25 Şubat 1935 Tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 5

Yazan: Son | ak mahfuzdur, a ei ol İmpara torluğu erdi Yemen valisi Mahmut NEDIM kacılık Orduyu ve zabitleri de yarmaya başlamıştı — —ae ra —— Beyin İstanbuldan uzaklaştırılmaması çin zabitan grupları ayak direyorlardı İe ve daha bazı e içılar olacağına, olma» ha hay değil mi? koluma girdi; vi sus, dedi, duymasmlar, İ peh küfrüne fetva verirler. çin işle nasıl olsa zaten ©- İda şişti : JAİ, bilsen, diyordu, bilsen izi... fakat ümid ederim buhran çok sürmeyecek. Te- basiretle herhalde sükün *decektir. Şüree ki, dedim, sakalı büs- bu türedilerin O eline yasınız. nji zanneder misin? e kadarki gidiş, maale- an başka türlüsünü tasav- müsald değil... ç a bir samimiyetle k şi değiştireceğiz, buna A, “ olduğumuzu anlamış bulu- Ütüz, yakında görürsün, demiş- Çene, Esad Şeykar efendi 8 nezarete gittik. Yanma ez la Şevket paşa Bein sarayda büyük bir x8- Bütün vükelâ orada,fakat ii, Börüyorsunuz ki ben gide- ve gidemiyeceğim, burada- ,*ne var? diye kendi kendi- azken, o devam etti; ini elbette merak eder- l m; zabitan arasın- hareket var. Bu, kaç gündür ürer fakat bugün artık yen aldı. Birçok zabitan Parti olmuşlar, buna ne kadar ir olsak yeridir. Kaç defa lem defa bağırdım, kim- anlatamadım. Şimdi mah ÇE da toplanmışlar; dağı. d Şevket (o paşa, ayağa bir aşağı bir yukarı do- , müteessir bir tavırla asabi zi çiye teb'id edeyim, ne hakla, “e? haydi yaptım, yapa- yretle baktığımızı gö- e yok galiba, dedi İimce dam Sarık beyi yattılar, eyin N Silmesine muhalefet ve mü- Temii Bir mesele çıka- Kaan bir mesele çıkaşak a yülece Hem de kar- , da durduktan sonra bize yaklaşarak, o Mahmud paşa, kimseye duyurma- &ibi yavaş bir sesle; yapayım, söyleyin, kendi- Yerime koyun ve karar Vaziyette, bu o müşkülât Yaparsınız? Yl 194. İ Şevket paşa bizim bir ii Termediğimizi görünce, de- Mi Hem rica ediyorum, gidin *,ne derseniz deyiniz, fi p3U ikna ediniz, vatanın isin, ordu için, memleke- ayy © Olduğu sükünet, huzur di in bir fedakârlık yap- kendine Istanbuldan çık- viyab vermemize meydan Paşa ilâve etti; Dm Edirneye kadar Mi müddet orada kalsın ba- Yet ne olur. gm, cevabımızı bekli- Diri irimize baktık. yin, dedi, bunu yapr- hözmeti rica ediyo- bir iyilik, fedakârlık ossınız. Yoksa düşünün ni. İ ediyorlar... izi çıkarmıyorduk. Ne | vaziyeti. O kadar nazik bir za - mandayız. Bu sırada zabitan arasında bu ha- reketin hudusu çok £ tehlikelidir. Ben İttihatçılara meram anlatamı- yorum. Bütün mahzurları sayıyo- rum. Fakat fırkacılık (hırsı bütün gözleri kör etmiş. Mâkul 652 anla- yan yok. Memleketi iftiraka, nizaa, ateşe, kana sürükleyoruz. Diğer ta- raftan Sadık bey de inad ediyor. Ancak zannediyorum ki onun hissi- yatı okşanımsa yumuşar, ve mem- leket için bu (fedakârlığı yapar. Herhalde bir kişiye derd anlatmak, İttihatçı kalabalığına meram anlat maktan daha kolay olacak. Hele si- zin için! Sadık beyle (böyle bir teklifte bulunacak Okadar dostluğumuz yoktu. Ne sıfatla, ne hakla, ne di: ona müracaat edecektik. Vi nunla birkaç kere görüşmüştük. Fa- kat bu Mahmud Şevket paşanın is- tediğini yapmamıza imkân verecek derecede bir samimiyet ve hukuk doğurmuş değildi. Hele böyle sinirlerin gergin ol- duğu bir zamanda büsbütün mev- simsiz bir hareket olurdu. Bunu Mahmud Şevket paşaya anlattık, uzun uzadıya söyledik. — Ne olur canım, diyordu, bir vatandaş sıfatile, vaziyetin veha- metini görmüş, bundan mütecessir olmuş bir vatandaş sıfatile pekâlâ Sadık beyle görüşebilirsiniz. — İyi ama bu görüşmemizden matlub netice hasıl olamaz ki... — Bir tecrübe edin! « — Beyhude bir tecrübe olur, e- minim ki o, bize İktihatçıların zul- ra şikâyet edecek ve red ce- mi, işte görüyorsunuz diyecek. — Belki demez, hattâ belki o da korkar... — Korksa çıktb gitmez mi? — Gitmek ister ama, kabadayı- lığı da elden bırakmaz, — O halde? — Böyle bir müracaat ona vesi- le vermiş olur, omademki vatan namına böyle bir hareketim lâzım- dur, böyle istiyorsunuz, pekâlâ ben de işte bu fedakârlığı hatırınız için yapıyorum der. — Hiç ümid etmiyorum, bilâkis büsbütün fena bir tesir yapacağn- dan, onun inadını arttıracağından korkuyorum. — Bir tecrübe . Mahmud Şevket paşa mütemadi- yen ısrar ediyordu. & Sadık beyin sözlerimize kulak asacağından e- min olsam giderdim, fakat onun bu hususta ne kadar inadçı olduğu- nu çok işitmiştik. Mahmud Şevket paşaya; — Paşam, dedim. zin tarafınızdan & izi alınca zaafınıza amele büs- bütün sebat edecektir. Bu suretle iş büsbütün sarpa saracaktır. Paşa bu sözüm üzerine düşün- ceye daldı ve; — Filvaki oda öyle.. çünkü siz buradan çıkınca herhalde takib e- decekler. Çünkü odamı tarassud Evet, evet, bu mahzur var, Anlayacak. Ne yapsak yarab- bi nasıl etsek? dedi. Bunun üzerine biz, en doğru ha- reketin, doğrudan doğruya müraca- at olacağımı söyledik, biraz düşün- dükten sonra bu fikir (paşaya da mülâyim geldi; — O halde, dedi yaverimle, müs- teşarı göndereyim, bakalım ne neti- ce hasıl olur, hiç ümid etmiyorum bu şekilde ama, belki iyi bir zama- na tesadüf eder de razı olur. di- yordu. (Bitmedi) bey si- | Varnada da 12 komünistin MILLI AZ Bulgaristanda ordu vaziyeti Bulgarların 26.320 neferi ve 3.436 zabiti vardır. Lâ hifede| Nitumu “e anyon kara ve nehir sınıri 5238 kilometresi Yugoslavya ile, 488,7 si Yu- nanistan ile, 234,6 sı Türkiye ile ve 2054 Romanya iledir. Bundan başka Bulga - ristanm 311 kilometre uzandığında sa - bili de vardır. Nüfusunun yüzde 80 ni köylüdür. Yalnız bir şehir, Yegin sınırlarından 50 kilometre uzaklıkta bulunan Sofya, 300 bin nüfusludur. Diğer böyük şehir- leri, 85,000 nüfuslu Filibe, ME . nırlarından 18 kilometre Karadeniz kıyısında 61,000 İm Ver na ve 47,000 nüfuslu Rusçuktur, Umu- #wiyet itibarile, 98 şehirden 19 w 20 bin nüfustan fazla ve 15 i 20,000 ile 10,000 nüfus arasındadır. Etnoğrafya bakımından ahalinin yüz- de80i güzle Vr Tü A halinin ü Ortodokstur. Oku - ima ve yazma bindyozlerla nisbeti yüz- de 20 ile 25 arasındadır... Orduda komünistlik Orduya komünistliğin karışması bü- yük bir tehlike meydana koymuş ve an- cak gayet ağır tetbirlerle bu tehlikenin önüne geçilebilmiştir. 1928 yılı kanlı hâdiselerinden sonra, 1933 yılında or - duda birçok komünist itaatsizlik ve isyan teşebbüsleri olmuştur. Bu senenin şuba- tında Filibe askeri mahkemesi, kışlaya kırmızı bayrak çeken ve askeri itaatsizli ğe e eden 9 uncu fenni taburu ef- radındam birisini idama mabküm tir. Ayni zamanda bir kışladan silâh ça- lan 38 kişi ile 2 sabık komünist saylav da hapse mahküm edilmiştir. 1933 Ma- yısında Tatar Pazarcık kışlasından si - İâh çalan üç sivil cezaya çarptırılmış ve Kazanlıkta askeri ihtilâle teşvik suçiyle 1i küçük zabit ve 8 i nefer olmak üze- re 22 komünistin mahkemeleri yapıl - huştur, Ayni yılın haziran ayında Niko- pol garnizonu komünist yuvasma men- sup 15 askerle Sofya garnizonundan bir jandarma mahklın edilmiştir. 1933 A - Husetotunda, 7 inci fenni taburundan 17 nefer bir komünist yuvası teşkil ettikle- rinden dolayı cezalandırılmıştır. Teşri - nievvel ayında biri ceki Zağrada, biri Radomir'de ve biri de Şumni'de olmak üzere üç asker arasında komünist teşki- lâ davası görülmüş ve 16 se idama mah küm edilen 49 suçlu arasında 17 sinin. nefer oldukları müşahede olunmuştur. 1933 kânunuevvelinde Şumni'de bir kışlada ihtilâl teşkilâtı kurdukla- rından dolayı asker ve sivil 36 kişinin mahkemesi yapılmış ve b si idama mahküm edilmiş! da Burgazda da kışladan larından dolayı 11 sivil asker muhte- lif cezalara elenir Nihayet 1934 şubatında eski Zağra'da orduda propaganda ve itmatsizliğe teşvik su- si yapılmıştır. Bu son on İli sından bir sabık mülâzümi küçük zabit idama mahküm edilmiştir. Bu misaller, orduda komünist pro- pagandasının derecesini göstermek i- çin kâfidir. Bugün bu propagandanın önüne tamamen geçilmiştir. Bulgar ordusu .. Bugün Bulgar ordusunda alayın fevkinde bir cüzütam yoktur. Bulgaristanın 8 «ls, > yadesi var- dır ve bunların garnizonları o Sofya, Plevne, Ruscuk, Eski Zağra, Sliven, Şumnu, Vratza ve Dupnitza'dır. Her alay, bir Erkönrharbiyeden ve 3 ta - burdan mürekkeptir Her taburda bir erkânı harbiye, 3 piyade bölüğü ve 1 tüfenk bölüğü vardır. Bir lüğün azami mevcudu 2 zabit ve 120 neferdir. Her alayda bunlardan başka bir de kontrol kıtası denen bir bölük vardır ki bu da bir erkânı har- iç takımdan mürekkeptir. Cüzüramların inkısamına mani ol- mak için Neuiliy muahedesi, bir alayın asgari mevcudu 52 zabit ve 1600 ne- fer ve azami mevcudunu 65 zabit ve 2000 nefer olmak üzere tesbit edil - miştir, Bulgaristan süvari kuvveti 3 a- laydır. Her alay, bir erkânı harbiye- den, 4 süvari inden, 1 mitralyöz- grüpundan ve 1 iyrıca bir gruptan mürekkeptir. Azami mevcudu 30 za- bit ve 720 neferdir. Topçu kıtaatı, ikisi sahra ve birisi cebel olmak üzere üç bataryadan te- şekkül eden 3 muhtelif gruptan, her biri üçer bataryalık 3 sahra topçu gru bundan ve müstahkem mevkileri mu- hafaza eden 9 bataryalık silâhsız di- ter 3 gruptan mürekkept Varna ve Burgaz. Hiç bir topun çapı 105 milimetre - den fazla olmıyacaktır. Cebel batar - yalarının asgari mevcudu 3 zabit ile erdir. Fen kıtaatı, bir erkânı harbiye, 2 iştihkkâm bölüğü, 1 projektr ve 1 köp rücü grubundan müteşekkil 3 tabur - dan, üçer bölüklük 2 bisiklet taburun- Tenvirat ve muharrik kuvvet Tesisatını veresiye yapar. ve ayrıca 3 muavin kıtadan mü- rekkeptir. taburun azami mevcu- du 14 zabit ve 500 neferdi Levazım 8 depo ve 8 sıhhiye de 3 depo ile 8 ha, 25 ŞUBAT 1381 seyi öökeri t m Sivil pesin ce, 1Z memuru tayyarecilik öğrenip pi- | vesikası alabilirler. Fakat bunlar dn tayyareciliğe filen iştigal için ol - teari tayyareciliği kontrdi et- 'ğ- maş mek içindir. Kadroların ve efradın yetiştiril. mesi Ordu, 6 ilâ 12 yıl için senet imzalar yan ve dÖ yaşmı gi üzere hiz. va, olacak elan 18 e 28 yaşı aaa. daki gönüllülerden mürekkeptir. Bulgar ordusu mevcudu eme teşekküller Muavin teşekküller berveçbi âtidir: 1 — Jandarma mevcudu 6800 nefer- dir ve bunlardan 6300 tüfekle ve 500 ü de kılıç ve tabanca ile mücehhezdir. A. ralarında yirmide biri zabit.we on beşte bir nisbetinde küçük zabit vardır. 2 —i sahil jandarma taburu: 3 — 1 Orman jandarma kıtaatı; , 4 — Sınır muhafaza kıtaları: 3 bin kişi efrattan mürekkep olan bu muha- faza teşkilât 8 mmtakaya ayrılmıştır. Her mıntakanm 1 erkânı harbiyesi, 3 kıtası ve İ mitralyöz takımı vardır. Kollektif silâh miktarı 45 makineli tüfenginden mürekkeptir. 5 — Polis; Iç İşler Bakanlığına mer buttur. Nahiye ve devlet polisi olmak üzere ikiye ayrılan bu teşkilât 6200 ki- şiden mürekkeptir. Harp sanayii Neniliy barış müahedesi mucibince, Bulgar devleti bir mühimmat fabrika - #ına malik olabilir. O da devlete it bu- lunan azanlık fabrikasıdır. Diğer taraf- tan, her nevi silâh ithalâtı memnudur, Kurulduğu zaman bir Çekoslovak teba- asına ait bulunan bir de tayyare fabri- kası vardır ki o da kazanlıktadır. Bu fabrika, Bulgar mahafilinin malümati- na göte, 100 ilâ 120 beygir kuvvetinde 6 tayyare yapmıştır. Bütçe Ulusal müdafan bütçesi, 1927 - 1928 de 1,031,800,000 levaya, | 1930 - 1931 de 1,087,000,000 levaya, 1933 - 1934 de 959,600,000 levayn ve 1934 - 1935 de 947,000,000 levaya geçmiştir. Bulgoristanm © umumi . biltçesi 5,649,000,000 levadır. Ulusal müdafaa bütçesi, devlet borçlarından sonra, en fazla yekün tutan kısımdır. Sivil tayyarecilik masrafı tahminen 358 milyon levadır. Deniz ve nehir İi- #manları polis masrafı ile 50 milyon le - vadır, Bahriye Bahriye kuvveti, Tuna fabrikasm. dan mürekkeptir. Bu filotilâ 4 garmbot ve 6 sı motorbot olmak üzere 8 küçük gemiden teşekkül © eder. Karadenizin muhafazası ise, münakalât O bakanlığı bütçesine merbut bir Filotillâ tarafın - dan icra olunur, Mecburi sivil hizmet Bulgaristanda 14 senedenberi çalışan orijinal bir teşkilât vardır. Ordunun ta- mamen haricinde olmakla beraber tet- kike değer. Bu teşkilât 10 haziran 1920 tarihinde kararlaştırılmış vc bılâhara 9 teşrimisani 1921 tarihinde teşkilâtta ha- zı tadilöt yapmıştır. Bu teşkilâtı gaye- si, umumi hizmetler için, memleketin müştehsel kuvvetlerinden istifade et - mektedir. Bu kanuna göre, 20 ile 40 yaş ara- sındalı erkek'er, azami 8 ay ve 16 ile 30 yaş arasındaki kadınlar azamı day sivil hizmet yapacaklardır. Birdon veya- hut bir kaç kerede yapılâcak olan bu hiz- met muayyen hizmettir ve bundan bsş- ka, kanun mucibince, muvakkat bir biz met daha vardir ki o da müddeti sene- de erkekler için 21, kadınlar için, 16 gü- mü geçmez, Güzel yazı rmiisabakarmız Bir haftalık dahili ve harici vakayii takip ediniz en şayanı dikkat bulduğunuz hadise hakkında k bir yazı yazıp bize gönderiniz. En güzel yazılmış makalenin sahibine: 5 lira İkinci gelen makalenin sahibine: 2..S5 lira Hakkı telif verilecektir. Bu musabakaya yalnız liseler, yüksek mektep talebeleri iştirak edebilirler. Yazıların gazete yazısıyla azami 75 ve asgari 30 satır olması, kâğıdın bir tarafına yazılmış bulunması lâzımdır. keleş Bu yazılar cuma günü akşamına kadar elimize geçecek tarzda postaya verilmelidir. Geçen müsabakayı kazananlar Güzel yazı müsabakasında birinciliği | Avusturynın o barışta rolü serlâvhalı yazı ile Galatasaraydan Bay F. Harmanlk&, a, ikinciliği Avus- turya meselesi serlevhalı yazı ile Galtasaraydan Bay Mehmet kazan. mışlardır. Kendilerinin hüniyet var akalarile idaremize müracaat edereğ mükâfatlarını almalarını riva ederiz. AVUSTURYANIN Sar plebişilinin ittifaka yakın bir ekseriyetle neticelenmesinden sonra Al manya, Avrupa dahilinde yeni yeni te- vessü imkânları aramağa başladı. Bay Hitler etrafına bir bakındığı zaman A- vusturyayı görüyordu. Avusturya ırkan Alman, harsan Almandı; fakat nedense tarihin her devresinda Almanyadan ayrı yaşamış ve kendi kendine büyük roller oynamıştı. Eski Almanyanın ittihadını temin edenler bile Avusturyanın Al - manyaya ilhakı ve büyük bir impera- torluk teşkilini esaslı bir surette düşün- memişlerdi. Avrupa kat'ası üzerinde hakim olabil- mek için taprakça ve müfus;a kuvvetli er istihdaf eden Hitler Almanyası lerhal nazarlarını bu ölke üzerine çe - ved Avusturyanın Almanyaya ilhakı noktai nazarından şimdiki halde hiçbir mâni yoktu. Eski Avusturya Macaris - tan imperatorluğu zamanında yapamıya- cağı şeyi Umumi harbin sonunda A - vusturyanın düştüğü vaziyet daha ko - laylaştırıyordu. Derhal, bu memleket dahilinde şid - detli propagandalara başladı. Avustur - yada kuvvetli bir mazi teşkilâtı. vücude di. Bundan sonra hâdiseler birbirini ta» kip etti. Tethişçiler birçok hâdiseler çı- kardılar. Avusturyayı idare edenler bu- nu endişe ile karşılıyorlardı. O zaman bu memleket dahilinde hakiki bir dikta. töra ve bir katolik idaresi tesis etrniş bu- Tunan Dollfuss etrafta ve bilhassa İtal - yada Ayastaryamn âstiklâli için hari - izahirler aramağa başladı. rü seyahat yaplı ve mal is tiklâli Roma antlaşmasile emniyet altı - na alındı. Bu, kuvvetli bir Almanyanın, hudut. larına kadar yaklaşmasını istemiyen e yanın da çok işine geliyordu. Fakat Dolfuss çok kanlı hâdiseler ne- Avusturya eski başbakanı Dolfüsün, selere sahne olmaktadır. Son gelen Av- rupa duyumları (haberleri), Viyana hü- kümetinin sıyasasına dair dikkate değer meseleleri bildirmektedir. Bunlardan en eheremiyetlisi Başbakan Bay Şuşingin de Romada imzalanan Avustur- lâline dair andlaşmaya İngiltere- nin girmesi üzerine, Londraya gitmek istemesidir . Şuşing hükümetini alâkadar sorgu vardır: Bunlardan birin: gilte nin Avusturya hakkında düşündü incisi bugünkü rejimin değişmesi balinde ayni andlaşmanın mer'i olup ol- mayacağını anlamaktır. Başbakan Şuşing bu sorguları önce Pariste, iz devlet adamlarına sunacak onların öğrendikten sonra Londrpya Melek. Viyana bükümeti, bütü Bu düşünes- lerile, Avusturyanın başına Arşidük Otto nün bir imparatorluk kurul. i det sessiz duran Nazi teşkilâtı, son za- ölümünden sonra bir çok sryasal hüdi. BARIŞTA ROLÜ ticesinde katledildikten sonra vaziyeği yine keşmekeşe uğramıştı. Son zaman « İarda Berlin hükümeti tarafından Viya « naya sefir tayin edilen Fon Papen'in memuriyeti endişe ile karşılandı. Çi Alman sefaretinde bir defter açılmış ve buraya Sar plebiitinden memnun olam. lar isimlerini yazmağa davet edilmişti. Bu, Almanya lehine bir tezahür demek. ti Şömiz hükümeti şiddetli tetbirler ii Fakat Nazi propagandası gittikçe iler» liyordu. Diğer taraftan Avusturya s05- yalistleri de bir faşist rejimi tesis eden yeni Başvekilin aleyhinde idi. Memleket dahilinde yalnız yahudi - ler, katolik hükümetine müzaheret edi - yorlardı. Almanya şimal hudutlarından Avus » turya üzerine çökmeğe başlamıştı. Va - kıa Malya, bu devletin ii lini teyit ediyordu; fakat bu, acaba kâfi miydi? Fransa başvekilinin bir sözü vardı.. Bay ea diyordu kit Avusturya dahilindeki hudutlar. da b tek tuş kımıldamıyacak, ne ileri, ne de geri gidecektir.,, Bu sözlerin altında mame da istiklâli mündemiçti, Fakat bunun res - aga ve bariz bir surette tezahürü lâzım- Ni İşte Avusturya Başbakanı Bay Şuş- nig bugün Parise giderek Fransa devlet adamlarile bu meseleyi tetkik etmekte Ye yurdunun istiklâlini Fransız cephe - sinden de korumağa uğraşacaktır. Baş- bakan bundan sonra Londraya gidecek ve ayni çerçeve dahilinde temaslar yapa- caktır. Londra antlaşmasının Avusturya ba- ışını perkitmeğe çalıştığı bir srrada bu Sail çok semereli neticeler vere « ceğine şüphe yoktur. Galatasaraydan: F. Harmankaya AVUSTURYA MES'ELESİ manlarda yeniden ayaklanmakla ve hü- kümet için tehlikeler göstermektedir. Diğer taraftan sosyalistler ayrı bir parti ile hem hükümete, hem de Naziler karşı durmaktadır. Bundan başka Hitler hükümetinin A- vusturyaya hâkim < olmak hisleri biran bile zail olmamış, ve ülküsü tına yarı lr, Bütün bunlar içindir ki Bay Şuşing, in ai kurmak istemektedim lu 8 Al fanın Avusturya i beslediği emellere mâni olmaktır. Yı izm ie dikkate değer bir nokta varsa o vusturyanm imparatorluk olduğu takdirde, genel harpten sonraki vaziye. tini bozmıyacağını temini icap etmekte. dir. Bunu için de Şuşingin © Fransa ve Londra Sai diğer uluslar mümessilleri bulunması elzemdir. Son duyumların Avrupada barış sıya- sasının güden uluslar için ehemmiyeti ol- sa gereki, Galatasaray lisesi onbirinci sınıf Mehmet LALA 6 GA LL EN PM 5 > Gla ŞA Kartal Malmüd Vergi Borcu (o Sahibinin İsmi Hissesi Cinsi Mevkii ürlüğünden: Köyü Bu suretle 1922 senesinden 1932 se. |Lira K. nesine kadar 342,000 kişi celbolunmuş |7768 10 Salih Rauf kızı 12/3 Arazi İstasyon Maltepe ve bunların yüzde £ 60 ını teşkil eden Hatice Adile 203,576 bişi filen hizmet yapmışlardır. 6148 00 Feyzullah Vakfı 12/4 Arazi ii - Sivil hizmetin idaresi, Nafın Bakan. | 114 00 Salih Rauf kızı Ha- 12/3 Bina Hamam o» lığına merbut bir umum müdürlüğe 5- tice Adile — 152 00 Feyzullah Vakfı o o 12/4 |, Yurttaş Mutlaka bir kambaran, bir tasarruf cüzdanın olmalıdır. Her gün mutlaka ufak bir tasar- ruf yap. Kumbarana al veya ta- sarruf hesabına yatır, Deme beş on kuruştan ne olur. Deme dam- la; damla damla göl olur. M.İ,veT.C. | 497 35 Mihran 7-3-935 kat'i ihalesi 16-3-935 892 11 va kızı Vir- Tamami Hane Rakimian yi maa bahçe lar tal Un de. Bağdat Pen- ğirmeni caddesi dik Yukarıda mevki ve cinsleri yazılı olan emlâk ve arazi vergi borcundan dolayı satılığa çıkarılmıştır. Birinci | ihalesi günleri saat 15 de yapılacak- İ tır. Taliplerin ihale günlerinde yüzde 7,5 pey akçelerile bir. nur. (848) likte Kartal Malmüdürlüğünde hazır bulunmaları ilân olu: 1309