TARİHİ TEFRİKA :48 mahfuzdur. ten sonra Mahmud Şev- İttihatçılardan şikâyete di; ki Bu, böyle devam edemez, di- e Kimseye söz ânlatmak im- y7ok. Hüsnüniyetle başlanan İj #ahst menfaatlerin ilk safı içmesi yüzünden, karma karı- tekil alarak fenaya doğru imlarile | gidiyor. Herkes Se göre bir hava tutturmuş, : Memleket kurtuldu, her iş Sirdi, hiçbir tehlikeye ma- eğilir gibi şimdi biribirimiz oruz. Gözleri, kafaları ürüdü. Bilhassa son gün- Mütemadi bir mücadele ha- Bir kör döğüşüdür gidi- Mun sonu neye varacak dü- | İyeruz bile. Halbuki etrafı. | eki düşmanlar uyumayorlar, İt bekledikleri fırsatı biz ken- izle hazırlarız, başka taraf- takın siz Arabistan ahvali- yayin iyi bilirsiniz, vakiâ istan derken, orasını ec- “maliki Osmaniyeden ayırd etmiyorum, fakat yal- sini düşünseniz, oranın bu- , e çalkandığı keşmekeşi İğ etseniz bile ahvalin ne ka- bir şekil aldığını tasav- iniz... eyi d Şevket paşa bu şekilde söyledikten sonra, asıl İzderan, bunaltan mevzua N i şir Tatar Osman paşayı bi- io namuslu, © afif, merd hi, *Perver bir adam olduğuna şebadet edersiniz, hattâ dev- Manastırda iken, sırf İt- iş #ra yardım edebilmek içi zu ve rızasile (o keni diğini bu suretle İtil yapay danı boş bıraktığını ve böyle aldatarak müşkül Daye düşürdüğünü bilmeyen üm İttihatçılar musallat oluyorlar. Bu- İlan p? diyeceğini şaşmıyor, . yy biye bazırı sıfatile ül bir vaziyette kalıyo- ş ( . ud Şevket paşanm anlattı. ke, tihatçıların, evvelâ bü. | ki Krd me ine mükâfaten Suri- iri olarak gönderdik- hmmm: . İ rai biribirine zıd menfa- ve coşan, azan Suriye- tihatçıların gayrimeşru €- ii | arzularına mutavaat et- epin, bunların mütemadi şi- le, şimdi, merkezi paşanın azli is- 7 O aralık hudus eden yakası üzerine, Adana va- eri beyin işarı üzerine Ada. kuvvet gönderen ve bu de boniisini sevdiren ın azli cihetine gidil- anı hetine gidil lü hazmedeme; N r yen Bı, Şevket N Y, (niz hareketlerile temayüz hu İN artık bu hareketl 4 m âlet olamam Taa pp ellerini masaya vura- ; hi artık, diye bağırıyordu, ar yeter EE : z 2 dürüst, âdil 'akat baştaki GU enin arzu ve e- Üaleykiçerüne mütavaat et- şili” yazılan birkaç b andyyik Yetname üzerine i Wevkiinden atılır. bu Menguştegallibenin yerine aeylağa ve yalnız fırkaya meli; için sözünü geçir. li Yıtsız şartsız yap- Mnıf, An yeni bir müle- buy, taya çıkmıştı. ! nana yerlerde va- ellerinde oyun- | e im iğ N o, anlı İmparatorluğu anasıl yıkıldı Yazan: Son Yemen valisi Mahmut NEDIM Mahmut Şevket Pş. en çok neye içerliyordu? h Z ameemeam — İkatçıların kendi aralarında menfaat hır- sına düşmeleri Pş. yı ürkütüyordu | me halde olduğunu cak gibi kullanmak istiyorlardı. Fakat bu yolun sonu iyi değildi. Mahmud Şevket paşa bu husus- ta İttihatçılarla bir hayli mücadele etti, Fakat kendi — anlatışıma göre bilhassa Talât, Cavid, Rahmi, Ah- med Nesimi beylerin ve diğer bazı İttihatçı rüesanın ısrarları üzerine — bazı hususatın müzakeresi ba- hanesile — Müşir Tatar Osman pa- şayı Suriyeden İstanbula davet et- mek mecburiyetinde kalmıştı. İstemeye, istemeye, zorla imza- ladığım bu kâğıd, bana bir harbi. ye nazırı değil, fakat birkaç dü- şüncesizin bir emir kulu olduğumu anlattı. Şu sırada bu mevkiden çekilmek hükkümeti müşkül bir vaziyete dü- sürmeyecek olsaydı, bilhassa haric- te fena akisler, birtakım dedikodu- lar ihdas etmiyeceğini bilseydim, bir lâhza tereddüd etmez, nezaret- ten çekilirdim, diyordu. Birkaç gün sonra gene Mahmud Şevket paşanın yanında idim. Şu- radan buradan görüşürken, İstan- bula gelmiş olan Tatar Osman pa- şanın ziyaretini haber verdiler. Müşir Osman paşa, biraderi mü- şir Ahmed Feyzi paşa ile Yemende birlikte bulunmuş ve pek sevişmiş olduğumuz için, beni de tanır ve severdi. Üçümüz başbaşa oturduk. Paşalar sabırsızlanıyorlar, dertleş- mek ihtiyacında olduklarını hisset- tiriyorlardı. Ben kalkıb O gitmeği, onları yalnız bırakmağı düşünür. ken, Mahmud Şevket paşa, Osman paşaya; — Mahmud Nedim Bey yaban. cı değildir. Zaten ahvale de vikif. dır, onun yanında serbesçe, açıkça konuşabiliriz, dedi ve böylece söz açıldı; Mahmud Şevket paşa uzun uza- dıya İttihatçılarla mücadelesini an- lattıktan, hattâ Osman paşayı ti kin ve teselli için, merkezi umumi! nin de, Suriyedeki İttihatçıların rs- rarları, inadları © karşısında âciz kald.ğırışmazur görülmeleri Isznn geldiğini, kendisini çok sevdikle- ri halde bu suretle harekete mec- bur kaldıklarını söyledikten sonra; — Zaten, dedi, sizin şu sırada dördüncü ordunun başımda b ılun- manız çok lüzumlu ve faydalıdır. Ora ahvalini hiç © beğenmiyorum. Karma karışık bir haldedir. Sizin gisi biri orada bulunmazsa karşı- İaştığımız müşkülâtı yenememize imkân O bulamıyacağız. Buda bir vatan vazifesidir, beni kırmayaca- Zınızı da biliyorum. Gideceksin de- gil mi paşa? dedi. Tatar Osman paşa ( birdenbire hiddetlenerek, Mahmud Şevket pa- şaya; — Sen de mi onlara ne Paşa, bana tarar etme, ben bu İL tihatçıların emirlerile artık bir ye- re adım atmam... dedikten sonra; ii Yazık, diye sözüne devam et- ti, yazık bütün emeklerimize, meş- rutiyet, kanunucsasi, bürriyet, ada- let bu mu? Biz bunun için mi çalış. tık, her tehlikeye © göğüs gerdik, Bunca emek sarfettik. Hülümeti böyle çoluk çocuk elinde oyuncak etmek içir mi emek sarfettik? Bu per böyle, ne İğ Sultan amidin yerine şimdi bi sul- tan Hamid mi geçiyor, o halde o- nün ne günahı, kabahati vardı!... ben, bu yaşta artık istibdada taham mül edemem... Siz rma şimdi iyor musu- nuz?.. Orada birkaç türedi keyfe mayeşa hüküm sürüyor, asdıkları asdık, kestikleri kestik... Ve bun- lar korkarım ki memleketi bir felâ- kete sürükleyorlar, bu adamların düşmanlar elinde birer âlet olma- dıklarını nereden biliyoruz? Mahmud Şevket paşa, çok müte. esir bir tavırla dinliyordu. Paşa (arablık) meselelerinde çok has- sasdı. Asla arablığının yüzüne vu. rulmasına tahammül edemezai, A. rabların emellerine, arzularına mu | tavaat, onları himaye « der görünmek istemezdi. En haz noktası bu idi. Osman paşanın hid. detii hiddetli söyleyişinden ve bil. hassa son cümlesinden çok mütecs- sir görünüyordu; (Bitmedi) MİLLİYET -CUMA 22 ŞUBAT 1955 n AS Diyarıbekirde eski eserler Diyarıbekir inşası milâddan evvel başla yan sur ve diğer eserlerile meşhurdur ME Diyarıbekirde eski DİYARBEKİR, (Milliyet) — Di- yarbekir Cenubi şarki Anadoluda 30 bin nüfuslu şar ve civarındaki eski eserler itibarile Türk tarihi için ehemmiyeti haiz büyük ve şi- rin bir şehirdir. Diyarbekirde bu- gün pek eski devirlere aid birçok zengin ve kıymetli o eserler mev- cuttur. Bunların en mühimmi Di- yarbekiri çeviren muazzam sur- lardır. Bu surların yapılmasını mi- lâttan evvel başlanmış ve 155 sene- de altı Kayser zamanında ikmal e- dilmiş olduğu kamusulâlâmda ea zılıdır. Fakat bazı burçların ibti- va eylediği kitabelere nazaran A- Diyarıbekirde eski eserlerden bir cami avlusunun duvar ve sütun- ları rablar, İraniler ve bilâhare Türkler zamanında tevaifi mülük devrin- de birtakım aksamı bayındır ve de- giştimek suretile kısmi yapılar ya- pılmıştır. Aradaki bağlantı duvar- ları haric olmak Üzere yetmiş iki burçtan kurulmuştur, Surlar çepe- çevre takriben 8 kilometre uzunlu- ğundadır. Burçlar arasında en ziya de mimari kıymeti ve büyüklüğü itibarile evli beden, yedi kardeşler, ben ve sen ve keçi burcu adlarile anılan burçlar şaşılacak bir şekil- dedir. Yedikardeşler ben ve sen Bözçlerimm'dış yönlerinde: taraf - tevaif; mülüke aid - bazı kitabeler ve arslan ları vardır. Ke- çi burcu da gayet geniş olub için- | de birçok sütunları havi ve vaziyeti | dolayısile eski bir tapınma yeri ol- duğu zannolunmaktadır. Diyarbe- kir surları içinde ve Dicle kenarın- da içkale adile anılan ikinci bir ka- | le vardır. Bu kalenin de Fettah, | Yenipazar, Urgun, kale kapıları ol. b her hangi bir sebeple sinirleri SAİR Yİ e eserlerden bir cami kapısı mak üzere dört kapısı vardır. Kale içinde pek eski iki kilise ile bir ca- mi mevcuttur. Diyarbekire yarım saat uzaklıkta Emeviler zamanında Dicle üzerin- de yapilan ve asarı atikadan sayı- lan ör bir gözlü bir köprü vardır. Diyârbekirde 28 o cami vardır. Bunların birçoğu minareli olub taş- ları kilsidir. Melik Ahmed camii minaresinin yaraşıklık (zerafet) ve yüksekliği ile beraber yarıya ka- dar iki yolu vardır. Gerek camile- rin içinde ve gerek minarelerin ka- ideleri haşiyelerinde kiymetli çini | süs ve kitabeler vardır. Camii” bir avlususun şark ve garb cephele- rinde Selçukiler tarafından Romen yapıl; tarzında yapılmış sütun ve kemerler, duvarlarında hattı kö- file yazılmış yazılar vardır. Bu ca- imi yanındaki Mesudiye medresesi de tarihi bir eser olub Emir Mesud tarafından yapılmıştır. Vilâyet içinde surla yapısı bera- ber olduğu yapılış tarzından anla- şılan Urfa kapısı civarındaki (Mer yem Darye) kilisesine bitişik du- varın da tarihi bir kıymeti vardır. General Behram camiinin içka- pısınm sağ ve sol geçe - cihet-lerin deki ters döşemeler hâlâ hayretle temaşaya değer mimari bir sir ve becerikliliğin alâmetidir. Ablak ca- miinin iç duvarları kâmilen yazılı kabartma ve taşlardan ibaret olub tertibat ve irtibatsız bulunmaları itibarile başka yerden getirildiği anlaşılmakta ve esas yeri kestirile- memekiedir. a MEMLEKET & HAB yi çalışamıyanları kurtaran Bromural dır. Bu hüstahzar.çocuklara ile verilmekten çekin | imiyecek derecede: zararsiz olup sinir hallerini giderir, rahat bir uyku getirir ve uzun zaman alınsa da alışıklık vermez. Bromural larin ilâcıdir. ( (Gaoli A-G, kimyevi maddeler fabrikaları, Ludwigshafen */Rhin, sinil ilerin, teheyyçlölerin ve uyuyamayan» 18 ve 18 kompiöneyi havi tüpe Merde eczanelerde vaç10n â4 Kar Denizlinin kar altında bir görünüşü Silvanda Saylay seçimi Yetmiş yaşında ihtiyar bir köylü neler söyledi? SILVAN, (Milliyet) — 8 Şubat Cuma günü kasabamız intihap mü- nasebetile çok mes'ut bir gün ge - çirmişti. Bilhassa kadınların reye iştirak ve intihap edilmeleri bu sa adete büyük bir neşe ilâve ediyor- du. İntihap Halkevi binasında ya- pılmış ve bütün kadın erkek ikin. i seçi ir halk kitlesile bera - yapılmıştır. Bu arada kaymakam Bay İzzet Kılavuz ta - relından “akılâp fırkamızın memle kette başardığı büyük işlerin müs- mir nöticelerini ve kadınların reye iştirak ve seçilmeleri cihetinin de- mokrasi tarihimizde mühim ve fais deli bir yenilik hareketi olduğuna dair bir söylev söylemiştir. Sonra Halkevi reisi Tevfik, hitabet kür - süsüne gelerek inkılâp tarihimiz - den bugüne kadar Cumhuriyet Halk fırkasının pek yüksek rehber liklerini cumhuriyet sisteminde hükümetin millete ve mille tin hükümete karşılıklı (o inan- larını ve kadınlığa verilen tabit hakları canlı bir surette ifade eder ken medeni hayat safhalarında çar şaf ve peçenin bugünkü muasır ha yatta yeri olmadığını bid'at deni len şeylerin medeni — şekli hayata uygun olanlarının kabulünü bunun haricindekilerinin merdut olduğu- nu büyük bir heyecanla söylerken başta kendi refikası olduğu halde 15 memur ailesi Halkevi idare oda sına çekilerek puşu mış mantolarına bül de salona gir < k reylerini sandı - ğa atmışlar ve toplantı nihayetine kadar salonda oturmuşlar ve bu su retle Halka kılavuzluk yapmışlar - dır.Gene o sırada 70 yaşında mez- rea Köyl4 Şerif ayağa kalkarak: «70 yaşındayım, bundan evvelki 60 senelik hayatımdan bir şey an- lamamıştım. Cumhuriyet devresi - ne isabet eden şu 10 senelik haya- tım kutlu olsun,, diye Meclis için- de bağırmış, böyle bir ihtiyar köy köşelerinde yabani büyümüş hiç bir medeniyet görmemiş bir acizin bu görüşü Cumhuriyet hükümetinin a dalet ve satvetinin her tarafa sa- çan feyizlerini kendi lisanile ifa - de etmiştir. Aydının geçen mali yılı AYDIN, (Milliyet) — Aydmn maliyesinin 934 mali yılı son kâ- nun ayı sonuna kadar muhtelif vergilerden tahsilât: geçen yılın ayni aylarından 46627 lira fazla- dır. 933 malr yılında kazanç vergi- sinden 55451 lira 934 yılmda 60372 lira, 933 mali yılmda bina vergisinden 20979 lira 934 yılında 32572 lira; arazi vergisinden 933 yılında 64562 lira 934 yılında 77140 lira hayvanlar vergisinden 933 mali yılında 158521 lira 934 yılında ise 174456 lira tahsilât ya- pılmıştır. Aydında konferans ve konser AYDIN, (Milliyet) — Aydın Halkevi salonunda dün akşam da Erenköy kız lisesi mezunlarından bayan Cavide Cemil Çoşan tara- fından Milli edebiyat hakkında bir konferans verilmiştir. Bayan Ca- vide Türk edebiyatmı İslim dev. rinden evvel, islâm ve osmanlı devri ve milli edebiyat olarak üçe ayırdı ve çok muvaffak oldu. Konferansı piyanist Hüseyin ve ke manist Orhan Cemalin bir kon- seri takib etti. Bayan Cavide'nin ilk edebiyat hocası orta mekteb türkçe hoca- yidenin muvaffakiyetinden ötürü Gittikçe Güzelleşen köy Kulp kazası eskiden na- sıldı, şimdi nasıldır? DIYARIBEKİR, (Milliyet) — Vi» liyetimize bağlı Kulp kazası 50 sene lik eski bir kaza merkezidir. — Evvelce pek küçük ve harap bir vaziyette olan bu kaza cumhuriyetin ilinimdan sonra pek çabuk genişlemiş ve kasabanm ber tarafında iktisadi umran faaliyeti art- mış ve Kulp güzel bir şekle girmiştir. Son seneler içinde Kulpta bir çok muntazam evler, 2 kahve, bir belediye < yaptırılmış, köprünün sağ ve solunda bir hizada gü zel dükkânlar vücude getirilmiş ve çar- #iya muntazam bir şekil verilmiştir. Kasabanın bütün binaları kırmızı ve gök toprakla sıvanmış iken belediye ta rafından külliyetli kireç ve Mardinden ustalar getirtilerek bütün evler | retmi ve hususi mübsseselerin iç ve dış tarafa ları kireçle badana edilmiştir. Kulpta belediye tarafından bir mez baha yaptırılarak hayvan kesimi inti gama alınmıştır. Belediye kasabanın al- tmdaki büyük bahçeyi istimlâk ederek buraya bir çok ağaçlar diktirmiş ve bah çeyi güzel bir şekle getirmiştir. Kulpta tam devreli ve beş muallimli bir ilk mektep vardır. Kasaba halkı tah» sile çok meraklirdır, Evveler kazanın Yelları pek bozuk bir halde iken bugün © Diyaribekirden Kalpa kadar yapılan muntazam bir ş0- se ile otomebillerin gidip gelmesi te min edilmiştir. Kaza merkezinden köylere kadar o- lan yollar da muntazam bir şekilde ya» pılmıştır. İki sene evvel kazanın Şinas köyünde bir fidanlık tesis — edil: ri Koyulhü ime, Osman, Ali Buz Kangaldan, Saliha Hikmet Işık, Nuri Karakoltek- gu, Melek; Salih Yusuf, As li, Abdullah Su Bedriye Fehmi Süzen, Tahir, Suphi, Belkis A- vondok, Şakir Halit, Rüp tü Çeliker, Omer, Mehmet Reşat İnce, Şarkışladan meclisi umumi azalığına Akşehirde elektrik AKŞEHİR, (Milliyet) — Şehrimiz Kaalğıma tentür ettirmek me Ankara Ya giden Belediye başkanımız Bay Agâh Yalçın ve Akşehir bankası müfettişi B. Mustafa Şarlak evvelki gün şehrimize Tesisatı ikmal edilen Şarlak svyunu evlere tevziine de yakında başlanacaktır. AKŞEHİR, (Milliyet) — Şarımızda su İle işlemek üzere Akşehir bankası tarafından © yaptırılacak olan elektrik tesisatının bir şirket veya acenteye ihalesi için bu alışam © kaymakamımız Bay Talât Bozoğlu Halk Fırkası baş- kanı Bay Aziz Perkün belediye başkü- nı Bay Agâh Akşehir bankası başkanı Bay Tacettin — Yaltırık, Akşehir ban- kası müfettişi Bay Mustafa Şarlak ve azadan Bay Abdullah Kaytan İstanbula itmislerdiz.