5 Nisan 1935 Tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 4

5 Nisan 1935 tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Ve Kak, Vere vE Bu- gün Prog'dadır. Yarım da Londra'a üö- necek. Gelecek perşembe günü de Stre- sa'da konferans toplanacak. »ss 2 — Görüşülen işler B u keşif seyahatletmaset görüş” melerin esası 3 şubatta Loa- dra'da Laval ile yapılan müzakereden sonra neşredilen tebliğdir. Gerçi Alman- ya'sın tekrar silâhlanmasile 16 mart be. yannamesinden sonra artık 3 şubat tekl finin şartları hayli değişmiştir. Fakat bu tebliğin, Almanya'nın tekrar Milletler Cemiyetine geri dönmesi, Orta Avrupa- ve şarki Avrupa Lokarnosuna — görmesi hakkındaki maddeleri | değişmemiştir. Gerek Simon ve gerek Eden'in yaptığı seyahatler "keşif, mahiyetinde olduğun- dan ve bu görüşmelerle her hangi bir ka- vara varmak gayesi ibtihdaf den bunlardan bir netice beklenemez. Bununla beraber, bu keşif o seyahatleri neticesinde muhtelif devletlerin muay - yen meseleler | hakkında tebellür eden noktai nazarlarını öğrenmek te faydalı- dır. Gerçi bu noktai azarlar henüz bü- tün vuzuhu ile anlaşılamamıştır. Fakat en kuvvetli ihtimallere göre, | Berlin, Moskova ve Varşova'nın 3 şubat teklif- leri haklımdaki noktai nazarları şudur: e 3 — Hitler ne diyor? nlaşılıyor ki Hitler garp hava Lokarnosundan manda diğer noktaların hepsini de reddetmiştir. Al- inanya esasen kendiliğinden silahlandı - ğmdan Almanya'nın silâhlanması mese- esi bir mesele olmaktan çıkmıştır. Ar- tk Almanya'nın silâh müsavatı bir emri vikidir. Daha garibi, bugün mayın Fransa'dan ziyade silâhlıdır. Binmena leyh yarın müsavat istiyecek olan dev- let Fransa olacaktır. Alman silâh mü - savatından ve garp hava Lokarnosundan sonra geri kalan üç noktaya gelince; Al- manya bunların hiç birine yanaşmamış- tir. 1 — Uluslar derneğine geri gelmeyi istemiyor. 2 — Şark Lokarnosunu imzalamağa na yanaşmıyor. Yukarıki üç mesele hak- kında Hitler | İngiliz dış bakanma şu sözleri söylemiştir: 1 — Uluslar derneği Versailles mua- hedesinden ayrılmadıkça hakiki bir Ulus- lar derneği sayılamaz. Her şeyden evvel barış kurumu ile Avrupayı galip ve mağ- lüp zümresine ayıran haksız sulh mua- hedelerini biribirinden ayırmak lâzım - dır. 2 — Şark Lokarnosuna lüzum yoktur. Çünkü Almanya ayrı ayrı misaklar i yor. Sovyet lerine lar, Avusturya”, 'nın dahili İaleri- ya kammamak ie o balda Arasta şeklini seçmek Hitlere göre seçile - gk ln ür Yl e ayal İma Almanyanın noktai nazarı budur. ne görsün? (B.R.) büyük bir ki- tapçıya girmiyor mu? Kız onu işti. Kravatını, şapkasını düzeltip arkasından dük- kâna girdi. O zaman burun buruna geldiler. Kız gülümsedi. Nazmi başile bi selâm verdi ve gelişigüzel bir ki- tap seçip, acele acele parasını ver- Cıkarken kıza selâm vermemiş» 6. Cünkü yeşil o gözlere bir daha bakacak cesareti kendinde bula- tr. Bir hafta sonra bir akşam, Ka- diköye gidiyordu. Vapurun orta kamarasma girerken, birderbire geriye döndü, üst kata çıktı. he Hakikat gazetssi “e gördüğü mu harrirlerden bir kaçının gürü'tü köşyle (B.R.)i garbi Avrupa Rusya hakkında nasıl bir duygu beselemekte idi ise, bugün Hit - ler de ayni hisleri taşımaktadır. Acaba ba duygu samimi mi, yoksa kendi siya- #i maksatlarna uyduğu için mi böyle dü- şünüyor. Burası belli değil 4 — Stalin ne diyor? erlinden çok farklı olarak Mos- kova'da Eden Sovyetleri kol. lektif bir sisteme girmeğe İstekli bul - muştur. Eden'in Moskova ziyareti İngil- tere ile Rusya arasmda — yeni başlayan bir dostluğun tezahürü mahiyetini almış- tar. Ve şunu söyliyelim ki bu, keşif 38- yahatinden daha ehemmiyetli ve daha şümüllü bir siyasi hadisedir. İngiltere ile Rusya öyle iki devlettir ki — 1907 den 1914 e kadar «yedi sene istisna edi- lecek olursa — bir buçuk asır içinde menfaatlerini telif etmeğe muvaffak ola- mamışlardı. Bunun içindir ki Stalin, Mo- lotof, Litvinof ile Eden arasmdaki gö - ami büyüle siyasi ehemmiyeti var- nr. Litvinof, Rusya'nın Şark Lokarnosu hakkımdaki noktni nazarını anlattı: Rus- yaya göre, şark Lokarnosu Avrupada barış sisteminin en esaslı şartlarından biridir, Şark vaziyeti halledilmedikçe, garpte vaziyet ne kadar sağlamlaştırı - arsa sağlamlaştırılsın, sulh ve müsale - met emin sayılamaz. Rusya bir şark Lo- karosu imzalamağa hazırdır. Almanya- nın bu anlaşmaya girmesini temenni eder. Fakat girmese de her halde Rusya misakı imzalıyacalıtır. İşte Rus nokta nazarınn bülâsası da budur. »ma $ — Pilsudski ne diyor? arşova'ya gelince; Lehistan hükümetinin noktai nazarı no olduğu henüz iyice anlaşılamamıştır. Bir rivayete göre Lehistan Almanyadan ay rılmamağa karar verdiğini bildirmiş, bir. rivayete göre de siyasetini değiştirece - ğini söylemiştir. Ancak birinci ihtimal daha kuvvetli üyor. Lehistan Al- manya ile on sone için misak imzalıya - rak şimdilik kendisi için en büyük teh- ikeyi bertaraf etmiştir. Lehistan bir ta- raftan Rusya, diğer taraftan da Alman- ya arasma sıkışmıştır. İkisinden de kor. kuyor. Fakat daha çok korktuğu Alman- ya'dır. Onunla da anlaşmış bulunuyor. Binaenaleyh Althanya ile birlikte yürü- taahhüde girmekten izleye eğer İngiltere Avrupadaki taahhütlerini genişletir ve bunları Lehistana da teş- mil ederse, o zaman belki Lehistan da düşünür, Fakat uluslar arası muvazens- sinde en tehlikeli bir vaziyette iken, Al- manya ile imzaladığı misak ile vaziyeti ni sağlamlaştıran Lehistanın, durup du- rurken, rahatını bozmak istemediği an- laşılıyor. ez 6 — Mesele İngiltereye dayanıyor vrupanın barışmı yeni bir ku- ruma bağlıyacak olan bu teşeb- büste her devletin noktai nazarı aşağı viii lavazzuh etmiş görünüyor. Fa - İngilterenin noktai nazarı nedir? Bu- vası pek belki değil, İngilterenin Alman silâhlanması, garpte hava Lokarnosu im zalanması ve Almanyanın Uluslar der- neğine geri dönmesi hakkındaki nazarı bellidir. Fakat bugün için chem- miyetli olan nokta orta Avrupa ve şarki ik devletler İönüp dolaşıyor bu iki nokta üzerinde toplanıyor. Fransa, Halya, Rusya umumi bir misak aktine taraftardırlar. Almanya umumi misak istemiyor. Iki taraflı anlaşmalar m rüzgâr vardı e Vapur Haydarpaşaya gelirken şi- fayı çoktan kapmıştı. Durmadan aksırıyordu. Kadıköyde vapurdan en son çıkan yolcu oldu. Bir tütün- — Nazmi Şehap... — diye söy- lendi — Ben senin ne mal olduğu- nu bilirim it! Dikkat et kendine!, Bu sefer burnundan yakalanıyor- sun... Artık ihtiyarladın.. Bu yaşta aşk çok tehlikelidir. Ayağını denk al anam... Bir mesele.. — İllâllah be birader! ne yapa- cağız bu kadar daktiloyu? Kış gelmişti Yazıhaneyi kalori- fer adam akıllı ısıttığı için, dışarı- dan henüz gelen Nazmi paltosiyle şapkasını, kapı (o yanındaki uzun Almanyanın noktai nazarını ka- bul ederek ilci toraflı misaklarla kanaat 3 — Bi ün adasına çelsilerek eski yalnızlık yani “Splendid isolation,, siya- setini takip etmek. İngilterenin tutacağı yol, 11 bek toplanacak olan Stresa konferansın: belli olacaktır. Ve bu belli olduktan son- vadır ki Avrupada umumi siyasi vaziyet tebellür edecektir. İngilterenin beynel - milel hayatta oynıyacağı rol biç bir zar man bugünkü kadar ehemmiyetli olma- ge #24 7 — Memel ve Almanya lmanyanın son Berlin görüş - imelerile anlaşılan şark siyaseti karşısında Kaymas'da muhakeme edilen yapılan bir emrivâki ile Memel Litvan- ya'am eline geçti. Nüfusunun büyük kıs- mı Alman olan bu şehir Litvanyaya zeç- ama, 1624 yılnda yapılan bir kanunu Hibi olacağını da Litvanya kabul etti. Almanya, Litvanyanın 1924 kanunu esa- sisine karşı hareket ettiğini ikide kir din etmektedir. Hitler Almanyada iş ba- şina geçeli, Memel'de de Milli Sosyalist hareketi kuvvetlendi ve bunlar nihayet Memel meclisinde ekseriyeti ellerine ge- girdiler. Bir kaç ay evvel de bir takım Milli Sosyalistler bir darbe ile Memel'i Almanyaya ilhak etmeğe çalışacakları bir sırada içlerinden birisinin. kıyamı Litvanya hükümetine haber verdiği an- laşılıyor. Bunun üzerine damı öldürüyorlar, İşte a; Tam eden muhakeme bu katil dolayısile idi, Kavnas mahkemesi yüz yirini kadar mazmun arasından dördünün idamına ka- iğ z ük ile protesto edilmiş ve Eden melerinde Hitler'e de yardımı »# 8 — Belganın düşmesi aftanın diğer mühüm bir hâdi- sesi Belçikada hükümet değiş- mesi ve Belçika milli parası olan Belga- pm kıymetten düşmesidir. Belga altma bağlı iken Belçika ticaret muvazenesin- deki bozukluk dolayısile kıymetini mu- hafaza edemiyor. İş başımdaki “hewnis hüleümeti Fransaya baş vuruyor. Ondan da ümit ettiği yardımı göremeyince isti- fa ediyor. Yerine Van Zecland sasyalist- lerin de dahil © olduğu bir mili birlik bülcümeti teşkil ediyor ve tıpkı Röose « vek'in dolar hakkında yaptığı gibi, Bel. gan yüzde otuz nisbetinde kıymetten düşürülmesine karar veriyor. Bit hralık yeni Belçika hükümetinin Belgi fa - kandinavya memleketlerinin yaptığı gibi Yer bağlıyacağı sanılmıştı. Van Zee- land Amerika Cumhurreisini taklit et- meyi tercih etmiştir. Belganın kıymet- ten düşmesinin ehemmiyeti şundadır ki altın bloku biraz daha zayıflamıştır. Şim- di de Holanda parasından korkulduğu bildirilmektedir. »es 9 — Japonya ve Uluslar Derneği ayde değer olan diğer bir si- K yasi mesele de Japonyanın U- luslar derneği ile ilişiğinin büsbütün ke- silmesidir. Japonya tam iki sene önce Uluslar derneğinden çekileceğini haber vermişti, Bir devlet Uluslar derneğinden iki ila ayrılabili ilece haber eN ve aradan iki yıl par Bir de derneğe karşı bütün tanhhütlerini yap- mış bulunmalı. Aradan iki yılgeçtiğine göre Mele. şart tamamlanmıştır. Falcat vası açıkta, kaldıkça acaba ri iş oluyor mu? Maamafih Japonya çok kuvvetli bir dev- let olduğundan bu nokiayı kimsenin a- raştırmağa niyeti olmadığı anlaşılıyor. A. Şülerü ESMER du. “ — İâllah be birader! Tahsin ona bakıp avaz avaz ba- ğırarak söylüyordu bu sözleri. Naz- mi hiç oralı olmıyordu. Odâyı çok sıcak bulmuş olacakti ki ceketini de çıkardı. Sonra camlı bir kapı dan kendi odasına (girdi. Fakat Tahsin bu... Adamın yakasını ko- lay kolay bırakır mı? Derhal yö- rinden kalktı, camlı kapıyı açarak, öyliyorum kuzum.. — d — Ne olmuş gene — Evet... ve bilhassa? — Söylesen e canim? — Ve bilhassa... maaşını doksan lira olarak tensip buyurduğun kal- tağı buraya alamıyacağımızı söy- temek istiyorum. Nazmi hiddetle yerinden fırla- dı: — Hayatını çalışarak kazanan bir kıza kaltak demeğe nasıl ağ- zın varıyor? Tahsin Pk gülerek o- muzlarını kaldrdı — Kız değil bir kere... Orasını Öz dilimizle Kaçıran ve kaçırılan Bugünkü Hitler rejimine aykırı giden bir Alman gazetecisinin, İs- viçrede çalyaka edilerek Alman- yaya kaçırılması, Avrapa gazetele- rinde günün dedikoduları arasına girdi. Bu gazetecinin gerçekten kaçı- rılmadığını, Almanyaya gizlice gir mek isterken yakayı ele verdiğini ileri sürenler de var. Neyse, işin 6 yanını kurcalamak bize gerek- mez. Ortada dönen söze göre ga- zeteci ilk olarak, sığındığı başka bir ülkeden kendi ülkesine kaçırıl- mış oluyor. Birçok kaçırılan şeyler biliriz. Ancak, bir gazetecinin ka- çarıldığını duyup işitmiş değildik. Aramızda, bu Alman gazetecisi- nin nasıl kaçırıldığı konuşulurken arkadaşlardan biri, söze karıştı: — Kaçıran gazetecileri çok gör- düm ama, haçırılanını yeni duyu. yorum! Salâhaddin GÜNGÖR Bugünkü progtali İSTANBUL: 17,30: Plâk neşriyatı, 18: Dans musi- kisi plâk. 19,20: Çosuk santi: Mesut Ce mil, 19,50: Haberler. 20: Opcret par- çaları, pupuri, 20,45: Kit . Havayen Siret ve arkadaşları 21,15: Son haber» ler, 21,30: Bayan Birsen — Radyo caz ve traları, 15 Ki MOSKOVA, izdAm 1830: Tiyatro nakli, 19,30: Moskos çapı verilen tini Ali, S5 Öke Şe yım, 2305; İngilirce yayım. 2405: Almanca ÜREK MOSKOVA, Very ope Gü, 195 Duyumlar, 18,151 Radyo 30: Plik. 20: Konferans. 20,20: Çi ano ile karışık konser. 2115; Filharm, Hik take tarafından senfonik İsyıser. 23: De yanlar. MTOK MOL K 7 1905: Amsle yayımı. 19:15: Almanca ya ye 2020: Ora emeli nakil 231 Duyum lan, 228) Pİ, 2300: Ruken duyumlar, RO ili e koro tara” arkalar. 502 Kiy. VİYANA 507 m. 20: Duyumlar. 20,10: Ulusal ya- yım. 20,30: Holzer redyo o orkestrası, 21,35: (Philipp) adlı temsil. o 23,25: Duyumlar. 23,35: Hafif havalar ve şar- kılar, 24,05: Duyumlar. 24,25: o Plâk. hezaien direğe asmağa savaşıyor. (Ulustan selâmlar) odlı Avusturya mu- sikisinden mürekkeb konser . geç! kadındır. Ben bilmez miyim Şakireyi? — Nereden biliyorsun? — Bu herkesçe malüm bir şey. Ben de biliyorum. Lâhanacı zade, Peynirci zade de, Narin Bey de. hepimiz'biliyoruz bunu... cümle â- leme rezil mi olacağız?. — Be birader farzet ki kadın ol- muş... ne olacak? Bunu koklamak için çağırmıyoruz ya? — Elâlem öyle sanır. — Sansın varsın, — Nazmi oğlum... senin bildiğin bir şok yele ben bilmem. Fakat benim bildiğim bir iki şeyi de sen bilemezsin... Bu kadın yirmi kişi- nin metresidir. — Bu kadın hovarda toplantı- larında çengilik eder yahu.."Dö- verler bunu! — Haydi be... | öyle kadınlar çok para kazanırlar. Neye gelip ayda doksan liraya daktiloluk et- sin, — Orospunun kimbilir ne dala- veresi vardır. Nazmi, Hakikat © gazetesinde tefrika edilen romanı kitap halin- de bastırmağa başlamıştı. Masası- nın üstü tashih provalariyle dolu idi. Onlara el atarken; — Peki. peki.. — dedi — nası! Bimecemiz Geçen defaki bilmecemizi doğra halleden- ler arasmda çektiğimiz kur'ada birinciliği Şişli Abidei hürriyet &nddesi No. 189 Bay Selçek ikinciliği Erenköy istasyon karşısında Mah. rare Cevad kazanmışlardır. Matbanmiza kadar teşrif ederek hediyelerini almaları kendilerin» dem röcn olunur. Geçen defaki kilmecemi- zin halledilmiş şekli 1214567999114 “ana Osmanlıca karşılıklarını yazdığ mez keli - melerin öz türkçe münasiplerini bularak şek» boy humelerine in k (Milliyet bilmece memurluğu. a) gönderiniz. Doğru halledenler arasında gekiyor ve kazananlara hediyeler ve © Müddet: Pazartesi günü akşamına ka Yeni bilmecemiz 12446789101 SOLDAN SAGA 1 — Sual 5, Ekilecek yer 8. 2 — Eser 2 Nota 2. 3 — Bir çerk vilüyetiemiz 3, Beyar 2. Kır mim 2. 4 — Vade 3, Çalgı 3. Sonuna bir () ko- yarsana yağ tavasına düşer 2. 5 — Nota 2. Genişlik 2. 6 — Çıngırak 2. 7 — Kütap 5. Bir kömür cinsi 3. 8 — Kemiğin içindeki 4 Kuş yemi & 9 — Trabzonlu 3. Bir kumaş cinsi 10 — Geniş değil 3. 11 — Ateş 3 Lezzet 3 YUKARDAN AŞAĞI 1 — Bir vilâyetimiz 5. Ilim 6. 2 — Şair 4, Parlaklık 4, 3 — Bir mayve 3. Çabuk 3, 4 — Tazyil görmüş 4, Nota 2. 1 5 — Miller 4, Sonuna biri koyarennız | gifleşir 2. Bert 3. 6— Kiz 7 — Vertsci 3 8 — Karadenizde bir liman 8 — Nota & Dem 3, 10 — Iranlı 8. 11 — Şir 8. Kasrak len yapılan içki 5. istersen öyle yap! Bir saat sonra yazıhane yükünü almış bulunuyordu. Daktilolar durmadan işliyor, beş müşteri gi- diyor, on müşteri daha geliyordu. Nazmi bunları kapılarm açılıp kapanışından, Tahsinin kâh neşe- li, kâh tehditli, kâh sakin konuşan sesinden anlıyordu. Bir haftadan- beri işleri asmıştı. Çünkü en gazetesinin satışını beş yirmi beş bine çıkaran Pensi sonuna bir hata sevap cetveli ek- lenmeden çıkmasını istiyordu. Tah- | sine; — Bu iş bitinceye (o kadar ben- den paso! — demişti — Romanın kabına “en iyi dostum Tahsine,, diye bir ithaf kondurdu- ğu için üstüne yıkılan yüke Tahsin ses çıkarmıyordu. Meşhur muhar- ririn büyük bir şöhret kazanan ki- tabını ona ithaf etmesi, onu kendi şöhretine ortak etmesi demek de- gil miydi? Eh.. bundan haklı bir gurur du- yuyordu. Ticaret âlemini dolduran adı edebiyat © âlemine de karışı- yordu. Birden dışarıda bir kadın sesi i- şitildi. Bir kapı | açılıp kapandı. Sonra bu kadın sesi ile Tahsinin ALTIN SESLI - ŞEN - OYNAK ve GÜZELLER GÜZELİ MARTHA EGGERTEH: Viyana Bülbül füminde MELEK sinemasında bir eri gibi e Bugün saat Vİ de tenrilâtı matine vardır sesi perde perde kuvvetlenip kes- | ,tihanda kazanmadım mı? Asm umdesi “MİLLİYE Ttr. ABONE ÜCRETLERİ : Türkiye için Hariş için LK. LK 3 aylığı | Askeri teb'iler | Yedek hakim mülâzım Mus. a Gıyasettins Kadıköy askerlik şubetinden: Şube- miz yedek subaylardaı (asbitlerden) 312 yösettin stanbulda ise ilândan 24 saat i- çinde Kadıköy askerlik şubesine hariçte İse bulunduğu mahallin askerlik şubesi vasıtasile oturduğu yerin ve işin bildiril mesini aksi takdirde kanun tatbik edile- ceği, ss Harb malü'lerile şehit yetim'eri çağrılıyor Kadıköy askerlik şubsinden? 1 — Her sene olduğu gibi 935 sene- sine sit tütün ikramiye defteri yapıl - maktadır. kramiye alacaklardan Kadı » köy askerlik şubesine kayıtı bulunan harp malülü zabitan ile efrat ve şehit yelimlerinden henüz kayıt için şubeye emire nisan 15 şine kadar be- al gelmeleri, Gelmedikleri takdir. Ea defter gönderileceği için defter dı - şında kalarak hakları zayi olacaktır. 2 — Tey sayılı günlerde zabitan ile rat çift sayılı günlerde şehit yetimleri kaydediliyor. 3 — Şubeye resmi senet, maaş ve nü; fuş cüzdanlarile bir fotoğraf | getirile - celetir, Osmanlı Bankasında Yüzde 5 faizli, 1334 - 1918 DAHILI ISTIKRAZ tahvillerine ilişik M olup vadesi | Mayıs 1930 da gelen ve ayni tarihle ödenmesine (o başlanan 25 sayılı kuponlardan ibraz edilmi - Bugün tatil gününü EN EĞLENCELİ GEÇİRMEK İSTEYENLER FRANZISKA sinemasında görmelidirler. Bu- gün saat İlde tenzilâtlı matin kinleştiler, Daha sonra dn la, adam akıllı bir kavga başladı vo bir itişme kakışma oldu. O anda Nazminin kapısı - şiddetle itildi. Nazmi başınr kaldırınca" abus su- ratlı bir karı ile karşılaştı: — Ne var? — Daha ne olacak? Beni daha dün tayin ettiniz, bugün tekme to- kat kovuyorsunuz. Memurlarınıza terbiye veriniz... — Tahsin bey benim memurum değil.. sortağımdır. Hani Tahsinin söyledi, da vardı. Belki de Tahsin azını biliyordu da az söyliyebilmişti. Duruşlarından ve kıllarmın sert liğinden uzun zaman rastık sürül- müş olduğu anlaşılan bir çift kaş altında dünyanm en bed bakışlı ve özleri vardı. Sapsarı dişle- rinde, dudaklarını nasırlanmış gi- bi buruşuk ve kalın derilerinden, giyinişinden, kıpkırmızı bir cilâya bulanmış tırnaklarından halis bir ortamalı olduğu ne belliydi! f — Efendi efendi! — dedi — siz bana bakın bir kere, | ben böyle hakaretlere tahammül © edemem. Siz dürüst adamlar değilsiniz. İn“ (Bitmedi)

Bu sayıdan diğer sayfalar: