in hızı, saatte 86 mili bul- maktadır. Birçok tarafa kar ve dolu yağ- mıştır. Dün sabah fırtına başlamış- tar, Bugün de devam etmektedir. Memleket içinde fırtma, ağaç- ları kökünden sökmüş, telgraf di- reklerini devirmiş, elektrik telleri- Bi kaparanış, evlerin bacalarını v- çurmuş, bahçe çitlerini devirmiştir. Londra civarında kar yağımiştır. Şark ve şimal kontluklarında da bol kar yağmıştır. Bir kaç balıkçı gemisi frtmanın şiddetinden limanlara © barınmış- İar ve biran büyük tehlikelerle a adalarında” şiddetli bir | karşılaşmışlarsa da hiçbir zayiat Smektedir. Bazı yerlerde | olmamıştır. öeanamiiasansanssesessereeeeiezleineeeeeeiee ) En sür'atli adam ,“O©mobil rökorcusu yeni İr teşebbüse girişiyor ki beygir Kuvvetnde bir otomr ille 500 ki'ometr y: yaklaşar irökorunu kırmak için uğraşıyu. İva 3 (Amerika) 26. A.A— i b taşması bir bü- olarlık zarar vermiş- boğulmuştur. 18,000 ki- OR; altındadır. 1 IK, 26. A.A. — Kar, ya ÜRE yil erimektedir. Havalar da- ÜR Daiçtlidir. Fakat Müasisip, nda su bir olan bulunan 18,000 kişinin hakkında endişeler var- da bu hafta içini tahmin edili » 26.A.A, — Büyük ölen- ), Si Kambel ME vaar İğ Yomra, Cemobili zerindeki sürat re m Kambel otomo- İh için ugrdisinin rekorunu İon sü aşmaktadır, dün - | a ak tdi adamı namile ma- kap, a Daytona plâjın - Koyaray asinE ve vücudünü ör- li Sn son yaptırdığı bir | İk na yukarı beş yüz atra, atağ, viber Kayaklaşmalta idi Ee ; kakule — adamı 500 Kanalarmağa ti yolan şimdi helme © | ban olmuş ve yaralarının. tesirile ii $ ark On rakibi Ser, ir | bil meden ölmi . — 'grave bir AZ geç pe İ “ci bir kazaya kur- Kambel'in otomobilindeki me- "Amerikada geçen sene de olan fakat bu seneki kadar hissedilmeyen kış felâkettir .esersee tör 2,450 beygir kuvvetindedir. Sü- | isisipi taştı on sekiz bin kişinin hayatı tehlikede! igilterede şiddetli fırtınalar var! çlar kökünden söküldü telgraf direkleri yıkıldı bacalar çöktü, elektrik telleri koptu erikada soğuktan ölenlerin miktarı 200 ü buluyer İmdâda koşanlar © arasında bir doktörle bir haştabakıcının feda- kârlıkları kayde değer. Bunlar, 80 mil hızla esen rüzgâra rağmen, sa- hilden 10 mil ötede bulunan Şet- land adalarından birinde yarak bir vaziyette kalmış olan birisini tedaviye gitmişlerdir. Son dakikada haber verildiğine, öre, bu sabah rüzgâr Devon'da lfrakonb'da saatte 90 mil bir hız- la esmekte idi. Buranın pazar ye- rinde bir klübe çökmüş, Ge | hti- | dükkânlara zarar vermiştir. yar balıkçılar bu kadar şiddetli bir fırtına hatırlamadıklarını 3öy- lemektedirler, rat rekorunu kırmağa teşebbüs e- den tayyarelerin 2,600 beygir kuv- vetinde olduğu nazarı dikkate alı- nırsa, Kambel'in giriştiği işin ne kadar muazzam bir şey olduğu da- ha ziyade meydana çıkar. Otomobilinde Şnayder kupası- na iştirak eden tayyarelerde oldu- 1 gibi dümen ve yat Okanatları svcuttur. Yalnız otomobille ya- lacak böyle tecrübelerin tayyare- lerle yapılacak rekorlardan daha tehlikeli olduğu meydandadır. Çünkü tayyare serbest hareket edebilir. Önünde engeli (o yoktur. Halbuki otomobilin sürati bir çok mânialarla karşılaşmaktadır. Ufa- cık bir taş parçası bazan otomobi- li yüzlerce metre ileride devirme- ğe kâfidir. Ağaçlar, fotoğrafçılar, kalabalık, virajlar otomobilin sey rine mâni olan şeylerdir. Otomo - bilde tekerleğin bir fren yüzünden kayması en büyük tehlikedir. Halbuki tayyarede bu yoktur. Onun için Kambel'in giriştiği iş çok tehlikeli görünmektedir. Zaten şimdiye kadar Kambel bir çok defalar ölüm tehlikesi at - atmıştır, Fakat buna rağmen oto- mobil sevgisinden baş alamamak- tadır. Bakalım yeni tecrübesinde mu- vaffak olacak mı? Şürası muhak - kak ki tayyare ile yapılan azami | süratler otomobille yapılan süratlerden da'ıa az teh'i- ie i Kaçırılması Suçlu Hauptman şimdi is- tintak dairesinde ver- digi ifadeyi inkâr ediyor Kurtulacak mı? Amerikada meşhur tayyareci Lindberg'in çocuğunu kaçırmak ve fidyei necat aldığı halde öldürmek suçile maznun Hauptman'ın mu - hakemesi gayet esrarengiz bir ma- hiyet almaktadır. Şimdiye kadar muhtelif iddia şahitleri dinlenmişti. Bunlar ara « sında bilhassa Bay Lindberg ile Bayan Lindberg bulunuyordu. Bü- tün delâil maznunun aleyhinde i - di. Ve hattü halk ta bu adamın ha- kiki katil olduğuna şüphe etmiyor- du. Amerikada gayet garip âdetler vardır. Halk her şeye merak eder. Ve bahse girişir Amerika halkı Hauptman'ın kafası üzerinde de bahislere girişmiş ve âdeta at ya - rışlarında olduğu gibi kot'lar yük- selip alçalmağa başlamıştır. Bütün delâil suçlunun aleyhine olduğu bir zamanda bu bahsin yatı bire karşı iki idi. Yani bir do- lar veren adam, katil kurtulursa i- ki dolar alacaktı. Haupiman'ın idam edileceğine dair bu kadar sarih bir kanaat var- dı, Çünkü Lindgerg'in fidyei necat olarak verdiği paraların numara - ları alınmıştı. Ve ayni o numaralı paralar katil cürmile maznun bu- İunan Almanın evinde bulunmuş- tu. Üstelik bu adam bir marangoz- du. Lindberg'in evinde çocuk ça- lmırken kullanılan merdiveni de bunun yapması ihtimal dahilinde idi. Fakat bir mesele vardı: Bu adam fidyei necatr al- mış olabilir de çocuğun kaçırılma- sından hiç haberdar bulunmıyabi - lirdi. Mahkeme uzun boylu tetki- kat,'tâhkikat yaptı. Bulunan delâil İmer ei Hauptman kâğıtları tetkik ederken ve vesaik hep maznunun aleyhine çıkıyordu. Mahkeme celselerinde Haupt - man hep inkâr yoluna saptı. Hiç bir şeyden haberim yok dedi. Ve nihayet isbat etti ki, çocuğun kaçı rıldığı gece o arkadaşlarile bera « berdi. Fidyei necat alındığı gün de evde kaldığına dair vesaik ib - raz etti. Şimdi aleyhine delil olarak yak nız istintak dairesinde verdiği ifa» de kalmıştı. Hauptman şimdi bunu da in - kâr etmetkedir. Dün bu hususta al- dığımız telgr: fta şu taf.ilât vardır. Suçlu inkâr ediyor Hauptman sorguya çekild şunları söylemiştir : “ — Tevkif edildiğim gün ile ertesi gün kaburgalarıma vurarak beni döğdüler, İfademde imlâ yan- lışları yaptırdılar ve beni sorguya çeken, benden istenileni yapmaz- sam bir dakika olsun uyutulmıya- cağımı söyledi. Tekrar bir sorguya çekildiği za- man Hauptman dedi ki: el “— Bir dereceye kadar hakikatı söyledim. Hauptman, Lindberg'in çocuğu- nu hiçbir vakıt görmediğini ve Fi- diye parasının mezarlığa adım bile söylemiş! en tmadığını bir kere daha tir, Küçük Lindberg'in| İ manın havada muallâkta kaldığı- — .— m pap KARA 2 Bir Alman mühendisinin icadı Tayyarenin motorunu durduracak dalgalar ——a-o-——— Alman müdafaasının mühim bir sırrına vakıf olan bir Alman mültecisi Çekoslovakyada öldürüldü, katiller kaçtılar PRAG, 26 (Hususi muhabirimizden ) — Dün akşam Alman mü hendislerinden For - mis isminde bir adam meçhul şahıslar tara- fmdan katlolunmuş - tur, Bunlarm Alman oldukları | zannedili- yor. Gazeteler bugün- kü neşriyatlarile bunu aşağı yukarı teyit et- miş bir vaziyettedirler. Çünkü bundan evvel de profesör Lasing is minde bir adam da ay- ni şerait altında katlo. lunmuştur. Bu cinayetin ikinci bir defa tekerrür et - mesi efkârı umumiye üzerinde fena bir tesir bırakmıştır. Formis Alman mül- tecisidir. — Keni Stutgart radyo istas- yonu müdürü bulunu- yordu. Son zamanlar- da şayi olan haberlere nazaran mühendis Formis uçan tayyare mo törlerini hava dalgaları vasıtasile durduracak bir keşifle meşguldü. Bu haber etrafta büyük bir heye - can uyandırmıştır. Çünkü bu keşif sayesinde tayyarelerin havada u - çarken ateşe düşmüş pervaneler gi- bi yere düşmesi, felce © uğraması mümkündür. Almanların epeyce zamandır bu mesele üzerinde ça - lıştıkları da kimsenin meçhulü de- ğildir. İşte mühendis Formis Al - man müdafaasının mühim bir sır- rına vakıf olduğu için öldürülmüş- tür. Yapılan tahkikat, katillerin ci- nayeti işledikten sonra Almanyaya kaçtıklarını meydana çıkarmıştır. Diğer tarafta mühendisin oda- sında da taharriyat yapılmış ve 50 metre dalga uzunluğunda gizli bir telsiz postası bulunduğu anlaşıl - mıştır. Çek, posta ve telgraf idaresi bu telsizi geçen kânunuevvelin on bi- rinden beri arıyor ve bir türlü bu- lamıyordu. Fakat yapılan bir tahkikat neti- cesinde bunun yakın bir zamanda bulunacağı zannedilmekte idi. Boşluğa asılı ip! “Bir Hintli fakir hiç bir yere bağlarm - dan havada duran bir ipe tırma: Siz hiç Hintli fakir. lerin gözbağcılığını, marifetlerini gördü- nüz mü? Bu Hintli hokabazların bir çok- ları her sene Avrupa- nın bir çok şeh'rlerin- de turneye çıkarlar ve hünerlerini göste- rirler.. Bunlar arasın- da meselâ üzeri bir çok sivri çivilerle do- anmış tahtalar üze- rinde ratahça oturan uzanan, yatan kimse- ler vardır. Vücudüne kılıç sokanlar vardır. Bunu muhtelif âlim- ler psikoloğlar muh- telif şekilde izah et- mektedirler. Fakat son zaman- larda bir Hintli gayet garip bir tecrübe yap- mıştır. İki üç metre u- zunluğunda bir ip al- mış, bu ipin bir kıs- mını yerde yuvarla- mış ve öbür kısmını havaya doğru uzat- mıştır, Garabete ba- kın ki ip: havada hiç bir yere diymeden ol- duğu gibi, dimdik kalmıştır. Hintli, ipin daha yüksekte bir yere bağlan- mamış olduğunu isbat etmek için N Hintli fakir göz bağcılıkla seyircilere bur böyle gösterdiğini söylemektsd r- ip üzerinde bir kılıç almış ve bunu ipin üze. | ler. | rinde geçirmiştir. Bu suretle her LE ağ 1 Tai türlü şüphe ortadan kalkmıştır. Cebe'itarıkte Işin daha garibi şudur: Hintli bunula da iktifa etmi- yerek ipe tırmanmağa başlamış ve tâ tepesine kadar çıkmıştır. A- lelâde elyaftan yapılmış olan ip sanki havada bir yere asılmış gi- bi dim dik durmuştur. Bir tünel inşası fikri ye- niden canlanıyor MADRID, 26. A.A.— Cebelitarık bu- gazının altından bir tünel kazılması me- selesi yeniden canlanmıştır. 300 metre derinliğinde su altında icab eden tetkika- 4 yapabilmek ve bilhassa çöküntüler den korkulup kurkulmıyacağını tesbit edebilmek için yeni tp bir cihaz yapıl» maktadır. Bu cihazın içinde deniz <ı işlerinde lâzım olan her türlü techizat bulunacaktır. Tünelin boyu 32 kilomet- redir. o Ve denizin sathından 400 met- re aşağıdan geçecektir. Resmimizde Hintliyi bu tecrü- beyi yaparken görüyorsunuz. İyi- ce dikkat ederseniz, ipin üst kıs- nı da farkedersiniz. Bunu seyre- den bir çok kimseler, hakikatte İ ipin dim dik durmadığını buna | imkân olmadığını fakat Hietlinin l