21 Mart 1935 Tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 7

SVREKRAK A K4R G KuZWğALIVRADKA G0 AVALASN A Lüleburgaz | LÜLEBURGAZ, (Milliyet) — Coğrafi vaziyeti elverişli ve aha- lisi çok çalışkan " olan Lüleburgaz ? günden güne can İanmakta, bir çok | Yeni yapılarla bü Yümekte ve gü | zelleşmektedir. Kasabanın bu .— tabit —inkişafına Yep yeni ve da |ha verimli bir hr Vermek için yen | Saylavımız. Bay " Zühtü —Akın'm, kaza kaymakamı Ve belediye reisinin önayak olma- larile burada bir (Yapı koopera - tifi, kurulmuştur. Bununla her iste- “Yen ve bi.hassa göçmenler ayda belli bir taksit vermekle az zaman- a yeni ve iyi bir ev sahibi olabi - | eceklerdir. İ Tohum ıslah istasyonu İktısat Bakanlığı kazamızın her Yüzden bütün — Trakyanın ziraat Merkezi olduğunu gözönüne ala - tok burad: « - (tohum ıslah istas- Yonu) açmayza karar vermiştir. Bu istasyonun yerini belli etmek için Valimiz Bay Faik Üstün ile Yeşil- öy Ziraat Enstitüsü müdürü Bay irza birkaç gün evvel buraya gel Mişler ve tohum istasyonu için ma- iye ile evkafa ait bulunan (Sar - anlı) çiftliğinin alınmasını muva- *»flk bulmuşlardır. Bü çiftliğin se- iz bin dönüm kadar tarla ve otla- | & vardır. Çiftlik tohum istisyonu | Yapıldıktan sonra arazi, ziraat mü- ftehassıslarının nezareti altında iş- ıetilecek. tohum ıslahından başka | İrakyada en kârlı ziraat şekli ve / çeşitleri hakkında örnekler vermek | "e meşgul olacaktır. Tohum ıslah | Stasyonunun yapılmasına yakın - | da başlanacaktır. İstasyan ilkönce |>üe (Çin) fasulyesile pamuk zira- .[ı“ini Trakyada yaymağa çalışa - taktır. Bu çeşitli ziraat — usulü ile köylüye pancardan — başka diğer L'îârlı mahsülleri yetiştirmek imkâ- hı verilmiş olacaktır. Şimdiye ka- ar yapılan denemelerle, bu mah- **llller'în Trakyada yetişebileceği Anlaşılmıştır. Züe (Çin) fasulyesi rakya için yeni ye bilinmeyen bir Mahsuldür. Nebati yi “ların en iyi- Sidir. Posası, azotlu ve diğer mad- delerce bildiğimiz fasulyeden da- ıl'_l iyidir. Bir dönüm Züe fasulye- dinden dönüm başına elli liradan Tazla kâr elde edileceği hesap e - dllmiştir. Almanya — Türkiyeden ühim miktarda Züe fasulyesi is- tediği için ihracatı şimdiden temin &dilmiş bulunmaktadır. Nümune hastahanesi ve yollar ; Vilâvet rrnumi meclisi tovlantı- Saylav Bay Zühtü Akın Türk 'da bir yapı kooperatifi kuruldu Tohum istasyonu açıldıktan sonra züe LHenilen bir nevi fasulye yetiştirilecek larına başlamış ve yeni sene büt - çesini hazırlamağa koyulmuştur. Bu sene Lüleburgaz istasyonunda Trakya'nın nümune hastahanesi açılacak ve böylece memleketin de ğgerli bir sağlık ihtiyacı yerine ge- tirilmiş olacaktır. Vilâyet meclisi- | nin aldığı karara göre Lüleburgaz - Kırklareli şosesi tamir edilecek, Alpullu şosesile Burgaz - İstasyon şosesi yeniden yapılacak ve Lüle- burgazdan Hayraboluya istasyon- dan kestirme bir şose açılacaktır. Kültür ve nesriyat işleri Lüleburgazın çalışkan - ellerde bulunan (Yeşilova spor kulübü) yalnız burada deil, bütün Trakya- da varlığını duyuran kıymetli bir teşekküldür. Memleket gençleri - nin bedence olduğu gibi fikir iti - barile de yetişmesini temin için kulüp ayrıca bir kültür kolu ayır - mış ve çalışmalarına başlamıştır. Lüleburgaz gençliğini ve halkı- nı çok sevindiren bir hâdise de bir kaç aydan beri kasabada (Öz Di- lek) adile haftalık, küçük fakat de ğerli bir gazetenin cıkmağa başla- masıdır. Küçük (Öz Dilek) gerçek ten duyulan bir ihtiyaca karşılık olarak çıkmış ve Trakya matbuatı arasında kendisine şimdiden seçme bir yer ayırmıştır. Bulgaristandan gelen değerli arkadaşlarımızdan Gültekin Arda'nın basında bulun- duğu (Öz Dilek), temiz ve heye - canlı yazılarile bütün halkın can- dan sevdiği bir kültür ışığıdır. Ga- zete ile beraber Lüleburgazm ihti- yaçlarını karşılıyabilecek bir de matbaaya kavuşması ayrıca bir ka- zançtır. Her sahada görülen bu inkişaf ve ilerleme hamlelerinden sonra, Lüleburgazdan Bay Zühtü Akının saylav olarak seçilmesi halkı çok sevindirmiştir. Zühtü Akın, halkın bağrışından çıkmış, halkçılığı ve ça Iışkanlığı ile kendisini herkese sev dirmiş ve memleketin kendisin - den pek çok şeyler beklediği temiz bir adamdır. ERREYEE A PNY UNT L TRE LAİ Beşiktaş Icra dairesind. Mah -Hafik nasıii ' Bir kazadır ği Dağlarının çoğu ormanlık, toprakları bereketlidir SIVAS, (Milliyet) — Hafiğin ku- ruluşu etrafında araştırmalar yaptım. Hafiğin bugün nahiyesi olan Mamo - ga cihetinde eskiden bir kale mev - cutken, sonradan zamanla yıkılmış ve harab olmuştur. Buna da Huyunk di- yorlarmış. Hafiğe eskiden etrafı bir hisarla çevrilmiş olduğu için (Koçhi- sar) da diyorlar. 1240 yılıma kadar köy, nahiye iken bu tarihten sonra ka za haline gelmiştir. İlk Hafik tepe üze rinde ve etrafı surlarla örtülü bir hal- de bulunuyordu. Bu kalenin bazı ci- hetlere açılır kapıları da vardı. Kazadan şimdiye kadar kırk beş kadar kaymakam gelip geçmiştir. Hafik arazisi umumiyet düzdür. Bu düzlük içinde uzanan sa - ha 3445 kilometre murabbardır. Ara - ziyi Kızılirmak, Kuru ırmağı, Göl ir- mağı sular. Kızıl ırmak Zaranın Kö - sedağından çıkar. Ve yaylanın bağrı- nı sulayarak Bafraya uzanır. Kuru ırmağı, Zaranın Karacahisa- rından çıkar, Onevit ve Bahçecik Koç deresi, Horhon derelerini teşkil eder. Göl ırmağı, Sultanpınar membaından su alır, Bu suların kuvveti yazın aza- hır. Baharda çoğalır. Kazada iki tane de Göl vardır. 1 Lota, 2 Büyükgöl.. Büyük gölün etrafı sazlık iken geçen yıldan beri belediye tarafından bura- nın düzene konulmasına çalışılmak - tadır. İyi bakılacak ve bu hususta faz la emek verilirse bu göl, komşu vilâ- yetlerden etrafına sakinler toplayabilir. Hafik ve çevresini sıralayan dağ- lar ise asma, Eğribel, Kazıkgirmez, Alaçam, Dumanlı.. ilâh isimlerindeki dağlardır. Bu dağların ekserisi orman hicter ve bazıları da çıplaktır... Bahçe- cikte maden kömürü varsa da işletil- memektedir. Kazaya beş on kilometre mesafede bir çok taş ocakları vardır. Ziraati Arazinin 574 bini kadarı ziraate ay rılmıştır. Bu arazi köylünün eunu . - dir. Buralara arpa, buğday, hasır, ken- dir, nobut buğday ekilir. Bir dönüm lük yere 15 - 20 kilo buğday serpilir. Ziraat sapanla yapılır. Şimal kısmı o kadar ziraate elverişli değildir, dağ- lıktır. Bir çift hayvanla günde 45 ki- lo buğday ekilebilr. Buğday bire ye - di, sekiz arpa sekiz, dokuz arasında verim verir. Ceviz, fındık, elma, ar - mut, erik, gibi bir takım meyve ağaç- ları varsa da bunlar da en ziyade du- manlı dağlarının çevrelediği Isla na- hiyesindedir. olup paraya çevrilmesi kararlaştırılan iki adet tahta masa — ve bir adet camlı mostura ve 10 lira kıymetinde üç taraf- h saç ve teneke ve müstamel galvaniz- le kapalı bir adet barakanın tellâliye ve ihale pul resimleri müşterisine ait olmak üzere 30-3-935 cumartesi günü saat 10 dan 12 ye kadar Beyoğlu Abideyi Hür- kür baraka y satrlacağından tâlip olanların o gün ve ©o saatte hazır bulunacak memuruna mü (9547) Hütel, SA riyet racaatları ilân olunur, KAŞE NEOKALMINA - Grip - Nevralji - Baş ve Diş ağrıları - Artritizm - Rumatizma AN Sigorta ( Üncü Vakı? Han İstanbul Ihtiyat ve Sermayesi: (1.000,000) Türk Lüa;ıdıh Nama muharrer hisse senetlerinin (» 60)1 Türkler elindedir. Türkiye İş Bankası tarafından teşkil olunmuştur. İdars meclisi ve müdürler beyeti ve memurları kâmilen Türklerden mürekkep yegâne Türk Sigorta Şirke- — tidir. Türkiyenin her tarafında (200) ü geçen acentalarının hepsal Türktür. Tür« kiyenin en mühim w ( esseselerinin vebankalarının tigortalarını iİcra etmektedir. Yangın, Hayat, Nakliye, Kaza, Otomobil ulgortalarını en iyi şeraile yapar. Hasar vukuunda zararları sür'at ve kolaylısla öder. Telgraf: İMTİYAZ - Telefon: İst. 20531 KÖÖL% Şirketi Hayvancılık Bu & da hayvancılık - ileridir. Çünkü arazi buna çok elverişlidir. Inek, manda fazla beslenir ve yetişti- rilir. Isla nahiyesinde ve yaylaların- da daha ziyade Zara ile hudud olan kısmlarda koyun sürüleri otlakların - da barınır. Ve buralarda fazla koyun beslenir... Hayvan hastalıklarına kar- şı da bir baytar sıhhat memuru var- ır, KAT SF ) TF AAA LA YNM ZAYI: 3 üncü kolordudan 1929 da iki numaralı askeri orta ehliyetnamemi kaybettim, yenisini — çıkar ğımd. eskisinin hükmü yoktur. Istiklâl 1929 | dan M. Burt Tisesi tin. U 1610 itibarile £ ge ee | | Mamur ve güzel Konya Muntazam binaları, yo'ları, paıkları ile Konya eski kerpiç Konyay Konyanın umumi görünüşü I KONYA, (Milliyet) — Konya Ortaanadolu — yaylâsının, cenubu garbi tarafının en büyük şarıdır. Nüfusu 47 bindir. Şar, kendi adile sanile geniş düzlükleri garptan çe- viren basık sırtlardan mürekkep dağlıkların eteğindedir. Konya A- nadolu - Bağdat caddesinin mühim bir durak yerinde - vkaç yolun kavşağında bulunduğu için, tari- hin her devrinde birçok insanı ba- rındıran büyük ve ehemmiyetli bir merkez olmuştur. Konya evvelce evlerinin çoğu kerpiçten, sazla ör- türlü kulübelerden mürekkep düz- gün binaları az, manzarası tatsız bir şehirdi. Şimdi hâlâ devam eden büyük bir imar faaliyetile, Konya tarihi ve ökonomik ehemmiyetile mütenasip yeni bir şehir olarak gö- rünmeye başlamıştır. Konyanın üç tarafı ıssız geniş bozkırlar halinde- . dir. Yalnız garp tarafındaki sırt- larm arasında bulunan sulak bir vadi yeşillik bağ ve — bahçeliktir. Meram adile anılan bu yer, Konya- nın sâyfiyesidir. Ortahalli ve zen- T eli PS Bzltde M&j ramdaki villâlara taşımırlar, Konya ana cakddesinin istikametince şimal- den cenuba olmak üzere — uzanır, ve umumi şekli ile bir balığı andı- rır. İki tarafı büyük muntazam bi- nalarla süslü, temiz caddeler, park- lar, spor meydanları, ağaçlıklar | şarm manzarasını temelinden de- a benzemez ; < b İ ğiştirmiştir. Vilâyetin orta ve şark tarafları, vasati yüksekliği bin metreyi bulan geniş düzlüklerden ibarettir. C: u- bi Toros sırtlarına kadar uzandığı için arızalıdır. Garp tarafı, Antal- ya körfezinin şarkından itibaren, ' Ortaanodlu yaylâsını garptan çe- virmek üzere şimaligarp istikame- tine kıvrılarak silik bir şekilde u- zanan Toros kırışıklıklarile çevril- miştir. Toros kırışıklıkları peyda o- lurken vilâyetin düz bir tabla man- zarasını gösteren kısmı takımile çökünce çöküntüsünün zayıf kalan tarafında indifalar hasıl olmuştur. Aydında feci bir kamyon kazası AYDIN, (Milliyet) — Aydın - da feci bir otomobil kazası oldu. Bayram yerinden çocuk taşryan o- tomobillerde şöför Bakinin idare- sindeki 70 numaralı kamyon, El- Hden fazla çocuk alarak Ilıca ba - şımma giderken orta mahalle cadde- sinde, akşamdan sarhoşların attık- lar ırakı şişesi kırıklarına basarak tekerleklerini kestirmemek için yo kın seluna sapmış ve kamyonun şasesi ağaça çarparak terzi Reşit oğlu 10 yaşında Cevdetle Nuri oğ- lu dokuz yaşında Alâattini kam - yondan iki üç metre ileriye fırla - tarak atmıştır. Cevdet başından, Alâattin kolundan ağır surette ya- ralanmışlardır. — Yaralı çocuklar memleket hastanesine kaldırılmış- lar ve Cevdetin yarası sarılarak a- nasına verikniş sade Alâattin has- tanede alrkonulmuştur. Bu hâdisenin neticesinde bugün gördüğümüz eski volkanlar vücude gelmiştir. Çöküp çukurlaşan yerler- de Pliosen devrinde su altında kal. xaıştır. Sonraları tebahhur edip or- tadan kalkan göllerden başka bu- gün vilâyet arazisinin her tarafın- da gördüğümüz tuz depoları vü- cude geldi. Konya düzlükleri tuz- lu topraklarla kaplıdır. — Tatlı su bulmak için derin kuyular kazmak lâzımdır.. Konyanın iklimi ku ku- rak ve serttir. Vilâyet arazisinin çoğu Ortaanadolu yaylâsının deni- ze su vermiyen geniş kapalı havza- sına tesadüf eder. Koçhisar gölüne dökülen Yinsuyu, Beyazsu, Akgöle dökülen kızılcasu, Karadağdan çı- kan çarşamba suyu hep içeride ka- lan çaylardır. D YA z B LA Di