Ali Nazima Türk irfan hayatının bir büyük Kitabı dün kapandı. Ali Nazima,ya- ni bugünkü hocaların hocası, belki İki evvelki neslin hocası öldü. Ben bu büyük adamı, bu gayret- li, bu faydalı adamı son demlerin- de tanıdım. Onda gördüğüm gay- Tel ve intizam yaşına göre değil, en genç olanlarımız için bile bir örnek olabilirdi. Kaç eser yazmış- tar. Bilmiyorum ama, çocuğumu- Zun okuduğumuzdan fazla kitab Yazdığına şüphe etmiyorum. Ye - tiştirdiği talebenin adedini binler- le sayarsak ancak yorulmayız. Hayatırın son demlerinde ona & bir (Fazilet mükâfatı) verilmesini ne kadar özlemiştik; olmadı. Çün- kü bu fazilet mükâfatı seçimi mev. Zü tesirlere, mekteb gruplartrun te sirlerine bağlıydı. Maarif Vekâle - ti de çıkarıp bu büyük hocaya re- sen bir fazilet mükâfatı veremez- di. Ve bu fâsıl adam bir fazilet mükâfatı alamadan fakat elli se- neden fazla bir saat gibi muntazam hocalık ettikten sonra gözlerini Yumdu. Dün de onu gömdüler. Elli sene bir memleketin çocuk- öğretmek ne büyük hizmet- tir bilir misiniz?.. Bu büyük ve mu kaddes çilenin ne olduğunu ölç - mek için size bir ölçü: Kendi ci- 'parenizi önünüze alın ve ona on ika ders veriniz. O zaman elli senelik hocalığın ne büyük nefis İeragati, ne büyük tahammül kud- Teti olduğunu görürsünüz. Gönlüm istiyor ki; bu büyük hocanın bin- lerce talebesi ona bir büyük me - Zar yaptırsınlar, Kültür Bakanlığı Onun namına bir mekteb hediye et *in ve her okuttuğu mektebe onun tunç bir plâkı konmasa bile bir fo- 1 asılsın, Elli senelik bir hocaya “deymez mi bunlar?.. Fransız gazetelerinden birinde Bir müessesede elli sene çalışan bir &meleye (Lejiyon donör) nişanı ve rildiği yazılı idi. Elli sene hocalık değil, sade işçilik. Bıçak oynıyor... Cenubi Amerikada Gran Chaco ini alan bir çöl vardır. Arjan - Paraguay ve Bolivya hudutla- Yına düşer. Bu çölde hiç kimse hâ- pi değildir. Orada sırtında tüfe- olmayanı tepelerler ve iyi atanın Sözü geçer. Buralarda yaşamak i - Şin mutlak silâhlı ve iyi silâhlı ol. er. Şimdi bu ufak paragraftan son- pro müşahededen bahsedece - Gazetelerde okuyoruz: $ Ahmet Mehmetle alay ettiğinden Ahmet bıçağını çekip Mehmedi ağır su- İ$te yaralamıştır. $ Hüseyin bir alâcak meselesinden “olay: Ali He kavga ederken © bıçağını . pe Aliyi boş böğründen vurmuştur. $ AY ekme falan adamdan bi- İt isterken kavga çıkıış ve biletsiz gir- Sek isteyen biçağın: çekip kapıcıyı vur- Muştur, » Böyle her gün birkaç bıçak va kas; okuyorum ve görüyorum ki; Ortada bıçak oynuyor. Bu bıçak de- Men şey kalem, çubuk, yahut kun- çekeceği gibi şahsi hizmete Yarayan bir avadanlık değildir. Bu la taşınan bıçakla yalnız «dam Yurulur ve öldürülür. Bir insan bıçağı neden taşır? Ya Mefsini müdafaa için, yahud başka na taarruz için. Nefsini müdafaa ii İatanbulda silâh taşımayı an- , Buna aklım ermez. Böyle Birey şehrin emniyetine karşı bir Püphedir, buna razı olamayız. Nefsini müdafaa için ancak Gran Chacoda silâh taşınır.” İstanbulda değil. Londrada polisler d. bile si- âh yoktur. Ben bir mahksmede müddein - Mimi olsam, bıçak taşıyan bir a- damın katlini tazmmüd olarak sa. Yaram, Çünkü yanına bıçak alıp Bezmek, adam öldürmeye hazırlar Baktır. Kurban bayramında seyyar İasaplık etmeğe değil. B.FELEK Ü; aylıklar Dün Emlâk “Bankasnin “hü m hşere dönmüştü Mm İğlalmüdürlüklerine dün sabahtan başlanmıtşır. Emlâk Bankası Haziran, Temmuz, Ağustos üçay- iskonto etmektedir. Dün Em- Bankasının önü mahşere — erkek ve kadın sokaklara ka- ökülmüşlerdi. K 'abalık yüzün. Para almak gün'eri olduğu hal- Banka, çok ihtiyar ba - MİLLİYET SALI 5 MART 1938 EKONOMİ Türk - Yunan Müşterek ofisi Bay Fufas Ankaraya gitti, bir toplan'ı yapılacak Öğrendiğimize göre, Türk « Yunan müşterek ofisi yakmda mülüm bir top | Jantı yapacaktır. Yunün İktsat nazırı ile temas etmek üzere Atinaya giden ofisteki Yunan delegesi Bay Fufns, şehrimize dönmüş ve Ankaraya gitmiş tir. Bay Fufasm gelişinden sonra ofis bikatı hakkında bazı caktır, Gümrük komisyoncuları m kanununda değişiklik Gümrük komisyoncuları kanunun e rüşmeler ola- da yapılacak değişiklikler için, şehri- miz komisyoncularınm hi ladıkları proje bugünlerde Gümrük ve İnhisar- lar Bakanlığına gönderilecektir. Bu proje, kanunun hazırlanmasında göz önünde tutulacaktır. Tütün tacirlerinin toplanlısı Dün Ticaret Odasmda bir kısım tütün tacirlerinin iştiraklie bir toplan» tı yapılmıştır. Bu toplantıya Nemliza- de Bay Mithat başkanlık etmiş, bu se- ne tatbikına başlanılan tütün alma kanumu etrafında bazı görüşmeler ol- muştur. İngiliz kirasının düşüşü devam ediyor İstanbul mali borsasında isterling fiyatlarının sukutu devam etmektedir. Borsa dün saabh 590 kuruştan açıl - mış, 588 e kadar düşmüştür. Bu vazi- yete nazaran, son beş gün içerisindeki tenezzül nisbeti 20 kuruşu bulmuştur. Alâkadarların söylediklerine göre, bu iniş daha bir müddet devam etmek is- tidadındadır. Diğer taraftan, Yunanistandaki hâ- diseler dolayısile dün drahmi hakkın. da Yunan borsalarından hiç bir haber gelmemiş ve muamele yapılmamıştır. Tiftik nakliye ücretleri tetkik ediliyor Hammalların, tiftik balyelerinin ücreti olarak fazla para yolunda Ticaret Odasına yapı lan şikâyet, ehemmiyetli şekilde tet- kik edilmeğe başlanmıştır. Ticaret O- dası, bu mesele hakkında Belediyenin de nazarı dikkatini çekmiştir. Ortada muayyen bir ücret tarifesi mevcud ol- duğu halde, fazla para istenmesi se - bepleri araştırılmaktadır. Alanadı çamuk piyasası Adana borsasında pamuk alışverişleri son ünlerde iştahsız ve durgun gitmek» tedir. Pamuğun kilosu 41 kuruşa kadar düşmüştür. Adananın bir yıllık ökonemi durumu Adananm 1934 yılı ekonomi durumu hakkında Ticaret Odasr tarafından bir rapor çıkarılmıştır. Buna mazaran Ada- manın 1933 yılı içinde çıkardığı esyanın değeri 4.212.227 lira iken, bu rakam 934 le 9,009.287 liraya yükselmiştir. Adanaya giren eşyaya gelince: 933 te 3.956.951 lira iken 934 te bu rakkam 3.219.009 liraya düşmüştür. Giren eşya &n çök benzin, gaz, kahve, çimönt, şe- ker ve makine yağından ibarettir. a Mir iie Afyon almağa devam ediliyor Uyuşturucu maddeler inhüsari ida resi bir aydanberi iç piyasadan afyon alınmasına devam etmektedir. Bu müd det zarfında tüccar ve köylüden 200 bin lira kıymetinde 400 sandık afyan satın alınmıştır. İdare, mübayaaya de- vam edecekti | KUOUK-A | (lş Bankasından alman cetveldir) 4 MART 935 AKŞAM FİYATLARI İSTİKRAZLAR TAHVİLAT İstikram dabi'i 2650 peni Ruhtam 10.75 Kuponsae © 28,780 İ An. mümemil 5325 30 nz $ Am tahvili 41 4780 i» m 2, An. tabvili MI 50,50 ESHAM 10 $ Reji kuponuyz. 225 İm eri Tel 1410 Müsasie 97 $ Terkon 1 Yürkiye Cumhu- Çimentn 1380 rivet Banka. wi $ İitihatden —— 980 T Şark dey. 035 Anadolu hisse 2590 $ Balya 189 Şe yle «s5 Şark m. ecza 465 ÇEK FIYATLARI Fransız F. Londra Milâno Nüyork Cenevre time Brüksel Amsterdam Sofya NUKUT 20 F, Franarz wi 1 Dolar 1 Pozeta 1 Kur. Çek 1 Mark 1 Şile Av İ Ze 1 İeterlin 20 Ley 20 Liret 25 Dinar :5 » 2 1 Çarnoviç —— A EM va YARİ Me ie Ankarada Bayan saylavlar ve ecnebi gazeteciler şerefine Ulus gazetesi | salonlarında bir çay verildiğini haber vermiştik. Resmimiz bu çaydan bir intiba tesbit etmektedir. emer Feci Bir kaza Bir amele sabun kazanına düştü ve kaynadı Dün sabah Küçükpazarda feci bir ka- za olmuş ve bir amele ölmüştür. Küçükpazar sabun fabrikasında çalı. şan işçi Andon sabun kazanını karıştır. makta iken muvazenesini kaybederek kazana düşmüş ve derhal | ölmüştür. Tahkikata polis ve müddelümumü mua- vinlerinden Bay Hikmet el koymuştur. Kalp onluk Büyükada'da oturan Hiristo oğlu Ni. ko Ada vapur iskelesinden bilet alyken verdiği 10 kuruşluk kalp görülmüş ve tahkikata başlanmıştır. Bir amele parmaklarından yaralandı Sebze halinde çalışmakta olan smele Rıza demiri tesviye ederken demir ka- zaen eline düşmüş ve Rıza parmakların. dan yaralanarak Cerrahpaşa hastaha - nesine kal fırılmıştır. Kurşun boru hırsızı Galatada Karaoğlan sokağında oturan işçi Bahrinin evinden sabıkalı o Çamur Hayri kurşun boruları sökerken götül- müş ve yakalanmıştır. tramvaylar saatlerce işliyemediler l I BELEDİYEDE Hasekide Yeni pavyon Bir doğum pavyonu daha yapılıyor Haseki hastahanesindeki doğum pavi- yonunun ihtiyaca kâfi gelmediği anla - şılmıştır. Birçok müracaatların geri çev- rilmek mecburiyeti o hasıl osmakladır. Bunun için, burada yeni bir doğum pa viyonu inşa edilecektir. İnşsata yakınca tar, Kuru bakkaliye maddeleri da hâla alınacak Kerestecilerde inşa edilmekte olan şe-- hir muvakkat hali hazirana kadar ikmal edilmiş olacaktır, Verilen karara göre, halde yalnız meyve ve sebzeler değil, kışlık kuru bakakliys maddelerinin ahım. satım muameleleri yapılacaktır. Bu su— retle bakaliye maddeleri de bir inzibat | altına alınacaktır, Esnalın hüviyet cüzdanı değiştiriliyor Esnaflara verilesek üzere 26 bin esnaf cüzdanı hazırlanmıştır. Bu cüzdanlar har sirana kadar alâkadarlara dağıtılmış ola caktır. Bütün esmafn büviyet cüzdanla- rı değiştirilecektir. Sebeb Beyazıtla Eminönü arasında iki mühim kablonun yanmasıdır Dün öğleden evvel sant 10 dan iti- baren bire kadar İstanbul cihet ki Tramvay arabaları işleyeme: Saat 10 na doğru Sirkecidi ahmede ilerleyen tramva; bire cereyan kesildiği için durmuşlar - dır. Derhal Tramvay Şirketi hat me - murlarına haber verilmiş, gelen mü - fettişler ve hat memurları vaziyeti özden geçrimişlerdir. Yapılan tet - Beyazıt ile Eminönü arasın - daki elektrik kablosu ile tramvay kab losunun biribirne temas ederek kon - hemen araştırma yapılmış ve kablonun Dereden nereye kadar yandığı tesbit e dilmiştir. Bundan sonra gi men haber verilmi yenil başlanmıştır. Ancak bu iş yapılıncaya kadar iki saat kadar geçmiştir. Nafia ve Belediye komiserleri de Beyazıttan Eminönüne kadar olan hattaki vazi - yeti gözden geçirmişlerdir. Belediye komiseri ve Nafia komiserleri bundan ki makasta bir tramvay yoldan çık - mişar. Belediye komiserliği bunun üzeri - ne tetkikat yapmış ve bir de rapor ha- zırlamıştır. iğimize göre tram- yayın yoldan çıkmasındaki asıl sebep, İstanbuldan Beyoğluna giden tramvay larin geçtiği son hattın aşınması ve bu hattın yere gömülmüş olmasıdır. Bun- dan başka buradaki makasın ucu da çatlamış ve kırılmıştır. Uzun çalışma neticesinde büyük kaza olmadan tram vay hatta konabilmiştir. Dün üç saatten fazla tramvay ara- balarının işleyememesi yüzünden ge- rek İstanbuldan Beyoğluna, gerekse, Beyoğlundan İstanbula gidiş ve geliş zorlaşmıştır. Her ne kadar şoförler dört, baş kişi doldurarak 10 kuruşa şehrin en uzak yerlerine kadar müş - teri götürmüşelrse de, İstanbuldaki 0- tomobil mikdarı #x olduğundan nak- liyat tamamile temin edilememiştir. Dünkü bozukluk dolayısile nazarı dikkati celbeden en mühim meseleler- den birisi halkın çektiği eziyettir. Bilhassa Beyoğlu tarafından İstan - bula ve şehrin uzak tarafalrmdan E- minönüne geçmek isteyen halk tram - vay istasyonlarında saatlerce bekleş- mişlerdir. Hiç kimsenin tramvay işle- mediğinden haberi olmadığı için boşu boşuna saatlerini ziyan edenler çok ol muştur. Son günlerde tramvay kablo- ları mütemadiyen bozulduğundan, tel ler koptuğundan Tramvay Şirketinin i karşımda halkı haber- in tedbirler almması lâ- Bunun © için muhavvile mer - kezinden cereyan verilecek şekilde bir tertibat yapılarak bütün tramvay durak yerlerindeki direklere birer kırmızı lâmba konur ve tramvaylar durunca bu lâmbalar yakılacak olur- sa halk ta boşuboşuna vakitlerini kay- betmemiş olurlar. Evlere giderek saf yurddaş- | geçirdi. Otomobil altında kaldı. Yarasi Em viyeti un.umiye nezaretinden İ meş, Emniyeti umumiye MAHKEMELERDE Bu dolandırıcı i Hepsini bastırdı arı nasıl dolandırıyormuş? Dün müddeiumumiliğe | Şahin Nuri adlı bir adam teslim edilmiştir. Bu a- | dam evlere giderek yalan söylemek sü retile dolandırıcılık yapmakla suçludur. Bayan Sâbiha, Nermin, Necmiye ve Selviye ile Bay Reşat, Sabahattin ve A: sının evlerine giderek her birine ayrı rı yalan #öylemek suretile dolandır. yapmıştır. Şahin Nuri bu bayan v baylardan birinin evine gitmeden evvel © evin eşhasını sorup öğrenmekte, sonra &ve gidip: — Ailenizden falan, yolda bir kaza hafiftir. Merak etmeyiniz. Şimdi kendi- sini eczahaneye götürdük. Birazdan da etomebille eve getireceğiz. Fakat ccza- haneye vermek ve otomobile bindirmek için bir kaç liraya ihtiyaç var. Şu kadar lirayı verinenizi rica ediyor. Demekte ve parayı alıp savuşmaktadır. Aileden falanın geçirdiği kazanın şekilleri de de- ğişmekte, bazan üzerine fenalık geldiği, bazan yolda parasını düşürüp lokantada rehin kaldığı velhasıl adı alet edilen şah- sm şahsiyet ve mahiyetine göre bir ba- hane bulunup söylenmektedir. Polis bu yaman © dolandırıcyı uzun müddet aramış, taramış, nihayet son do- landırıcılığını yaptığı sırada yakalamaya muvaffak olmuştur. Dün adliyeye teslim edilen bu şık gi- yinmiş kibar, fakat yalancı dolandırıcı kendisine ismat edilen suçu ret, cürmü— Müddeiumumilik suçluyu üçüncü is tintak dairosine sevk ve tevkifini iste - miştir. Sorgu hakimi sorgusunu yaptık- tan sonra Şahin Nuri hakkında tevkif kararı vermiştir. kaçmış m ? Dün üçüncü ceza mahkemesinde bir mahkünün muhakemesi yapılısıştır. Bu mahküm Ihsan adi bir sabıkalıdır. Ev- velce bir suçtan dolayı hapse mabküm edildiği zaman, hâkimler hapisten çıktık tan sonra da emniyeti umumiye nezareti altnda bulundurulmasına karar vermiş- lerdir. Emmiyeti umumiye nezareti al - tında bulundurulmak demek, mahkü - mun bulunduğu mıntakadaki polis kara- koluna giderek akşam, sabah bir deftere imza koyması demektir. Halbuki İhsan bir aralık bu mecburi- yete riayet etmemiş, defteri imzalamaya gitmemiştir. Bir müddet sonra defteri imzalamağa gittiği zaman da yakalan- mezaretinden kaçtığı için mahkemeye veritmiştir. İb- san dün mahkemede demiştir ki: — Filvaki ben 15 gün kadar karakola defteri imzalamağa gitmedim. Ve bu bir başka münasebetle © zaman Emmi. yet Müdürlüğünde nezaret altında ol ileriye geliyordu. Serbest de- öildim ki gidip karakold. defteri imza- Taya bileyim?.. Mahkeme bu cevap üzerine iddia ma kama mütalcasmı sormuş, iddia imaka- mı da keyfiyetin tahkiki içim tezkere ya- zılmasını istemiştir. Muhakeme, keyfi- yekin tahkiki ıçın başka bir güne bira- kılmaştar. 20 evi deği: 7 evi soymus Dün ikinci sulh ceza mahkemesinde Kemal adlı bir suçlunun sorgusu yapıl- mıştır. Kemal yirmiye yakım evden hır. sızlık yapmaktan saçludur. Fakat Ke - mal mahkemede: — Yalan! demiştir, bana iftira edi - yorlar. Ben bu kadar çok eve nasıl gire- rim? Ben topu topu yedi eve girdim. On- ların da kapısı açıktı, Bu cevap, mahkemede yalnız dinleyi- ileri hakimin de gülmesine 56- bep olmuştar. Hâkim, Kemal hakkında tevkif kararı vermiştir. İki kumarbazın duruşması Dün Sultanahmet — ikinci sulh ceza mahkemesinde Nuri ve Hakkı e iki kumarbazın duruşması yapılmıştır. Bu iki kumarbaz © yüzük oynarlarken cürmü meşhut halinde yakalanmışlardır. Fakat suçları sadece yüzükle kumar 0y- namağa inhisar etmemektedir. İddiaya göre bunlar yüzükle kumar oynarlar - ken oyuna iltihak etmek isteyen birinin. beş lirasınr'da çalmışlardır. Fakat suç- lular bu ikinci iddiayı reddetmekte, ku- mar keyfiyeti için de : — Eğleni; iirler. Mu- leniyorduk, demektedir! hakeme cahit celbi için başka güne bira» kılmıştır. Bir kaçakcı kadın mai.küm oldu Gümrükteki sekizinci ihtisas mahke- » ba suçlu, 2 kilo esrarı Istanbula getirir ken Yalovada yakalanmış ve evrakile beraber ihtısaş mahkemesine tevdi edil. miştir. Dünkü celsede sorguya çekilen suçlu kadın, kaçakçılığını gözyaşları dökerek itiraf etmiş — Bir sersemlik ettim. dar va- ziyetteydim. İstemiye isti e bir iş ol. vermeyin.,, diye hüngür hüngür ağla - mmaştır.. Pabuçla radyo ara- sındaki münasebet Şu Amarikalılar yaman insan lardır vesselâm. Herşeyin çaresin ararlar, ve basitten mürekkeb: doğru giderek çaresini bulurlar Bu çareler ekseriya akli olmasa bi le mantıkidir. Çünkü akıl oyun olmaz, fakat mantık oyunu olabi. bir, Şu aşağıda anlatacağımız hâdi se buna bir misaldir: Son zamanlarda Amerikada şid. detli bir ayakkabı krizi başgöster. miş, bunun üzerine ayakkabı fab. rikatörleri, birçok ekonomistler o. turmuşlar bunun sebebini in müsler ve nihayet keşfedebilmiş. dir. Bu hasusta New-York'ta neş. redilen bir rapor bize kâfi derece. de malümat vermektedir. Bu rapor, Amerikada mevcud radyo meraklılarını tesbit eden bi istatistiğin üzerine bina edilmiştir. Bu istatistiğe nazaran radyo "8 rakı hergün 40 milyon dinleyiciyi vasati ikişer buçuk saat evlerinde tutmaktadır. Binaenaleyh krizin sebebi gayet basittir: Eğer bu 40 milyon dinleyici hergün evinden çıksa ve iki buçuk saat yol yüs ayakkabıları daha çabuk eskir, Ve ayakkabı sanayii, inkişafa mazhar olur. Hiç olmazsa buun- dağu sıkıntılı mevkiden çıkar. Hattâ raporda, krize karşı bir tedbir olmak üzere bütün Ameri- ka postalarının 24 saat tatil edil mesi ve bu suretle mmm ei yiine ve ayakkabıcılara bir in, fırsatı verilmesi de zikredilmiştir. Geçenlerde gene Amerikada bu- na benzer bir fikir söylenmişti. Bir Üniversiteli, Amerikada mev- cud erkek nüfusu hesab etmiş ve herkesin tıraş olmak için günde 10 dakika sarfettiğini ileri sürerek bu on dakikaların bütün Amerika mil Teti için senede yüzlerce asır Ziyat- na sebebiyet verdiğini isbat etmiş- ti. Bunun için bir tek çare vardı: Ve bu zaman mehdisi, etrafın- daki tilmizlerile beraber derhal sakal salıvermişti. Sanki tıraştan kazanılan zamanı herkes hüsnü is- timal edermiş gibi. Görülüyor ki Amerikada herşey için gayet pratik usuller keşfedil- mektedir. İyi ki ayakkabı krizine çare a- rayanlar yalnız radyoyu nazarı dik hate almışlar. Ben kendi hesabıma eğer bu raporu yazan Ârnerikalı- lar arasında bulunsaydım “daki Buşku çareler bulur Isin. Dahâ ate merikçe düşünürdüm. İnsanları evlerine bağlayan ve iki buçuk saat sokakta yol yürü;- melerine. mâni olan şey yalm radyo mudur? Bana kalırsa bilcümle telefon muhaberatını bir gün müdiztle kesmek lâzimgelir. O zaman her- kes bir iş için birisini görmek lâ- zımgeldiği zaman koşsun dursun. |, tramvay seferlerini durdurmak ve hattâ yüz katlı bü. yük apartımanlarda ar ör vislerini kısmak icab eder. Bu bir hamiyeti milliye olacağı, daha doğ rusu ayakkabı ve satılıp herkes bir çift papuç için f-—'a para vers ceği i için kimse buna ses çıkarmaz- dı... Fakat belki, bütün bu tedbirler iş hayatını sekteye uğratır, halbu- ki radyo istasyonlarını 24 saat iş- letmemek nihayet bir keyif mese- lesidir diyenler ilir... Bu takdirde sinemalurın ve £ - yatroların 24 saat kapanmasını teklif ederdim. Amma, radyoların durması radyo sanayiine tesir etti- ği gibi kapanması da sinema âlemine tesir yapar... Bu takdirde daha mutavaasıt bir edemiyen bi: klar dağ, tepe, Ve ayakkabı sanayii de inkişaf ederdi. Mümtaz FAİK Belgraddaki toplantı geriye mi bırakılacak? Bu ayın 10 unda Belgradda yapı cak toplantıya li iştirak edecek hey: mektedir. Y: ler dolayısile, Belgrad geri bırakılacağı söylenmektedir.