— Gezgin Yazıları — 5 atmalı mı, da Güldürmeli mi? aleni neliğimdenberi söz söylemeyi, i em şokluğa söz söylemeyi se- hak maka doğrusu severdim.) Hur Tür yeştöbinde talebelik © hayatını yede (hürriyet jin ölçüsüz, tera- eN Meşrutiyetin ilk çakır ke- erinde de. arkasından gelen plerin şehirde yer yer dar &- yardan kasıp kavurucu mev e yaşadım. Daha o zaman- iin e Revoetini, değerini ve söy- hükme a iyi söyliyenin halka nasıl Mehpepi ğini bilirdim. Hiç unutmam! Mik) spy ösüncü (yani sondan bir ek- Olan elinda iken evvelce hocamız olmak Erhum İlakkı paşa sadrazam La Veb > galiba - Romadan İstan- iler #şeçkti. Hukuhlularla, mülki - m Paşayı paylaşamıyorlar- e hoca, ötekinde şayırtlık (ta ) İyi Bu adama şimdi (hoş Bir ma ece. Bir hakaklar iyeli mi? â paklar ötedenberi talebe sö- ter tün dünyada az çok anlattığı oldağat Mefhumuna çok daha . yakın Li ibi, çokluk idiler de.. Ara- rma, Yi söz söyliyenler, macera ge- Malt ler sardı. Daha ilk” çekişmede deye geziler gevşediler ve Hakkı pa- ing lama netkunun bir hukukla in by in söylenmesi kararlaştı. Lâ- ayrı bir mesele oldu. Mek- yasi cereyanların çizdiği hi dolaşan muhtelif | düşünceli " vardı. Bunların içinde hükü- a Ş birinin ayrılması icap söyle, Radaşlar Paşaya benim söz Yada geni istemişlerdi. Şimdi Anka - den şpir Mektep başında bulunan ben- be Te, zf yukarı, o zaman İttihat e iye bağlı talebenin ele baş- ad biri olan çoh sevmediğim bir söylemesini isterdim. söyleyip adamı da- adan kırmasın diye kor - Yapmaz, yapmaz amma binde tmali de hesap etmeliyiz. Onun nl ge gö2geş ve bumu... Falan söyle- 2 işte il hiş bir hakkım olmıyan bır ir etmedim ve onu © z4- tag barındıran Zeynep Hanım ko - ağ (Sanırım şimdiki Fen fakültesi) ip Solusunda toplandık. Ben talebe - Nasıl çıkıp nasıl gideceğini ve kar- Kuma merasiminin nasıl yapıla. ağını toplanmış olan Hukuklu, Mül - binlerce gence anlatmıya me- edilmiştim. Yanı başımda da bi- ba Mensup olduğumuz Hukuk tale - dl Şe geti idare heyeti reisi Sundır- Süreyya vardı. (Şimdi Karesi me- meğilür, sanıyorum. Hanidir gö Be) Mlkiyeliler, Hukuklularır: bu imsemelerine karşı çekingen v€ İçmiyen bir tavır almışlardı. kapma il psi aklımdadır: Bü; — Nej içindeki taşlıkta yüksekçe te larından birinin sahanlığına çık e dedim hı g7 Arkadaşlar, bugün hocamız Hak- DE teşyie gidiyoruz... A Ci. Oğrusu söylediğim kelimenin > olduğunun farkında bile değil- di Karşımda toplanmış olan kalaba- inden bir kısım hemen: dı, 2 20001. diye alay etmiye başla - Mülkiye ge ırdan mürekkep ise bu hu- Yeh re neden bu işi bıraktık... di - tikayi lerdi... Süreyya, son derece in - elim ga vuk bir çocaktır. Derhal bana #adıpede israr et! dedi, Ben de işi hav Teş, Sülmeyin! Ve dinleyin! dedim lr Sidiyoruz, ü o bugün mem- Yolun mlaresinin en sarp ve engelli bir Üyee Şok müşkül bir yolculuğa baş- ti ğten rülkiyelilere mukabele için St arayan hukuklular da © z4- geni alkışlamışlardı. z belki: Bençlik hatıralarını şimdi size, Mabağ de ikinci defa olarak yazışmın eyle, ünde ehemmiyet verdiğim Mağa rm biri de umumi yerlerde ve ha şödüiğa söz söylemek olduğunu va- Birak anlatmaktır. : Tah de vaktile en büyük hatip diye €n gazli (Omer Naci )yi gösterirler ve Yük hüner olarak ta: te, İnsanları hüngür büngür ağis- i. Bu, belki doğru idi. Bir em, bilmem hangi mi » lediğim bu zatta frenklerin de pi ele dedikleri tavırlar ve sesin- de. Salam Okgmeliya) notası Ver ediyo zeri hep inliyor, sızlıyor ve ah day du. Böylesine insan ağlamasın Maha, APsın. Bu tertipte uzata uzola Mek ıyila söz söylemiye Döclemer et- Lâpgi ki hiç te makbul dei tiye esef hiz bizde hi (msi, “İN yüzde — doksaı his, akip ederler, -- sml? tir. Halk? en muvaffak mektep- ... sözen (Haya Park)da her pazar söz Mi pek Muhtelif hatipler, lâkırdıleri- dünle, S7 anladığım halde yakindan tedi eh; Börmek ve Çetüt) etmek is- Bu ag, JET seyden evvel anladım kiz ma ran Nik aa haıları ik. Meyiyi ki ii sak dir andı Sük İpin ropagandacısı, etinde kü- e ce, ile kendisine sorulan sualle- *P Vermeğe wörnerken karsısın- y BELEDİYEDE Beton yollar Tecrübe ediliyor İyi netice verirse bütün yollar betona çevrilecek Belediye önümüzdeki ilkbahar. da, şehrin bazı yolarını beton ola- rak yaptırmak tecrübelerinde bu- | Junacaktır. Evelce Trabyada ya - pılan beton yollar iyi netice ver- miştir. Beton yolların masrafları ve dayanma zamanları tetkik edil. mektedir. Bu çeşit yollar daha fay- dalı görülürse bütün yollar beton olarak yaptırılacaktır. Şehir mezarlığı Zincirlikuyuda yapılmakta olan şehir mezarlığınm bir kısım nok- sanları, müştemilât binaalrı için, belediye 1935 yılı bütçesine tah - sisat koymuştur. Bir yıl sonra, bu mezarlığa ölü gömülmesine baş - lanabilecektir. Belediye ve nakil vasıtaları Dünkü akşam gazetelerinden bi- ri, Haliç, Şirketi Hayriye ve Akay idarelerinin belediye tarafından satım almacağını yazıyordu. Yap- tığımız tahkikata göre, bu husus- ta verilmiş bir karar yoktur. Vazi- yet şudı Haliç seti üç senedenberi, be- lediye hissesini vermemetkedir. Şirketin belediyeye (100) bin lira kadar bir borcu birikmiştir. Bu mesele mahkemededir. Muha- | keme henüz bitmediğinden netice- nin ne olacağı belli değildir. Diğer şirketlerin de belediyeye geçmesi ise mevzuubahs edilmemektedir. Kültür Bakanı Ankaraya gitti Bir müddettenberi şehrimizde teftişler yapmakta olan kültür ba- kanı Bay Abidin Özmen dün ak- şamki trenle Ankaraya dönmüş - tür, Vekâlet orta tedrisat umumi müdürü Bay Hasan Ali Yücel de kültür bakanı ile birlikte gitmiştir. Kültür bakanı Ankarada bir müddet kaldıktan sonrâ, Anadolu- da yeni bir teftiş seyahatine çıka- caktır. yakalık! ziye muallimi tipi birisi peyda oldu. Ona bir şeyler sor- du. Doğrusu anlamadım ve onlamadı- ğıma çok acındım, Dinci hatip - halin- den anlıyordum - kaçamaklı bir ce - vap verdi. Sorucu bir daha yüklendi. Verdiği cevap halkı güldürdü. Herif gülünç oluyordu. Kimbilir ne sormuş- tu. Derken, içeriden birisi hiddetlendi. Sual sorana çıkıştı. O, aldırmadı. Çı kışan herif işi azıttı. Yüksek sesle ko- naşmıya başladı. Eeraftakiler mem - nun görünmüyorlardı. İtirazcı döndü ve kürsüdeki adamı göstererek: — Ben Bayla görüşüyorum... Dedi, ve tekrar sözüne başladı. Dışarıdan işe karışan herif, yine söz söylemiye yeltenince itirazcı, sü- künetle dedi ki: — İtiraz edilmesini istemese idi, bü Bay burada kürsüye O çıkmaz e- vnde otururdu. Sözlerim hoşunuza git- miyorsa uzaklaşabilirsiniz... wxer aınlıyenler de bu adama hak verdiler ve (hariçten gazel okuyan) susmıya mecbur oldu. Bu esnada şiş- man, küçük ağızlı, yuvarlak suratlı kısaca boylu bir herif peyda oldu. O hem itiraz edene, hem kürsüdekine ça iu, Nihayet sının kürsüde kalması uzuyor diye i- çerliyormuş. Nereden buldise | bulda, açılır kapanır mağaza merdivenle - rinden bir tane edindi. Geldi. Tam dincinin yanına koydu ve üstüne çık- tı. Ve söze başladı: : — Bayanlar (Oksürük) Ben... (öksürük) Ben... (gene öksürük hal'eş gülmeler) ben bu parkın en iyi hatibiyim... (Herkes gülüyor). Ve bir sürü lâf etmiye, hali hahalarla güldürmü, lehine söz söyliyenin çevresinde kim- se kalmadı. Ben bile bir şey anlama 'dığım halde bir müddet orada dur - disine itiraz © banların hepsi idmanlı, seç rin yüzlercesine bir hazırlamış, hazır 6 Rastgele bi zın, yahut bir Raa . ği Pile yılacak takımdan değil. Halbu: M karşındakini satardukça kendi ari ley. davası burada lökurdı kavafları biz - deki gibi halkı ağlatarah, göz yaşla- Börerek mersiyeler okumuyor. Fikirlerini, halkı eğlendirerek, güldü. Fil anlatıyor ve tabii daha kolay ve böyle münahaşalar için iş adamlar. Bu saalle- cevap verecey ni İ Tahat dinleniyor. tecrübe görmüş bir eski çe- e banu yeni hatiplerimize rol sunuyorum. “Zed. 21 Sonkümun 935 Biraz & amelenin, ya bir pa- | (İLLİYET PAZAR 27 İKİNCİKANUN 1935 yy i Mp e mi e ve di ÖKONOMİ Kömür ihracatımız Artacak İhracatın yüzde kırk faz- lalaşacağı zannediliyor Aldığımız malümata göre, bu | yıl İtalyaya kömür ihracatımız mü- him miltarda artacaktır. Bunun sebebi kömüre de takas verilmiş olmasıdır. Şimdiden büyük talep- ler yapılması bu yıl ihracatının yüz de 40 nisbetinde fazlalaşacağını göstermektedir. Diğer tar lonya kömür şirket anlaşma sı dolayısile memleketimizden kö- mür almak için yapılan müracaat. lar iyi anlaşmalara bağlanmakta - dır. Çelik işlejor Düny demir ve çelik sanayii 33 senesine nazaran yüzde 25 nisbetin de artmıştır. Ankalâj sergisi kapandı Türkofisin açtığı ambalaj ser- gisi dün akşam kapanmışlır. Üç gün içerisinde sergiyi 300 ki- şi gezmiştir. Dün öğleden sonra vali Bay Muhittin Üstündağ da be- lediye iktisat müdürü Bay Asım Süreyya ile beraber sergiyi ziyaret etmiştir. Ambalaj sergisi, bugün Anka. raya gönderilecek ve orada alüka- darlara teşhir edilecektir.Daha son ra İzmire ve diğer ihracat şehirle- rimize gönderilmesi kararlaşlırıl. mıştır. Afyon görüşmeleri Türk - İran - Yugoslavya afyon görüşmelerine bugün devam edile- cektir. Bugünkü toplantıya üç in - hisar idaresi mümessilleri iştirak €- decekelrdir. Ökonomi müesseselerinin tş'e- yiş vaziyetleri Ökonomi bakanlığına bağlı mü- esseselerin işleyiş vaziyetlerini göz den geçirmek üzere şehrimize ge- len bakanlık müfettiş ve murakıp komiserleri çalışmalarını bitirmiş- lerdir. Tetkilerin neticeleri hakkın da raporlar hazırlanmaktadır. Öğ- rendiğize göze, umumi vaziyet çok iyi ve normal görülmüştür. (ERSA İŞ Uş Bankasından alınan cetveldir) 26 İkincikânun 935 AKŞAM FİYATLARI ISTIKRAZLAR TAHVILAT Hetikramı daibli 94,25 1933 Ergani 97 Ş Rahim Kuponsuz 3075 $ Am mi u 2920 $ An. tah 2065 ESHAM 1, Bankası Nama 10 Hamiline 10 "so il 53A0 . İM 475 sarın Reji kuponsuz Telefon Terkos imento İttihat dey. Anadal Kine fl Şir. Hayriye 16 Ğİ Şark m. een ÇEK FİYATLARI r Prağ 105742 620 $ Belgrat 35,p 1091 Nüyerk 187, Cenevre Madi Mao Atina Brüksel Amaterdan Sotya NUKUT Karuy 20 F, Fransız 1 Dolar 1 Kur. Çek i Şile An, 1 İsterlin 20 Yiret » Vera 40 F. Beigike 169 125 CEMİYETLERDE Yeni Türk Musikisi İnsilsişneslar. elbirliği ile çalışmaktadırlar Masiki sanatkârları kongresi dün cemiyet merkezinde toplanmıştır. Kon- zrode ulusal musikide yapılacak yeni- liler görüşülmüş ve şimdiye kadar a- İafranga ve alaturka musiki adlarile İ- kiye ayrılan musikişinaslarm ( bundan böyle bu kayıttan szade olarak mütte hit bir cephe teşlii etmeleri takarrğr etmiştir. Ks cemiyet o mizamnamesinde yaptıktan niyeti musiki şubesi onservatavarda müteşekkil eserlerini tasnif beyeli azasın - ldöre heyeti azalığına da Bay Maz- her, Emin, Zeki, Hikmet (piyanist), Necati, Burhan, Nazmi. Cevdet (Ke- mani), yedek azalığa dn Bay Hikmet (Trompet), Nihat, Kemal, Edvard, A- leko, Ibrahim, Şahin, Cavit, Yenko se- gilmişlerdir. Cemiyet opera, dans, inşat, mimigue komedi ve balet artisti yetiştirmek için ayrı ayrı kurslar açmağa karar vermiş» tir. Armoni ve Solfej dersleri vermek için açılmış olan kurslara devam ede- cektir. “Türkçe karşılıklar " Araştırma kurumu martta neşretmeğe başlıyacak Türk dili araştırma kurumunun Dol- mabahçe sarayında çalışmalarıma devam etmektedir. C-miyet dün de toplanmış ve yeni sözlük hakkındaki — tetitillerine devam etmiştir. Şimdiye kadar 1800 den faz- ia yabancı kelimenin türkçe karçılıkları bulunmuştur. Cemiyet bu kelimelerin ilk kısmını mart iptidasında meşre baş- İryacaktır. Bunların şimdi meşredilmemesinin sebebi, bazan bir kelimenin konulan karşılığı yerine bilâhara daha muvafık bir karşılığına rast gelinmesi ve evvel- ki karşılığın terkedilmesidir. Kurumun sözlük çalışmalarında ta- vama dergisinden istifade etmediği hak- kındaki neşriyat doğrü değildir. Tara - ma dergisi, bu totkikatta esas tutul. muş, ve dergide mevcut karşılklardan gok istifade edilmiştir. MAARİFTE Talebeye | Gösterilen filmler Macera filmlerinin göste- rilmesi menedildi Maarif vekâleti, o mekteplerde gösterilen filmlerin ne şekilde se- gileceği hakkında bir tamim gön- dermiştir. Mekteplerde, bilhassa hususi müesseselerde talebeye gö: terilen filmlerin seçilmesi işinde lâzım gelen dikkatin gösterilme - diği anlaşılmaktadır. Mekteplerde gösterilen filmler terbiyevi, tarihi, spora ve tabiat derslerine ait film- ler olacaktır. Macera filmlerinin mekteplerde gösterilmesi yasak - tar. Üdensmi en mesken bedaileri İlk tedrisat muallimlerinin mes- ken bedelleri bundan bir müddet evvel kaldırılmıştı. Fakat, son se- neye ait bir kısım muallimlerin mes ken bedelleri verilememişti. Maa- rif idaresi, Daimi encümenle tema- sa geçerek, yeni yıl bütçesine, ge- ri kalan bu mesken bedellerinin ve rilmesi için çalışmaktadır. Her yıl vilâyet bütçesine 50 bin ira ka - dar tahsisat konuduğu takdirde, borç ödenebilecektir. 300 seyyah gelecek Nasıl soymak İstemişler ? Gece eve girip ölüm teh- didiile paraisteyen adam Son Posta gazetesi sahiplerin- den Bay Halil Lâtfinin geceleyin 'e- vine giderek ölüm tehdidi ile pa- rasını almak istemekten suçlu sa- bıkalı Şevketin duruşmasma dün ağır cezada devam edilmiştir. Dünkü muhakemede suçlu Şev- ket maznun mevkiinden (davacı mevkiinde oturan Bay Halil Lât- fiye: — Davadan vazgeç diye seslen- miştir. Fakat bu esnada içeriye şa- hit planton Bay Ahmet çağırılmış, falcat suçlunun kardeşi olduğu içi şahitlik etmiyeceğini söylemişi Suçlunun hemşiresi bayan Makbu- Je vakadan malümetı olmadığını söylemiştir. o Bayan Makbuelden sonra tekrar Bay Halil Lâtfiye bir şeyler söylemek istemiş, fakat rei- sin şiddetli bir ibtarile susturul - muştur. Şahit Avukat Bay İsmail Agâh vakadan malümatı olmadığını bir gün yazıhanesine gelen suçlunun otelci Mehmet adında birini öldür. düğünden ve hapishaneden yeni çıktığından bahisle para istediği * ni, kendisine bir lira verdiğini söy j Kırık kanatlar Bugün göklerin namütenahili ğinde uçarken, namütenahi sene- lerin ebediyeti içine gömülen tay- yare şehitlerinin hatıralarını ya - dedeceğiz. Bu şehitlerin arasında vatan için, kanının her damlasını, kemiklerinin her 2 i vatan topraklarına eken, isi ü bile geniş bir hürriyet havası içinde toz Beige serpen kahramanlar var - er. Bunların arasında aşılmaz zan- nedilen mesafeleri avucunun için- de sıkıp daraltan, dağları yumuşa- tan, kayaları eriten, nehirleri top- rak üzerinde birer küçük yılan gi bi bırakıp üzerinden atlıyan yiğit- ler vardır. ö Bunların arasında, medeniyet âbidesine bir taş koymak için uğ- raşırken iskeletlerini o âbideye te- mel edenler vardır. Bu kahramanların, fedakârların bugün önümüzde birer hayal şek- linde resmi geçit yapan hatıra or- dusu karşısında hürmetle eğilelim: Çünkü onlar göklerin hür ha- vasını teneffüs ederken ölmüşler » dir. Çünkü onlar hürriyetin ve is- tiklâlin şahıs haline gelmiş birer timsalidir. Şimşekleri altta bırakıp, gök gürültülerine mahmuz vurup - yaz, pembe, sırma bulutların yar- tığı üstünde kayan bu fedakârların bugünkü yatakları da yine ayni yer dir.Şehirlerin gürültüsünden, tepral ların eteklerinden, suların hudu- dundan, dağların setlerinden u - zak, çok uzak nemli bulutlardadır. Onların ülküsü aşılmaz mâni - aların üstünde ebediyetin derinlik- di namütenahiliğin üstünde - lir. Kayıtsız hava dalgaları, tayya- recinin yüzdüğü büyük Okyanus. tar. Onun içindir ki onun ülküsü büyüktür. Dünyayı saran Okyanus. ların, kıtaların, Himalayaların, Ni. İ gerlerin, OGanjların üstündedir. Tayyareci, suyu toprak yapmasını bilen, toprağı su haline kalbeden bir kudrettir. Ve o bu kudreti, ke- miğini kanına karıştırarak, kant nı kemiği ve eti ile yuğurarak elde lemiştir. Diğer şahit tüccar Bay Tevfik Yılmaz da Şevketin kendisinden de para istediğini ve bir lira verdi- ğini söylemiştir. Şahit Bay Faikhiç bir şeyden haberi olmadığını söylemiştir. Şahit Bay Refet Şevketin mez- bahaya gelerek kendisinden iş ve para istediğini ve bir vapur parası vererek savdığını, cezacı o Hasan Şevketin kendisinden para istedi- ğini ve 4 lira verdiğini, Bay Halil Lütfinin kardeşi Bay Mitat vaka- yı şahit Bay Faikten işittiğini söy- lemişlerdir. Şahit Sıhhat müdürlüğü şoförü Bay İsmail Şevketin kendisinin ka- ym biraderi olduğunu, şuna buna asılarak para istediğini duyunca e- vinden kovduğunu söylemiştir. Pangaltı merkezi ü komi seri Şevketin nasıl yakalandığını anlatmış, Son Posta sahiplerinden Bay Selim Ragıpla Bay Zekeriya da Şevketin hapishanede iken Bay Halil Lütfiyi çok rahatsız ettiğini, hapisten çıktıktan sonra matbaa- ya gelip para istediğini söylemiş- lerdir. Vaka gecesi Bay Halil Lütfinin evinde tertibat alan (o polislerden Bay Asım da bildiklerin söylemiş, emeye yeniden şahit İistesi verilmiş ve duruşma bu şahitlerin getirilmesi için başka güne bıra - kılmıştır. Eroin kaçakçılığı Dün sekizinci ihtisas mahkeme- sinde eroin yapmaktan ve satmak- tan suçlu Dimitri Arslanidis, Yor- gi İsakidis, Apostol, Frosso ve ar-. kadaşlarının duruşmaların devam edilerek Yorgi İsakidisin yazı ma- kinesinde ve vakadan malümatı ©- lan Bay Hikmetin mahkemeye ge- tirilmesini ve Mihal Faço ile Yor- gi Façonun getireceği müdafaa şa- hitlerinin dinlenmesine karar ve- rilerek duruşma 2 şubat cumarte- inüne bırakılmıştır. Mahkemeden kaçmak isteyen suçlu Eroin kaçakçılığı suçu iledün sekizinci ihtisas mahkemesine sev- kedilen suçlulardan Ziya isminde bir şahıs suçlu mevkiine yerleşti- rileceği sırada, jandarmaya çıkış- mış ve kaçmak istemişse de bu ar- zusuna muvaffak olamamıştır. Zi- ya bu yüzden arkadaşlarından ay- rılarak başka bir odaya yalnız ola- rak kapatılmıştır. © etmiştir. Havayı zaptetmek icin tanıdığımız maddelere kattığı bu maya, ona böyle bir arzın üstünde, her türlü kayıttan, engelden ve şart tan özade bir surette yaşamayı te- min etmiştir. Onun içindir ki ölse de yaşays caktır. . i Her tayyareci, yurda, medeni » yete, istiklâle hizmet eden bir un. surdar. j Bugün havaların o hâkimiyeti, . ny kudreti, ülkülerin istik. âli, medeniyetin zaferi, böyle bir. gok kırık kanatların üstünde du - ruyor.. Ve o kırık kanatlar, hayatları pa hasına vücude getirdikleri eserle » re birer beton temel vazifesini gö- vE ri ğer ilk tayyareci tayyareden düşüp ölmeği gözüne almasaydı bagün havacılığın bu kadar ileri gitmesine ve tayyarenin otomobil. den daha az tehlikeli bir vasıta ol. masına imkân varmıydı? Otomobil motörlerini birer ço cuk oyuncağı yapıp, tayyaresine bindiği zaman, şimendifer yolla rını birer kamçı gibi kullanan tay. yarecinin onun için büyük kıyme- ti vardır. Bugün bu aziz şehitlerin önün- de eğilirken sülerie verdiği cesa- retle ve örnekle daha ileri daima daha ileri götür- meğe çalışalım... Kuracağımız binanın temeli sağ lamdır. Ve en büyük inan harcila betonlaştırılmıştır. Mümtaz FAİK canan Ayasofya müzesi Avlu kazılarak eski eserler araştırılacak num hafriyat yapı . Bu hafriyattan maksat, avluda yer bazı asarı atika bulunması ihti- yanın avlusuna bazı asarr atikadan me Zarlar koymağa karar vermiştir. Bunun için cemin — avlusunda bazı temeller vücuda getirilecektir. Bu temeller yapık mazdan evvel, toprak altında tika olup olmadığını anlamak için haf riyata karur verdik hafriyala yakında baştıyacağız.,