı. - 24. Kuı an musamahakarlıgı ogretır ve taassubu izale eder Hindistanın milli ruesasmdan «Sarocbi Neydo» namındakı büyük kadın Londı'adakı «Voking» camiinde muslumanlara hitaben irad ettiği ve «İslâm» mecmuasının 1920 se- nesinin kanunusam nushasmda neşreyledıgı ” nutukta şu sözleri söylemiiştir ç «Hazreti Muhammed tarafmdan tebhg ve nesrolunan dinin başlıca mezıye'clermden : biri onun taassuptan âzâde olmasıdır. Hağre- ti Muhammed'in dindaşları Sicilyaya hâkim olmuşlar, hıristiyan Ispanyayı (700) sene İda- ! ye etmişlerdir. Fakat hiç bir vâkit tebaaları- nm ibadetine, dinine karışmamışlardı. Müs-. lümanlar, hu'ıstıyanhga hürmet etmişler, cunku kıtapları onlara gayri mushmlere kar— DBünyanın bütün buyuk edyanı, şu veya bu derecede feragatkâr olmayı ogretmekte- “dir. Fakat muslumanhk fazıletı en sa_mımı ( öndra Daıuliunununun Araj apça muderrı— sıd.r Muteaddıt telifatı vardır: «İslâmın t: ebliği» un- vanlı eseri uIntışarı İslâm tevihi» serlevhasıyle Tagi- hum Halil Halit Bey tarafından tercüme olunmuştür. uIslamm . ”