FELEK” Altına doğru Şarlonun bu isimde bir filmini görmüştüm. Bir kar fırtınasına tu- tulduğu zaman sığındığı imdat e- vinde aç kalınca kanduralarını hay natıp yemişti. Tuhaf ve hazin idi. Görüyorum ki; bizim gazeteler bazan, Şarlonun açlıktan papuçla- ren yediği gibi, havadissiz kalın - ca kösele gibi haberleri kaynatma- ya başlıyorlar. Bunlardan biri şu mahud Çtenzilâtlı bilet) haberi - dir. Günleres; üst üsle yazdılar: Is tanbul vapurlarında yarı paraya inan ve iki gün sonra da geçen Sidiş geliş biletleri icad etmişler. Arkadaşlar - habre - bunun üs- tünde işlediler. Boru mu bu! Bu - ün yalnız gidiş parası verip bir let alacağız. Ertesi günü, hattâ daha ertesi günü onunla dönebile- Ceğiz. E bu ne fedakârlıktır! Bu- nun için de Akay ve Şirketi Hayri- ye müdürleri Ankaraya kadar git- mişler, İşte bizim gazetelerin ver- dikleri “dehşetli” havadis bu!. Her hes gazetelerde böyle birkaç gün #srar ile yazılan bu habere sevindi. Her şeyde olduğu gibi düşünme- den, kalabalık havasına kapıla - rak sevindi. Amma gün geçtikçe bu lokmanın ne sıska bir nimet ol- duğu meydana çıkıyör. Bütün bu Ankara seyahatlerinin, gazete neş riyatının ve etrafımızda işittiği - miz velvelelerin aslı şudur: Halkın en az istifade edebilece- #: Bir tenzilât şekli bulunmak için müsabaka açılsa sanırım şu yukarı yazdığımdan daha yavan birşey İunamaz. Bizim gazetelerin ha- nl harıl yazdıkları da işte budur. yorum maksat göz yum - mak mı?. İşte tenzilât! diye tenzi- 28 lâfi etmek midir?.. Eğer koru- wuyorsa böyle bir tenzilât yapma- mak, yapıp ta ciddiyetini kaybet- aehten yektir. biyorlar ki; — Beykoza gidipgelme 46 ku - ruştur, — Kınalıadaya serçe parmağı kalığında bir gül fidanı 7,5 kura pa; bir soba borusu beş kuruşa gi- dı Şirketi Hayriye: Yalnız perşembe günleri Son Posta yani — saat ie de kalkan vanur için bu yarım bileti veriyor. O saatte kalkan vapur zaten boş- tur. Buna ekseri geç kalan akşam. cılar binerler. Akay idaresine gelince: O da perşembe sabahları 8,45 postasında bu bileti veriyor. Aplaşıldı ye, bu kocaman tenzi- Perşembe sabahı karga kahvaltı etmeden vapura binecek zıpırlar - va > e posta ile Bo - ec. akşamcıya ya- pılacak üç bucuk kuruşluk tenzilât İstanbulun güzelliğini veren ade- larla Boğazı kurtaramaz. — Ne yapalım? denecek; buh- san yi olcu az, masraf çok... (Bütün bu şirketlerin masraf- tarı ayrı bir bahistir ya? o Oraya dokunmıyalım. Hiç birisinde bir care! müessesesinin hâleti ruhi - yerini görmem) Ötedenberi ortaya attığım, hat- 46 İstanbul belediyesine bile kabul *tirdiğim bir fikir var. Nakil va- #talarının birleşmesi ve böylece masrafların azaltılması. İstanbul denizinin Kızkulesin » den bu yana olan kısmı başka, ö - büryana olan parçası başka elde, haşka tarife ve ücrete tâbi bulu - Ruyor, Alışmışız da gözümüze bat- mıyor. Bundan aykırı şey olur mu? Devlet büyük deniz seferleri ya - bütün Türk ne irleştirdi. Şimdi Türk denizlerin- de birisi devlet malı, diğeri hususi şirket olarak yalnız iki vapur çalı- yl Istanbul limanında ise birisi a Halice, üçüncüsü de işleyen üç vapur idaresi #ardır ve bunlar ziyan ederler. Masraflarını korumazlar. B. FELEK | m L. şirketi umumi heyeti ag) Liman şirketi umumi heyeti sat Dünkü toplantıda tasfiye heyetine ba- ü *libhiyetler verilmesi kararlaştırılmış” üç rada icap eden motör- e ün, enret kanununun 459 uncu madde- yeğ, göre satılması salâhiyeti tasfiye be ui a aym ve mürakaplerimin alacak- edilmiştir. man liye heyetinde bulunan Bay Büley- izle Bay Pileri istifa etmi: eler beles ih ralabinın bir mürakıbe indirilmesi motörsüz deniz nakliye vasıtaları: | tir, i 934 tarihinden beri | çalışan | ŞE MAAKIFIL Müdürün İşi çoğaldı Bütün mektepler kültür müdürlüğüne bağlandı Yeni maarif müdürlükleri talimatna - mesinin tatbikinden sonra, şehrimizdeki bütün orta mektepler ve biseler de maa- ri müdürlüğüne bağlanmıştır. Maarif müdürlüğünün işleri, bilhassa kartasi mu- amelâtı çok fazlalaşmıştır. Mekteplerin yeni açılma zamanı olmadığı halde, her gün maarif müdürlüğüne binlerce evrak gelip gitmektedir. Öğrendiğimize göre, maarif müdürü, sabahın sekiz buçuğu— dan alışa paydosuna kadar gelen evra- ka imza atmakla başa çıkamıyor. Maarif müdürünün günde attığı imza adedi 500 ile 600 arasındadır. Atılan bu imza miktarı, bir iki ay sonra, mekteplerin im- ithan ve kapanma sıralarında bir misli artacaktır. Tasfiye edi'ecak muallimler Mkmektep maallimlerinden bu yıl 20- sunda tasfiyeye tâbi tutulacak olanların son teftişleri bu ay içinde yapılacaktır. Bu son teftişte de menfi rapor alan mu- alimler inzibat meclisi kararile tasfiyeye tâbi tutulacaktır. İstanbulda 1700 kadar lümektep mi vardır. Bu yeküna göre, tasfiye edilecek muzllin adedi çok ) azdır # ŞİLEDEKİ MEKTEPLER. — Mi: grit müdür. maavini Bay mi ün ileye gitmiştir. Bay Nurul le ve ci- ME ek eni ee İleri tetkik: edecektir. # MEKTEPLERE dağıtılacak levba- lar, — Kükür Bakanlığı, maarif idaresi ne mübim bir tamim göndermiştir. Ulu önder Kamal Atatürk'ün, tarihi natkun- da gençliğe hitap eden kısmı, bekanlık tarafından hususi tablolar şeklinde bastı: rılmış ve hazırlatılmıştır. Bu levhalar mekteplere dağıtılacak ve her dershaneye asılacaktır. # YUGOSLAVYADAN bir talebe grupu geliyor. — Yuzoslavyanın Zagrep şehrindeki Yük: Pedagoji mektebi ta- ik bir kafile, paskalya gelecektir. o Talebeler burada İeyli Kselere misafir edilecektir. # İSTANBUL Maarif Müdürlüğü, — Istanbul maarif müdürlüğü için, eski müs teşar Bay Mehmet Eminin üzerinde ya palan tahminler kuvvetlenmeltedir. Bu- munla beraber, eski Adana mntâkatı ma» arif emini o Bay İsmail Habibin ismi de mektedir. * HUKUK Fakültesinde imtihan. — Hukuk Fakültesinde olduğu gihi, Tıp Fokültesi talebesi de, yeni imtihan hakkı verilmektedir. Talebe, muvaffak olunamıyan dersten ikinci bir defa imti- hana tâbi tutulmasını istemektedir. # Mekteplerde DİFTERİ aşısı — Mekteplere ilk defa yazılan çoculdlara ya pılmakta olan çiçek aşısı gibi, (o bundan sonra difteri aşısı da yapılacaktır. Bu ka- kazalardaki İ diş muayeneleri yapılacaktır. Okullara gönderilecek diş tabiplerinin Hatesi, Diş tabipleri kurumunca hazı Ço » cuklar arasında dişleri bozuk ime lerini, sileleri ğa bur edilecektir. Yoksul çoculdarm dişleri de parasız tedavi olunacaktır. RORSA (iş Bankasından alman cetveldir) 6 NİSAN 935 AKŞAM FİYATLARI İSTİKRAZLAR TAHVİLAT lstilerası dahili 9725 1003 Ersan Kuponsuz n i m As, takvili HI ESHAM iy Bankası Nama 10 » Hamiline ll ii 10,15 . Şark m. ecza ÇEK F YATLARI 1205 4 Prj 18,93,75 G2 $ Belgrat 35.18 950,12 $ Moskev. © 11D475 Berlin 106 Viyana NUKUT (Sat) HIR EKONOM! Yeni yıl Mahsu ü Bu yı.da buğday mahsu- lünün iyi olduğu an aşı iyor Gelen haberler yeni yıl buğday mah- sulünün çek iyi olduğunu £ göstermekte” dir. Mevsimin kâfi derecede yağışlı geç- mesi bunda büyük bir âmil olmuştur. Ziraat Bankası, dış pazarlara buğday tedir. Geçen ay İ- içre, Türk buğdayları le Fi inderilmiştir. | il yeniden kontenjan ayırınıştır. Alman ya ile akdedilmek İma ema yeni kliring anlaşması buğdaylarımız için iyi bir ihraç piyasası temin etmektedir. Bu aym sonuna kadar İsviçre ve Belçikaya da mühim miktarda buğday ihraç edile cektir Buğday işlerinin & doğrudan doğruya Ziraat Bakanlığı tarafından görülmesi ve kat'ileşmektedir. Aldığımız. malümata göre Ziraat Bakanlığı o bu hususta bazı tetkikat yapmaktadır. Bu iki müdürlüğün alım, satım ve ihracat işleri ile doğrudan doğruya meşgul olması, (o bankanm da köylüye buğday mukabili © para vermek vaziyetinde kalması wuhtemeldir. Böy- ielikle siloların idaresi ve diğer teşkilât ta müdürlüklere bağlanacaktır. Zirnat Bankası umum müdürlüğü me murin müdürü Bay Mehmet Ali de Bur. sada inşa edilen yeni banka binasına ait işlerle meşgul olmak © üzere şehrimize Ticaret borsasında alış veriş Dün şehrimizde, gıda maddelerinden 14.560 kilo beyaz peynir, 2550 kilo kaşer peyniri, 74.288 kilo zeytinyağı, 850 kilo ceviz içi, 6300 kilo keten yağı, 6737 kilo susam yağı, ve ticaret maddelerinden 40 bin 150 kilo kuşyemi gelmiştir. Ayni za- manda afyon, buğday, susam, çavdar, de- Terkiplerinde yüzde 11 - 12.5 morfin bu- hunan bu nfyonlar 745 - 906 kuruştan sa- tilmıştar. 2474 çuval un 450 - 470 kuruş üzerin- den ve 213 ton buğday 4.13 - 4.35 kuruş arasında satılmıştır. Bu $ ton susam 10.20, 15 ton Konya çavdarı 3,17 buçuk, 120 ton sert buğday 4.30 ve 2.000 adet porsuk derisi çifti 399,8 kurutşan urunmele görmüştür. Bugünlerde borsada | dikkati çeken fiat deği i # işiklikleri yoktur. aş a ni halta içinde İs; aya mülkün a yammurta gönderilmiştir... Limanmızda bulunan biri Bulgar, diğeri İtalyan ban- diralı iki vapur yumurtaların neki içn rekabete gi ve bu yüzden nav. Tan ücretleri bir hayli kırılmıştır. Önümüzdeki bafta zarfında yapılacak sevisiyatta da ayni tenzilâil — tarifenin i umuluyor. B. Hüseyin Ragıp geldi Roma büyük elçimiz Hüseyin Ra - Gwp dün akşam İtalya bandıralı Feve- Tapa mermen çekrimize gl 4 Feci kazayı yapan Dün gece küçük bir çocuk otobüt altında can verdi, Bu korkunç ölüm şöyle olmuştur. Sant 8,30 da Istanbul 'dan Bakırköyüne giden 3278 numara- b otobüs Samatyadan geçerken sekiz iki müdürlük ihdası halekmdeki haberler | Çocuk Bayramı için dün çocukları esirgeme kurumunda yapılan top- lantıda VİLAYETTE Turizm kongresi İçin hazırlık Türkiye üç turizm mıntakasına öy ılıyor Ankarada toplansesik turizm kongresin. de konuşulmak üzere Turing ve Otemo bil Kulübü bir rapor hazırlamıştır. Turing ve Otomobil Kulübü, Türkiyeyi turizm görüşünden üç bölüme ayırmak. tadır. İstanbul, Ankara, İzmir ve bu mer. İ kezlerin civarları, Bu arada Konya, An- kara bölümü içindedir. , Ankara turizm kongresinden almacak iyi neticelerin, turizm işlerimizde yeni bir dönüm noktası olacağı umulmaktadır. # EDİRNE - İSTANBUL yolu. -— O- temobil!; gezginlerin memleketimize gel melerini kolaylaştırınık için Edirne - İs- tanbul yolunun yeni baştan yapılması, tu rizm işmin başmda gelmektedir. Ancak bu işin, yapılması büyük pe'sya bağlı - dir. Hükümet, esas itibarile bu yolu yap- tırmağa karar vermiştir. Bütçe müsait o. lunca yel yapılacaktır. Bununla beraber şimdilik | İstanbul » Silivri yolunun yapılmasını başlanacak - tır. Edirne » İstanbul yolunun en bozuk ii bozukluğu oldukça düzelecektir. # İSTANBUL - HİNDİSTAN yolu Otomebil gezginciliğinde, Avrupa yolu- nu ele alırsak, Bulgaristan ve Yugoslav- ya yolları da kısmen bozuktur. Şu kadar var ki, Edirne - İstanbul yolu yapılırsa, Avrupa - Hindistan otomobil yolunun »- çılmasına doğru büyük bir adım atılmış olacakir. O vakit İstanbul, (İstanbul - Hindistan yolunun merkezi halini alarak tsrizm görüşünden büyük bir kıymet ka- zanacaktır. Son yıllarda otomobil ile s6- yahat edenlerin sayısı çoğalmağa başla muştar. Bu seyahat merakı, uzakları ka- # VALI de otomobille gezgine çıka - cak. — Duyulduğuna göre, Vali ve bele- diye veisi Muhiddin Üstündağ bu yıl a- lacağı iznini, Avrupaya yapacağı otomo- billi seyahatle geçirmeğe karar vermiş- tir. # ECZACILARIN seyahati. — Her yıl Avrupaya seyahat tertip eden ecza - çilarm, bu yıl otomebilli bir kafile halin- de Avrupada bir seyahat yapacakları du- yulmuştur, Ek Şarköyde çöküntü! Dört beş gün evvel Şarköyün boş ki- a ağ marj vr . z üş ve bir çok de- rin ve geniş çatlaklar hâsıl olmuştur. ve Sahilde de © garip bir jeolojik hâdise meydana gelmiştir; Üç yü om İç yüz metre uzun- denizin dibi iki metre kadar yükselerek kum, çakıl ve yosunlu kayalardan bir a- dacık yükselmiştir. o Buradaki deniz 50 metre kadar geri çekilmiş, gerek kara ve geri gerek denizde çok tuhaf manzaralar he- oinbür va şoförü | Otobüs altında bir çocuk can verdi mıştır. Otobüs Mikaharın beynini par çalamış ve hemen öldürmüştür. Oto » büsü kullanmakta olan şoför Hikmet yakalanmıştır. Tahkikata devam olun HABERLERİ MAHKEMELERDE Bir komisyon- İ cunun marifeti! kendisi almış! cusu Musa, dün, Sultanahmet ikinci sulh ceza mahkemesinde, sorguya çekildikten sonra tevkif edilmiştir. — Musanm suçu şudur: Musa, ampul komisyonculuğu | yap - maktadır. Bir Ücaretbancye müracaat €- derek onlar hesebina da komisyonculuk yapmayı, mallarını satmayı teklif etmiş Musanın yanma katarak, ampul satmak üzere, Büyükadaya yollamıştır. e Moizle Musa, Adada, bir çok dükkünlera uğra Züne çarpmış; bir aralık, kolaymı bula. rek Musadan ayrılmış ve bir iki düklâ- na uğrıyarak paraları kendisine vermele- rini tenbih etmiştir. Biraz sonra nasılsa, iki arkadaş biribir- lerini kaybetmişlerdir. Bu suretle, satılan mallara ast bir miktar para Musanın ü- zerinde kalmış, elinde kalan ampulleri de mubakemesine dün başlanmıştır. Musa, dün, müdafsasmı yaparken, hü- 4 iseyiolduğu gibi, otrafile anlattı — Biribirimizi kaybettik... Hava ku - daha fazla arayamadım. Vapına atlıyark | İstanbula döndüm. © Elimdeki ampalleri İ emaneiçi Sara'ya bıraktım. Ampulleri de, | çebimdeki paraları da, götürüp rmüssse- seye teslim edecektim. Buna vekit kol madan zabılaya haber vermişler... dedi. Bu ifade, hâkimi tatmin © etmemişti. Musanm tevkif edilmesine ve muhs'te - mesinin mevkuf olarek devamına karar verdi ve Musa, adliyede tevkif edildi. Kalp para yapanların muhakemesi Yenicamide, Hamdinin kahvesinin ar- ka tarafındaki odalarında kalp gümüş «umburiyet birası basıp sürmekten suçla Ahmet oğlu Mehinet, Mehmet oğlu Mus- tafa Celâl, o Yusuf oğlu Hacı Mehmet, Mecit oğlu Halkı ve Yunus oğlu kahveci Hamdinin davalarına, ağırcezm mahkeme sinde dün bekeldı ve karara bağlandı. Simitci Bekire, iki simit #dıp kalp gü- müş obira oveten Oasker o Mehmet, Yusaf oğla Hacı Mehmetten alacağı 0- Jan bir Hrayı aldığını ve kalp olduğunu bilmiyerek simit almak üzere simitçi Be- kire verdiğini söylemişti. Kahveci Ham- di de, kahvesinin arkasındaki odada otu- ran Celâl, (o Hası Mehmet ve kHakkının kalş para bısiil'armdan hiç / «beri ol - madığını söylüş ordu. Müddehirmun? — mesvini Bay Kâşif, dünkü iddiasında: — Para sürmek © hususunda Celâl de teşvikte bulunmuştur. Tarif ettiği yerde, 'ği gih, oturduk!ur. odanın baca- ra, Hacı Mehmedin yaş küçüklüğü dola- yısile ceza kanununun 56 ncı | maddesi owzalandırılınalar mı, Mehmetle kahveci Hamdinin de beract- bisi Celâl, oda arkadaşlarmın kalp para ya» pıp sürüülerinden cörmü meşhatlan yi Muhakeme heyeti müzakere ettikten sonra, Hakkının 516 ncı maddenin birin- ci fıkrasma göre 3 sene hapis ve 1000 li- ra ağır para cozasma, Mehmedin de yaşı- nın küçüklüğünden 2 sene 6 ay hapis ve 833 lira para cezasına © mahkümluğuna karar vermiştir. # FAİZCİYİ ÖLDÜREN (o Arnavat çocuğu, — Faizci Menteş Kasariyi öl - 'dürmekten suçlu renşber Arnavut Zih - : mi mi iddiasını serdetti, İ Müğdeiemumi yaşı küçük olan Zihni- Tahlisiye idaresinde | yenilikier | Ankarada bulunan Tahlisiye genel İ müdürü Bay Necmeddin dün sabah şeh- rimize dönmüştür. İ Genişletilmmesine karar verilen tahlisi- İ ye idaresine yeniden bazı elât almak ü- İ sere bütçeye yüz bin lira tahsisat kon - | muştur. Bu para ile Karadeniz boğazma bir radyolar almacaktır. Akdeniz boğazı- na iki adet ziyalı şemandra, Anadolunun cenup sabillerine iki fener, Tavşan ada- larma bir fener yaptırılacaktır. Telsiz i bulunan bir Yapurun bulunduğu yeri tayin eden rad- yofar mayıs içinde & Karadeniz boğazma konacaktır. Diğerleri de tedricen yerler” tirileceklerdir. Marmara sahilindeki sis düdüğü zel —<le dolaynile bozulduğundan tamir - Ampulleri satmış, paraları! İranlı mmsevilerden ampul komisyon- | Zaman, hayatla başlar ve ha * yatla biter. Kalbimizin ilk çarp $ı zamanın bir iptidası, ve duruşu Bir intihasıdır. 7 Nabzımızın vuraşunü > saatin muntazam darbelerine uydurdu - ğumuz anda zaman, bizi bir gök ge gibi takibe koyulmuş demek dir. Ve bu gölgeyi yer yü silen mezarcıntn üzerimize alaca- ğı iki kürek topraktır. Onun için hayatı sevenler, 28 mam severlerdir. Hayatta muvaf- #ak olanlar ise zamanını iyi kulla anlardır. i Namütenahiliğin yoğurduğu bü hayat dünya yüzünde (biraz du- rakladıktan sonra, gene namüte » nahiliğin içine (o gömülecek, bize hayatı veren günler, seneler, niha- yet bu hayatı unatturup silecek- tir. Onun için beşerin nesilden nes le devrettiği zincirleme hatıralar üzerinde bir iz bırakanlara ne matla... Ölüm tabiatin bir hükmüdür. Ve tabiatin diğer bir hükmü de, korkmadan geldiğimiz yolla - va korku içinde yuvarlanmaktır. Onun içindir ki endişesiz atıldığı mız hayatı terkederken, (büyük bir endişe duyarız . ç Dünyada, farketmeden, gayri şuuri bir surelte kazandığı vücu- dün, gene gayri şuuri bir tarzda parçalara ayrılacağını düşündüğü zaman titremiyen kimse var dır? . Fakat © ne yapalım ki ölüm, endişesiz başlıyan Ohayat gibi bir hakikattir. İster toprakla ör tülsün, ister çelenkle örtülsün, kon kunç bir hakikattir. ç Yaşı ölüme dair umu- mi bilgisi bu hududu — geçemez Bundan ilerisini, aramak ise, n& zariye olar. Çünkü ölümle hay&- dın arasını ayıran fasıladan ilerisi" ni bilemeyiz. Ölülerin o yaşıyan” Tarla alâkası olmadığı gibi, yanların ölülerle de alâkası e tur. Ama hepimiz şerefle, herke ölmeği bir gaye biliriz. Bu ölümün ahrette bir faydası var mıdır? Onu bilemeyiz. Fakat yaşıyanlara bir faydası (o vardır. Çünkü bir ibrettir, Böyle; şerefle ölenler o namütenahi | senelerin kenetlediği hatıra zincirleri üze * rinde şereften ve hürmeten izler bırakırlar... Ni Hayat zamanla o muteberdir. Fakat şeref, namus, ve herkesin itibarını kazanmak öyle değildir. Çünkü nabız meselesi değildir. V« ebediyete intikal eder. Bizim vazifemiz ise, ölülere â zami hürmeti göstermektir. Niha- yet bizi doğuranlar onlardır. Ve onlara yarın biz de iltihak edece“ ğiz, Ve oraya giderken geride bt raktıklarımızın bize ayni hürmeti istiyeceğiz. > Onun için mezaristanlara itina etmeğe borçluyuz. Mezar | vücü- dün çürüdüğü bir çukur. Hatıra - ların tazelendiği bir beşiktir. Ve mezar zamanla bir hayat olmadığı için, bir âbide- dir ve öyle olmalıdır. Mümtaz FAİK 23 Nisan Çocuk bayramı için hazırlık görülüyor Çocuk Esirgeme — Kurumunun geçen toplantısında çocuk be programa bağlanması için nü saat 14 te tekrar bir toplantı yapıl” nahiye merkezinde nı Bayan Mahfuze B de ve nahiye mıntakası içinde bul illemektepler maşmuallimlerinin iştira * kile bir toplantı yapmışlardır. |,| Toplantıda 23 nisan günü için bir Mi