© Memleket ir Süreyya din > Doktor, Bay Süreyya bura- mı? İL — Vali; Bay Arif Aykaçın diş- ini tedavi ediyorlar. >— Efendim, ben, doktor, opera- 1: Bay Süreyya Saruhanı görmek erdim; diş tabibi Bay Süreyya- değil, 64 iy Muhatabım besbelli, benim bu isizliğimle alay etmek isted 1,77 Anladık, dedi, başka da d y Süreyya yok Ve biz de anladık vardır. |, Ne hikmettir, bilmem. Bir hasta İzi, hastane lafı olsa, lâhzada n m sarardığı, renksizleştiği İL Bu, belki yüreğimin pek yuf. oluşundan ve belki de çok sev- ları, genç çağlarda birer r mezara gömmek, kaybetmek htlığına uğradığımdandır. Soğuk, sıfırlarm kimbilir kaç Itındaydı. Yüzümü, kul, Mi sert sert kırbaçlayan bir ; ellerimin, ayaklarımın par - 'arını acı acı sızlatan bir ayaz ir. Bu, kocakarı fırtınalı günde â et Hastahanesinin, bozuk, iz yolunu tutarken, kafamın e çeşit çeşit fikirler peydah. Miyor, türlü türlü görüşler, seziş- i,,canlanıyordu. Uzaktan uzağa ,, vini duyduğum Çorum, Memle- âstanesi bana nasıl görüne- i? iresi Bayan Nakiye Dönme Piril pırıl yanan temiz koridor. İmeleri gezer, derin ve ince Zevkle yerleştirilmiş eşyaları, ları, âletleri, çiçekleri g iz uçuk benizlerde ateşlenen Memleket hastahane ve büna hak kazanmış bir uriyet kurumudur. «? hastalıklar pavyonundan gez © başladık. Her dairesi, her Sifu ne temizdi. Korktum ki, nın çamuru yerlerde leke diye.. ratuvar bermutat hâmızlı, lu amonyaklı mayilerle, cins tüpler, tecrübe aletleri ile do- İlkbakışta zengin ve rengin Mpüzellik gösteriyordu. Dış has- çar koğuşu tıklım tıklım dolu ÜN saçı sakalma bezenmiş ih- köylüler övmüşler, sırtı mos Çorum memleket hasta Hastanesi l eyazık ki bütçe darlığından bedbaht- lara daha geniş kol uzatamıyor — Çorumdan muhabirimiz yazıyor — idare memuru Hasan Özkan, gör mü- ha emşire Nakiye Düamez, da- Komb tat Senar mormuş. Bu, delikanlı bir gençlik hastalığına tutulmuş. Yanındaki renksiz gencin kabadayılığı tut - muş, kavga etmiş, başka kabada- yılar da rastgele yerine batırmış - lar bıçağı... Köşede inleyen zavallı, bir ya- pıdan düşmüş. Kolu, bacağı kırıl- mış. Kadmlar koğuşu daha feci... Çoğunun gözleri görmüyor, Tra - hum hastalığı bilhassa İskilip, Os - mancık mmtakalarında salgın bir halde imiş, Fersiz fersiz yatan be- nizsiz, kansız, sarı sarı insanlar. — Geçmiş olsun ! diyoruz. Mırıl- danır gibi, inler gibi, kesik kesik vee Röntgen dairesine giriyoruz. Ka- ranlık, kat kat kara perdeli bir o- da, İnsanın röntgeni alınacağı va- kıt, yüzüstü şu masaya soyunur ya- tarmış. İçinize bir korku, helecan gelirmiş ama, değmezmiş. Bir de bakarmışsınız ki, bir elektrik ya - nar söner, tekrar yanarmış.. Ne o? Ne olacak, röntgenle resminiz alın dı gitti. Her tarafı beyaz beyaz, par par yanan çinilerle çevrelen « | miş bir odaya daha girdik. Kork- tuğuma uğradım, Ameliyat odasın- da duralamıştık. Gözlerim lâhza - . da, ameliyat masasma, yanlarında. ki camlı dolaplara, gazlı pamukla. ra, saf saf sıralanmış pıçaklara, ma kaslara, kıskaçlara ilişiverdi. So. ğuk soğuk ürperdim: — Yetişir, Bayan Nakiye, de - dim. Çıkalım. Sevimli başhemşire ei bu yüreksizliğimi sezmiş gi- — Buraya kimseler yatmasın a- ma, deği, eksikliğini, yokluğunu da gösterme, ... Çorum memleket hastahanesin- de bu yıl bütçe darlığı varmış. A. kın akın gelen hastalarıma istediği, dilediği gibi geniş kollar açmıyor. muş. 934 yılı içinde, 600 dahili, 552 harici, 212 göz hastası yatırr- larak tedavi edilmiş, bunlardan | 449'una ameliyat yapılmış, ölenle- rin yüzde nisbeti pek azmış, Rönt- gen şubesi mütehassısı olmadığı i çin kapalı imiş. Çorum, memleket hastahanesinin yeni kurulacak o - lan vilâyet umumi meclisinden bek ledikleri, diledikleri, hayati dilek- leri varmış, Umuluyor ki, Çorum çevresi ve bu çevreyi de taşıp aşan şifa kaynağına vilâyetin değerli nesinin uzaktan görünüşü varlıklar gösteriyor SÜRMENE (Milliyet) — Sür - mene gençlik spor yurdu 15-2.938 cuma günü üçüncü yıl toplantısı » nı yapmıştır. Bu toplantıda bir 8e- nelik hesabat tetkik edilmiş ve bu sene içerisinde idare heyetinin ça- lışması takdirle karşılanarak ibra & dilmiştir. Bundan sonra yasaların- da bazı tadilât yapılarak intihaba girişilmiştir. İntihap bir parça münakaşalı geçmiştir. İdare heyetinde az bir değişme- ler yapılmış ve idare heyeti yedi ki şi olarak seçilmiştir. Idare heyeti üyeleri kendi aralarında müesse - sandan reis ve murahhaslığa Ham- di Ulusman, ikinci reisliğe Ziraat Bankası memuru Ali Haydar, kâ - tib ve mühasipliğe muallim Osman, yeznedarlığa müessesandan Mah - mut, genç idare müdürlüğüne mü- essesandan İbrahim Kız umumi kaptanlığa Ahmet Bulut azalığa En ver Kulaç vazife taksimatı yap - mışlardır. İdare heyeti arasında müesse- sandan çok çalışkan ve yorulmak. bilmiyen Hamdi İbrahim ve Mah- mut spor sahasmda 934 senesinde- ki çalışmalarında büyük varlıklar göstermiş ve bu yüzden hütün arka daşlarının teveccühlerine mazhar olmuştur. Bu arkadaşların 935 se- nesi idare heyetinde bulunması ge ne büyük varlıklar göstereceği kuv* çetle ümit edilmektedir. Yeni ida- re heyetine çalışmalarında kolay - lıklar dileriz. : ———————— üyeleri tam bir genlik katacaklar- dır. * La Şimdi, hastahanenin değerli baş doktoru Bay Süreyya 'S: a karşı karşıya ve baş başayız. Saç: larına ak düşmüş ve fakat yüzü dolgun bir gençlik kanıyla kayna- yan muhterem operatör: — “Buhastane, dedi, çumhuri, yetin eseridir. Bütün şöhretini ve bütün ülküsünü camhüriyetten al- mıştır. Hastahanemiz 75 yataklı * dır, Göz,dahili “harici, röntken şü- beleri vardır. Bize en çok göz has- taları ve adli cürümler işlemiş has- talar geliyor. Bununla (o beraber komşu vilâyet, kaza ve köylerden akın akın gelen hastalarımıza yer bulamadığımız, onlara daha geniş kollar açamadığımız için mütees- siriz. Hastahanede yeni bir motör dairesi yaptırdık. Yeni bir cenaze arabası almak üzereyiz.,, Doktor, operatör Bay Süreyya Saruhan sözünü şöyle bitirdi: — “Çorum memleket hastaha « nesini asrın, fennin bütün ihtiyaç- larına cevap verebilecek modern bir müessese haline koymak bizim en büyük arzumuz ve emelimizdir. * Dünkü Çorumu kafamın içinde belirtmek, canlandırmak istiyorum Görüyorum ki, bahtsız, unutulmuş toprak sıvalı, toprak kokulu bir bu- cak. Ve onu sülük gibi emen ağa- lar, hacılar, hocalar, yeşil kavuklu şeyhler... Bu, öyle bir dert ki, deş- mesi yazması bile insana üzgü, 1s- tırap veriyor... Bugünkü şen ve bahtiyar Çoru- mun size, mutlaka bir senaryosu- nu çizmek lâzımsa, * diyeyim ki sayısız okulları ve okurları Hal - kevi ve türlü türlü ülkü çatıları, leri görüşlü halkı, doğumevi, mem- leket hastahanesi gibi sağlık ku - rumları, günden güne artan bâyın- dırlığı ve nihayet taşkın gençliği i- le Çorum, Ata yoluna katılmanın Atatürk'e gönül sunmanın mutlu- luğunu tatmış bir diyardır. ... Kıymetli başdoktorla, sevimli başhemşireye teşekkür ederek has- tahanenin hendesi hatlarla şekil - lendirilmiş bahçesinden Çorumun yolunu tutmak istiyorum. İdare memuru Hasan Özkan'la karşılaşı. yorüm: — Gezdin mi? Bay Baykal, di- yor. vi — Gezdim, dyorum, Bay Özkan — Nasıl buldun? — Enfes... — Öyleyse, hadi güle güle... — Mersi, size de Allah kolaylık verE. #an İDAVVAY “Çorumun şifa kaynağı: | Sürmenedespor | Elâziz Halkevi bir Gençlik spor yurdu büyük A YA yıl içinde neler başardı? Elâziz Halkevi örnek olmaya lâyık bir ulus üniversitesi gibi çalışıyor r Elâzizde ELAZİIZ, (Milliyet) — Elâziz Halkevi cumhuriyetimizin istediği bütün ulusal varlıklarile altı buçuk ayda bitirilerek halkın coşkun se- vinçlerile 23 şubat 1934 de müsa- mere, nutuk ve büyük tezahüratla açılıp komitelerin çalışma âzaları seçilerek işe başladı. Az zamanda kurulan bu kültür kaynağının ya- pılışında en büyük hizmet Elâziz Valisi Tevfik Gürün belediyecilik . Bu eserleri gördükçe Türk milletinin asırlarca bilgisiz idare- cileri yüzünden medeniyet yolun. da kaybettikleri devirlere on bir senelik değerli cumhuriyetimizle nasıl kavuştuğumuzu görüp yarat. itıklarımızla övünürken bu vefim- lerin gençlere neler müjdelediğine İseviniyoruz. p Bu ülkü ocaklarmın nürlü şuâ- lâfı daima Atatürk'ümüzün işaret ettiği cumhuriyetçilik, iyetçi - lik, halkçılık, devletçilik, ihkılâp- k ve lâyiklik esasları, milli ben- iğimizi aydmlatacaktır. Hepimiz ayni inanla yükseliş âlemite çıkar- ken mutlu olan bir sevinç te her hususta kendi işimizi kabiliyeti - mizle yapmamızdır. Hakikaten E- lâzizdeki bu kültür o kaynağınm projesi tamamen Türk işçisinin ya- pışı kutlu bir yaratılıştır. Türk mil letinin ruhundan örneksiz olarak doğan bu bilgi yurdu tamamen be- ton, molon ve moloztaş tuğladan kâgir olarak yapıldı. Masrafları hu susi muhasebe, alım işleri daimi encümen, fenni mürakabe işleri de nafra dairesine bağlanarak başka ellerin kazançlara meydan veril- meden başarıldı. Taksimatı ikinci kâtta büyük toplantı, bilârdo, cim- nastik, sinema, okuma, kütüphane salonlarile dokuz e komite odası, muhasebe, kalem, Hilâliahmer, Hi- mayei Etfal, Muallimler Birliği daları, büfe, duş yerlerinden iba- rettir. Üst katında Atatürk dairesi çalışma, yatak, odalarile bir ban- yo; kabul, yemek, çalışma salon- İarile ayrıca hususi yemek odası iki -ahat dairesi banyo büfe ve servisi havi olup binanm önü Cum huriyet meydanı, * arkası Şocuk bahçesidir. Bina mimari tezyinatı, odaların kıristal masaları, gömme dolap, etajer, halı, sobaları ve bü- tün çalışma avadanlıkları ile mü - hendislerin tahminlerine nazaran 120000, başmühendisin keşifna - mesine göre 70.000 lira olan mas- raf yerine (50811) lira ile tamam- landı, Senenin sonuna kadar bir halk üniversitesi gibi çalışarak baş kanınm verdiği malömat başardı- ğı işler hakkında basılmakta olan kitabından çıkardığım netice de şudur: Güzel san'atlar Genç ve körpe istidatları hima- ye, musikiyi sevdirmek, resim, mi- mari ve heykelde de halkın bedii zevkini artırmaya çalışılıyor. Her cuma orkestra konserleri de çok rağbet görmektedir. Bando ve or- kestrasmdan başka on beş resmi konserle köylerde söylenen ulusal türkülerden Huyrat, Divan, Har- put mayası gibi 38 eserin notası a- İmarak basılmaktadır. 8 balo, -11 nişan merasimi yapılıp gelen hal- kın mevcudu 11070 tir. Kütüphane ve neşriyat İMAMA Rİ AİR salli mn RR e Halkevi tür varlığını çoğaltmak gayesile yapılan kütüphane de 5488 cilt o- lup bir senede 4045 tane kitapla yüzlerce mecmua ve gazete okun- muştur, Merhum Abdullah Cevde- tin Elâziz kütüphanesine hediye ettiği kitapları da yakında getiri- lerek heykelile bir köşede ebedi - leştirilecektir. Altan adlı bir de mecmua çıkarılacaktır. Kurslar şubesi Tahsil zamanını geçirmiş kül- türü noksan kalmış insanları haya- ta daha iyi hazırlamak gayesile türkçe A ve B kursları açıldı. Bun. lardan 225 vatandaş yeni yazımızı öğrenerek vesika aldı. Yabancı dil ler için almanca, fransızca kursları ile ortamektep talebesine riyaziye maarif dairesi tarafından da ilk « mektep muallimlerine kurslar açıl. dı. Temsil 53 âzası tarafmdan Kahraman, Mete, Akın, İstiklâl, Beyaz kahra- man, Ergenekon piyeslerile şiir ge- celeri tertip edildi. 10 tane müsa - mere verildi. 6000 den fazla kadın er'ysk bu piyesleri seyretmiştir. Müze ve sergi Tarihi ve milli kültürümüzü yük seltmek noktasından kıymetli olan mumyalar, para, halı, heykel, yaz- ma taşlar muhafaza altına alındı. 153 âzasının faaliyetile 4 yerli mal lar sergisi açıldı. 4890 dan fazla gören olmuştur. Spor Milletimizin bedenine ahenk ve tenasüp vermek, ferdi sıhhat kültü rümüzü yükseltmek arzusu ile spo- run gaye değil, milli terbiye vası- tası olarak kullanılmasına çalışıldı. Hayata daha becerikli insan yetiş- tirmek sporu muayyen kabiliyete değil bütün halkın yapabileceği şe kilde kollara ayrılarak futbol, « vo- leybol basketbol, tenis sahalarile çalışıldı. Bilhassa Malatyalılarla vo leybol futbol maçları yapıldı. 300 kadar oyun yapılabilecek bir halk stadyomu inşasına (başlanarak 800 kişilik tribünleri bitirildi. Atlı spor, ata binmek hakimiyet ve me- haret derecesni yükseltmek ulusal oyunlarımızı ihya maksadile 25 cu- ma cirit oyunu yapıldı. Ciridi sey- retmek, temiz hava almakiçin bu ciritlere gelen halkm adedi 40000 Balıkesirde Basılan gazeteler li Halkevinde bir gazete ve kitap sergisi açıldı BALIKESİR, (Milliyet) Evvel. ; ce de bildirdiğim gibi Halkevleri yıldönümü edildiği gün Balı- kesir Halkevinin alt kat salonun- da bir kitap sergisi açıldı. Sergide yalnız Balıkesirde basılmış kitap ve gazeteler yer aldı. Onun için sergi vilâyet İrfan ve'neşriyat ha- yatmı kuvvetle aksettirmektedir . Açıldığı günden beri bir çok va- tandaşların, hele mektepli gençle- rin etrafını kuşattığı sergi müte- vazı fakat iyidir. Sergi hakkında bir fikir vermek için aşağıda sa- yılarla tarif edeceğim: Gündelik gazete. — Türk dili, Savaş çıkmakta devam ediyorlar İzmire doğru. Sahibi Hüseyin Vasıf. Hartada 3 gün çıkardı. He yecanlı ve kara günleri yaprakla- rında saklayan bir gazete. Gençler o kara fakat heyecan, inkılâp ate- şile dolu gazeteyi okuyorlar. İz - mire doğru devrim günlerinin çok değerli vesikasıdır. k Zaferi milli. Sahibi Müftü zade Abdüşşekür. eski harflerle, çıkmı- yor. Açık söz. Sahibi İsmail Suphi Soysallı. Arap barflerile çıkmıyor. Mecmualar: Kaynak: Halkevinin, çıkıyor. Karan: resmi vilâyet gazetesi. Gençler yolu: Eminettin, çikmi. yor. Irmak: Esat Adil, Çıkmıyor. A- rap harflerile. Çağlayan: Orhan. Çıkmıyor. A- rap harflerile. Sergideki kitaplar: g 3 arap harflerile, 20 Türk harf- erile. Bu kitapların 8 tanesi ilmi- dir, diğerleri edebi, roman, piye: vesairedir. Şu suretle anlaşılır ki sergideki gazetelerden Türk dili, Savaş, Ka. rasi, mecmualardan yalnız Kaynak çıkmakta devam ediyorlar. e Sivas umumi meclisi SIVAS, (Milliyet) — Intihabı ye. nilenen umumi meclis 35 azasile ya - pacağı içtimalarına bayramdan son. ra başlayacaktır. den fazladr. Iki de bisiklet yarışı tertip, avcılık seyahatı anzim edil- di. içtimai yardım 194 âzası olup kızamık mevsi - minde beş konferans, kurban etle. rini 4000 den fazla muhacire yar - dım maksadile dağıtılıp Erzuruk, Bızmişin, Holvenk gibi köylerde 295 hastayı muayene ve tedavi, 1600 ilkmektep talebesini muaye. ne etmiştir. Dil, Tarih, Edebiyat Türk tarihi ana hatları ve mi'li merasimlerde 20 nutuk ve konfe- rans verildi. 1434 köyümüzün imi ni türkçeleştirmeğe çalışmaktadır. 200 âzası dilimizle Elâziz tarihini hazırlamaktadır. Köycüler 357 âzası olup köy hayatını yük seltmek, yarının çocuğuna neslin- den olduğunu kahraman köylü'e- rimizin köyünü sevdirmek &melile çalışılmaktadır. Ekincilik köy ka- nunu ve köy yaşayışı o hakkında konferanslarla köylü ve kentli ara sında karşılıklı samimiyet uyandır mağa çalışılıyor. Nadir ULKU Eger her $ey sizi sabırsızlandı aksilik fikirlerinizi ak-öst ediyorsa, eger gec iyor ve #trlendiriyorsa, eger ufak bi i uyku tulmayorsa, teşhis, pek basittir: ginirlerinizini tenepböhiyefi arlmıştır, henüz vakıl varken be fenalığı gidermeğe Acele ediniz Bromural -Knoli- bölün dünyanın tanıdığı bir. mösekkin olup kaybettiğiniz rahatı, uykuya ve aliyehi size iade eder, — Te siri gaye keridir, — Brommmral'in ire bip 10 630 kpa Bane be Merde eersseterde reçete yatı