J Oylar ve kisiler | f Öz dilimizle iz Tercüme Hilmi Ziya Ülken'in Uyanış de- virlerinde tercümenin rolü'nde (1) müdafaa ettiği fikir, kitabın adı- nm vadettiğinden daha geniş ve üstündür. Muharrir, bir memleket- te yenileşmenin dışardan gelecek fikir akımları ile olacağını, bunun için de tercümenin en büyük vası- talardan biri olduğunu söylemek» le kalmıyor; hattâ eserinin sadece muhtasar bir tercüme tarihi olma- sını istemiyor: medeniyetin, muh- telif çağlarda ayrı ayrı vari tecelli etmiş olmasına rağmen, bir olduğunu isbata çalışıyor. Böyle büyük bir mevzuun dört yüz sayr- falık bir cildde tüketilmesine el- bette imkân yoktu; belki buki- tabdaki davayı Hilmi Ziya Ülken, fikir hayatının merkez noktası e- decek ve bundan sonraki eserini onu daha ziyade o aydınlatmağa bağlıyacaktır. “Medeniyetin bir- liği,, gibi hem filosofun, hem de tarihçinin çalışmasını bekliyen bir mevzu daima ele geçen nimetler- den değildir; bu yolda çalışırken yapılacak hatalar bile velâd olur. Kitab sadece muhtasar bir ter- cüme tarihi olmakla kalsaydı el- bette ki yine alâkayı celbe şayan olurdu. o “Muhtasar, diyorum; çünkü Hilmi Ziya Ülken'in tetkik ettiği devre eski (o Yunanistan ile başlayıp bugüne kadar geliyor ve tabii olarak en çok müslüman A- rab medeniyetinin maruz kaldığı ve icra ettiği tesirlerden bahsedi- yor. Kitabın bu kısmı ne dereceye kadar tamamdır bilmem; burasını bu işin tarihçileri söyleyecektir. Bugün yazılacak bir tercüme ta- rihinin belkemiğini müslüman A- rab medeniyetinin kendisinden önceki ve sonraki medeniyetlerle olan münasebetlerin teşkil etmesi pek tabiidir; çünkü medeniyetin intikali bahsmda en iyi bilinen de- vir odur: Yunan - Lâtin âlemi, A- rablar, Avrupa... Yunanistan'ı da- ha önceki medeniyetlerin mirascı- sı kılmış olan (o tesirler ise henüz tamamile malüm değil, “Medeni- yetlerin birliği,, iddiasmı bugün tarihçe (historiguement) isbat et- mek bunun için zordur; belki Hil- mi Ziya Ülken'in kitabma, asıl müdafaa edilen fikri hiç haber ver miyen bir ad koymuş olması da bu zorluğu, imkânsızlığı düşünmesin- den doğmuştur. Uyanış devirlerinde tercümenin rolü'nün gene, yaşlı bütün Türk yine birçok kafalarda tahriblerine devam etmetkedir. Her ne şekilde olursa olsun egotisma, kendi ken- dinin içine büzülüp dışarı ile alâ- kasmı kesme, ilerlemenin, mede - niyetin düşmanıdır. Benlik gibi bizlik de, sadece insan oğlu mana- sına kullanıldığı zamanlar, bar - barlığın başlangıcıdır. Hilmi Ziya Ülken' “Uyanış devirlerine yara - ve kudretini veren tercüme - iyor; buradaki “tercüme,, ke Mi li (taklid) de diyebi- liriz. Taklidin gerek ferdin, gerek toplulukların inkişafındaki hayır - İı tesirini görmiyenler, inkâr eden- ler ekseriya devamlı bir vakit hoşa giden şeyleri tercih edenlerdir. Taklid, tercüme, an - “Türkiye, tanıdığım en iyi askerdir!,, — Franklin Bowillon — Fransız Kamutayında, Türkiye- Yi ve Türkleri iyi anlayan ve çok yakından tanıyan bir Fransız say- lavı andlaşmaların değiştirilmesi- ni istemiyen ülkeler arasında bi- Zin de aımızi anarken yönle de ini — Türkiye, tanıdığım en iyi as- kerdir! Bugünkü Türkiye ile Fransa a- rasında ilk anlaşmanın altına tu- rasını koyan Bay Franklin Bouillon un but sözüne parmağımızı basma- dan geçemi; ü Ağır denemelerden sonra, yer- leşen dostlukların köklü o'Juğuna en iyi örneklerden biri de Türkiye ile Fransa arasında kurulmuş o - lan dostluk olduğuna kuşku yok- tar. “Türkiyenin en iyi asker oldu- ğunu söyliyen Fransız saylav dip- lomatı, bütün yeryüzünde bilinen bir şeyi, birdost © ağzından açığa vurmuş oluyor. Biz Türkler, | gerçekten en iyi askeriz. Atatürk Türkiyesinde; or- dunun yeri, ulusun yüreğ içidir. Türkiyenin gün oldu ki, bütün var- lığını elden aldılar, topunu, tüfeğ: ni, barutunu, kilit altına vurdular. | Ordusuna dağıttılar, generalla- rını tutsak gibi şuraya buraya sür- düler. Yalmz — dokunamadıkları şey, onun yüreği idi. O yürek; *on- raları bütün bir gövdeyi yarattı. Bugünkü cümhuriyetin yeşertti- ği devlet ağacını, on altı yıl önce, Kamâl Atatürkün Samsun topra- ğına attığı çekirdek. yetiştirdi. De- mek oluyor ki, Türkiye her vakit için en iyi askerdir. Ordusu yok e- dildiği gün o gene en iyi azkerler- le dolu idi. Alpler ülkesi olan o Fransanın oğlu, anayurt uğrunda (ölmesini çok iyi bilen Türk çocuklarını bu bir çift sözle öğerken; gerçeğin ta kendisini söylemiş oldu. Sali ihaddlin Gi GÜNG ÖR —ş—ş a cak zayıf şahsiyetleri sebeb olur; kuvvetliler ise kendi- lerinden en çok uzaklaşmak iste - dikleri zaman kendilerini bulurlar. Tercüme taklidin en tam ve belki de en zor şeklidir; fakat ona da, ister istemez mukallidin şahsiyeti karışacaktır. Bunun içindir ki bir memlekette tercüme faaliyetinin artması, ne ferdi, ne dö milli ka- biliyetin inkişafına mâni olur, bilâ kis onlara birer “stimulant” olur. Hilmi Ziya Ülken'in kitabını, ö- teden beri pek munis bulduğum bu fikirlerin doğruluğunu. tarihin şehadeti ile de isbat ettiği için çok sevidim. Giriş'm son sayfaları nı buraya olduğu gibi almak ister- dim; çünkü onlarda —-harrir bi - zim tutmamız lâzım gelen yolu an latıyor. Bütün parçayı almağa im - kân olmadığı için son satırlarla ik tifa edeceğim: “Sathi görüşlerin dudak büke - rek geçtikleri ve “Modası geçmiş, dedikleri tozlu kitablar humanis - ması (2) her büyük uyamış devri gibi, bizim uyanış hareketimizde de dayanılacak ve kendinden hız alınacak en sağlam temel olacak - dar. Öraya doğru bir yol açılıyor; ümid edelim ki yolcuları, ilk gün- Bugünkü program ISTANBUL 18; Fransızca ders. 18,30; Jimnastik - Ba: yan Azüde, 18,50: Muhtelif plâkler. 19,30: Ha bes loğ - Bayan Halide, 20: ye Tüzün ve ve caz orkmatı myski oyaları 22, Çekçe yayım, 23/08: İm 24,05 Almanca 892 Kb. MOSKOVA, (Stalin) 361 m. 1830; Bir opera temsilisi nakil. 223 Kh. VARŞOVA, IMS m. 14,15: Pi « Komau konseri, 18,501 Söz“ 19; LER,, profesör T, TOVALSKI tarafından (Krnkovadan nakil.) 22,40: Leh ulusal şarkı- lari, 23; Reklâmler. 23,15: Salon musikisi, Ki. LEİPZİG.382 19.20 O:peretlerdi te — Operet parçalı lusal yayım, 21, rad HEXhBUDAPEŞ 18: lük, 19: di Aktünlite i Sözler. 21,05: Gala komser. lar. 23,15: Plâk, 23,30; Framsmaca TNS Kh ERANKFURT Bim. 21) Duyumlar. ar.) 22; Dayumlar, 23280 Sönler, 23/01 Dans me: zikası, 740 Kh MÜNİH, 405 verenin kanteti, 24: Dame, 1 - 3? Gece musikis. Yarınki program ISTANBUL İnkelâp dersi, Üniversiteden nakil olasör Mahmut Enst Boskart > AN ida opernan aberlar. 19.0; Gavin İmar. Din; (san Dörtte). 7 İ YEMİ MESRİYAT Edebiyat ve Edebiyat tarihi özü Kıymetli muharrir ve edebiyat rmü- allimi Bay Sadettin Nüzhet Ergunun yeni bir eseri neşredildi. Bu eser “E- debiyat ve Edebiyat tarihi özü,, adını taşımaktadır. Lise ikinci devre olgunluk ümtiha- nma girecekler için yardım kitabı o- lan bu eser aymi zamanda en son nesle kadar bütün yazanlarımızı Oderliyen, şahsiyetlerin vsbarüz ettiren değerli ve özenli bir eserdir. Dikkat, bilgi ve bü- yök bir emekle vücude getirilen bu e seri tavsiye ederiz. lerde mukadder olan alâkasızlık. tan yılıp dönmesinler, Nurullah ATAÇ (0) Dün ve yarm külliyatı, 4 cild, 305 sayıfa, 100 kuruş. 2) Bu kelimeyi “humanizma,, diye «23 ile yarmağa ne lüzum .| Oz Türkçe i'e GAL Yerle, Bilmecemiz Ormanlen karşılıklarını yazdığımız ke- e ii malik in boş hanelerine yerleştiriniz ve kese - “Müliyet bilmece memurluğuna” gönderi” niz. Doğru halledenler arasında kur'a çekiliyor. ve kazananlara hediyeler veriyoruz. Hal müd deti perşembe günü akşamma kadardır. Yeni bilmecemiz 1214567809101 | SOLDAN SAGA | 1 — Sevahili mütecavire vapurlarının adı 4. Adet & 2 — Bir içki &. İsim 2 Dem 3. 3 — Aralaraı genişletmek 8. Nota 2. 4—Bsp4 $ — Cezire 3 Yaya 2. 6 — Meyan 3. Beygir 2. 7 — Genişlik 2. 8— Millet 4. Bir oyun 5. 9 — Etajer 3. Nota 2. Köpek 2. 10 — Kuşun eli $. 1) — Süyük bir hayvan 3. Ham üzüm”. YUKARDAN AŞAĞI 1 — Bir vekilimizin soyadı 4. Dünya 4. 3 — Berf 3, Erkek 2. Ruhu eda 2. 3 — Cari 4, Özüürkçe bir isim 4. Beyaz Üreme 4 — Sene 3. Şöhret 3. bir mehir 4 Kapan 3. Nota 2, Bir çalıçı öleti 2. lâyetimiz 9 9 — Yama 2. 10 — Ahita 9. 1 — Valide 3. HALKEVİNDE Köylü için ev modelleri Istanbul ve Trakya bavalisindo-ev yaptıracak köylülerimize bir ev nü- munesi vermek ve kendilerini asri ve sıhhi birer yuvaya sahip kılmak malsa- dile iki boy üzerine (köy evleri) proje- si Istanbul haliçevi tarafından müsaba- kaya konmuştur. Yerli malzeme ile en sihhi © ve en ucuz ev nümünesi yapacak sanatkârlar. dan kazananlara makti mükâfat verile- cektir. Konferans Istanbul erkek lisesi felsefe mual- emi Bay Mehmet Emin tarafndan (Eredrich Ditrich ve ondan tercüme olunan tarihi erer) hakkında perşem- be günü saat 17 de bstanbul halkevin de bir İsonferans verilecektir. Herkes gelebilir. .. iü Göz Hekimi Dr. S5. Şükrü Ertan Birinci smaf mütehassıs (Bâbrali) Ankara caddesi No. 60 1604 e Milli tefrika: 140 di alran Biz Deye küçük meydanda fır dö- nüyorlardı. Araslanlı semaverin ateşini ta- — yen garson Ali akşamın gel- diğini ani . Şimdi oğlundan gelinini haşlamak ayri ala. mamış bir kaynana hırçınlı düzenbazlığiyle dilini kı i çuvaldız gibi, bir (e yılan dişi gibi kullanmağa hazırlanıyordu. Yak. mak ve... mümkün olursa zehirle- mek istiyordu. Nihayet beklediği dakika geldi. Boş kahvenin kapısından * sakallı boynunu Bilim, daha bü- kük ve gözlerini biraz daha parıl- tısız buldu. Alsylı alaylı öksürdü: » nasıl bey ağa- bey işiniz oldu inşallah? — Hayır.. — dedi ( sakallı a- dam — Yarın .. zannederim ki bi- ter, Müellifi: Nazmi Şahah Ali dudaklarını biribirine ya- pıştırarak kaşlarını O kaldırdı ve burnundan müstehzi bir homurtu İmaret lâfını işitince o sümsük sakallı adam birdenbire kurtlaşı- vermişti. Fakat gene o anda sal- dırmaktan vazgeçti. (Omuzları düştü. Düşünceli düşünceli merdi- veni çıkmağa başladı. Ali bırakır- mı ya... Arkasından seslendi. — Usta bu akşam beğimizi gör- mek ister. Ne buyurulur beğitiilm? Sakallı adam bu alaya da mete- hi vermedi. Maamafih sinirli si- Birli; — Olur olur... — dedi — ne za- man İsterse. — Faraza şimdi... odanıza git- meden, .» — Hikaye düş önüme baka- Ali, züğürt müşterinin patron- görebilmek için masası tezgaha e Di dakika sonra gelenin kim olduğunu öğrenen patron boğuk boğuk söyleniyordu. ee ira sel rain yaz gününde beyhude yere asma- mışlardı bu cami perdesini.. patro- nun odası kapısızdı. Jiri kemikli bir adam, pencere- den sokağa bakıyordu. Çok geniş ce şilteleri kabarık bir pirinç kar- yola üstünde bir (o kasatura ve bir Parabellum tabancası vardı. Yer- de atlas kaph küçük bir şilte üs- tünde bağdaş kurmuş (bir ka gözüne ilişen ir ispaz- moz geçirir gibi oldu. Fakat kadı- nın, gözlerini onun gözbebeklerin- den ayırmadığı halde hiç, bir kılı bile depre: çevirmeğe tenezzül etmemi: — Efendi birader.. — diye ho- murdandı — siz on beş gündür on para vermiyorsunuz. Ne olacak bu işin sonu... Ali kapı perdesini aralamış, gez de duruyordu. Oooh.. Şimdi pat- ron herifi dehleyiverecekti.. Gel dan yiyeceği zapartayı biran evvel | keyfim gel... Fakat umduğu boşa çıktı. Zira kara sakallı derhal bir çekirge gi- bini pirinç karyolaya atılmış ve ta- bancayı kapar kapmaz sırtını bir duvara sirri şakası yok bir adam sesile gürlemişti. — Ömeref! Eller yukarı! — Anal. — Anma! — Anaaa!.. Üç hayret sesi bir anda çıkmıştı. Sakallı adam bunları sayıyor muy- dune? Üçü işitince he- men sol kolunu kyani a çıkardı ve saçlarından ir sarson Aliyi öyle bir şiddetle içe- ri çekip fırlattı ki canı çıkasıyamı- ka nasıl Ml ee öyle kaldı: E Eğin Nazmi! debdebeli patron, Öme- ei elm değildi ve sakallı adam da Nazminin tam isiy- EN mile, esl p ar- 1 Nazmi il le başmı önüne eğdi. Şimdi tabanca hâlâ yerinden kımıldanmayan baş örtülü kadına dönmüştü: — Nezahet! Geç Ömerofun ya- nma bakalım, Meğer bütün nümu- nelikler hep burada toplanmışsı- nız. Nasıl? Gene Karacaahmedi haraca kesiyor musun? 22398, Bu akşam MELEK Sinemasında perdenin en büyük yıldızı GRETA ĞGARBO tarafındah emsalsiz bir surette yaratılan meşhar muharrir PİRANDELLO'nun ölmez romanı Fransızca sözlü Metro - Goldwyn - Mayer filmi i evelden temin einiz. Telefoı KAR Mevzuu: güzellik çerçevesi içinde Harik Hayat K UNYON SIGOR İstanbul Beşinci İcra Memurluğun - dan: İpotekten dolayı açık arttırma ile paraya çevrilmesine karar verilen ve ta- mamma (663) lira kıymet takdir edi - len Beyoğlunda Tatavlada Rus öoka- ğında eski 52 yeni 177 kapu ve 8 harita numaralı ve 110 metre 50 santimetre mü rabbe nda, Rus ve Simens sokakları kö- şe buşmda vaki bir kıta müfrez arsanın tamamı açık arttırmaya çıkarılmış olup 20-435 tarihinden itibaren şartnamesi herkesin görebilmesi için daire divan - hanesine talik edilecek ve 1-5-035 tari- hine müsadif çarşamba günü saat 14 den 16 ya kadar İstanbul 5 ci İcra dairesin- de satılacaktır. Artırmaya iştirak için yüzde yedi buçuk teminat aleçesi alınır. Arttırma bedeli muhammen © İymetin yüzde yetmiş beşini bulduğu takdirde i- hale yapılacaktır. Aksi halde en son art- turanın taahhüdü baki kalmak üzere art- terma on beş gün daha temdit edilerek 165.35 tarihine müsadif perşembe gü- nü ayni santte en çok artırana ihale 8- dilecektir. 2004 numaralı icra ve iflâs kanununun 126 scı maddesine tevfikan ipotek sahibi alacaklılar ile diğer alâka: darların ve irtifak hakkı sahiplerinin das hi bu gayri menkul üzerindeki haklarını ve hususile faiz ve masrafa dair olan id- dinlarım evrakı müsbitelerile yirmi gün | İizemdr. sından hariç kalırlar, Alıkadarların işbu maddei kanuniyeye göre hareket etme- leri ve daha fazla malümat almak isti - yönlerin 934-3719 dosya numarasile me- Dr. Hafız Cemal Dahiliye mütehassıs Cumadan başka günlerde saat (2,30 dan 6 ya) kadar İstanbul Divanyolu No, 118. Muayenehane ve ev telefonu: Kışlık telefonu 22519. 1605 > Karacaahmet pers Nezahat, Kadın ee çikaundan Ömero- fun yana gi: Beer bek ii Evvelâ sen- den başlıyalım e Nezahet. Ne arr burada ? Buna Ömerof cevap verdi: — O benim karımdır Nazmi. — Yaaa... iyi buluşmuşsunuz. — O halde seninle konuşalım Ömerof. ay e 3 seri erd parçasında on beş gün bizi bu kadar sıkmağa utanmadın mı? söyleme ( Nazmi. Senin Dorüye A üşebileceğin kimin aklı na gelebilirdi? — Farzet ki ben değildim de bir başikasıydı.. - Zavallınm biri. Ne kadar kötüleşmişsin | -— Param yok.. Vergi o zamanı geldi, gırtlağıma kadar borç için- deyim. — Kime yutturuyorsun bu ağız» ları? Bütün serserilerden bac alı. yorsun. Kahven lim işlemi- or. Esrar kaçakç yapıyor- VE. Zaten bu senin eski marifetin. Şimdiii gelgelelim şu Beylerbeyin- deki halıların Me ie ilam Bu akşam SARAY sinemasında Dünya sinemacılığının en yüksek eseri Yıldızlar: Sehhar “esmer yıldız DOLERES DEL RİO- GENE RAY MOND - PAUL ROULİEN - GİNGER ROGERS - FRED ASTAİRE cidden bir harika olan bu film, başka biç bir Beyoğlu sinemasında gösterilmiyeceklir. FOX JURNAL Sigortalarımızı Galatada Ünyon Hanında Kâin Türkiyede bilâfasıla icrayı muamele etmekte olan ÜNYON ıyasma bir kere uğramadan sigorta yaptırmayınız. Telefon : 4.4888. ASK »: 40868 iOKA aşk, şefkat dolu safdilâne bir. aşk a Otomobil ve TASINA yaptırmız. mu EEUREEST SERE SİLE 1609 330 doğumiu kısa hizmetliler Beyoğlu As. şubesinden: 1 — Şubemizde kayıtlı 330 doğum- lu ve bu doğumlularla muameleye tabi yerli ve yabancı kısa hizmetlilerin nü- fas cüzdanları ve askeri ehliyetname - Bwnromoyrr 331 doğumlulara Beyoğlu As. şubesinden: 1 — Şubemizde £ yapılmakta olanı 331 doğumluların ilk yoklamaları 15 nisan 935 pazartesi günü bitecektir. 2 — Bu müddetin kitamından senrs müracaat edecekler ilk yo ie ğı vaziyetinde kalacaklarından hakla rında mükellefiyeti askeriye kanunu - nun 84 üncü maddesinin tatbik edilece ği ilân olumur. OZ aa ii ÖKSÜRÜK “BOĞAZ rs nasa DOKTOR PRusçuklu Hakkı Üzel Galatasarayda Kanzük eczahanesi karşısında Sahne sokağında 3 suma- ralı apartmanda 1 numara, galilliye$ Asrın umdesi “MİLLİYE T" tir. ABONE ÜCRETLERİ : Türkiye iin Hariç için K. 1 3 ve 17sasraN Ni 3 ayhğ .— .— s » 750 4 vi 4 — — geri sacant edilir. Gazetemiz ilânların mes'u lyetini kabul etmez. “ee ari — Borcumdur, vereceğim. Fa- kat vallahi param yok... & Nazmi tabancayı Ömerofun gö“ beğine dayadı: — Üçe kadar sayacağım. — İstersen bine kadar say. İs“ tersen leşimi ser buraya. Vallah param yok. Mehterhaneden çıkalı daha iki ay oldu yahu! — Çok mu yattın? — Üç buçuk sene... — Neydi kabahatin? — Cinayet. — Oo. işi epey ilerlettin desen 9 Odada kısa bir sükün oldu. Ne zahet, en eski âşıkına en yeni ko cası için merhamet o dilenen bif sesle; — Vallahi.. — dedi — elimize para geçmedi ve geçmiyor değil” Hattâ, çok, pek çok paralandığı” mız zamanlar oldu. Fakat ne olu” yor bu paralar bilmem. Kumar 0Y” nıyor desem, © da değil... Çünkü kumarda hep kazanır. Om tanıdım tanıyalı sırtında hep b“ palto... Bir palto alacak para bile artıramıyor. — Şuna baki. » İk me ei itim deni (Bitmedi) d