Haftanın filmleri SUMER'DE SKANDAL Sumer sineması bu hafta «Henri Batailler m bir eserinden alınan Skandal ismindeki filmi göstermek- tedir. Eser çok yenileştirilerek filme almenıştır. Mevzuu kısaca anlatalımı , Moris Ferul'ün, Sar- İot isminde genç bir karısı bir kızı bir de oğlu vardır. Bütün aile birbirine bağlıdır. Herkes çok mes'uttur. Zaten büyük ve tam saadetler çok > devam etmez. İşte o yaz Moris karısı ile çocuklarını Sen Moriç'e gönde: 'de işlerini bırakamadı m Idı. İşlerini yoluna koyup bir, iki gün sonra oda çocuklarının ıma gidecekti.. Amma o aralık nk- si gibi de intihabat çıktı. Size Fe- rul'ün âyân azası olmak için aylardır çalışmakta olduğunu söylemeyi unutmuş tam. Filvaki Ferul zengindi, ama âyân zalığınm da ismi, şöhreti var.. Velha- Moris bir Sen Mariç'e gideme- Karısı Allahın dağında iç sıkıntı sından ne yapacağını bilmiyordu. Sen- Moriç'de çok kalabalık vardı. e Fakat Şarlot hiç kimseyi tanmıyorku Bir gün otelin salonunda Şarl Arta- nezzo isminde bir adamla tanıştı. Şar- lot'un içinin çok sıkıldığını söylemiş- üm, Şarl da ne terbiyeli, ne nazik bir Kadınlara nasıl muamele e- eceğini ne iyi biliyordu. Uzun lâfın kısası Şarlot, - Şarl'ın metresi oldu.. Sonra da pişman oldu, Kendi kendisinden utandı. Kocasını, çocuklarımı düşündükçe deli gibi olu- yordu. Şarl'a buradan derhal uzak- laşmasını söyledi.. o Fakat Şari hem Şarlot'u adam akıllı seviyordu, hem gidecek parası yoktu. Bir gün Moris, Sen Moriç'e geldi. Karısma Paristen tek taşlı güzel bir yüzük getirmişti, Şarlot, âşıkına buradan gitmesi için bir kere daha yalvardı. Parası olma- dığını ögrenince, kocasının hediye et- tiği yüzüğü ona verdi. Şarl gitti sonra, kadıncağız fena bir rüya düğünü, fakat artık uyandığını dı. Hayatımı alt üst eden kendisini a- zap içinde bırakan bu hâdiseyi unut. mağa karar verdi, Tekrar çocuklarının ve çok sevdi- Ketti Gallian IPEK'TE Ipek sineması bu hafta Çılgın Kar | İsmindeki filmi göstermektedir. Bu fil- min en mühim kısmı Werner | Hey- mann'ın sürükleyici halk müzikinde - dir. Bu şarlusız operet Erick — Charrelf tarafından çok güzel ve çok hareketli bir şekilde sahneye (© konmuştur. Müzik dans ve balet filminin içine kısa bir de hikâyecik sokuşturulmuştur ve roller mükemmel artistler tarafından oynan- miştir. Ancak bu mükemmel artisterin yeri bu film değildir. o Meselâ Jean Kie- pure'in, Henri o Gara'ın, Lilian Har vey'in oynıyacağı voller Charles Bozer, Pierre Brastevr, Anmabella gibi artist ler tarafından tutulmuştur, Filhakika bu artistler bütün kud - retlerini sarfediyorlar fakat ber halde çılgın kan onların filmi değildir. Gele- lim hikâyeciğe: Macaristanda bir âdet vardır: U- züm toplama zamanında şarabın iyi ol- ması için her sene her bağ sahibi bir çingene trupu tutar bu trup üzümün toplandığı üç gün üç gece (zarfında , Oyum Oynar. İşte Tokay malikânesinde de bu #e- ne böyle çingeneler vardır. Bu çinge - helerin elekrışın Lazi isminde genç bir ği kocasının yanında mes'at olmağa başlıyordu. Bir gün ona bir senet getirdiler. Senet meşhur bir mücevherciye veril dı. Bu seni ni de söylediler. Senet sahte, imza taklit idi. Artanezzo'yu polis takip e- diyordu. Yakalandı. Yüzük meydana çıktı. Artanezxo her şeye rağmen çok i; adamdı ve Şarlot'u dedikodu- dan uzak tutmak için imzanm taklit olduğunu, yüzüğü de çaldığını, Ma- dam Ferul'ün hiç bir şeyden haberi olmadığında ısrar etti. Beş seneye mahküm olacaktı. Şarlot bu fedakâr» lığı kabul edemezdi. Mahkemede her şeyi itiraf etti. Yüzüğü kendisinin ver- diğini söyledi. Ve Skandal patlak ver. di, Gazeteler havadisi sütun Oo sütun yazdılar. Mösyö Ferul'den, Şarlot'tan uzun uzadıya bahsettiler. Herkes meseleyi öğrendi Belediye reisi Mösyö Ferul'e geli rek âyân azalığından feragat etmesi: ni ve yahut Madam Şarlot'tan ayrıl. masını bildirdi. Ferul karısını kimse- ye, hiç bir zaman tahkir ettirmiyecek kadar seviyordu. Onu affetti. Ondan ayrılmıyacaktı. Fakat bundan sonra da yine eskisi gibi, eskisi kadar mes'ut olabilecekler mi?. Aralarında | Artanezzo'nun hayali hiç belirmiye- | cek mi 4 Gaby Morlay çok canlı oynuyor as deta vak'ayı sahiden yaşıyor. Henri Rollan, Ferul rolünde çok iyi.. Tam bir erkek,, Bu kadar sürmeli, düzgün- Tü erkek artistler gördükten sonra ın kıymeti daha çok faz- ıyor. Oyunu da çok tabi İki çocuğa gelince onlar da yaşlı rından umulmıyacak yorlar, eğer manken miş olsa idiler daha çok hoşumuza Meselâ küçük oğlana on- ,, kolalı yüksek, yakalık, kıravat yerine bağlanmış kocaman bir fiyonk bağı hiç yakışmıyor. Fotoğraflar çok güzeldir. Az ol- masına rağmen harici sahneler de gü- Yalnız Gaby Morla çok yar alınan fotoğrafları değil. Heyeti umumiye itibarile Skandal fil- mi senenin güzel filmlerinden biridir. ve Helene Morga N KAN adamdır. Tokay malikânesinin — sahibi prenses Wilmadır. Hayır yanlış söyle dik prenses Wilma daha Tokay malikâ. mesinin sahibi değildir... Eğer Zİ yaşı na girdiği gün evlenmiş bulunursa ser. | vetine diyecek yoktur. Fakat eğer 21 yaşımda evlenmezse o mirasından mah- rum olacaktır. Amcası Baron dö Tokay prense - sin kendi oğlu Pierre'le evlenmesini temektedir. Fakat Wilma bu hiç ta - e tabii sevmediği adama var. nrmadığ. bi de bu gece yaş egcesidir. 21 yaşına | basmaktadır. Yarın sabaha lenmesi lözımdir! Amma acele İş! Kızı kendi haline bırakırsan ya da- vulcuya, ya zurnacıya va. w Doğru. Prenses Wilma © çingenelerin başı Laziye izdivaç teklif ediyor kabul edi- liyor. Noter huzurunda yor. kadar ev- | imzalar atılı - günü münasebe - ses nişamımı res . Eğer şatoda bir bom- davetliler imkâm © yok bu kadar çabuk dağılararardı. Bu ise kandal herkesi şatodan kaçırıyor. Adanam ven den. Kubar anscalar git- | Finde durduğunun farkına MİLLİYET CUMARTESİ 19 İKİNCİKANUN 1935 SAHİFANIN RESİMLERİ Sağda : Holivutta fevkalâde be- ğenilen bir artist Giner Roger. Alta : Tuvaletleriyle nazarı dikka. ti celbeden sevimli bir san'at. kâr. Aşağıda narken. Fred Astaire golf oy. Aşağıda solda » Giner Roger'nin başka bir pozu. tiler diye pronsos matem tutasak değil b Bütün çingeneleri davet ediyor... in çingenelerin âdetleri veçhile şar kılar, danslar, içkiler ve kahkablar a- rasında yapılıyor. Prenses Lazinin kolunda bir hana gidiyor.... İşte bu handa genç mülâzim Pierre dö Tokay'la tanışıyor. Mülâzım Budapeşteden — geliyormuş bu handa geceliyecekmiş. Prensesten başka biri si olmıyan güzel çingene kızı pek ho- idi beraber Budapeşt*- ye gitmelerini teklif ediyor... Mülâzım da prensesin hoşuna © gitmiştir. Fakat diyor prenses dö Tokay ile evleneceğinizi söylüyorlar. Ben ise çin- geneyim...,, Pierre: — Adam şu prensesi bırak şimdi, Ben senin için çıldırıyorum. Haydi gel seni Budapeşleye götüreceğim -» Prenses kızıyor: “— Net me? ne dedin? Prensesi bir tarafa mı bırakayım... Ona bu kadar ms ehemmiyet veriyorsun? Bu kadarı da fazla!, Allaha ısmarladık!.,, Ertesi gün Lazi papasa iert dök budalaca evlendiğine çok pişman olmuş” tur, Ayrılmak istiyor.. Lazi çok müts - essir oluyor prensese tamamen se-best olduğunu bildiren bir kâğıt o yazıvak uzaklaşıyor... Fakat bütün kasaba halkı çingene - lerin gitmesinden müteessirdir: Bu sene bereketi olmıya - | caki Genç prenses tebaasının teessürün- den ıztırap duymaktadır. Laziyi maya çıkıyor. Lazi ilk önce reddediyor fakat nihayet dayanamıyor çalgıcıları ile beraber ka - sabaya dönmeğe razı oluyor. Çingene katilesi yola düzeliyor, Wil ma arabada Lazi ile konuşmağa dalı - yor ve arsbanın tam ren Yi in üze varmıyor - lar. Bu sırada da tren getmektedir. Tren durmak mecburiyetinde kalıyor; bu ir tamyan mülüzür İl trenden atlıyor... Araba, — içinde iki şili taşıyarak kasabaya doğru yol 5 er nihat prensesin yalvarmaları * | | MELEK'TE GENÇL Bu sene Martha Eggerth'in filmle- ri çok revaçtadır. İşte bu hafta da Me- lek sineması güzel sesli artistin «Genç- k arzuları» isminde yeni göstermektedir. Bu film de Martha Eggerth'in çevirdiği bütün filmler bi bir şarkı ve müzik filmidir. Şen hikâyeyi anlatırken güzel ses ve 8 zel müzik dinletmek fırsatı verilmiştir. Mevzuu şöyledir: Genç prenses Kristine | sarayında hep nezaret altında yaşamaktadır. Hal- buki o her istediğini yapmak, istediği gibi istediği zaman O gezmek için can atmaktadır. Hele son zamanlarda saray hayatı- na artık tahammül © edemez bir hale gelmiştir. Çünkü ber yün o kendisi i- çin kamyon kamyon eşya gelmektedir. Etrafında hatsiz hesapsız hizmetkâr - lar en ufak arzularını söylemeden keş fetmek ve icra etmek için birbirlerile mişe benziyorlar. Bir ağlamağa başlasa derhal iki ta- rafında iki kız peyda oluyor ve mendil uzatıyor, Zavallı prenses etrafında bir şeyler olduğunu — hissediyor fakat ne olduğunu bir türlü O anlayamıyor. Bu fazla ihtimam miçin?.. Derken bir gün kendi prens le nişanlamak istediklerini öğreniyor.- Bu prens de kim7. Nasıl adam?. İnsan hiç görmediği, bilmedi; tanımadığı bir adamla evlenir mi?. Prenses bir sa bah, kimseye haber ( vermeden, yapa yalnız yanına bir ki i alarak s0 - de Lazi ile onu uzun zamandır sevmek: te olan bir çingene kızıdır. muzik, kısa şarkılar, vals- rin kep bir arada oynadıkları oyunlar, kostümler; fotog- raflar, mükâlemeler hepsi güzeldir, eğ- lendiricidir. Güzel tablolar pek çoktur. Fakat heyeti umumiya itibarile | çılçın kan filmi hiç bir fevkaladcük hissi vereme iK ARZULARI kağa çıkıyor... Sarayda bir telâş... bir kıyamet... Prensesi nezarete memur 0- ları bir kont ile bir kontesin etekleri tutuşuyor, onlar da pren: aramağa çıkıyorlar. Krieline sokakta etrafına o bakına bakına gezinirken, uzaktan saray ara basını görüyor, kendisini aramağa çık» tıklarını anlıyor... Nerelere saklansın?. Tesadüfe bakın ki bu sırada yanmda kapalı bir fayton var... Onun içine giz- leniyor. Biraz sonra arabaya genç bir adam giriyor. Meğer bu araba onun arabası imiş. Prenses gencin cebin den aldığı bir kartın üzerinde “Mülâ » zum Brandel,, ismini okuduğu için onu mülâzım zannediyor. Adam da, prenses arabadan indikten sonra â onun kim olduğunu öğreniyor. Kristine saraya dönüyor. Kontla konte ondan evvel gelmiş ler meraktan o oçıldıracaklar. Prens görünce hem seriniyorlar hem de bu kaçamağına kızdıklarını saklamıyorlar. Kont, prensese, ertesi günü müstakbel nişanlısı ile tanıştırılacağını bildiriyor. Prenses te bu tanımadığı prensle müm- kün değil © erlenemiyeceğini , çünkü başka birisini sevdiğini, bu sevdiğinin de mülâzen Brandel olduğunu söylü - konts prensesi ikna edemiye- nlayınca, mülâzm Brandelin peşine düşüyorlar. Mülüzm yatağında mışıl maş uyurken, gelip o kendisini palas pandıras saraya götürüyorlar. O- rada kont kendisine pres mesini, eğer | prenses te soğutulursa kendisine binbaşı rütbesi ne erişeceğini söyliyor. Zavallı mülüzun o neye wğrad şaşırmıştır. Ne prenses Kristineyi tanıyor , ne de onun me (| şekilde bir bi başka bir kızla nişanlıdır. Kont mülâ- arma prensesle buluşmak üzere bir ran- devu veriyor... Ne yapıp yapıp prense si kendisinden muhakkak soğutmasını da emrediyor. Kristine ile nişanlanacak olan prens geliyor. Bu, arabadaki adamdan değildir. Prensesin prense evde bulunmadığımı söyleyi » niz!,, dediğini işitiyor, mülâzım Bran « delle bir randevusu olduğumu da öğre- niyor, Doğru gidiyor mülüzmun evi- ne... Fakat mülâzım evde yoktur. Ran- devuya gitmiştir. Evde yalnız mül mun nişanlısı vardır. O da her şeyi öğ- renmiş... Fena halde sinirli... Prens 0- na Brandelle Kristinenin buluşacağı ye- re gitmelerini teklif ediyor, Diğer tarafta prenses arabada gör“ ü adamla buluşacağını zanmederek neşe içinde randevuya gidiyor. Karşi” sında hiç tanımadığı bir adam görün « ce ne kjdar hayret ettiğini ve ne ka - dar üzüldüğünü tahmin edersiniz. Bir çok hâdiselerden sonra me: anlaşılıyor... Toni, mülâzıma, Kri ilisine kavuşuyorlar. Artık kont ile kontsın da sevinçleri De hiç diyecek yoktur. Prenses Kristine rolünü (o Martha Eçggerik her zamanki canlılığı sevim - liliği ve pürüzsüz sesi ile başarmıştır. Fakat prens rolünü yupan oyun arka - daşı Hermann Thimig onun yanında çok cansiz ve çok donuk bir oyun oy- mamıştır. k Hermann Thimig'in yerine meselâ Adolf Wahlbrük oynamış olsa idi film çok daha başka olurdu. Mülâzım Bran- del şahsiyetini canlandıran Ernst We- rebes filme çok neşe katmaktadır. Fotograflar güzeldir. Bilhassa fil - min ilk kısımlarındaki harici sahneler bilhassa muvaffak olmuştur. Sarayın bahçesinde yapılan dans sahneleri fev - kaladedir. Mükâlemeler iyi tanzim © dilmiştir. ki Müzik te Martha Eggerth'in sesi ka dar güzeldir. (Gençlik arzuları) filmi içinde güzel bir film diyebiliriz.